Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 4- YÜN ELBİSE GİYMEK

3691 - “... Ebû Bürde (bin Ebî Mûsâ el-Eş'arî) (radıyallahü anhümâ)'dan; Şöyle demiştir:

Babam (Ebû Mûsâ el-Eş'arî bir gün) bana şöyle dedi : Ey oğulcuğum! Biz Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile beraber iken, üzerimize yağmur yağdığı zaman eğer sen yanımızda olsaydın bizim (elbise) kokumuzu koyun kokusu zannederdin. "

3692 - “... Ubâde bin es-Sâmit (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir:

Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) kolları dar, yünden mamul bir Rûmî cübbeyi giymiş olarak bir gün (evden) yanımıza çıktı ve o cübbeyle bize namaz kıldırdı. Üzerinde o cübbeden başka (elbiseden) bir şey yoktu. "

3693 - “... Selmân-i Fârisî (radıyallahü anh)'den rivâyet edildiğine göre:

Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bir defa abdest almış ve sonra üstündeki yün cübbeyi çevirip onunla yüzünü kurulamıştır. "

3694 - “... Enes bin Mâlik (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir:

Ben, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'i davar sürüsünün kulaklarını nişanlarken gördüm ve O'nu bir kisâ (dikilmiş elbise) yi bedeninin belden aşağı giymiş olarak gördüm. "

٤ - باب لُبْسِ الصُّوفِ

٣٦٩١ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، حَدَّثَنَا الْحَسَنُ بْنُ مُوسَى، عَنْ شَيْبَانَ، عَنْ قَتَادَةَ، عَنْ أَبِي بُرْدَةَ، عَنْ أَبِيهِ، قَالَ قَالَ لِي يَا بُنَىَّ لَوْ شَهِدْتَنَا وَنَحْنُ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ إِذَا أَصَابَتْنَا السَّمَاءُ لَحَسِبْتَ أَنَّ رِيحَنَا رِيحُ الضَّأْنِ ‏.‏

٣٦٩٢ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عُثْمَانَ بْنِ كَرَامَةَ، حَدَّثَنَا أَبُو أُسَامَةَ، حَدَّثَنَا الأَحْوَصُ بْنُ حَكِيمٍ، عَنْ خَالِدِ بْنِ مَعْدَانَ، عَنْ عُبَادَةَ بْنِ الصَّامِتِ، قَالَ خَرَجَ عَلَيْنَا رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ ذَاتَ يَوْمٍ وَعَلَيْهِ جُبَّةٌ رُومِيَّةٌ مِنْ صُوفٍ ضَيِّقَةُ الْكُمَّيْنِ فَصَلَّى بِنَا فِيهَا لَيْسَ عَلَيْهِ شَىْءٌ غَيْرُهَا ‏.‏

٣٦٩٣ - حَدَّثَنَا الْعَبَّاسُ بْنُ الْوَلِيدِ الدِّمَشْقِيُّ، وَأَحْمَدُ بْنُ الأَزْهَرِ، قَالاَ حَدَّثَنَا مَرْوَانُ بْنُ مُحَمَّدٍ، حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ السِّمْطِ، حَدَّثَنِي الْوَضِينُ بْنُ عَطَاءٍ، عَنْ مَحْفُوظِ بْنِ عَلْقَمَةَ، عَنْ سَلْمَانَ الْفَارِسِيِّ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ تَوَضَّأَ فَقَلَبَ جُبَّةَ صُوفٍ كَانَتْ عَلَيْهِ فَمَسَحَ بِهَا وَجْهَهُ ‏.‏

٣٦٩٤ - حَدَّثَنَا سُوَيْدُ بْنُ سَعِيدٍ، حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ الْفَضْلِ، عَنْ شُعْبَةَ، عَنْ هِشَامِ بْنِ زَيْدٍ، عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ، قَالَ رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ يَسِمُ غَنَمًا فِي آذَانِهَا وَرَأَيْتُهُ مُتَّزِرًا بِكِسَاءٍ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 3- YASAK KILINAN ELBİSE

3688 - “... Ebû Saîd-i Hudrî (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre:

Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) iki çeşit giyinişi yasaklamıştır. O giyinişler iştimal-ı samına (denilen kıyafet) ve kabaları üzerinde oturup bacakları dikerek avret yeri Örtüsüz kalacak şekilde tek bir elbiseye sarınmaktır.

3689 - “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)'den rivâyet edildiğine göre:

Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) iki çeşit giyinişi yasaklamıştır: iştimâl-i sammâ (denilen giyiniş) den ve kabalan üzerinde oturup bacakları dikerek avret yerini semâya doğru açarak (yani avret yerini örtüsüz bırakarak) tek bir elbiseye sarınmaktan. "

3690 - “... Âişe (radıyallahü anha)’dan; şöyle demiştir:

Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) iki çeşit giyinişi yasaklamıştır: İştimâl-i sanıma (denilen kıyafet) ve avret yerini semâya doğru açtığın (yani örtüsüz bıraktığın) halde kabaların üzerinde oturup bacakları dikerek tek bir elbiseye sarınmak. "

٣ - باب مَا نُهِيَ عَنْهُ مِنَ اللِّبَاسِ

٣٦٨٨ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرٍ، حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ، عَنِ الزُّهْرِيِّ، عَنْ عَطَاءِ بْنِ يَزِيدَ اللَّيْثِيِّ، عَنْ أَبِي سَعِيدٍ الْخُدْرِيِّ، أَنَّ النَّبِيَّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ نَهَى عَنْ لِبْسَتَيْنِ فَأَمَّا اللِّبْسَتَانِ فَاشْتِمَالُ الصَّمَّاءِ وَالاِحْتِبَاءُ فِي الثَّوْبِ الْوَاحِدِ لَيْسَ عَلَى فَرْجِهِ مِنْهُ شَىْءٌ ‏.‏

