Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 74- HAC MENÂSİKİNDEN (YÂNİ YAPILMASI ÎSTENEN İŞLERDEN) BİRİSİNİ DİĞERİNE TAKDİM EDEN (YÂNÎ ÖNCE YAPAN) KİMSE (HAKKINDA GELEN HADÎSLER) BÂBI

3165) " İbn-i Ahbâs (radıyallahü anhüma)'dan; Şöyle demiştir:

(Veda haccında bayramın ilk günü) herhangi bir şeyi diğer bir şeyden önce yapanların durumları Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e sorulduğunda bütün sorulara cevaben mübarek ellerinin ikisiyle işaret buyurarak hiç bir sakınca bulunmadığını bildirdi."

3166) " İbn-i Abbâs (radıyallahü anhümâ)'dan: Şöyle demiştir:

Minâ günü (yani Veda haccında bayramın ilk günü) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e (hac ile ilgili bâzı) sorular soruluyordu. O da (Sakınca yok. Sakınca yok,) buyuruyordu. Bu arada bir adam gelerek : Ben kurbanımı kesmeden saçımı tıraş ettim, dedi. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) :

(Bir sakınca yok,) buyurdu. Adam:

Ben çakılları akşam (yani güneş battık) dan sonra (Akabe cemresine) attım, dedi. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) : (Bir sakınca yoktur,) buyurdu."

3167) " Abdullah bin Amr (bin el-As) (radıyallahü anhüma)’dan rivâyet edildiğine göre ;

Saç tıraşı olmadan önce kurban kesen veya kurban kesmeden evvel saç tıraşı olan (ihrâmlı) kimsenin durumu Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e (Veda haccı esnasında Minâ'da) soruldu. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) :

(Sakınca yok,) buyurdu."

3168) Câbir bin Abdillah (radıyallahü anhüma)’dan: Şöyle demiştir:

Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) (Veda haccında) halk(ın hac ile ilgili sorulan sormaları) için Kurban bayramının ilk günü Minâ'da oturdu. Sonra bir adam O'nun yanına gelerek:

Yâ Resûlallah! Ben kurban kesmeden önce saçımı tıraş ettim dedi. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) :

(Bir sakınca yok,) buyurdu. Sonra başka bir adam geldi ve: Yâ Resûlallah! Ben (Akabe cemresine) çakılları atmadan önce kurban kestim ,dedi. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) :

(Bir sakınca yok,) buyurdu. Hülâsa o gün Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem)'e (Akabe cemresine çakıl atmak, kurban kesmek, tıraş olmak ve tavaf gibi bayramın ilk günü yapılan menâsikten) takdim (veya tehir) edilmiş hiç bir şey sorulmadı ki (cevâbında) : Sakınca yok, buyurmasın."

٧٤ - باب مَنْ قَدَّمَ نُسُكًا قَبْلَ نُسُكٍ

٣١٦٥ - حَدَّثَنَا عَلِيُّ بْنُ مُحَمَّدٍ، حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ، عَنْ أَيُّوبَ، عَنْ عِكْرِمَةَ، عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ، قَالَ مَا سُئِلَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ عَمَّنْ قَدَّمَ شَيْئًا قَبْلَ شَىْءٍ إِلاَّ يُلْقِي بِيَدَيْهِ كِلْتَيْهِمَا ‏( لاَ حَرَجَ ‏)‏.‏

٣١٦٦ - حَدَّثَنَا أَبُو بِشْرٍ، بَكْرُ بْنُ خَلَفٍ حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ زُرَيْعٍ، عَنْ خَالِدٍ الْحَذَّاءِ، عَنْ عِكْرِمَةَ، عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ، قَالَ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ يُسْأَلُ يَوْمَ مِنًى فَيَقُولُ ‏( لاَ حَرَجَ لاَ حَرَجَ ‏)‏.‏ فَأَتَاهُ رَجُلٌ فَقَالَ حَلَقْتُ قَبْلَ أَنْ أَذْبَحَ قَالَ ‏( لاَ حَرَجَ ‏)‏.‏ قَالَ رَمَيْتُ بَعْدَ مَا أَمْسَيْتُ قَالَ ‏( لاَ حَرَجَ ‏)‏.‏

٣١٦٧ - حَدَّثَنَا عَلِيُّ بْنُ مُحَمَّدٍ، حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ، عَنِ الزُّهْرِيِّ، عَنْ عِيسَى بْنِ طَلْحَةَ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو، أَنَّ النَّبِيَّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ سُئِلَ عَمَّنْ ذَبَحَ قَبْلَ أَنْ يَحْلِقَ أَوْ حَلَقَ قَبْلَ أَنْ يَذْبَحَ قَالَ ‏( لاَ حَرَجَ ‏)‏.‏

