Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

İHRÂMLI KİMSE KENDİSİ İÇİN AVLANILMADIĞI ZAMAN AV HAYVANI ETİNDEN YİYEBİLECEĞİ (NİN BEYÂNI) BÂBI

İHRÂMLI KİMSE KENDİSİ İÇİN AVLANILMADIĞI ZAMAN AV HAYVANI ETİNDEN YİYEBİLECEĞİ (NİN BEYÂNI) BÂBI || HAC VE UMRE İBÂDETİ KİTABI || SÜNEN-İ İBN MACE

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 93- İHRÂMLI KİMSE KENDİSİ İÇİN AVLANILMADIĞI ZAMAN AV HAYVANI ETİNDEN YİYEBİLECEĞİ (NİN BEYÂNI) BÂBI

3211 - “... Talha bin Ubeydillah (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre:

Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ona bir yabanî eşek vererek arkadaşlar arasında ihramda bulundukları halde taksim etmesini emretmiştir. "

3212 - “... Abdullah bin Ebî Katâde'ain babası (Ebû Katâde el-Ensari) (radıyallahü anhüma)'dan; Şöyle demiştir:Hudeybiye (yolculuğu) zamanında ben (de) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in beraberinde (yolculuğa) çıktım. Resûl-i Ekrem'in arkadaşları ihramlandılar. Fakat ben ihrâmlanmadım. Sonra (yolda) bir yabanî eşek gördüm. Ben hemen ona hücum edip avladım. Sonra Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e hayvanın durumunu anlattım ve (onu avlanırken) ihrâmlanmış olmadığımı belirtmek için); bunu, senin için avladım (Yâ Resûlallah), dedim. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) onu yemeleri için arkadaşlarına emretti. Fakat Zât-i Nebevileri için avladığımı söyleyince O, bundan yemedi. "

٩٣ - باب الرُّخْصَةِ فِي ذَلِكَ إِذَا لَمْ يُصَدْ لَهُ

٣٢١١ - حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ عَمَّارٍ، حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ، عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ، عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِبْرَاهِيمَ التَّيْمِيِّ، عَنْ عِيسَى بْنِ طَلْحَةَ، عَنْ طَلْحَةَ بْنِ عُبَيْدِ اللَّهِ، أَنَّ النَّبِيَّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ أَعْطَاهُ حِمَارَ وَحْشٍ وَأَمَرَهُ أَنْ يُفَرِّقَهُ فِي الرِّفَاقِ وَهُمْ مُحْرِمُونَ ‏.‏

٣٢١٢ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يَحْيَى، حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ، أَنْبَأَنَا مَعْمَرٌ، عَنْ يَحْيَى بْنِ أَبِي كَثِيرٍ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِي قَتَادَةَ، عَنْ أَبِيهِ، قَالَ خَرَجْتُ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ زَمَنَ الْحُدَيْبِيَةِ فَأَحْرَمَ أَصْحَابُهُ وَلَمْ أُحْرِمْ فَرَأَيْتُ حِمَارًا فَحَمَلْتُ عَلَيْهِ وَاصْطَدْتُهُ فَذَكَرْتُ شَأْنَهُ لِرَسُولِ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ وَذَكَرْتُ أَنِّي لَمْ أَكُنْ أَحْرَمْتُ وَأَنِّي إِنَّمَا اصْطَدْتُهُ لَكَ فَأَمَرَ النَّبِيُّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ أَصْحَابَهُ فَأَكَلُوا وَلَمْ يَأْكُلْ مِنْهُ حِينَ أَخْبَرْتُهُ أَنِّي اصْطَدْتُهُ لَهُ ‏.‏


Etiketler:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

[blogger]

SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget