TELBÎNE (MUHALLEBİYE BENZEYEN BÎR NEVİ BULAMAÇ) BÂBI
5- TELBÎNE (MUHALLEBİYE BENZEYEN BÎR NEVİ BULAMAÇ) BÂBI
3571 - “... Âişe (radıyallahü anhâ)'dan; Şöyle demiştir:
Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), ev halkından birisi sıtma hastalığına tutulduğu zaman hasa (yani muhallebiye benzeyen bulamaç) emrederdi. Âişe demiştir ki ve Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyururdu.
(Şüphesiz bu yemek, kederli kimsenin kalbini muhakkak güçlendirir (veya midesini güçlendirir) ve siz (kadınlar) dan biri yüzündeki kiri su ile giderdiği gibi hastanın kalbinden elemi giderir (veya hastanın midesini temizler). ) "
3572 - “... Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyet edildiğine göre Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) :
(Yararlı olup hoşlanılmayan telbîne'ye (yani hasâ'yı yemeğe) devam ediniz) buyurmuştur. Âişe (radıyallahü anhâ) (sözlerine devamla) : Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), ev halkından birisi hasta olduğu zaman iki tarafından biri bitinceye, yani iyileşinceye veya ölünceye kadar telbine çömleği devamlı ateş üstünde olurdu, demiştir. .
٥ - باب التَّلْبِينَةِ
٣٥٧١ - حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ سَعِيدٍ الْجَوْهَرِيُّ، حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ ابْنُ عُلَيَّةَ، حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ السَّائِبِ بْنِ بَرَكَةَ، عَنْ أُمِّهِ، عَنْ عَائِشَةَ، قَالَتْ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ إِذَا أَخَذَ أَهْلَهُ الْوَعْكُ أَمَرَ بِالْحَسَاءِ . قَالَتْ وَكَانَ يَقُولُ ( إِنَّهُ لَيَرْتُو فُؤَادَ الْحَزِينِ وَيَسْرُو عَنْ فُؤَادِ السَّقِيمِ كَمَا تَسْرُو إِحْدَاكُنَّ الْوَسَخَ عَنْ وَجْهِهَا بِالْمَاءِ ).
٣٥٧٢ - حَدَّثَنَا عَلِيُّ بْنُ أَبِي الْخَصِيبِ، حَدَّثَنَا وَكِيعٌ، عَنْ أَيْمَنَ بْنِ نَابِلٍ، عَنِ امْرَأَةٍ، مِنْ قُرَيْشٍ يُقَالَ لَهَا كَلْثَمُ عَنْ عَائِشَةَ، قَالَتْ قَالَ النَّبِيُّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ ( عَلَيْكُمْ بِالْبَغِيضِ النَّافِعِ التَّلْبِينَةِ ). يَعْنِي الْحَسَاءَ . قَالَتْ وَكَانَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ إِذَا اشْتَكَى أَحَدٌ مِنْ أَهْلِهِ لَمْ تَزَلِ الْبُرْمَةُ عَلَى النَّارِ حَتَّى يَنْتَهِيَ أَحَدُ طَرَفَيْهِ . يَعْنِي يَبْرَأُ أَوْ يَمُوتُ .