٣١٦٨ - حَدَّثَنَا هَارُونُ بْنُ سَعِيدٍ الْمِصْرِيُّ، حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ وَهْبٍ، أَخْبَرَنِي أُسَامَةُ بْنُ زَيْدٍ، حَدَّثَنِي عَطَاءُ بْنُ أَبِي رَبَاحٍ، أَنَّهُ سَمِعَ جَابِرَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ، يَقُولُ قَعَدَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ بِمِنًى يَوْمَ النَّحْرِ لِلنَّاسِ فَجَاءَهُ رَجُلٌ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنِّي حَلَقْتُ قَبْلَ أَنْ أَذْبَحَ قَالَ ‏( لاَ حَرَجَ ‏)‏.‏ ثُمَّ جَاءَهُ آخَرُ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنِّي نَحَرْتُ قَبْلَ أَنْ أَرْمِيَ قَالَ ‏( لاَ حَرَجَ ‏)‏.‏ فَمَا سُئِلَ يَوْمَئِذٍ عَنْ شَىْءٍ قُدِّمَ قَبْلَ شَىْءٍ إِلاَّ قَالَ ‏( لاَ حَرَجَ ‏)‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 73- KURBAN KESMEK BÂBI

3164) " Câbir (bin Abdillah) (radıyallahü anhüma)’dan rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir:

(Minâ'nın hepsi kurban kesme yeridir. Mekke (şehrine açılan) boğazların hepsi yol ve kurban kesme yeridir. Arafat'ın hepsi vakfe yeridir ve Müzdelife'nin hepsi vakfe yeridir.) "

٧٣ - باب الذَّبْحِ

٣١٦٤ - حَدَّثَنَا عَلِيُّ بْنُ مُحَمَّدٍ، وَعَمْرُو بْنُ عَبْدِ اللَّهِ، قَالاَ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ، حَدَّثَنَا أُسَامَةُ بْنُ زَيْدٍ، عَنْ عَطَاءٍ، عَنْ جَابِرٍ، قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ ‏( مِنًى كُلُّهَا مَنْحَرٌ وَكُلُّ فِجَاجِ مَكَّةَ طَرِيقٌ وَمَنْحَرٌ وَكُلُّ عَرَفَةَ مَوْقِفٌ وَكُلُّ الْمُزْدَلِفَةِ مَوْقِفٌ ‏)‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 72- BAŞINI TELBİD EDEN (YANÎ SAÇINI ZAMK GİBİ BİR MADDE İLE TOPLAYIP BİRLEŞTİREN) İHRÂMLI KİMSE (HAKKINDA GELEN HADÎSLER) BÂBI

3162) " Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in zevcesi Hafsa (radıyallahü anhâ)’dan: Şöyle demiştir:

Ben: Ya Resûlüllah! İnsanlara ne oluyor ki, sen umre'nin ihramından çıkmadığın halde onlar (bir umre ile) ihramdan çıktılar? diye sordum. O;

(Ben başımı telbid ettim (yani saçımı bir nevî zamk ile toplayıp birleştirdim) ve kurbanlığımı taklid ettim (yani boynuna kurbanlık nişanını taktım). Artık kurbanımı kesmedikçe ihramdan çıkamam,) buyurdu."

3163) " Sâlim'in babası (Abdullah bin Ömer) (radıyallahü anhüm)'den; Şöyle demiştir :

Ben, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den, başını telbid etmiş olduğu halde yüksek sesle Lebbeyke duasını işittim."

٧٢ - باب مَنْ لَبَّدَ رَأْسَهُ

٣١٦٢ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، حَدَّثَنَا أَبُو أُسَامَةَ، عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ، عَنْ نَافِعٍ، عَنِ ابْنِ عُمَرَ، أَنَّ حَفْصَةَ، زَوْجَ النَّبِيِّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ قَالَتْ قُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ مَا شَأْنُ النَّاسِ حَلُّوا وَلَمْ تَحِلَّ أَنْتَ مِنْ عُمْرَتِكَ قَالَ ‏( إِنِّي لَبَّدْتُ رَأْسِي وَقَلَّدْتُ هَدْيِي فَلاَ أَحِلُّ حَتَّى أَنْحَرَ ‏)‏.‏

٣١٦٣ - حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ عَمْرِو بْنِ السَّرْحِ الْمِصْرِيُّ، أَنْبَأَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ وَهْبٍ، أَنْبَأَنَا يُونُسُ، عَنِ ابْنِ شِهَابٍ، عَنْ سَالِمٍ، عَنْ أَبِيهِ، سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ يُهِلُّ مُلَبِّدًا ‏.‏


SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget