ARAFAT'TA VAKFE ETMEK YERİ (YÂNİ DURULACAK YER HAKKINDA GELEN HADÎSLER) BÂBI
55- ARAFAT'TA VAKFE ETMEK YERİ (YÂNİ DURULACAK YER HAKKINDA GELEN HADÎSLER) BÂBI
3124) Alî bin Ebî Tâlib (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir:
Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) (Arefe günü) Arafat'ta (Cebelü'r-Rahme isimli dağın eteğindeki büyük taşların yanında) vakfe etti. Sonra (durduğu yere işaret ederek) :
(Burası vakfe etmek yeridir ve Arefe'nin hepsi vakfe etmek yeridir,) buyurdu."
3125) Yezîd bin Şeybân (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre kendisi (râvîsi olan Amr bin Abdillah bin Safvân'a hitaben) :
Biz mevkif'ten (Yani Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem)’in vakfe ettiği yerden) uzak saydığın bir yerde vakfe ediyorduk. Sonra İbn-i Mirba (radıyallahü anh) yanımıza gelerek dedi ki: Ben Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in size gönderdiği elçiyim. O (size) buyuruyor ki:
(Ötedenberi vakfe edegeldiğiniz yerler üzerinde olunuz. (Yani bulunduğunuz yerlerdeki vakfeniz geçerlidir). Çünkü siz bu gün (babanız) İbrahim (sallallahü aleyhi ve sellem)’in mirasından bir miras üzerindesiniz (yani vakfe ettiğiniz yer İbrahim'in vakfe ettiği yerdir.)
3126) Câbir bin Abdillah (radıyallahü anhümâ)'dan rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir:
(Arefe'nin hepsi vakfe yeridir ve Ürene deresinden uzak durun (yani orada vakfe etmeyiniz). Müzdelife'nin hepsi vakfe yeridir ve Muhassir deresinden uzak durun (yani orada Müzdelife vakfesi olmaz). Minâ'nın hepsi mezbahadır (yani kurban kesme yeridir). Ancak Akabe cemresinin arkasında kalan bölge kurban kesme yeri değildir.)
٥٥ - باب الْمَوْقِفِ بِعَرَفَةَ
٣١٢٤ - حَدَّثَنَا عَلِيُّ بْنُ مُحَمَّدٍ، حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ آدَمَ، عَنْ سُفْيَانَ، عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ عَيَّاشٍ، عَنْ زَيْدِ بْنِ عَلِيٍّ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِي رَافِعٍ، عَنْ عَلِيٍّ، قَالَ وَقَفَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ بِعَرَفَةَ فَقَالَ ( هَذَا الْمَوْقِفُ وَعَرَفَةُ كُلُّهَا مَوْقِفٌ ).
٣١٢٥ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ، عَنْ عَمْرِو بْنِ دِينَارٍ، عَنْ عَمْرِو بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ صَفْوَانَ، عَنْ يَزِيدَ بْنِ شَيْبَانَ، قَالَ كُنَّا وُقُوفًا فِي مَكَانٍ تُبَاعِدُهُ مِنَ الْمَوْقِفِ فَأَتَانَا ابْنُ مِرْبَعٍ فَقَالَ إِنِّي رَسُولُ رَسُولِ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ إِلَيْكُمْ يَقُولُ ( كُونُوا عَلَى مَشَاعِرِكُمْ فَإِنَّكُمُ الْيَوْمَ عَلَى إِرْثٍ مِنْ إِرْثِ إِبْرَاهِيمَ ).
٣١٢٦ - حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ عَمَّارٍ، حَدَّثَنَا الْقَاسِمُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ الْعُمَرِيُّ، حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُنْكَدِرِ، عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ، قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ ( كُلُّ عَرَفَةَ مَوْقِفٌ وَارْفَعُوا عَنْ بَطْنِ عُرَنَةَ وَكُلُّ الْمُزْدَلِفَةِ مَوْقِفٌ وَارْفَعُوا عَنْ بَطْنِ مُحَسِّرٍ وَكُلُّ مِنًى مَنْحَرٌ إِلاَّ مَا وَرَاءَ الْعَقَبَةِ ).