83- AYBAŞI ÂDETİ GÖREN KADIN VEDA TAVAFI ETMEDEN MEKKE'DEN ÇIKABİLİR
3188 - “... Âişe (radıyallahü anhâ)’dan; Şöyle demiştir:
(Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in zevcelerinden) Safiyye bint-i Huyey ifâda (yani haccın farz olan) tavafı ettikten sonra hayız (yani aybaşı âdeti) gördü. Âişe demiştir ki: Ben bu durumu Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e anlattım. Bunun üzerine Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) :
(Safiyye (ifâda tavafını âdet görünceye kadar geciktirmekle) bizim (Medine'ye) hareket etmemizi engelleyici mi?) buyurdu. Ben:
Safiyye ifâda tavafı etti ve ondan sonra âdet gördü, dedim. Resül-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) :
(O halde Safiyye çıksın (yani veda tavafını beklemeden Medine'ye hareket edebilir. ) buyurdu. "
3189 - “... Âişe (radıyallahü anhâ)'dan; Şöyle demiştir:
Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Safiyye (bint-i Huyey)’den söz etti (yani durumunu sordu). Biz de onun ay başı âdeti hâline girdiğini söyledik. Bunun üzerine Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) :
(Yahûdî olan kavmine) uğursuzluk getiren kadın! Ben onu ancak yola çıkmamızı engelleyici sanırım (Yani galiba onun yüzünden Medine'ye hareketimiz gecikecek), buyurdu. Bunun üzerine ben:
Yâ Resûlallah! Safiyye Kurban bayramının ilk günü ifâda tavafı etti, dedim. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) :
(O zaman (Medine'ye hareket etmemize) engel yok. Ona söyleyin yollansın. ) buyurdu. "
٨٣ - باب الْحَائِضِ تَنْفِرُ قَبْلَ أَنْ تُوَدِّعَ
٣١٨٨ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ، عَنِ الزُّهْرِيِّ، عَنْ عُرْوَةَ، عَنْ عَائِشَةَ، ح وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ رُمْحٍ، أَنْبَأَنَا اللَّيْثُ بْنُ سَعْدٍ، عَنِ ابْنِ شِهَابٍ، عَنْ أَبِي سَلَمَةَ، وَعُرْوَةَ، عَنْ عَائِشَةَ، قَالَتْ حَاضَتْ صَفِيَّةُ بِنْتُ حُيَىٍّ بَعْدَمَا أَفَاضَتْ . قَالَتْ عَائِشَةُ فَذَكَرْتُ ذَلِكَ لِرَسُولِ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ . فَقَالَ ( أَحَابِسَتُنَا هِيَ ). فَقُلْتُ إِنَّهَا قَدْ أَفَاضَتْ ثُمَّ حَاضَتْ بَعْدَ ذَلِكَ . قَالَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ ( فَلْتَنْفِرْ ).
٣١٨٩ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، وَعَلِيُّ بْنُ مُحَمَّدٍ، قَالاَ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ، حَدَّثَنَا الأَعْمَشُ، عَنْ إِبْرَاهِيمَ، عَنِ الأَسْوَدِ، عَنْ عَائِشَةَ، قَالَتْ ذَكَرَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ صَفِيَّةَ فَقُلْنَا قَدْ حَاضَتْ . فَقَالَ ( عَقْرَى حَلْقَى مَا أُرَاهَا إِلاَّ حَابِسَتَنَا ). فَقُلْنَا يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّهَا قَدْ طَافَتْ يَوْمَ النَّحْرِ . قَالَ ( فَلاَ إِذًا مُرُوهَا فَلْتَنْفِرْ ).
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.