بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla
30- KADÎD (YÂNİ TUZLANIP GÜNEŞTE KURUTULAN ET) BÂBI
3437 - “... Ebû Mes'ûd (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir:
Bir (gün bir) adam Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in yanına geldi ve O'nunla konuştu. Konuşma esnasında (korkusundan) ferisalan (omuzları ile yanları arası) titremeye başladı. Bunun üzerine Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem), adama :
((Görüşmeyi) kendine kolaylaştır (Yani korkma, sakin ol). Çünkü ben şüphesiz, bir kral değilim. Şüphesiz ben, tuzlanıp güneşte kurutulan et yiyen bir kadının oğluyum,) buyurdu.
Ebû Abdillah (İbn-i Mâceh) dedi ki : Bu hadisi yalnız İsmail, Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem)'e ulaştırmıştır. (Yani diğerleri bunu Kays'tan mürsel olarak rivâyet etmişler). "
3438 - “... Âişe (radıyallahü anha)'dan; Şöyle demiştir:
And olsun ki biz sığır ve davarın ayaklarını (yani diz kapağı ile topuk arasında kalan kısmı) kaldırırdık. Kurban bayramı günlerinde kesilen kurbanların kesiminden on beş gün sonra Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bu ayakları yerdi. "
٣٠ - باب الْقَدِيدِ
٣٤٣٧ - حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ أَسَدٍ، حَدَّثَنَا جَعْفَرُ بْنُ عَوْنٍ، حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ أَبِي خَالِدٍ، عَنْ قَيْسِ بْنِ أَبِي حَازِمٍ، عَنْ أَبِي مَسْعُودٍ، قَالَ أَتَى النَّبِيَّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ رَجُلٌ فَكَلَّمَهُ فَجَعَلَ تُرْعَدُ فَرَائِصُهُ فَقَالَ لَهُ ( هَوِّنْ عَلَيْكَ فَإِنِّي لَسْتُ بِمَلِكٍ إِنَّمَا أَنَا ابْنُ امْرَأَةٍ تَأْكُلُ الْقَدِيدَ ). قَالَ أَبُو عَبْدِ اللَّهِ إِسْمَاعِيلُ وَحْدَهُ وَصَلَهُ .
٣٤٣٨ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يَحْيَى، حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يُوسُفَ، حَدَّثَنَا سُفْيَانُ، عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ عَابِسٍ، أَخْبَرَنِي أَبِي، عَنْ عَائِشَةَ، قَالَتْ لَقَدْ كُنَّا نَرْفَعُ الْكُرَاعَ فَيَأْكُلُهُ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ بَعْدَ خَمْسَ عَشْرَةَ مِنَ الأَضَاحِيِّ .