٣٦٨٩ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ نُمَيْرٍ، وَأَبُو أُسَامَةَ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ، عَنْ خُبَيْبِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ، عَنْ حَفْصِ بْنِ عَاصِمٍ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، ‏.‏ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ نَهَى عَنْ لِبْسَتَيْنِ عَنِ اشْتِمَالِ الصَّمَّاءِ وَعَنِ الاِحْتِبَاءِ فِي الثَّوْبِ الْوَاحِدِ يُفْضِي بِفَرْجِهِ إِلَى السَّمَاءِ ‏.‏

٣٦٩٠ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ نُمَيْرٍ، وَأَبُو أُسَامَةَ عَنْ سَعْدِ بْنِ سَعِيدٍ، عَنْ عَمْرَةَ، عَنْ عَائِشَةَ، قَالَتْ نَهَى رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ عَنْ لِبْسَتَيْنِ اشْتِمَالِ الصَّمَّاءِ وَالاِحْتِبَاءِ فِي ثَوْبٍ وَاحِدٍ وَأَنْتَ مُفْضٍ فَرْجَكَ إِلَى السَّمَاءِ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 2- ADAMIN YENÎ BİR ELBİSE GİYDİĞİ ZAMAN SÖYLEYECEĞİ (HAMD)

3686 - “... Ebû Ümâme (el-Bâhilî) (radıyallahü anh)'den; Şöyle demiştir :

Ömer bin el-Hattab (radıyallahü anh) yeni bir elbise giydi ve :

Avretimi örten ve kıyafetimi iyi düzenleyen, elbiseyi bana giydiren Allah'a hamdolsun, dedikten sonra; ben Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) 'den şöyle buyururken işittim: (Kim yeni bir elbise giyip; der, sonra eskittiği veya (bedeninden) attığı elbiseye gidip onu sadaka ederse; diri ve ölü iken (yani dünyada ve âhirette) Allah'ın himayesinde, Allah'ın muhafazasında (korumasında) ve Allah'ın sitrinde (örtüsünde) olur.)

Bunu üç defa tekrarlardı.

3687 - “... İbn-i Ömer (radıyallahü anhümâ)'dan rivâyet edildiğine göre: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) (bir gün) Ömer (bin el-Hattâb) ‘ın üzerinde beyaz bir entari gördü ve (ona) :

(Senin bu elbisen yıkanmış (mı), yoksa yeni midir?) buyurdu.

Ömer de :

Hayır (yeni değil). Fakat yıkanmıştır, dedi. Resûl-i Ekrem (ona) : (Yeni bir elbise giy (giyesin), hamdedici olarak (veya memnun bir yaşantı ile) yaşa (yaşıyasın) ve şehid olarak öl (ölesin), buyurdu. ) "

٢ - باب مَا يَقُولُ الرَّجُلُ إِذَا لَبِسَ ثَوْبًا جَدِيدًا

٣٦٨٦ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ هَارُونَ، قَالَ حَدَّثَنَا أَصْبَغُ بْنُ زَيْدٍ، حَدَّثَنَا أَبُو الْعَلاَءِ، عَنْ أَبِي أُمَامَةَ، قَالَ لَبِسَ عُمَرُ بْنُ الْخَطَّابِ ثَوْبًا جَدِيدًا فَقَالَ الْحَمْدُ لِلَّهِ الَّذِي كَسَانِي مَا أُوَارِي بِهِ عَوْرَتِي وَأَتَجَمَّلُ بِهِ فِي حَيَاتِي ثُمَّ قَالَ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ يَقُولُ ‏( مَنْ لَبِسَ ثَوْبًا جَدِيدًا فَقَالَ الْحَمْدُ لِلَّهِ الَّذِي كَسَانِي مَا أُوَارِي بِهِ عَوْرَتِي وَأَتَجَمَّلُ بِهِ فِي حَيَاتِي ‏.‏ ثُمَّ عَمَدَ إِلَى الثَّوْبِ الَّذِي أَخْلَقَ أَوْ أَلْقَى فَتَصَدَّقَ بِهِ كَانَ فِي كَنَفِ اللَّهِ وَفِي حِفْظِ اللَّهِ وَفِي سِتْرِ اللَّهِ حَيًّا وَمَيِّتًا ‏)‏.‏ قَالَهَا ثَلاَثًا ‏.‏

٣٦٨٧ - حَدَّثَنَا الْحُسَيْنُ بْنُ مَهْدِيٍّ، حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ، أَنْبَأَنَا مَعْمَرٌ، عَنِ الزُّهْرِيِّ، عَنْ سَالِمٍ، عَنِ ابْنِ عُمَرَ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ رَأَى عَلَى عُمَرَ قَمِيصًا أَبْيَضَ فَقَالَ ‏( ثَوْبُكَ هَذَا غَسِيلٌ أَمْ جَدِيدٌ ‏)‏.‏ قَالَ لاَ بَلْ غَسِيلٌ ‏.‏ قَالَ ‏( الْبَسْ جَدِيدًا وَعِشْ حَمِيدًا وَمُتْ شَهِيدًا ‏)‏.‏


SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget