Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 6. Bab—Büyük Veya Küçük Abdest Bozmada Kıbleye Dönmekten Men

689. Bize Ebû Âsim, İbn Cureyc'ten, (O) Abdulkerim'den, (O) el-Velîd b. Mâlik'ten, (O) Abdulkays'dan, (O) Sehl b. Huneyf in âzâdlısı Muhammed b. Kays'dan, (O da) Sehl b. Huneyf’ten (naklen) haber verdi ki, Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) O'na şöyle buyurmuştu: "Sen Mekkelilere benim elçimsin. Binaenaleyh (git ve onlara) de ki;. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) size selâm söylüyor ve şunu emrediyor: (Def-i hacete) çıktığınız zaman kıbleyi ne önünüze alınız, ne de arkanıza alınız."

690. Bize Ebû Nua'ym haber verip (dedi ki), bize İbn Uyeyne, ez-Zühri'den, (O) Atâ’ b. Zeyd'den, (O) Ebû Eyyûb'dan, (O da) Hazret-i Peygamber'den (sallallahü aleyhi ve sellem) (naklen) rivâyet etti (ki, Hazret-i Peygamber) şöyle buyurdu: "Helaya gittiğiniz zaman, ne büyük abdest bozmada, ne küçük abdest bozmada kıbleyi önünüze almayınız. Onu arkanıza da almayınız." (Ata) dedi ki, sonra Ebû Eyyûb şöyle dedi: Ondan sonra biz Şam'a geldik ve kıble tarafında inşa edilmiş helalar bulduk. Artık biz (imkân ölçüsünde kıbleden) yan döner ve Allah'tan bağışlanmamızı dileriz. Ebû Muhammed (ed-Dârimi) dedi ki: Bu, Abdulkerim'in rivâyet ettiği hadisten daha sahihtir. Abdulkerim de, neredeyse bütün hadis rivâyetleri terkedilecek "şibhu'l-metrûk" bir râvidir.

691. Bize Amr b. Avn, Abdüsselâm b. Harb'dan, (O) el-A'meş'ten, (O da) Enes'ten (naklen) rivâyet etti ki, Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), (def-i hacete çıktığında) yere yaklaşmadıkça elbisesini kaldırmazdı. Ebû Muhammed dedi ki, bu (def-i hacet âdabından) bir edebdir ve bu (uyulmaya) (def-i hacette edeb konusunda) el-Muğire'nin rivâyet ettiği (684.-685.) hadisten daha elverişlidir.

٦- باب النَّهْىِ عَنِ اسْتِقْبَالِ الْقِبْلَةِ لِغَائِطٍ أَوْ بَوْلٍ

٦٨٩ - أَخْبَرَنَا أَبُو عَاصِمٍ عَنِ ابْنِ جُرَيْجٍ عَنْ عَبْدِ الْكَرِيمِ عَنِ الْوَلِيدِ بْنِ مَالِكٍ مِنْ عَبْدِ الْقَيْسِ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ قَيْسٍ مَوْلَى سَهْلِ بْنِ حُنَيْفٍ عَنْ سَهْلِ بْنِ حُنَيْفٍ أَنَّ النَّبِىَّ -صلّى اللّه عليه وسلّم- قَالَ لَهُ :( أَنْتَ رَسُولِى إِلَى أَهْلِ مَكَّةَ فَقُلْ : إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ يَقْرَأُ عَلَيْكُمُ السَّلاَمَ ، وَيَأْمُرُكُمْ إِذَا خَرَجْتُمْ فَلاَ تَسْتَقْبِلُوا الْقِبْلَةَ وَلاَ تَسْتَدْبِرُوهَا ).

٦٩٠ - أَخْبَرَنَا أَبُو نُعَيْمٍ حَدَّثَنَا ابْنُ عُيَيْنَةَ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ عَطَاءِ بْنِ يَزِيدَ عَنْ أَبِى أَيُّوبَ عَنِ النَّبِىِّ -صلّى اللّه عليه وسلّم- قَالَ :( إِذَا أَتَيْتُمُ الْغَائِطَ فَلاَ تَسْتَقْبِلُوا الْقِبْلَةَ بِغَائِطٍ وَلاَ بَوْلٍ وَلاَ تَسْتَدْبِرُوهَا ). قَالَ ثُمَّ قَالَ أَبُو أَيُّوبَ : فَقَدِمْنَا الشَّامَ فَوَجَدْنَا مَرَاحِيضَ قَدْ بُنِيَتْ عِنْدَ الْقِبْلَةِ فَنَنْحَرِفُ وَنَسْتَغْفِرُ اللَّهَ. قَالَ أَبُو مُحَمَّدٍ : وَهَذَا أَصَحُّ مِنْ حَدِيثِ عَبْدِ الْكَرِيمِ ، وَعَبْدُ الْكَرِيمِ شِبْهُ الْمَتْرُوكِ.

٦٩١ - أَخْبَرَنَا عَمْرُو بْنُ عَوْنٍ عَنْ عَبْدِ السَّلاَمِ بْنِ حَرْبٍ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَنَسٍ : أَنَّ النَّبِىَّ -صلّى اللّه عليه وسلّم- كَانَ لاَ يَرْفَعُ ثَوْبَهَ حَتَّى يَدْنُوَ مِنَ الأَرْضِ. قَالَ أَبُو مُحَمَّدٍ : هُوَ أَدَبٌ ، وَهَذَا أَشْبَهُ مِنْ حَدِيثِ الْمُغِيرَةِ.


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 5. Bab—Abdest Bozma Esnasında Gizlenme

687. Bize Ebû Âsim haber verip (dedi ki), bize Sevr b. Yezîd rivâyet edip (dedi ki), bize Husayn el-Hımyerî rivâyet edip (dedi ki), bize Ebû Sa'îdi’l-Hayr, Ebû Hureyre'den, O'nun şöyle dediğini haber verdi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Kim gözüne sürme çekerse, (sürme sayısını) tek yapsın. Bunu yapan güzel yapmış olur. Yapmayana da hiçbir günâh yoktur. (Def-i, hacetten sonra) kim ön ve arkasını taş ile temizlerse, (taş sayısını) tek yapsın. Bunu (böyle) yapan güzel yapmış olur. Yapmayana da hiçbir günâh yoktur. Kim (bir şey) yerse, (yedikten sonra) dişlerinin arasında kalan kırıntıları (kürdan vb. bir şeyle) çıkarsın ve dişlerinin arasından çıkardığı bu şeyleri atsın. Diliyle (çıkarıp ağzında) dolaştırdığı şeyleri ise yutsun. Kim abdest bozmaya giderse gizlensin. Eğer başka bir şey değil, sadece bir kum yığını bulacak olursa onu arkasına alsın. Çünkü şeytanlar, âdemoğullarının makatlarıyla (veya, belden aşağılarıyla) oynamak, (buralardan insanlara kötülük yapmak) isterler. (Bunu böyle) yapan güzel yapmış olur. Yapmayana da hiçbir günâh yoktur."

688. Bize Haccâc b. Minhâl haber verip (dedi ki), bize Mehdî rivâyet edip (dedi ki), bize Muhammed b. Abdillah b. Ebî Ya'kûb, el-Hasan b. Ali'nin âzâdlısı olan el-Hasan b. Sa'd'dan, (O da) Abdullah b. Ca'fer'den (naklen) rivâyet etti (ki, Abdullah) şöyle dedi: "Bir tümsek veya hurma ağacı kümesi, Hazret-i Peygamber'in (sallallahü aleyhi ve sellem) def-i hacet için arkasına gizlendiği şeylerin (O'na) en sevimli gelenleriydi. "

