Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 63. Bâb—Öğle Ve İkindide Kıraat Nasıl Yapılır?

1339. Bize Ebu'l-Muğire haber verip (dedi ki), bize el-Evzâ'î, Yahya'dan, (O) Abdullah b. Ebî Katâde'den, (O da) babasından (naklen) rivâyet etti ki, Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) öğle namazı ile ikindi namazının ilk iki rekâtlarında Ümmü'i-Kur'an (Fâtiha'yı) ve onlarla beraber iki sûre okur, (okuduğu) bir âyeti bize bazan işittirir ve birinci rekâtta (ayakta durmayı) uzatırdı.

1340. Bize Ebû Asım, el-Evzâ'î'den, (O da) Yahya'dan (naklen), senediyle onun (yani bir önceki hadisin) benzerini haber verdi.

1341. Bize Yezîd b. Hârûn haber verip (dedi ki), bize hemmâm haber verip (dedi ki), bize Yahya b. Ebî Kesîr rivâyet edip (dedi ki), bize Abdullah b. Ebî Katâde rivâyet etti ki, babası O'na rivâyet etmiş ki, Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) öğle namazının ilk iki rekâtında Ümmü'l-Kitâb (Fatiha) ile iki sûre, sön ikisinde ise (sadece) Ümmü'l-Kitâb'ı okurdu. O, (okuduğu) bir âyeti (bazan) bize işittirirdi. Birinci rekâtta da, (kıyamı), ikincisinde uzatmadığı kadar uzatırdı. O, ikindi namazında da böyle, sabah namazında da böyle (yapardı).

٦٣- باب كَيْفَ الْعَمَلُ بِالْقِرَاءَةِ فِى الظُّهْرِ وَالْعَصْرِ

١٣٣٩ - أَخْبَرَنَا أَبُو الْمُغِيرَةِ حَدَّثَنَا الأَوْزَاعِىُّ عَنْ يَحْيَى عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى قَتَادَةَ عَنْ أَبِيهِ : أَنَّ النَّبِىَّ -صلّى اللّه عليه وسلّم- كَانَ يَقْرَأُ بِأُمِّ الْقُرْآنِ وَبِسُورَتَيْنِ مَعَهَا فِى الرَّكْعَتَيْنِ الأُولَيَيْنِ مِنْ صَلاَةِ الظُّهْرِ وَصَلاَةِ الْعَصْرِ ، وَيُسْمِعُنَا الآيَةَ أَحْيَاناً ، وَكَانَ يُطَوِّلُ فِى الرَّكْعَةِ الأُولَى.

١٣٤٠ - أَخْبَرَنَا أَبُو عَاصِمٍ عَنِ الأَوْزَاعِىِّ عَنْ يَحْيَى بِإِسْنَادِهِ نَحْوَهُ.

١٣٤١ - أَخْبَرَنَا يَزِيدُ بْنُ هَارُونَ أَخْبَرَنَا هَمَّامٌ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ أَبِى كَثِيرٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ أَبِى قَتَادَةَ أَنَّ أَبَاهُ حَدَّثَهُ : أَنَّ النَّبِىَّ -صلّى اللّه عليه وسلّم- كَانَ يَقْرَأُ فِى الرَّكْعَتَيْنِ الأُولَيَيْنِ مِنْ صَلاَةِ الظُّهْرِ بِأُمِّ الْكِتَابِ وَبِسُورَتَيْنِ ، وَفِى الأُخْرَيَيْنِ بِأُمِّ الْكِتَابِ ، وَكَانَ يُسْمِعُنَا الآيَةَ ، وَكَانَ يُطِيلُ فِى الرَّكْعَةِ الأُولَى مَا لاَ يُطِيلُ فِى الثَّانِيَةِ ، وَهَكَذَا فِى صَلاَةِ الْعَصْرِ ، وَهَكَذَا فِى صَلاَةِ الْغَدَاةِ.


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 62. Bâb—Öğle Namazında Kıraat Miktarı

1336. Bize Yahya b. Hammâd haber verip (dedi ki), bize Ebû Avâne, Mansûr b. Zâzân'dan, (O) el-Velîd Ebû Bişr'den, (O) Ebu's-Sıddik'tan, (O da) Ebû Sa'id'den (naklen) rivâyet etti ki, Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) öğlenin ilk iki rekâtında otuz âyet (okuyacak) kadar, son ikisinde bunun yarısı kadar; ikindinin (ilk iki rekâtında) ise, öğlenin son iki (rekâtındaki) kadar, son iki (rekâtında) bunun yarısı kadar ayakta duruyordu.

1337. Bize Amr b. Avn haber verip (dedi ki), bize Hüşeym, Mansûr'dan, (O) el-Velîd Ebû Bişr'den, (O) Ebu's-Sıddîk'dan, (O da) Ebû 'Sa'id'den (naklen), onun (yani bir önceki hadisin) benzerini rivâyet etti ve ona; "Elif-Lâm-Mim Tenzîl'i, yani Secde (Sûresini) okuyacak kadar (ayakta dururdu.)" cümlesini ekledi.

1338. Bize Ebu'l-Velîd et-Tayâlisî haber verip (dedi ki), bize Hammâd b. Seleme, Simâk b. Harb'dan, (O da) Câbir b. Semure'den (naklen) rivâyet etti ki, Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) öğle ve ikindide "Ve's-Semâ'i ve't-Târık" ile "Ve's-Semâ'i Zâti'l-Burûc" (Sûrelerini) okurdu.

٦٢- باب قَدْرِ الْقِرَاءَةِ فِى الظُّهْرِ

١٣٣٦ - أَخْبَرَنَا يَحْيَى بْنُ حَمَّادٍ حَدَّثَنَا أَبُو عَوَانَةَ عَنْ مَنْصُورِ بْنِ زَاذَانَ عَنِ الْوَلِيدِ أَبِى بِشْرٍ عَنْ أَبِى الصِّدِّيقِ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ : أَنَّ النَّبِىَّ -صلّى اللّه عليه وسلّم- كَانَ يَقُومُ فِى الرَّكْعَتَيْنِ الأُولَيَيْنِ مِنَ الظُّهْرِ قَدْرَ ثَلاَثِينَ آيَةً ، وَفِى الأُخْرَيَيْنِ عَلَى قَدْرِ النِّصْفِ مِنْ ذَلِكَ ، وَفِى الْعَصْرِ عَلَى قَدْرِ الأُخْرَيَيْنِ مِنَ الظُّهْرِ ، وَفِى الأُخْرَيَيْنِ عَلَى النِّصْفِ مِنْ ذَلِكَ.

١٣٣٧ - أَخْبَرَنَا عَمْرُو بْنُ عَوْنٍ أَخْبَرَنَا هُشَيْمٌ عَنْ مَنْصُورٍ عَنِ الْوَلِيدِ أَبِى بِشْرٍ عَنْ أَبِى الصِّدِّيقِ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ بِنَحْوِهِ ، وَزَادَ فِيهِ قِرَاءَةَ { الم تَنْزِيلُ } السَّجْدَةِ.

١٣٣٨ - أَخْبَرَنَا أَبُو الْوَلِيدِ الطَّيَالِسِىُّ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ سَلَمَةَ عَنْ سِمَاكِ بْنِ حَرْبٍ عَنْ جَابِرِ بْنِ سَمُرَةَ : أَنَّ النَّبِىَّ -صلّى اللّه عليه وسلّم- كَانَ يَقْرَأُ فِى الظُّهْرِ وَالْعَصْرِ بِالسَّمَاءِ وَالطَّارِقِ وَالسَّمَاءِ ذَاتِ الْبُرُوجِ .


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 61. Bab—Kişinin Safın Arkasında Tek Başına Namaz Kılması Hakkında

1333. Bize Ahmed b. Abdillah haber verip (dedi ki), bize Ebû Zeyd -ki O, Abser İbnu'l-Kasım'dır-, Husayn'dan, (O da) Hilâl b. Yesâf’dan (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Ziyâd b. Ebî’l-Ca'd elimi tutup beni, Esedoğulların'dan, Vâbısa b. Ma'bed denilen yaşlı birinin karşısına dikti ve şöyle dedi: Bana bu, -(yaşlı) adanı da dinliyordu- rivâyet etti ki, kendisi Resûlüllah'ı (sallallahü aleyhi ve sellem) görmüş, arkasında bir adam saflara bitişmeksizin namaz kılmış da, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ona namazı tekrar kılmasını emretmiş. Ebu Muhammed (ed-Dârimi) dedi ki, "Ahmed b. Hanbel, Amr b. Murre'nin rivâyetinin sabit olduğunu söylüyordu, ben ise Yezîd b. Ziyâd b. Ebi'l-Ca'd'ın rivâyetini kabul ediyorum."

1334. Bize Musedded haber verip (dedi ki), Bize Abdullah b. Dâvûd rivâyet edip (dedi ki), bize Yezîd b. Ziyâd, (amcası) Ubeyd b. Ebi'l-Ca'd'dan, (O) Ziyâd b. Ebi'l-Ca'd'dan, (O da) Vâbısa b. Ma'bed'den (naklen) rivâyet etti ki, bir adam safların arkasında (imama uymakla beraber safa girmeksizin) tek başına namaz kılmıştı da, Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ona, (namazı) tekrar kılmasını emretmişti. Ebû Muhammed (ed-Dârimi) dedi ki, "ben bu görüşü kabulleniyorum."

1335. Bize Ubeydullah b. Abdilmecid haber verip (dedi ki), bize Malik, İshak b. Abdillah b. Ebî Talha'dan, (O da) Enes b. Malik'ten (naklen) rivâyet etti ki, O'nun nenesi Muleyke (bir gün) Resûlüllah'ı (sallallahü aleyhi ve sellem), yapmış olduğu bir yemeğe davet etmiş. (Resûlüllah da gelip) yemiş, sonra; "Kalkın da size namaz kıldırayım!" buyurmuş. Enes demiş ki, "ben de kalkıp, uzun zaman kullanılmasından dolayı kararmış olan bir hasırımızı (aldım) ve su serpip (temizledim). Sonra Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) onun üzerinde namaza durdu. Benimle yetim çocuk onun arkasında, ihtiyar kadın da bizim arkamızda saf tuttuk ve (Hazret-i Peygamber) bize iki rekât namaz kıldırdı, sonra da dönüp (gitti)."

٦١- باب فِى صَلاَةِ الرَّجُلِ خَلْفَ الصَّفِّ وَحْدَهُ

١٣٣٣ - أَخْبَرَنَا أَحْمَدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ حَدَّثَنَا أَبُو زُبَيْدٍ - هُوَ عَبْثَرُ بْنُ الْقَاسِمِ - عَنْ حُصَيْنٍ عَنْ هِلاَلِ بْنِ يَسَافٍ قَالَ : أَخَذَ بِيَدِى زِيَادُ بْنُ أَبِى الْجَعْدِ فَأَقَامَنِى عَلَى شَيْخٍ مِنْ بَنِى أَسَدٍ يُقَالُ لَهُ وَابِصَةُ بْنُ مَعْبَدٍ فَقَالَ حَدَّثَنِى هَذَا - وَالرَّجُلُ يَسْمَعُ - أَنَّهُ رَأَى النَّبِىَّ -صلّى اللّه عليه وسلّم- وَقَدْ صَلَّى خَلْفَهُ رَجُلٌ وَلَمْ يَتَّصِلْ بِالصُّفُوفِ ، فَأَمَرَهُ رَسُولُ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- أَنْ يُعِيدَ الصَّلاَةَ. قَالَ أَبُو مُحَمَّدٍ : كَانَ أَحْمَدُ بْنُ حَنْبَلٍ يُثْبِتُ حَدِيثَ عَمْرِو بْنِ مُرَّةَ وَأَنَا أَذْهَبُ إِلَى حَدِيثِ يَزِيدَ بْنِ زِيَادِ بْنِ أَبِى الْجَعْدِ.

١٣٣٤ - أَخْبَرَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ دَاوُدَ أَخْبَرَنَا يَزِيدُ بْنُ زِيَادٍ عَنْ عُبَيْدِ بْنِ أَبِى الْجَعْدِ عَنْ زِيَادِ بْنِ أَبِى الْجَعْدِ عَنْ وَابِصَةَ : أَنَّ رَجُلاً صَلَّى خَلْفَ الصُّفُوفِ وَحْدَهُ فَأَمَرَهُ النَّبِىُّ -صلّى اللّه عليه وسلّم- أَنْ يُعِيدَ. قَالَ أَبُو مُحَمَّدٍ : أَقُولُ بِهَذَا.

١٣٣٥ - أَخْبَرَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ عَبْدِ الْمَجِيدِ حَدَّثَنَا مَالِكٌ عَنْ إِسْحَاقَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى طَلْحَةَ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ : أَنَّ جَدَّتَهُ مُلَيْكَةَ دَعَتْ رَسُولَ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- لِطَعَامٍ صَنَعَتْهُ فَأَكَلَ ، ثُمَّ قَالَ :( قُومُوا فَلأُصَلِّىَ بِكُمْ ). قَالَ أَنَسٌ : فَقُمْتُ إِلَى حَصِيرٍ لَنَا قَدِ اسْوَدَّ مِنْ طُولِ مَا لُبِسَ فَنَضَحْتُهُ بِمَاءٍ ، فَقَامَ عَلَيْهِ رَسُولُ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- وَصَفَفْتُ أَنَا وَالْيَتِيمُ وَرَاءَهُ وَالْعَجُوزُ وَرَاءَنَا ، فَصَلَّى لَنَا رَكْعَتَيْنِ ثُمَّ انْصَرَفَ.


SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget