Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 3- HIMYE (PERHİZ VERMEK) BÂBI

3568 - “... Ümmü'l-Münzir bint-i Kays el-Ensâriyye (radıyallahü anhâ)'dan; Şöyle demiştir :

Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) (bir gün) beraberinde Ali bin Ebi Tâlib (radıyallahü anh) olduğu halde biz (im evimizle girdi. Ali (radıyallahü anh) bir hastalıktan yeni iyileşmişti. (Olgunlaşsın diye evin bir tarafına) asılmış koruk hurma salkımlarımız vardı. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ondan yiyiyordu. Ali (radıyallahü anh) de yemek üzere (ondan) eline aldı. Fakat Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) :

— (Sakın. Yâ Ali! Sen hastalıktan yeni iyileştin) buyurdu. Ümmü’l-Münzir demiştir ki: Sonra ben Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) için şalgam yaprağı ve arpadan bir yemek yaptım. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) :

— (Yâ Ali! Bu yemekten al. Çünkü bu yemek şüphesiz senin için daha yararlıdır) buyurdu. "

3569 - “... Suhayb (bin Sinân-i Rûmî) (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir :

Ben (bir gün) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in yanına vardım. Önünde ekmek ve hurma vardı. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) (bana) ;

(Yaklaş ve ye) buyurdu. Ben de hurmadan yemeye başladım. Bunun üzerine Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) (bana) :

(Sende göz hastalığı bulunduğu halde hurma yiyiyorsun) buyurdu. Suhayb demiştir ki: Ben :

— Diğer bir kenardan çiğniyorum, dedim. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) de gülümsedi. "

٣ - باب الْحِمْيَةِ

٣٥٦٨ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، حَدَّثَنَا يُونُسُ بْنُ مُحَمَّدٍ، حَدَّثَنَا فُلَيْحُ بْنُ سُلَيْمَانَ، عَنْ أَيُّوبَ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِي صَعْصَعَةَ، ح وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ، حَدَّثَنَا أَبُو عَامِرٍ، وَأَبُو دَاوُدَ قَالاَ حَدَّثَنَا فُلَيْحُ بْنُ سُلَيْمَانَ، عَنْ أَيُّوبَ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ، عَنْ يَعْقُوبَ بْنِ أَبِي يَعْقُوبَ، عَنْ أُمِّ الْمُنْذِرِ بِنْتِ قَيْسٍ الأَنْصَارِيَّةِ، قَالَتْ دَخَلَ عَلَيْنَا رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ وَمَعَهُ عَلِيُّ بْنُ أَبِي طَالِبٍ وَعَلِيٌّ نَاقِهٌ مِنْ مَرَضٍ وَلَنَا دَوَالِي مُعَلَّقَةٌ وَكَانَ النَّبِيُّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ يَأْكُلُ مِنْهَا فَتَنَاوَلَ عَلِيٌّ لِيَأْكُلَ فَقَالَ النَّبِيُّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ ‏( مَهْ يَا عَلِيُّ إِنَّكَ نَاقِهٌ ‏)‏.‏ قَالَتْ فَصَنَعْتُ لِلنَّبِيِّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ سِلْقًا وَشَعِيرًا فَقَالَ النَّبِيُّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ ‏( يَا عَلِيُّ مِنْ هَذَا فَأَصِبْ فَإِنَّهُ أَنْفَعُ لَكَ ‏)‏.‏

٣٥٦٩ - حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ عَبْدِ الْوَهَّابِ، حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ، حَدَّثَنَا ابْنُ الْمُبَارَكِ، عَنْ عَبْدِ الْحَمِيدِ بْنِ صَيْفِيٍّ، - مِنْ وَلَدِ صُهَيْبٍ - عَنْ أَبِيهِ، عَنْ جَدِّهِ، صُهَيْبٍ قَالَ قَدِمْتُ عَلَى النَّبِيِّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ وَبَيْنَ يَدَيْهِ خُبْزٌ وَتَمْرٌ فَقَالَ النَّبِيُّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ ‏( ادْنُ فَكُلْ ‏)‏.‏ فَأَخَذْتُ آكُلُ مِنَ التَّمْرِ فَقَالَ النَّبِيُّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ ‏( تَأْكُلُ تَمْرًا وَبِكَ رَمَدٌ ‏)‏.‏ قَالَ فَقُلْتُ إِنِّي أَمْضُغُ مِنْ نَاحِيَةٍ أُخْرَى ‏.‏ فَتَبَسَّمَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 2- HASTA BİR ŞEY YEMEK VEYA İÇMEK İSTER, BÂBI