٥- باب التَّسَتُّرِ عِنْدَ الْحَاجَةِ

٦٨٧ - أَخْبَرَنَا أَبُو عَاصِمٍ حَدَّثَنَا ثَوْرُ بْنُ يَزِيدَ حَدَّثَنَا حُصَيْنٌ الْحِمْيَرِىُّ أَخْبَرَنَا أَبُو سَعِيدٍ الْخَيْرُ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- :( مَنِ اكْتَحَلَ فَلْيُوتِرْ ، مَنْ فَعَلَ فَقَدْ أَحْسَنَ ، وَمَنْ لاَ فَلاَ حَرَجَ ، مَنِ اسْتَجْمَرَ فَلْيُوتِرْ ، مَنْ فَعَلَ فَقَدْ أَحْسَنَ ، وَمَنْ لاَ فَلاَ حَرَجَ ، مَنْ أَكَلَ فَلْيَتَخَلَّلْ فَمَا تَخَلَّلَ فَلْيَلْفِظْ وَمَا لاَكَ بِلِسَانِهِ فَلْيَبْتَلِعْ ، مَنْ أَتَى الْغَائِطَ فَلْيَسْتَتِرْ ، فَإِنْ لَمْ يَجِدْ إِلاَّ كَثِيبَ رَمْلٍ فَلْيَسْتَدْبِرْهُ ، فَإِنَّ الشَّيَاطِينَ يَتَلاَعَبُونَ بِمَقَاعِدِ بَنِى آدَمَ ، مَنْ فَعَلَ فَقَدْ أَحْسَنَ ، وَمَنْ لاَ فَلاَ حَرَجَ ).

٦٨٨ - أَخْبَرَنَا حَجَّاجُ بْنُ مِنْهَالٍ حَدَّثَنَا مَهْدِىٌّ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى يَعْقُوبَ عَنِ الْحَسَنِ بْنِ سَعْدٍ مَوْلَى الْحَسَنِ بْنِ عَلِىٍّ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ جَعْفَرٍ قَالَ : كَانَ أَحَبَّ مَا اسْتَتَرَ بِهِ النَّبِىُّ -صلّى اللّه عليه وسلّم- لِحَاجَتِهِ هَدَفٌ أَوْ حَائِشُ نَخْلٍ.


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 4. Bab—Abdest Bozmaya Gitme Hakkında

685. Bize Yala b. Ubeyd haber verip (dedi ki), bize Muhammed b. Amr, Ebû Seleme'den, (O da) el-Muğire b. Şu'be'den (naklen) rivâyet etti (ki, el-Muğire) şöyle dedi: Yolculuklarının birinde Resûlüllah'la (sallallahü aleyhi ve sellem) beraber idim. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) (bu yolculuk esnasında) abdest bozmaya gittiği zaman, uzağa giderdi.

686. Bize Ebû Nuaym haber verip (dedi ki), bize Cerîr b. Hâzim, İbn Sirin'den, (O) Amr b. Vehb'ten, (O da) el-Muğire b. Şu'be'den (naklen) rivâyet etti (ki, el-Muğire) şöyle dedi: Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), büyük abdest bozmak için açık araziye çıktığı zaman çok uzağa giderdi. Ebû Muhammed (ed-Dârimi) dedi ki: Bu (hareket) serâpâ edebdir.

٤- باب فِى الذَّهَابِ إِلَى الْحَاجَةِ

٦٨٥ - أَخْبَرَنَا يَعْلَى بْنُ عُبَيْدٍ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَمْرٍو عَنْ أَبِى سَلَمَةَ عَنِ الْمُغِيرَةِ بْنِ شُعْبَةَ قَالَ : كُنْتُ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- فِى بَعْضِ أَسْفَارِهِ ، وَكَانَ رَسُولُ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- إِذَا ذَهَبَ إِلَى الْحَاجَةِ أَبْعَدَ.

٦٨٦ - أَخْبَرَنَا أَبُو نُعَيْمٍ حَدَّثَنَا جَرِيرُ بْنُ حَازِمٍ عَنِ ابْنِ سِيرِينَ عَنْ عَمْرِو بْنِ وَهْبٍ عَنِ الْمُغِيرَةِ بْنِ شُعْبَةَ قَالَ : كَانَ النَّبِىُّ -صلّى اللّه عليه وسلّم- إِذَا تَبَرَّزَ تَبَاعَدَ. قَالَ أَبُو مُحَمَّدٍ : هُوَ الأَدَبُ.


SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget