Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 8- MAKTULÜN VELİSİ İLE KISÂS VEYA DİYET ARASINA GİREN (YÂNÎ ONA MANÎ OLAN) KİMSE

2737) ". , . (Abdullah) bin Abbâs (radıyallahü anhümâ)’dan rivâyet edildiğine göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:

(Kim nasıl olduğu belirsiz bir karışıklık içinde veya yakınlarını savunma esnasında bir taş veya bir kamçı ya da bir sopa ile (öldürme kasdı olmaksızın) öldürürse o kimse üzerine hatâen (yanlışlıkla) öldürme diyeti (vâcib) dir. Kim (bu ortamda) kasden öldürürse bu (öldürme) kısasta sebebidir. Kim de katil ile kısas arasına girer (yani katilin öldürülmesine engel olur) ise, Allah'ın, meleklerin ve bütün insanların laneti o kimse üzerine olsun (veya üzerinedir). O kimseden ne tevbe kabul olunur, ne de fidye (veya o kimsenin ne nafile ibâdeti ne de farz ibâdeti kabul olunur. )

٨ - باب مَنْ حَالَ بَيْنَ وَلِيِّ الْمَقْتُولِ وَبَيْنَ الْقَوَدِ أَوِ الدِّيَةِ

٢٧٣٧ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ مَعْمَرٍ، حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ كَثِيرٍ، حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ كَثِيرٍ، عَنْ عَمْرِو بْنِ دِينَارٍ، عَنْ طَاوُسٍ، عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ، رَفَعَهُ إِلَى النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم قَالَ ‏( مَنْ قَتَلَ فِي عِمِّيَّةٍ أَوْ عَصَبِيَّةٍ بِحَجَرٍ أَوْ سَوْطٍ أَوْ عَصًا فَعَلَيْهِ عَقْلُ الْخَطَإِ وَمَنْ قَتَلَ عَمْدًا فَهُوَ قَوَدٌ وَمَنْ حَالَ بَيْنَهُ وَبَيْنَهُ فَعَلَيْهِ لَعْنَةُ اللَّهِ وَالْمَلاَئِكَةِ وَالنَّاسِ أَجْمَعِينَ لاَ يُقْبَلُ مِنْهُ صَرْفٌ وَلاَ عَدْلٌ ‏)‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 7- DİYET, ÂKİLE (KATİLİN YAKINLARI) ÜZERİNE (VÂCİB)DİR. EĞER ÂKİLE YOK İSE DİYET BEYTÜ'L-MAL (DEVLET HAZÎNESİ) İÇİNDEN ÖDENMESİ LÂZIMIDIR, BÂBI

2735 - “... El-Muğîre bin Şu'be (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir :

Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) diyetin (katilin) âkilesi tarafından ödenmesine hükmetti. "

2736) ..... El-Mıkdâm eş-Şâmî (bin Madîkerib) (radıyallahü anh)’den. rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir :

(Mirasçısı olamayan (müslüman)ın mirasçısı benim. (Yani malını beytü’l-mala korum). Onun diyetini öderim ve ona mirasçı olurum. Dayı, mirasçısı olmayan (yeğenin) in mîrasçısıdır. Onun yerine diyet öder ve onun mirasını alır. )

٧ - باب الدِّيَةِ عَلَى الْعَاقِلَةِ فَإِنْ لَمْ تَكُنْ لَهُ عَاقِلَةٌ فَفِي بَيْتِ الْمَالِ

٢٧٣٥ - حَدَّثَنَا عَلِيُّ بْنُ مُحَمَّدٍ، حَدَّثَنَا وَكِيعٌ، حَدَّثَنَا أَبِي، عَنْ مَنْصُورٍ، عَنْ إِبْرَاهِيمَ، عَنْ عُبَيْدِ بْنِ نَضْلَةَ، عَنِ الْمُغِيرَةِ بْنِ شُعْبَةَ، قَالَ قَضَى رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم بِالدِّيَةِ عَلَى الْعَاقِلَةِ ‏.‏

٢٧٣٦ - حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ دُرُسْتَ، حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ، عَنْ بُدَيْلِ بْنِ مَيْسَرَةَ، عَنْ عَلِيِّ بْنِ أَبِي طَلْحَةَ، عَنْ رَاشِدِ بْنِ سَعْدٍ، عَنْ أَبِي عَامِرٍ الْهَوْزَنِيِّ، عَنِ الْمِقْدَامِ الشَّامِيِّ، قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ‏( أَنَا وَارِثُ مَنْ لاَ وَارِثَ لَهُ أَعْقِلُ عَنْهُ وَأَرِثُهُ وَالْخَالُ وَارِثُ مَنْ لاَ وَارِثَ لَهُ يَعْقِلُ عَنْهُ وَيَرِثُهُ ‏)‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 6- BÎR MÜ'MÎNÎ HATÂEN (YANLIŞLIKLA) ÖLDÜRME DİYETİ

2732 - “... Amr bin Şuayb'ın dedesi (Abdullah bin Amr bin el-Âs) (radıyallahü anhüm)'den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) :

(Kim hatâen (= yanlışlıkla) öldürülürse onun develerden diyeti otuz bint-i Madhâd (iki yaşına giren dişi deve), otuz bint-i Lebûn (üç yaşına giren dişi deve), otuz hıkka (dört yaşına basan dişi deve) ve. on ibn-i Lebûn (üç yaşına giren erkek deve)dir,) buyurmuştur.

Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), köylülerin ödeyeceği bu diyet için dört yüz dinar (altın) veya buna denk gümüş kıymet takdir ederdi. Deve sahiplerinin ödeyeceği bu diyet için de kıymet takdir ederdi. Develer pahalanınca, (deve sahiplerinin ödeyeceği) diyetin bedelini de artırırdı ve develerin fiatı düşünce diyetin bedelini de eksiltirdi. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem)(deve sahiplerinin ödeyeceği bu nevî diyetin kıymetini) zamanın (rayiç) durumuna göre ayarlardı. Böylece bu nevî diyetin kıymeti Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) hayatta olduğu dönemde, dört yüz dinar (altın) ile sekiz yüz dinar (altın) arasındaki meblâğlara veya bunun (yani sekiz yüz dinarın) gümüşten dengi olan sekiz bin dirheme ulaştı.

Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) sığır sürüsü sahipleri tarafından diyeti sığırdan ödenecek maktulün diyetinin iki yüz sığır olduğuna ve koyun sürüsü sahipleri tarafından diyeti koyundan ödenecek maktulün diyetinin iki bin koyun olduğuna hükmetti. "

2733 - “... Abdullah bin Mes'üd (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir:

(Hatâen (yanlışlıkla) öldürme diyetinde yirmi hıkka (beş yaşına giren dişi deve), yirmi cezaa (dört yaşına giren dişi deve), yirmi bint-i mahad (iki yaşına giren dişi deve), yirmi bint-i Lebûn (üç yaşına giren dişi deve) ve yirmi ibn-i mahad (iki yaşına giren erkek deve lâzım)dır. )

2734 - “... (Abdullah) bin Abbâs (radıyallahü anhümâ)'dan; Şöyle demiştir :

Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) öldürme diyetini on iki bin (dirhem gümüş) kıldı. İbn-i Abbâs dedi ki: Allahü teâlâ’nın:(Allah ve Resulü bol nimetinden onları zenginleştirdi de öç almaya kalktılar, ) Tevbe: 74 buyruğu, bunun hakkındadır. İbn-i Abbâs dedi ki: Âyette sözü edilenler diyet almakla (zenginleştiler. )

٦ - باب دِيَةِ الْخَطَإِ

٢٧٣٢ - حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ مَنْصُورٍ الْمَرْوَزِيُّ، أَنْبَأَنَا يَزِيدُ بْنُ هَارُونَ، أَنْبَأَنَا مُحَمَّدُ بْنُ رَاشِدٍ، عَنْ سُلَيْمَانَ بْنِ مُوسَى، عَنْ عَمْرِو بْنِ شُعَيْبٍ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ جَدِّهِ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم قَالَ ‏( مَنْ قُتِلَ خَطَأً فَدِيَتُهُ مِنَ الإِبِلِ ثَلاَثُونَ بِنْتَ مَخَاضٍ وَثَلاَثُونَ ابْنَةَ لَبُونٍ وَثَلاَثُونَ حِقَّةً وَعَشَرَةُ بَنِي لَبُونٍ ‏)‏.‏ وَكَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم يُقَوِّمُهَا عَلَى أَهْلِ الْقُرَى أَرْبَعَمِائَةِ دِينَارٍ أَوْ عَدْلَهَا مِنَ الْوَرِقِ وَيُقَوِّمُهَا عَلَى أَزْمَانِ الإِبِلِ إِذَا غَلَتْ رَفَعَ فِي ثَمَنِهَا وَإِذَا هَانَتْ نَقَصَ مِنْ ثَمَنِهَا عَلَى نَحْوِ الزَّمَانِ مَا كَانَ فَبَلَغَ قِيمَتُهَا عَلَى عَهْدِ رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم مَا بَيْنَ الأَرْبَعِمِائَةِ دِينَارٍ إِلَى ثَمَانِمِائَةِ دِينَارٍ أَوْ عَدْلُهَا مِنَ الْوَرِقِ ثَمَانِيَةُ آلاَفِ دِرْهَمٍ قَضَى رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم أَنَّ مَنْ كَانَ عَقْلُهُ فِي الْبَقَرِ عَلَى أَهْلِ الْبَقَرِ مِائَتَىْ بَقَرَةٍ وَمَنْ كَانَ عَقْلُهُ فِي الشَّاءِ عَلَى أَهْلِ الشَّاءِ أَلْفَىْ شَاةٍ ‏.‏

٢٧٣٣ - حَدَّثَنَا عَبْدُ السَّلاَمِ بْنُ عَاصِمٍ، حَدَّثَنَا الصَّبَّاحُ بْنُ مُحَارِبٍ، حَدَّثَنَا حَجَّاجُ بْنُ أَرْطَاةَ، حَدَّثَنَا زَيْدُ بْنُ جُبَيْرٍ، عَنْ خِشْفِ بْنِ مَالِكٍ الطَّائِيِّ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَسْعُودٍ، قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ‏( فِي دِيَةِ الْخَطَإِ عِشْرُونَ حِقَّةً وَعِشْرُونَ جَذَعَةً وَعِشْرُونَ بِنْتَ مَخَاضٍ وَعِشْرُونَ بِنْتَ لَبُونٍ وَعِشْرُونَ بَنِي مَخَاضٍ ذُكُورٍ ‏)‏.‏

٢٧٣٤ - حَدَّثَنَا الْعَبَّاسُ بْنُ جَعْفَرٍ، حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ سِنَانٍ، حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ مُسْلِمٍ، عَنْ عَمْرِو بْنِ دِينَارٍ، عَنْ عِكْرِمَةَ، عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ، أَنَّ النَّبِيَّ صلّى اللّه عليه وسلّم جَعَلَ الدِّيَةَ اثْنَىْ عَشَرَ أَلْفًا قَالَ ذَلِكَ قَوْلُهُ ‏{وَمَا نَقَمُوا إِلاَّ أَنْ أَغْنَاهُمُ اللَّهُ وَرَسُولُهُ مِنْ فَضْلِهِ}‏ قَالَ بِأَخْذِهِمُ الدِّيَةَ ‏.‏


SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget