54- (MİNÂ'DAN ARAFAT'A GİDERKEN) ARAFAT (YAKININ) DA KONAKLAMA YERÎ(NÎN BEYÂNI) BÂBI
3123) (Abdullah) bin Ömer (radıyallahü anhümâ)'dan rivâyet edildiğine göre:
Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) (Arafat (yakının) da Nemire deresinde konaklanın!).
İbn-i Ömer demiştir ki; Haccâc(-ı Zâlim), İbn-i Zübeyr (radıyallahü anhümâ)'yı öldürünce İbn-i Ömer'e adam göndererek: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) bu gün (yani Arefe günü) öğleden sonra hangi saatte (Nemire'den ürene deresine) hareket ederdi? diye sordurdu. İbn-i Ömer (radıyallahü anh) : Öğleden sonra o saat olunca (Nemire'den) hareket ederiz (ve sana haber veririz), diye cevab verdi.
Sonra İbn-i Ömer (Nemire'den) hareket etmek isteyince: Güneş (tepeden) batıya eğildi mi? diye sordu. Yanındakiler:
Henüz eğilmedi, dediler. Bunun üzerine İbn-i Ömer oturdu. Bir süre sonra:
Güneş batıya eğildi mi? diye (tekrar) sordu. Yanındakiler: Henüz eğilmedi, dediler. İbn-i Ömer (tekrar) oturdu. Biraz sonra İbn-i Ömer:
Güneş batıya eğildi mi? diye (yine) sordu. Yanındakiler: Güneş hâlâ batıya eğilmedi, dediler. Bunun üzerine İbn-i Ömer (tekrar) oturdu. Bir müddet sonra: Güneş batıya eğildi mi? diye (tekrar) sordu. Orada bulunanlar (bu kere) :
Evet. diye cevab verdiler. Oradakiler:
Güneş batıya eğildi, deyince İbn-i Ömer (Hutbe, öğle ve ikindi namazı için Nemire'den Ürene deresine) hareket etti.
(Râvi) Vekî demiştir ki: Yani İbn-i Ömer öğle vakti girdikten sonra hareket etti."
٥٤ - باب الْمَنْزَلِ بِعَرَفَةَ
٣١٢٣ - حَدَّثَنَا عَلِيُّ بْنُ مُحَمَّدٍ، وَعَمْرُو بْنُ عَبْدِ اللَّهِ، قَالاَ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ، أَنْبَأَنَا نَافِعُ بْنُ عُمَرَ الْجُمَحِيُّ، عَنْ سَعِيدِ بْنِ حَسَّانَ، عَنِ ابْنِ عُمَرَ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ كَانَ يَنْزِلُ بِعَرَفَةَ فِي وَادِي نَمِرَةَ . قَالَ فَلَمَّا قَتَلَ الْحَجَّاجُ ابْنَ الزُّبَيْرِ أَرْسَلَ إِلَى ابْنِ عُمَرَ أَىَّ سَاعَةٍ كَانَ النَّبِيُّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ يَرُوحُ فِي هَذَا الْيَوْمِ قَالَ إِذَا كَانَ ذَلِكَ رُحْنَا . فَأَرْسَلَ الْحَجَّاجُ رَجُلاً يَنْظُرُ إِلَى سَاعَةِ يَرْتَحِلُ . فَلَمَّا أَرَادَ ابْنُ عُمَرَ أَنْ يَرْتَحِلَ قَالَ أَزَاغَتِ الشَّمْسُ قَالُوا لَمْ تَزِغْ بَعْدُ . فَجَلَسَ ثُمَّ قَالَ أَزَاغَتِ الشَّمْسُ قَالُوا لَمْ تَزِغْ بَعْدُ . فَجَلَسَ ثُمَّ قَالَ أَزَاغَتِ الشَّمْسُ قَالُوا لَمْ تَزِغْ بَعْدُ . فَجَلَسَ ثُمَّ قَالَ أَزَاغَتِ الشَّمْسُ قَالُوا نَعَمْ . فَلَمَّا قَالُوا قَدْ زَاغَتِ ارْتَحَلَ . قَالَ وَكِيعٌ يَعْنِي رَاحَ .
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.