KÖLELERE (VE CARİYELERE) İYİLİK ETMEK, ONLARA İYİ DAVRANMAK BÂBI
10- KÖLELERE (VE CARİYELERE) İYİLİK ETMEK, ONLARA İYİ DAVRANMAK BÂBI
3821 - “. Ebû Zerr(i- Gifârî) (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir:
((Onlar, yani köleler ve cariyeler) sizin kardeşlerinizdir. Allah onları sizin elleriniz (yani tasarruflarınız)ın altına koymuştur. Artık yediğinizden onlara yediriniz, giydiğinizden onlara giydiriniz ve güçlerini aşan işleri onlara teklif etmeyiniz. Şayet (güçleri yetmeyecek işleri) onlara yüklerseniz onlara şahsen veya (başka kimselerle) yardım ediniz.) "
3822 - “. Ebû Bekr-i Sıddîk (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) :
(Mülkiyet altındaki (kölelere-câriye)lere kötü davranan kimse cennet’e girmeyecek) buyurdu. Sahâbîler :
Yâ Resûlallah! Memluk (yani köle ve câriye) olanları ve yetimleri en çok bulunan ümmetin bu ümmet (yani senin ümmetin) olduğunu sen bize haber vermedin mi? dediler. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) :
(Evet. Artık evlâdınıza değer verdiğiniz gibi onlara da ikramda bulununuz ve yediğiniz yemeklerden onlara de yediriniz), buyurdu. Sahâbîler;
Peki, memluk (yani köle-câriye) bize dünyada ne menfaat sağlar? dediler. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) :
(Bağlayıp beslediğin bir at üstünde Allah yolunda savaşırsın. Senin memlukün (de) senin ihtiyacını giderir. Namaz kıldığı zaman artık o senin kardeşindir), buyurdu. "
١٠ - باب الإِحْسَانِ إِلَى الْمَمَالِيكِ
٣٨٢١ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، حَدَّثَنَا وَكِيعٌ، حَدَّثَنَا الأَعْمَشُ، عَنِ الْمَعْرُورِ بْنِ سُوَيْدٍ، عَنْ أَبِي ذَرٍّ، قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ ( إِخْوَانُكُمْ جَعَلَهُمُ اللَّهُ تَحْتَ أَيْدِيكُمْ فَأَطْعِمُوهُمْ مِمَّا تَأْكُلُونَ وَأَلْبِسُوهُمْ مِمَّا تَلْبَسُونَ وَلاَ تُكَلِّفُوهُمْ مَا يَغْلِبُهُمْ فَإِنْ كَلَّفْتُمُوهُمْ فَأَعِينُوهُمْ ).
٣٨٢٢ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، وَعَلِيُّ بْنُ مُحَمَّدٍ، قَالاَ حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ سُلَيْمَانَ، عَنْ مُغِيرَةَ بْنِ مُسْلِمٍ، عَنْ فَرْقَدٍ السَّبَخِيِّ، عَنْ مُرَّةَ الطَّيِّبِ، عَنْ أَبِي بَكْرٍ الصِّدِّيقِ، قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ ( لاَ يَدْخُلُ الْجَنَّةَ سَيِّئُ الْمَلَكَةِ ). قَالُوا يَا رَسُولَ اللَّهِ أَلَيْسَ أَخْبَرْتَنَا أَنَّ هَذِهِ الأُمَّةَ أَكْثَرُ الأُمَمِ مَمْلُوكِينَ وَيَتَامَى قَالَ ( نَعَمْ فَأَكْرِمُوهُمْ كَكَرَامَةِ أَوْلاَدِكُمْ وَأَطْعِمُوهُمْ مِمَّا تَأْكُلُونَ ). قَالُوا فَمَا يَنْفَعُنَا فِي الدُّنْيَا قَالَ ( فَرَسٌ تَرْتَبِطُهُ تُقَاتِلُ عَلَيْهِ فِي سَبِيلِ اللَّهِ مَمْلُوكُكَ يَكْفِيكَ فَإِذَا صَلَّى فَهُوَ أَخُوكَ ).