3566 - “... İbn-i Abbâs (radıyallahü anhüma)’dan rivâyet edildiğine göre:

Bir gün Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) hasta bir adamı ziyaret ederek ona:

(Neye iştihan var?) diye sordu. Adam da: Bir buğday ekmeğini çok arzularım, dedi. Bunun üzerine Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) :

(Kimin yanında bir buğday ekmeği varsa (din) kardeşine göndersin) buyurdu. Bilâhare Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem):

(Birinizin hastası bir şey yemeyi çok arzuladığı zaman hastasına (ondan) yedirsin) buyurdu. "

3567 - “... Enes bin Mâlik (radıyallahü anh)'den rivâyet edildiğine göre:

(Bir gün) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) bir hastanın yanına ziyaret maksadıyla girdi. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) (hastaya) :

(Bir şeye iştihan var mı. çörek yemek ister misin?) diye sordu. Hasta :

Evet, dedi. Bunun üzerine hasta için çörek istediler. "

٢ - باب الْمَرِيضِ يَشْتَهِي الشَّىْءَ

٣٥٦٦ - حَدَّثَنَا الْحَسَنُ بْنُ عَلِيٍّ الْخَلاَّلُ، حَدَّثَنَا صَفْوَانُ بْنُ هُبَيْرَةَ، حَدَّثَنَا أَبُو مَكِينٍ، عَنْ عِكْرِمَةَ، عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ، أَنَّ النَّبِيَّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ عَادَ رَجُلاً فَقَالَ لَهُ ‏( مَا تَشْتَهِي ‏)‏.‏ فَقَالَ أَشْتَهِي خُبْزَ بُرٍّ ‏.‏ فَقَالَ النَّبِيُّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ ‏( مَنْ كَانَ عِنْدَهُ خُبْزُ بُرٍّ فَلْيَبْعَثْ إِلَى أَخِيهِ ‏)‏.‏ ثُمَّ قَالَ النَّبِيُّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ ‏( إِذَا اشْتَهَى مَرِيضُ أَحَدِكُمْ شَيْئًا فَلْيُطْعِمْهُ ‏)‏.‏

٣٥٦٧ - حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ وَكِيعٍ، حَدَّثَنَا أَبُو يَحْيَى الْحِمَّانِيُّ، عَنِ الأَعْمَشِ، عَنْ يَزِيدَ الرَّقَاشِيِّ، عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ، قَالَ دَخَلَ النَّبِيُّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ عَلَى مَرِيضٍ يَعُودُهُ قَالَ ‏( أَتَشْتَهِي شَيْئًا أَتَشْتَهِي كَعْكًا ‏)‏.‏ قَالَ نَعَمْ ‏.‏ فَطَلَبُوا لَهُ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 1- ALLAH VERDİĞİ HER HASTALIK İÇİN BİR İLÂÇ VERMİŞTİR, BÂBI

3562 - “... Üsâme bin Şerîk (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir:

Bedevilerin Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e: Şu işi yapmakta bize bir günah var mı? Falan şeyde bize bir günah var mı? diye soru sormalarına şâhid oldum. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) de onlara:

(Ey Allah'ın kulları, Allah (sizin sorduğunuz şeyleri işleyen kimselerden) günahı kaldırmıştır (yani günah işlemiş sayılmaz). Ancak (din) kardeşinin ırzı (yani şeref ve haysiyeti) nden bir şey kırpan kimse bu hükmün dışındadır. İşte haram olan budur) buyurdu. Bedeviler (bu kere) :

Yâ Resûlallah! Tedavi olmamamızda bize bir günah var mı? diye sordular. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) :

(Tedavi olunuz, ey Allah'ın kulları. Çünkü doğrusu Allah yaşlılıktan başka yarattığı her hastalıkla beraber bir deva (ilâç) da yaratmıştır) buyurdu. Adamlar:

Yâ Resûlallah! Kula verilen (hasletler) in en hayırlısı nedir? dediler. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) : (Güzel huy) buyurdu. "

3563 - “... Ebû Hızâme (es-Sa'dî) (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir:

(Bir gün) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e (bir adam tarafından) :

Tedavi için kullandığımız ilâçlar, şifâ isteğiyle okunan dualar ve (düşmanlardan) korunmak için kullandığımız (kalkan gibi) koruyucu şeyler hakkında ne buyurursun. Bunlar Allah'ın kaderinden bir şeyi geri çevirir mi? diye soruldu. Resül-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) :

(Bunlar (da) Allah'ın kaderi (cümlesi) ndendir) buyurdu. "

3564 - “... Abdullah (bin Mes'ûd) (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:

(Allah, verdiği her hastalık için bir ilâç (da) vermiştir. ) "

3565 - “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir:

(Allah, verdiği her hastalık için bir ilâç (da) vermiştir. ) "

١ - باب مَا أَنْزَلَ اللَّهُ دَاءً إِلاَّ أَنْزَلَ لَهُ شِفَاءً

٣٥٦٢ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، وَهِشَامُ بْنُ عَمَّارٍ، قَالاَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ، عَنْ زِيَادِ بْنِ عِلاَقَةَ، عَنْ أُسَامَةَ بْنِ شَرِيكٍ، قَالَ شَهِدْتُ الأَعْرَابَ يَسْأَلُونَ النَّبِيَّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ أَعَلَيْنَا حَرَجٌ فِي كَذَا أَعَلَيْنَا حَرَجٌ فِي كَذَا فَقَالَ لَهُمْ ‏( عِبَادَ اللَّهِ وَضَعَ اللَّهُ الْحَرَجَ إِلاَّ مَنِ اقْتَرَضَ مِنْ عِرْضِ أَخِيهِ شَيْئًا فَذَاكَ الَّذِي حَرَجٌ ‏)‏.‏ فَقَالُوا يَا رَسُولَ اللَّهِ هَلْ عَلَيْنَا جُنَاحٌ أَنْ نَتَدَاوَى قَالَ ‏( تَدَاوَوْا عِبَادَ اللَّهِ فَإِنَّ اللَّهَ سُبْحَانَهُ لَمْ يَضَعْ دَاءً إِلاَّ وَضَعَ مَعَهُ شِفَاءً إِلاَّ الْهَرَمَ ‏)‏.‏ قَالُوا يَا رَسُولَ اللَّهِ مَا خَيْرُ مَا أُعْطِيَ الْعَبْدُ قَالَ ‏( خُلُقٌ حَسَنٌ ‏)‏.‏

٣٥٦٣ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الصَّبَّاحِ، أَنْبَأَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ، عَنِ الزُّهْرِيِّ، عَنِ ابْنِ أَبِي خِزَامَةَ، عَنْ أَبِي خِزَامَةَ، قَالَ سُئِلَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ أَرَأَيْتَ أَدْوِيَةً نَتَدَاوَى بِهَا وَرُقًى نَسْتَرْقِي بِهَا وَتُقًى نَتَّقِيهَا هَلْ تَرُدُّ مِنْ قَدَرِ اللَّهِ شَيْئًا قَالَ ‏( هِيَ مِنْ قَدَرِ اللَّهِ ‏)‏.‏

٣٥٦٤ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ، حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ مَهْدِيٍّ، حَدَّثَنَا سُفْيَانُ، عَنْ عَطَاءِ بْنِ السَّائِبِ، عَنْ أَبِي عَبْدِ الرَّحْمَنِ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ، عَنِ النَّبِيِّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ قَالَ ‏( مَا أَنْزَلَ اللَّهُ دَاءً إِلاَّ أَنْزَلَ لَهُ دَوَاءً ‏)‏.‏

٣٥٦٥ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، وَإِبْرَاهِيمُ بْنُ سَعِيدٍ الْجَوْهَرِيُّ، قَالاَ حَدَّثَنَا أَبُو أَحْمَدَ، عَنْ عُمَرَ بْنِ سَعِيدِ بْنِ أَبِي حُسَيْنٍ، حَدَّثَنَا عَطَاءٌ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ ‏( مَا أَنْزَلَ اللَّهُ دَاءً إِلاَّ أَنْزَلَ لَهُ شِفَاءً ‏)‏.‏


SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget