Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 17- DİŞLERİN DİYETİ

2752 - “... (Abdullah) bin Abbâs (radıyallahü anhümâ)’dan rivâyet edildiğine göre: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:

(Dişler (diyet mikdarı bakımından) eşittir. Seniyye (denilen ön) diş ve dırs (denilen diğer dişler) eşittir. )

2753 - “... (Abdullah) bin Abbâs (radıyallahü anhüma)’dan rivâyet edildiğine göre :

Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) dişin diyetinin beş deve olduğuna hükmetti. "

١٧ - باب دِيَةِ الأَسْنَانِ

٢٧٥٢ - حَدَّثَنَا الْعَبَّاسُ بْنُ عَبْدِ الْعَظِيمِ الْعَنْبَرِيُّ، حَدَّثَنَا عَبْدُ الصَّمَدِ بْنُ عَبْدِ الْوَارِثِ، حَدَّثَنِي شُعْبَةُ، عَنْ قَتَادَةَ، عَنْ عِكْرِمَةَ، عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم قَالَ ‏( الأَسْنَانُ سَوَاءٌ الثَّنِيَّةُ وَالضِّرْسُ سَوَاءٌ ‏)‏.‏

٢٧٥٣ - حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ الْبَالِسِيُّ، حَدَّثَنَا عَلِيُّ بْنُ الْحَسَنِ بْنِ شَقِيقٍ، حَدَّثَنَا أَبُو حَمْزَةَ الْمَرْوَزِيُّ، حَدَّثَنَا يَزِيدُ النَّحْوِيُّ، عَنْ عِكْرِمَةَ، عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ، عَنِ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم أَنَّهُ قَضَى فِي السِّنِّ خَمْسًا مِنَ الإِبِلِ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 16- DİŞ HAKKINDA KISAS (MÎSÎLLEME) BÂBI

2751 - “... Enes (bin Mâlik) (radıyallahü anh)’den; . Şöyle demiştir: Enes'in (yani kendisinin) halası er-Rubeyyi' (radıyallahü anhâ) (bir kere) bir cariyenin ön dişini kırdı. Rubeyyi'in yakınları (karşı taraftan) afıv dilediler. Fakat cariyenin adamları (afıv etmekten) imtina ettiler. Bunun üzerine Rubeyyi'in yakınları dişin tazminatını ödemeyi onlara teklif ettiler. Onlar bunu da kabul etmeyerek Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e vardılar. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) de kısasın uygulanmasını emretti. (Rubeyyi'in kardeşi) Enes bin en-Nadr (radıyallahü anh) :

Yâ Resûlallah er-Rubeyyi'in ön dişi (misilleme olarak) kırılacak (mı?) Seni hak (din) ile gönderen Allah'a yemin ederim (ve Allah'ın yardımını umarak derim) ki er-Rubeyyi'in dişi kırılmıyacaktır, dedi. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) de :

(Yâ Enes (bin en-Nadr) Allah'ın farz kıldığı hüküm kısastır, ) buyurdu.

Râvi demiştir ki: (Enes'in umutlu yemininden) sonra cariyenin adamları (diyete) razı oldular ve (er-Rubeyyi'i kısas cezasından) afıv ettiler. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) :

(Şüphesiz, Allah'ın kullarından öyle kişi vardır ki, Allah'a yemin etse Allah onun yeminini yerine getirir) buyurdu. "

١٦ - باب الْقِصَاصِ فِي السِّنِّ

٢٧٥١ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى أَبُو مُوسَى، حَدَّثَنَا خَالِدُ بْنُ الْحَارِثِ، وَابْنُ أَبِي عَدِيٍّ، عَنْ حُمَيْدٍ، عَنْ أَنَسٍ، قَالَ كَسَرَتِ الرُّبَيِّعُ عَمَّةُ أَنَسٍ ثَنِيَّةَ جَارِيَةٍ فَطَلَبُوا الْعَفْوَ فَأَبَوْا فَعَرَضَ عَلَيْهِمُ الأَرْشَ فَأَبَوْا فَأَتَوُا النَّبِيَّ صلّى اللّه عليه وسلّم فَأَمَرَ بِالْقِصَاصِ ‏.‏ فَقَالَ أَنَسُ بْنُ النَّضْرِ يَا رَسُولَ اللَّهِ تُكْسَرُ ثَنِيَّةُ الرُّبَيِّعِ وَالَّذِي بَعَثَكَ بِالْحَقِّ لاَ تُكْسَرُ ‏.‏ فَقَالَ النَّبِيُّ صلّى اللّه عليه وسلّم ‏( يَا أَنَسُ كِتَابُ اللَّهِ الْقِصَاصُ ‏)‏.‏ قَالَ فَرَضِيَ الْقَوْمُ فَعَفَوْا فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ‏( إِنَّ مِنْ عِبَادِ اللَّهِ مَنْ لَوْ أَقْسَمَ عَلَى اللَّهِ لأَبَرَّهُ ‏)‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 15- KADININ (CİNAYET İŞLEMESİNDEN DOLAYI ÖDENECEK) DİYETİ ONUN ASABASI (BABA) TARAFINDAN OLAN ERKEK YAKINLARI) ÜZERİNDEDİR VE KADININ MİRASI EVLÂDINADIR

2749) ". . . Amr bin Şuayb'in dedesi (Abdullah bin Amre bin el-As) (radıyallahü anhüm)'den; Şöyle demiştir:

Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) : Kadının mevcud asabası (yani baba tarafından erkek, akıllı akrabası)nın onun (cinayet işlemesi hâlinde ödenmesi gerekli) diyetini vermelerine ve bunların, kadının vereselerinden (belirli hisse sahiplerinden) artan mal dışında onun hiç bir malına mirasçı olmamalarına hükmetti. (Ayrıca şuna da hükmetti:) Kadın öldürülürse diyeti (kan bahası), onun mirasçıları arasındadır (Farâiz hükümlerine göre aralarında taksim edilir). Bu itibarla katilini onlar öldürür, "

2750) ". . . Câbir (bin Abdillah) (radıyallahü anhümâ)'dan; Şöyle demiştir :

Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) diyeti, katile kadının âkilesi (baba tarafından erkek ve akıllı yakınları) üzerine yükledi.

Bunun üzerine öldürülmüş olan kadının âkilesi (baba tarafından olan erkek ve akıllı yakınları) :

Yâ Resûlallah! Öldürülen kadının mirası bizedir, dediler. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) :

(Hayır. Mirası kocasına ve çocuklarınadır) buyurdu.

١٥ - باب عَقْلُ الْمَرْأَةِ عَلَى عَصَبَتِهَا وَمِيرَاثُهَا لِوَلَدِهَا

٢٧٤٩ - حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ مَنْصُورٍ، أَنْبَأَنَا يَزِيدُ بْنُ هَارُونَ، أَنْبَأَنَا مُحَمَّدُ بْنُ رَاشِدٍ، عَنْ سُلَيْمَانَ بْنِ مُوسَى، عَنْ عَمْرِو بْنِ شُعَيْبٍ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ جَدِّهِ، قَالَ قَضَى رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم أَنْ يَعْقِلَ الْمَرْأَةَ عَصَبَتُهَا مَنْ كَانُوا وَلاَ يَرِثُوا مِنْهَا شَيْئًا إِلاَّ مَا فَضَلَ عَنْ وَرَثَتِهَا وَإِنْ قُتِلَتْ فَعَقْلُهَا بَيْنَ وَرَثَتِهَا فَهُمْ يَقْتُلُونَ قَاتِلَهَا ‏)‏.‏

٢٧٥٠ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يَحْيَى، حَدَّثَنَا الْمُعَلَّى بْنُ أَسَدٍ، حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَاحِدِ بْنُ زِيَادٍ، حَدَّثَنَا مُجَالِدٌ، عَنِ الشَّعْبِيِّ، عَنْ جَابِرٍ، قَالَ جَعَلَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم الدِّيَةَ عَلَى عَاقِلَةِ الْقَاتِلَةِ فَقَالَتْ عَاقِلَةُ الْمَقْتُولَةِ يَا رَسُولَ اللَّهِ مِيرَاثُهَا لَنَا ‏.‏ قَالَ ‏( لاَ مِيرَاثُهَا لِزَوْجِهَا وَوَلَدِهَا ‏)‏.‏


SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget