Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 4- RAHL (DEVE PALANI) ÜSTÜNDE HAC YOLCULUĞU

3002 - “... Enes bin Mâlik (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir:

Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) eski bir palan ve dört dirhem eder veya etmez bir örtü üstünde hac yolculuğu etti ve :

(Allahım! (Bu), riyasız ve gösterişsiz bir hac'dır (veya bunu riyasız ve gösterişsiz bir hac kıl), dedi.) "

3003 - “... (Abdullah) bin Abbâs (radıyallahü anhüma)’dan; Şöyle demiştir :

Biz Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile beraber Mekke ve Medine arasında (hac yolculuğu ediyor) idik. (Yolculuk esnasında) bir dereden geçtik. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) :

— (Bu, hangi deredir,) diye sordular. Sahâbîler (radıyallahü anhüm) :

— El-Ezrak deresidir, dediler. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) :

— (Mûsâ (sallallahü aleyhi ve sellem) iki parmağını (n uçlarını) iki kulağına koyup yüksek sesle Lebbeyke duasını okumak suretiyle Allah'a niyaz ederek bu dereden geçerken gözümün önündedir,) buyurdu (ve Mûsâ'nın saçlarının uzunluğunu anlattı. Fakat râvî Dâvûd anlatılanı iyice hatırlamıyor). İbn-i Abbâs demiş ki:

Sonra ba yolculuğumuza devam ettik. Nihayet bir dağ yolunun (veya bir dağ geçitinin) üstüne vardık. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) (orada da) :

(Bu, hangi dağ yolu (veya geçiti)dir?) buyurdu. Sahâbiler (radıyallahü anhüm) :

(Bu), Herşâ veya Lift yolu (veya geçit)idir, dediler. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) :

(Yûnus (Aleyhisselâm) kırmızı bir deve üstünde, yünden mamul bir cübbe giymiş, devesinin yuları hurma lifinden örülü ince bir sicim olduğu halde lebbeyke duasını okuyarak bu dereden geçerken gözümün önündedir, buyurdu.) "

٤ - باب الْحَجِّ عَلَى الرَّحْلِ

٣٠٠٢ - حَدَّثَنَا عَلِيُّ بْنُ مُحَمَّدٍ، حَدَّثَنَا وَكِيعٌ، عَنِ الرَّبِيعِ بْنِ صَبِيحٍ، عَنْ يَزِيدَ بْنِ أَبَانَ، عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ، قَالَ حَجَّ النَّبِيُّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ عَلَى رَحْلٍ رَثٍّ وَقَطِيفَةٍ تُسَاوِي أَرْبَعَةَ دَرَاهِمَ أَوْ لاَ تُسَاوِي ثُمَّ قَالَ ‏( اللَّهُمَّ حِجَّةٌ لاَ رِيَاءَ فِيهَا وَلاَ سُمْعَةَ ‏)‏.‏

٣٠٠٣ - حَدَّثَنَا أَبُو بِشْرٍ، بَكْرُ بْنُ خَلَفٍ حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِي عَدِيٍّ، عَنْ دَاوُدَ بْنِ أَبِي هِنْدٍ، عَنْ أَبِي الْعَالِيَةِ، عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ، قَالَ كُنَّا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ بَيْنَ مَكَّةَ وَالْمَدِينَةِ فَمَرَرْنَا بِوَادٍ فَقَالَ ‏( أَىُّ وَادٍ هَذَا ‏)‏.‏ قَالُوا وَادِي الأَزْرَقِ ‏.‏ قَالَ ‏( كَأَنِّي أَنْظُرُ إِلَى مُوسَى ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ - فَذَكَرَ مِنْ طُولِ شَعَرِهِ شَيْئًا لاَ يَحْفَظُهُ دَاوُدُ - وَاضِعًا إِصْبَعَيْهِ فِي أُذُنَيْهِ لَهُ جُؤَارٌ إِلَى اللَّهِ بِالتَّلْبِيَةِ مَارًّا بِهَذَا الْوَادِي ‏)‏.‏ قَالَ ثُمَّ سِرْنَا حَتَّى أَتَيْنَا عَلَى ثَنِيَّةٍ فَقَالَ ‏( أَىُّ ثَنِيَّةٍ هَذِهِ ‏)‏.‏ قَالُوا ثَنِيَّةُ هَرْشَى أَوْ لَفْتٍ ‏.‏ قَالَ ‏( كَأَنِّي أَنْظُرُ إِلَى يُونُسَ عَلَى نَاقَةٍ حَمْرَاءَ عَلَيْهِ جُبَّةُ صُوفٍ وَخِطَامُ نَاقَتِهِ خُلْبَةٌ مَارًّا بِهَذَا الْوَادِي مُلَبِّيًا ‏)‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 3- HAC VE UMRE'NİN FAZİLETİ

2998 - “... Ömer (bin el-Hattâb) (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:

(Hac ve Umre'yi ard arda yapınız. Çünkü bunları ard arda yapmak demirci körüğü demirin kirini, pasını giderdiği gibi fakirliği ve günahları giderir.)

2999) ... Ebû Bekir bin Ebî Şeybe ..... senediyle de Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in bu hadisinin mislini (yine) Ömer bin el-Hattab (radıyallahü anh) 'den bize rivâyet etti. "

3000 - “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:

(Umre, kendisiyle diğer Umre arasındaki (zaman içinde işlenen küçük) günahlara keffarettir. Mebrûr (yani makbul) hacc'ın mükafatı ancak cennet (e dahil olmak) tır.) "

3001 - “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)'den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir :

(Kim bu beyt'i (Yani Ka'be-i Muazzama'yı) hac (ziyaret) eder de (bu ibâdetle meşgul olduğu sürece) cinsel ilişki, şehvanî lâflar ve günah işlemezse o kimse (günahlardan temizlenip) annesinin kendisini doğurduğu (günkü) duruma dönüşür.) "

٣ - باب فَضْلِ الْحَجِّ وَالْعُمْرَةِ

٢٩٩٨ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ، عَنْ عَاصِمِ بْنِ عُبَيْدِ اللَّهِ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَامِرٍ، عَنْ عُمَرَ، عَنِ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم قَالَ ‏( تَابِعُوا بَيْنَ الْحَجِّ وَالْعُمْرَةِ فَإِنَّ الْمُتَابَعَةَ بَيْنَهُمَا تَنْفِي الْفَقْرَ وَالذُّنُوبَ كَمَا يَنْفِي الْكِيرُ خَبَثَ الْحَدِيدِ ‏)‏.‏

٢٩٩٩ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بِشْرٍ، حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ، عَنْ عَاصِمِ بْنِ عُبَيْدِ اللَّهِ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَامِرِ بْنِ رَبِيعَةَ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ عُمَرَ بْنِ الْخَطَّابِ، عَنِ النَّبِيِّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ نَحْوَهُ ‏.‏

٣٠٠٠ - حَدَّثَنَا أَبُو مُصْعَبٍ، حَدَّثَنَا مَالِكُ بْنُ أَنَسٍ، عَنْ سُمَىٍّ، - مَوْلَى أَبِي بَكْرِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ - عَنْ أَبِي صَالِحٍ السَّمَّانِ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، أَنَّ النَّبِيَّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ قَالَ ‏( الْعُمْرَةُ إِلَى الْعُمْرَةِ كَفَّارَةُ مَا بَيْنَهُمَا وَالْحَجُّ الْمَبْرُورُ لَيْسَ لَهُ جَزَاءٌ إِلاَّ الْجَنَّةُ ‏)‏.‏

٣٠٠١ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، حَدَّثَنَا وَكِيعٌ، عَنْ مِسْعَرٍ، وَسُفْيَانَ، عَنْ مَنْصُورٍ، عَنْ أَبِي حَازِمٍ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ ‏( مَنْ حَجَّ هَذَا الْبَيْتَ فَلَمْ يَرْفُثْ وَلَمْ يَفْسُقْ رَجَعَ كَمَا وَلَدَتْهُ أُمُّهُ ‏)‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 2- HACC'IN FARZ KILINMASI BÂBI

2995 - “... Ali (bin Ebî Talib) (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir:

"Oraya yol bulabilen insanlara Allah için Ka'be'yi hac etmeleri farzdır. " (Âl-i îmrân; 97) âyeti inince sahâbîler;

Yâ Resûlallah! Hac her yılda (mı farzdır)? dediler. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) sustu. Sonra sahâbîler! Her yılda mı (hac etmek farz kılındı) ? diye sordular. Bunun üzerine Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) :

(Hayır. Eğer ben evet deseydim (her yıl hac etmek) vâcib olurdu,) buyurdu. Bunun akabinde;

(Ey imân edenler! Size açıklanırsa hoşunuza gitmeyecek şeyleri sormayınız) (Mâide 101. ) âyeti indi. "

2996) ';..... Enes bin Mâlik (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre sabâbîler:

Yâ Resûlallah! Hacc'a gitmek her yılda (mı farzdır)? dediler. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) (onlara cevaben) :

(Eğer ben evet deseydim (her yıl hac etmek) vâcib olurdu, vâcib olsaydı bunu ifâ edemezdiniz ve ifâ etmeseydiniz tazîb edilirdiniz. ) buyurdu. "

2997 - “... (Abdullah) bin Abbâs (radıyallahü anhümâ)'dan: Şöyle demiştir :

El-Akra bin Habis, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) 'e: Yâ Resûlallah! Hac her yıl (mı) veya (hayatta) bir defa (mı farzdır), diye sordu? Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) (buna cevaben) :

(Hac, her yıl değil, (hayatta) bir defa farzdır. Bundan sonra kim (birden fazla hac) yapabilirse o (fazla hac) nafiledir) buyurdu. "

٢ - باب فَرْضِ الْحَجِّ

٢٩٩٥ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ نُمَيْرٍ، وَعَلِيُّ بْنُ مُحَمَّدٍ، قَالاَ حَدَّثَنَا مَنْصُورُ بْنُ وَرْدَانَ، حَدَّثَنَا عَلِيُّ بْنُ عَبْدِ الأَعْلَى، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ أَبِي الْبَخْتَرِيِّ، عَنْ عَلِيٍّ، قَالَ لَمَّا نَزَلَتْ ‏{‏وَلِلَّهِ عَلَى النَّاسِ حِجُّ الْبَيْتِ مَنِ اسْتَطَاعَ إِلَيْهِ سَبِيلاً‏}‏‏.‏ قَالُوا يَا رَسُولَ اللَّهِ الْحَجُّ فِي كُلِّ عَامٍ فَسَكَتَ ثُمَّ قَالُوا أَفِي كُلِّ عَامٍ فَقَالَ ‏( لاَ وَلَوْ قُلْتُ نَعَمْ لَوَجَبَتْ ‏)‏.‏ فَنَزَلَتْ ‏{‏يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لاَ تَسْأَلُوا عَنْ أَشْيَاءَ إِنْ تُبْدَ لَكُمْ تَسُؤْكُمْ ‏}‏‏.‏

٢٩٩٦ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ نُمَيْرٍ، حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ أَبِي عُبَيْدَةَ، عَنْ أَبِيهِ، عَنِ الأَعْمَشِ، عَنْ أَبِي سُفْيَانَ، عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ، قَالَ قَالُوا يَا رَسُولَ اللَّهِ الْحَجُّ فِي كُلِّ عَامٍ قَالَ ‏( لَوْ قُلْتُ نَعَمْ لَوَجَبَتْ وَلَوْ وَجَبَتْ لَمْ تَقُومُوا بِهَا وَلَوْ لَمْ تَقُومُوا بِهَا عُذِّبْتُمْ ‏)‏.‏

٢٩٩٧ - حَدَّثَنَا يَعْقُوبُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ الدَّوْرَقِيُّ، حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ هَارُونَ، أَنْبَأَنَا سُفْيَانُ بْنُ حُسَيْنٍ، عَنِ الزُّهْرِيِّ، عَنْ أَبِي سِنَانٍ، عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ، أَنَّ الأَقْرَعَ بْنَ حَابِسٍ، سَأَلَ النَّبِيَّ صلّى اللّه عليه وسلّم فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ الْحَجُّ فِي كُلِّ سَنَةٍ أَوْ مَرَّةً وَاحِدَةً قَالَ ‏( بَلْ مَرَّةً وَاحِدَةً فَمَنِ اسْتَطَاعَ فَتَطَوُّعٌ ‏)‏.‏


SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget