Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 32- ESİRLERİ FİDYE KARŞILIĞINDA KURTARMAK

2954 - “... Seleme bin el-Ekva (radıyallahü anh)’dan; Şöyle demiştir:

Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) hayatta iken biz Ebû Bekir (radıyallahü anh)'in beraberinde (yani emrinde) Hevâzin (kabilesi) savaşına gittik. (Kumandanımız) Ebû Bekir Benî Fezâre (kabilesin) den olup Arabların en güzellerinden bir genç kızı bana ganimet payımdan ayrı olarak verdi. Kızın üstünde eski bir kürk vardı. Ben Medîne-i Münevvere'ye gelinceye kadar kızın elbisesini açmadım (yani ona hiç yaklaşmadım). Sonra Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) çarşıda bana rastladı ve yemin ederek:

O kızı bana hibe et, buyurdu. Ben de kızı O'na hibe ettim. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) o kızı göndererek? Mekke'de esîr tutulan müslümanları serbest bıraktırmak için onu fidye olarak verdi. "

٣٢ - باب فِدَاءِ الأُسَارَى

٢٩٥٤ - حَدَّثَنَا عَلِيُّ بْنُ مُحَمَّدٍ، وَمُحَمَّدُ بْنُ إِسْمَاعِيلَ، قَالاَ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ، عَنْ عِكْرِمَةَ بْنِ عَمَّارٍ، عَنْ إِيَاسِ بْنِ سَلَمَةَ بْنِ الأَكْوَعِ، عَنْ أَبِيهِ، قَالَ غَزَوْنَا مَعَ أَبِي بَكْرٍ هَوَازِنَ عَلَى عَهْدِ رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم فَنَفَّلَنِي جَارِيَةً مِنْ بَنِي فَزَارَةَ مِنْ أَجْمَلِ الْعَرَبِ عَلَيْهَا قِشْعٌ لَهَا فَمَا كَشَفْتُ لَهَا عَنْ ثَوْبٍ حَتَّى أَتَيْتُ الْمَدِينَةَ فَلَقِيَنِي النَّبِيُّ صلّى اللّه عليه وسلّم فِي السُّوقِ فَقَالَ ‏( لِلَّهِ أَبُوكَ هَبْهَا لِي ‏)‏.‏ فَوَهَبْتُهَا لَهُ فَبَعَثَ بِهَا فَفَادَى بِهَا أُسَارَى مِنْ أُسَارَى الْمُسْلِمِينَ كَانُوا بِمَكَّةَ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 31- SAVAŞTA DÜŞMAN ÜLKESİNDE (BİNALARI, AĞAÇLARI VE ZİRAATLARI) YAKTIRMAK

2951 - “... Üsâme bin Zeyd (radıyallahü anhümâ)'dan: Şöyle demiştir: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) beni (bir askerî kuvvet başında) Übnâ denilen bir köye göndererek;

(Sabahın erken saatlerinde aniden) Übnâ köyüne var. (baskın yap) Sonra (evlerini, ekinlerini ve ağaçlarını) yaktır,) buyurdu. "

2952 - “... (Abdullah) bin Ömer (radıyallahü anhümâ)’dan rivâyet edildiğine göre:

Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) (muhasara esnasında) Benî Nadîr'in yaş hurma ağaçlarını (savaş gereği olarak) yaktırdı ve kestirdi. Bu mıntıka, (Benî Nadîr'in hurmalığı olan) Büveyre (denilen mevkî)dir. Bunun üzerine Allah (Azze ve Celle);

(İnkarcı kitâb ehlinin yurtlarında) herhangi hurma ağacını kestinizse veya kökleri üzerinde dikili bıraktınızsa (bu hareketiniz) Allah'ın izniyledir ve fâsıkları perişan etmek içindir,) (Haşr: 5) âyetini indirdi. "

2953 - “... (Abdullah) bin Ömer (radıyallahü anhüma)'dan; Şöyle demiştir :

Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) (muhasara esnasında) Beni Nâdir'in yaş hurma ağaçlarını (savaş gereği olarak) yaktırdı ve kestirdi. Onların (durumunu dile getiren Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in şâiri Hassan bin Sabit (radıyallahü anh);Beni Nadir yahüdîlerinin hurmalığı olan) el-Buveyre (mevkiin)deki yaygın olan yangın (mü'min olan) Kureyş eşrafına kolayca gerçekleşti" şiirini bu olay hakkında söyledi. "

٣١ - باب التَّحْرِيقِ بِأَرْضِ الْعَدُوِّ

٢٩٥١ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ إِسْمَاعِيلَ بْنِ سَمُرَةَ، حَدَّثَنَا وَكِيعٌ، عَنْ صَالِحِ بْنِ أَبِي الأَخْضَرِ، عَنِ الزُّهْرِيِّ، عَنْ عُرْوَةَ بْنِ الزُّبَيْرِ، عَنْ أُسَامَةَ بْنِ زَيْدٍ، قَالَ بَعَثَنِي رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم إِلَى قَرْيَةٍ يُقَالُ لَهَا أُبْنَى فَقَالَ ‏( ائْتِ أُبْنَى صَبَاحًا ثُمَّ حَرِّقْ ‏)‏.‏

٢٩٥٢ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ رُمْحٍ، أَنْبَأَنَا اللَّيْثُ بْنُ سَعْدٍ، عَنْ نَافِعٍ، عَنِ ابْنِ عُمَرَ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم حَرَّقَ نَخْلَ بَنِي النَّضِيرِ وَقَطَعَ ‏.‏ وَهِيَ الْبُوَيْرَةُ فَأَنْزَلَ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ ‏{مَا قَطَعْتُمْ مِنْ لِينَةٍ أَوْ تَرَكْتُمُوهَا قَائِمَةً }‏ الآيَةَ ‏.‏

٢٩٥٣ - حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ سَعِيدٍ، حَدَّثَنَا عُقْبَةُ بْنُ خَالِدٍ، عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ، عَنْ نَافِعٍ، عَنِ ابْنِ عُمَرَ، أَنَّ النَّبِيَّ صلّى اللّه عليه وسلّم حَرَّقَ نَخْلَ بَنِي النَّضِيرِ وَقَطَعَ ‏.‏ وَفِيهِ يَقُولُ شَاعِرُهُمْ فَهَانَ عَلَى سَرَاةِ بَنِي لُؤَىٍّ حَرِيقٌ بِالْبُوَيْرَةِ مُسْتَطِيرُ


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 30- BASKIN YAPMAK VE (BU ARADA) KADINLARI VE ÇOCUKLARI ÖLDÜRMEK

2946 - “... Es-Sa'b bin Cessâme (radıyallahü anh)'den; Şöyle demiştir: (Bir kere) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e müşrik (muhârib)lerden aile sahibi olanlara (İslâm mücâhidleri tarafından) geceleyin baskın düzenleniyor ve (bu arada ayırd edilemeyerek) onların kadınları ve erginlik çağına varmamış çocukları da isabet alıyor (yaralanıyor, öldürülüyor), diye soru soruldu. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) :

(Onlar da müşrikler (toplumun) dandır) buyurdu. "

2947 - “... Seleme bin el-Ekva' (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir:

Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), hayatta iken biz Ebû Bekir (radıyallahü anh)'ın kumandasında Hevâzin savaşına gittik ve Benî Fezâre kabilesine ait bir suya varıp gecenin sonunda konakladık. Nihayet fecir zamanı olunca onlara yaygın bir baskın yaptık. Sonra biz başka bir su sahibi olan ailelerin olduğu yere vardık. Bunlara da geceleyin baskın yapıp dokuz veya yedi aşiret olan bunları da öldürdük. "

2948) " (Abdullah) bin Ömer (radıyallahü anhümâ)’dan rivâyet edildiğine göre :

Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) (Mekke'nin fetih seferinde) yolda öldürülmüş bir kadın cesedini buldu. Bunun üzerine kadınları ve erginlik çağına varmamış çocukları öldürmeyi yasakladı."

2949 - “... Hanzala el-Kâtib (radıyallahü anh)'den; Şöyle demiştir:

Biz (bir kere) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in beraberinde bir savaşa gittik. Sonra başında halkın toplandığı öldürülmüş bir kadın cesedine uğradık. Halk Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) için dağıldı. Sonra Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) :

(Bu kadın savaşanlar içinde savaşmış değildi), buyurdu. Sonra bir adama:

(Hâlid bin el-Velîd'e git ve ona de ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) sana emrederek diyor ki:

Sakın hiç bir kadını ve (savaştan başka iş için) kiralanan hiç bir adamı öldürme. )

2950) ..... Rebâh bin er-Rebî (radıyallahü anh) de Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'den bunun mislini rivâyet etmiştir.

Ebû Bekir bin Şeybe dedi ki: Sevrî kendi rivâyetinde yanılıyor. "

٣٠ - باب الْغَارَةِ وَالْبَيَاتِ وَقَتْلِ النِّسَاءِ وَالصِّبْيَانِ

٢٩٤٦ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ، عَنِ الزُّهْرِيِّ، عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ، عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ، قَالَ حَدَّثَنَا الصَّعْبُ بْنُ جَثَّامَةَ، قَالَ سُئِلَ النَّبِيُّ صلّى اللّه عليه وسلّم عَنْ أَهْلِ الدَّارِ مِنَ الْمُشْرِكِينَ يُبَيَّتُونَ فَيُصَابُ النِّسَاءُ وَالصِّبْيَانُ قَالَ ‏( هُمْ مِنْهُمْ ‏)‏.‏

٢٩٤٧ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ إِسْمَاعِيلَ، أَنْبَأَنَا وَكِيعٌ، عَنْ عِكْرِمَةَ بْنِ عَمَّارٍ، عَنْ إِيَاسِ بْنِ سَلَمَةَ بْنِ الأَكْوَعِ، عَنْ أَبِيهِ، قَالَ غَزَوْنَا مَعَ أَبِي بَكْرٍ هَوَازِنَ عَلَى عَهْدِ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم فَأَتَيْنَا مَاءً لِبَنِي فَزَارَةَ فَعَرَّسْنَا حَتَّى إِذَا كَانَ عِنْدَ الصُّبْحُ شَنَنَّاهَا عَلَيْهِمْ غَارَةً فَأَتَيْنَا أَهْلَ مَاءٍ فَبَيَّتْنَاهُمْ فَقَتَلْنَاهُمْ تِسْعَةً أَوْ سَبْعَةَ أَبْيَاتٍ ‏.‏

٢٩٤٨ - حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ حَكِيمٍ، حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ عُمَرَ، أَنْبَأَنَا مَالِكُ بْنُ أَنَسٍ، عَنْ نَافِعٍ، عَنِ ابْنِ عُمَرَ، أَنَّ النَّبِيَّ صلّى اللّه عليه وسلّم رَأَى امْرَأَةً مَقْتُولَةً فِي بَعْضِ الطَّرِيقِ فَنَهَى عَنْ قَتْلِ النِّسَاءِ وَالصِّبْيَانِ ‏.‏

٢٩٤٩ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، حَدَّثَنَا وَكِيعٌ، عَنْ سُفْيَانَ، عَنْ أَبِي الزِّنَادِ، عَنِ الْمُرَقَّعِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ صَيْفِيٍّ، عَنْ حَنْظَلَةَ الْكَاتِبِ، قَالَ غَزَوْنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم فَمَرَرْنَا عَلَى امْرَأَةٍ مَقْتُولَةٍ قَدِ اجْتَمَعَ عَلَيْهَا النَّاسُ فَأَفْرَجُوا لَهُ فَقَالَ ‏(‏مَا كَانَتْ هَذِهِ تُقَاتِلُ فِيمَنْ يُقَاتِلُ‏)‏ ‏.‏ ثُمَّ قَالَ لِرَجُلٍ ‏(‏انْطَلِقْ إِلَى خَالِدِ بْنِ الْوَلِيدِ فَقُلْ لَهُ إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم يَأْمُرُكَ يَقُولُ لاَ تَقْتُلَنَّ ذُرِّيَّةً وَلاَ عَسِيفًا‏)‏‏.‏

٢٩٥٠ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ، حَدَّثَنَا الْمُغِيرَةُ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ، عَنْ أَبِي الزِّنَادِ، عَنِ الْمُرَقَّعِ، عَنْ جَدِّهِ، رَبَاحِ بْنِ الرَّبِيعِ عَنِ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم نَحْوَهُ ‏.‏ قَالَ أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ يُخْطِئُ الثَّوْرِيُّ فِيهِ ‏.‏


SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget