بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla
1- ALLAH YOLUNDA CİHÂD ETMENİN FAZÎLETİ BÂBI
2858 - “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)- şöyle" buyurdu, demiştir :
(Allah, kendi yolunda (cihâd'a) çıkan (müslüman) kimseye (Benim yolumda cihâd, bana imân ve peygamberlerimi tasdikten başka bir neden onu (evinden) çıkarmıyor) diye (büyük ikram ve çok sevâb) hazırlamıştır. (Allah) "O kimseyi cennete dâhil etmek veya elde ettiği sevâb veya ganimete nail olarak, çıktığı evine (selâmetle) geri getirmek benim kefaletim altındadır) (diye taahhüdde bulundu. ) Sonra Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) (sözüne devamla) :
(Nefsim (kudret) elinde bulunan Allah'a yemin ederim ki müslümanlara güçlük çıkarmam (endişesi) olmasaydı, Allah yolunda (cihâda) çıkan hiç bir seriyye (yani savaş müfrezesine katılmak)dan katiyen geri kalmazdım. Ve lâkin ben bir bolluk bulamıyorum ki onları (binit hayvanlarına) bindireyim. Onlar da bir bolluk bulamıyorlar ki (binici olarak) beni tâkib edebilsinler. Ben (savaşa gittik)den sonra (savaştan) geri kalmalarına da gönülleri razı olmaz. Muhammed'in nefsi (kudret) elinde olan (Allah)a yemin ederim ki Allah yolunda savaşıp öldürülmeyi, sonra (dirilerek) savaşıp katlolunmayı, sonra (tekrar dirilerek) savaşıp öldürülmeyi arzularım) buyurdu. "
2859 - “... Ebû Said-i Hudrî (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:
(Allah yolunda cihâd eden (müslüman) kimse, Allah'ın (şu) garantisi altındadır: Allah ya onu mağfiretine ve rahmetine katar veya onu sevâb ve ganimetle (evine selâmetle) geri döndürür. Allah yolunda cihâd eden (müslüman) kimse, (evine) dönünceye kadar durumu, (bu sürece) -gevşeklik etmeksizin (gündüzleri) oruçlu ve (geceleyin) ibâdete devamlı kimsenin durumu gibidir. )
١ - باب فَضْلِ الْجِهَادِ فِي سَبِيلِ اللَّهِ
٢٨٥٨ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ فُضَيْلٍ، عَنْ عُمَارَةَ بْنِ الْقَعْقَاعِ، عَنْ أَبِي زُرْعَةَ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ( أَعَدَّ اللَّهُ لِمَنْ خَرَجَ فِي سَبِيلِهِ لاَ يُخْرِجُهُ إِلاَّ جِهَادٌ فِي سَبِيلِي وَإِيمَانٌ بِي وَتَصْدِيقٌ بِرُسُلِي فَهُوَ عَلَىَّ ضَامِنٌ أَنْ أُدْخِلَهُ الْجَنَّةَ أَوْ أَرْجِعَهُ إِلَى مَسْكَنِهِ الَّذِي خَرَجَ مِنْهُ نَائِلاً مَا نَالَ مِنْ أَجْرٍ أَوْ غَنِيمَةٍ ). ثُمَّ قَالَ ( وَالَّذِي نَفْسِي بِيَدِهِ لَوْلاَ أَنْ أَشُقَّ عَلَى الْمُسْلِمِينَ مَا قَعَدْتُ خِلاَفَ سَرِيَّةٍ تَخْرُجُ فِي سَبِيلِ اللَّهِ أَبَدًا وَلَكِنْ لاَ أَجِدُ سَعَةً فَأَحْمِلَهُمْ وَلاَ يَجِدُونَ سَعَةً فَيَتَّبِعُونِي وَلاَ تَطِيبُ أَنْفُسُهُمْ فَيَتَخَلَّفُونَ بَعْدِي وَالَّذِي نَفْسُ مُحَمَّدٍ بِيَدِهِ لَوَدِدْتُ أَنْ أَغْزُوَ فِي سَبِيلِ اللَّهِ فَأُقْتَلَ ثُمَّ أَغْزُوَ فَأُقْتَلَ ثُمَّ أَغْزُوَ فَأُقْتَلَ ).
٢٨٥٩ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، وَأَبُو كُرَيْبٍ قَالاَ حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ مُوسَى، عَنْ شَيْبَانَ، عَنْ فِرَاسٍ، عَنْ عَطِيَّةَ، عَنْ أَبِي سَعِيدٍ الْخُدْرِيِّ، عَنِ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم قَالَ ( الْمُجَاهِدُ فِي سَبِيلِ اللَّهِ مَضْمُونٌ عَلَى اللَّهِ إِمَّا أَنْ يَكْفِتَهُ إِلَى مَغْفِرَتِهِ وَرَحْمَتِهِ وَإِمَّا أَنْ يَرْجِعَهُ بِأَجْرٍ وَغَنِيمَةٍ وَمَثَلُ الْمُجَاهِدِ فِي سَبِيلِ اللَّهِ كَمَثَلِ الصَّائِمِ الْقَائِمِ الَّذِي لاَ يَفْتُرُ حَتَّى يَرْجِعَ ).