Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 8. Bab—Ayakta İşemek Hakkında

693. Bize Ca'fer b. Avn haber verip (dedi ki), el-A'meş, Ebû Vâ'il'den, (O da) Huzeyfe'den (naklen) haber verdi (ki, Huzeyfe) şöyle dedi: "(Bir gün) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bir topluluğun çöplüğüne geldi ve ayakta olduğu halde bevletti." Ebû Muhammed (ed-Dârimi) dedi ki: Bu konuda hiçbir mekrûhluk bilmiyorum.

٨- باب فِى الْبَوْلِ قَائِماً

٦٩٣ - أَخْبَرَنَا جَعْفَرُ بْنُ عَوْنٍ أَنْبَأَنَا الأَعْمَشُ عَنْ أَبِى وَائِلٍ عَنْ حُذَيْفَةَ قَالَ : جَاءَ رَسُولُ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- إِلَى سُبَاطَةِ قَوْمٍ فَبَالَ وَهُوَ قَائِمٌ. قَالَ أَبُو مُحَمَّدٍ : لاَ أَعْلَمُ فِيهِ كَرَاهِيَةً.


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 7. Bab—Kıbleye Dönme Hakkında Müsâade

692. Bize Yezîd b. Harun haber verip (dedi ki), bize Yahya b. Sa'îd rivâyet etti ki, Muhammed b. Yahya b. Habbân kendisine haber vermiş ki, amcası Vâsi' b. Habbân, İbn Ömer'den (naklen) O'na haber vermiş (ki, İbn Ömer) şöyle demiş: Hazret-i Peygamber'i (sallallahü aleyhi ve sellem) evimizin arkasında görmüştüm. Hazret-i Peygamber'i (sallallahü aleyhi ve sellem) o zaman, iki kerpicin üzerinde, Beytu'l-Makdis'e dönmüş olduğu halde oturmuş, (def-i hacet yaparken) görmüştüm.

٧- باب الرُّخْصَةِ فِى اسْتِقْبَالِ الْقِبْلَةِ

٦٩٢ - أَخْبَرَنَا يَزِيدُ بْنُ هَارُونَ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ أَنَّ مُحَمَّدَ بْنَ يَحْيَى بْنِ حَبَّانَ أَخْبَرَهُ أَنَّ عَمَّهُ : وَاسِعَ بْنَ حَبَّانَ أَخْبَرَهُ عَنِ ابْنِ عُمَرَ قَالَ : { رَأَيْتُ النَّبِىَّ -صلّى اللّه عليه وسلّم- } عَلَى ظَهْرِ بَيْتِنَا ، فَرَأَيْتُ النَّبِىَّ -صلّى اللّه عليه وسلّم- جَالِساً عَلَى لَبِنَتَيْنِ مُسْتَقْبِلَ بَيْتِ الْمَقْدِسِ.


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 6. Bab—Büyük Veya Küçük Abdest Bozmada Kıbleye Dönmekten Men

689. Bize Ebû Âsim, İbn Cureyc'ten, (O) Abdulkerim'den, (O) el-Velîd b. Mâlik'ten, (O) Abdulkays'dan, (O) Sehl b. Huneyf in âzâdlısı Muhammed b. Kays'dan, (O da) Sehl b. Huneyf’ten (naklen) haber verdi ki, Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) O'na şöyle buyurmuştu: "Sen Mekkelilere benim elçimsin. Binaenaleyh (git ve onlara) de ki;. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) size selâm söylüyor ve şunu emrediyor: (Def-i hacete) çıktığınız zaman kıbleyi ne önünüze alınız, ne de arkanıza alınız."

690. Bize Ebû Nua'ym haber verip (dedi ki), bize İbn Uyeyne, ez-Zühri'den, (O) Atâ’ b. Zeyd'den, (O) Ebû Eyyûb'dan, (O da) Hazret-i Peygamber'den (sallallahü aleyhi ve sellem) (naklen) rivâyet etti (ki, Hazret-i Peygamber) şöyle buyurdu: "Helaya gittiğiniz zaman, ne büyük abdest bozmada, ne küçük abdest bozmada kıbleyi önünüze almayınız. Onu arkanıza da almayınız." (Ata) dedi ki, sonra Ebû Eyyûb şöyle dedi: Ondan sonra biz Şam'a geldik ve kıble tarafında inşa edilmiş helalar bulduk. Artık biz (imkân ölçüsünde kıbleden) yan döner ve Allah'tan bağışlanmamızı dileriz. Ebû Muhammed (ed-Dârimi) dedi ki: Bu, Abdulkerim'in rivâyet ettiği hadisten daha sahihtir. Abdulkerim de, neredeyse bütün hadis rivâyetleri terkedilecek "şibhu'l-metrûk" bir râvidir.

691. Bize Amr b. Avn, Abdüsselâm b. Harb'dan, (O) el-A'meş'ten, (O da) Enes'ten (naklen) rivâyet etti ki, Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), (def-i hacete çıktığında) yere yaklaşmadıkça elbisesini kaldırmazdı. Ebû Muhammed dedi ki, bu (def-i hacet âdabından) bir edebdir ve bu (uyulmaya) (def-i hacette edeb konusunda) el-Muğire'nin rivâyet ettiği (684.-685.) hadisten daha elverişlidir.

٦- باب النَّهْىِ عَنِ اسْتِقْبَالِ الْقِبْلَةِ لِغَائِطٍ أَوْ بَوْلٍ

٦٨٩ - أَخْبَرَنَا أَبُو عَاصِمٍ عَنِ ابْنِ جُرَيْجٍ عَنْ عَبْدِ الْكَرِيمِ عَنِ الْوَلِيدِ بْنِ مَالِكٍ مِنْ عَبْدِ الْقَيْسِ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ قَيْسٍ مَوْلَى سَهْلِ بْنِ حُنَيْفٍ عَنْ سَهْلِ بْنِ حُنَيْفٍ أَنَّ النَّبِىَّ -صلّى اللّه عليه وسلّم- قَالَ لَهُ :( أَنْتَ رَسُولِى إِلَى أَهْلِ مَكَّةَ فَقُلْ : إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ يَقْرَأُ عَلَيْكُمُ السَّلاَمَ ، وَيَأْمُرُكُمْ إِذَا خَرَجْتُمْ فَلاَ تَسْتَقْبِلُوا الْقِبْلَةَ وَلاَ تَسْتَدْبِرُوهَا ).

٦٩٠ - أَخْبَرَنَا أَبُو نُعَيْمٍ حَدَّثَنَا ابْنُ عُيَيْنَةَ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ عَطَاءِ بْنِ يَزِيدَ عَنْ أَبِى أَيُّوبَ عَنِ النَّبِىِّ -صلّى اللّه عليه وسلّم- قَالَ :( إِذَا أَتَيْتُمُ الْغَائِطَ فَلاَ تَسْتَقْبِلُوا الْقِبْلَةَ بِغَائِطٍ وَلاَ بَوْلٍ وَلاَ تَسْتَدْبِرُوهَا ). قَالَ ثُمَّ قَالَ أَبُو أَيُّوبَ : فَقَدِمْنَا الشَّامَ فَوَجَدْنَا مَرَاحِيضَ قَدْ بُنِيَتْ عِنْدَ الْقِبْلَةِ فَنَنْحَرِفُ وَنَسْتَغْفِرُ اللَّهَ. قَالَ أَبُو مُحَمَّدٍ : وَهَذَا أَصَحُّ مِنْ حَدِيثِ عَبْدِ الْكَرِيمِ ، وَعَبْدُ الْكَرِيمِ شِبْهُ الْمَتْرُوكِ.

٦٩١ - أَخْبَرَنَا عَمْرُو بْنُ عَوْنٍ عَنْ عَبْدِ السَّلاَمِ بْنِ حَرْبٍ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَنَسٍ : أَنَّ النَّبِىَّ -صلّى اللّه عليه وسلّم- كَانَ لاَ يَرْفَعُ ثَوْبَهَ حَتَّى يَدْنُوَ مِنَ الأَرْضِ. قَالَ أَبُو مُحَمَّدٍ : هُوَ أَدَبٌ ، وَهَذَا أَشْبَهُ مِنْ حَدِيثِ الْمُغِيرَةِ.


SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget