Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 111. Bab—Mezarlıklar Ve Hamamlar Dışında Yeryüzünün Hepsi Temiz Ve Temizleyicidir

1440. Bize Yahya b. Hassan haber verip (dedi ki), bize Hüşeym rivâyet edip (dedi ki), bize Seyyar rivâyet edip dedi ki, ben Yezîd el-Fakîr'i, şöyle derken işittim: Ben Câbir b. Abdillah'ı şöyle derken işittim: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Bana, benden önce hiçbir Peygambere verilmeyen beş şey verildi: (Eskiden) Peygamber özel olarak kendi topluluğuna Peygamber gönderilirdi, ben ise genel olarak bütün insanlara Peygamber gönderildim. Bana ganimetler helâl kılındı, onlar benden öncekilere haram kılınmışlardı. Bana yer yüzü, iyi ve temiz olarak mescid ve temiz-temizliyici kılındı. Düşmanımız bizden, bir aylık mesafeden korkar. Bana şefaat verildi."

1441. Bize Sa'id b. Mansûr haber verip (dedi ki), bize Abdulaziz b. Muhammed rivâyet etti -(Sa'id dedi ki;) "bunu ondan ben istemiştim"-; O dedi ki, bana Amr b. Yahya, babasından, (O da) Ebû Sa'id el-Hudri'den (naklen) haber verdi ki, O şöyle dedi: "Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Mezarlıklar ve hamamlar hariç, yer yüzünün hepsi mesciddir. " Ebû Muhammed (ed-Dârimi'ye); "mezarlıkta kılınan namaz, (farzın yerine getirilmiş olması için) kâfi gelir mi?" denildi de O; "mezarın üzerinde olmadığında, evet (kâfi gelir)" karşılığını verdi. O (sözünün devamında) şöyle dedi: "Bu Hadisi, râvilerin (hepsi) mursel olarak rivâyet etmişlerdir."

١١١- باب الأَرْضُ كُلُّهَا طَاهِرَةٌ مَا خَلاَ الْمَقْبَرَةَ وَالْحَمَّامَ

١٤٤٠ - أَخْبَرَنَا يَحْيَى بْنُ حَسَّانَ حَدَّثَنَا هُشَيْمٌ أَخْبَرَنَا سَيَّارٌ قَالَ سَمِعْتُ يَزِيدَ الْفَقِيرَ يَقُولُ سَمِعْتُ جَابِرَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ يَقُولُ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- :( أُعْطِيتُ خَمْساً لَمْ يُعْطَهُنَّ نَبِىٌّ قَبْلِى : كَانَ النَّبِىُّ يُبْعَثُ إِلَى قَوْمِهِ خَاصَّةً وَبُعِثْتُ إِلَى النَّاسِ كَافَّةً ، وَأُحِلَّتْ لِىَ الْغَنَائِمُ وَحُرِّمَتْ عَلَى مَنْ كَانَ قَبْلِى ، وَجُعِلَتْ لِىَ الأَرْضُ طَيِّبَةً مَسْجِداً وَطَهُوراً ، وَيُرْعَبُ مِنَّا عَدُوُّنَا مَسِيرَةَ شَهْرٍ ، وَأُعْطِيتُ الشَّفَاعَةَ ).

١٤٤١ - أَخْبَرَنَا سَعِيدُ بْنُ مَنْصُورٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ مُحَمَّدٍ أَنَا سَأَلْتُهُ عَنْهُ قَالَ أَخْبَرَنِى عَمْرُو بْنُ يَحْيَى عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- :( الأَرْضُ كُلُّهَا مَسْجِدٌ إِلاَّ الْمَقْبَرَةَ وَالْحَمَّامَ ). قِيلَ لأَبِى مُحَمَّدٍ : تُجْزِئُ الصَّلاَةُ فِى الْمَقْبَرَةِ؟ قَالَ : إِذَا لَمْ تَكُنْ عَلَى الْقَبْرِ فَنَعَمْ. وَقَالَ : الْحَدِيثُ أَكْثَرُهُمْ أَرْسَلُوهُ.


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 110. Bab—(Namaz Kılarken) Çakıl Taşlarını Silip Yok Etmekten Men

1438. Bize Vehb b. Cerir rivâyet edip (dedi ki), bize Hişâm, Yahya b. Ebî Kesîr'den, (O da) Ebû Seleme'den rivâyet etti (ki, O şöyle demiş); Bana Mu'aykîb rivâyet etti ki, Resûlüllah'a (sallallahü aleyhi ve sellem) mescidde silip yok etme hakkında soruldu da, O şöyle buyurdu: "Mutlaka yapacaksan, bari bir defa (yapmakla yetin!)" Hişâm şunu ekledi: Zannediyorum ki O (Mu'aykîb); "yaniçakıl taşlarını silip yok etme, (düzleme, giderme hakkında soruldu)" demiş .

1439. Bize Muhammed b. Yûsuf haber verip (dedi ki), bize İbn Uyeyne, ez-Zühri'den, (O) Ebu'l-Ahvas'tan, (O da) Ebû Zerr'den (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Biriniz namaza kalkıp (da kılmaya başladığı zaman), rahmet onunla yüz yüze geleceği için, artık çakıl taşlarını silip yok etmesin, (onları düzlemekle, yok etmekle uğraşmasın!)"

١١٠- باب النَّهْىِ عَنْ مَسْحِ الْحَصَا

١٤٣٨ - أَخْبَرَنَا وَهْبُ بْنُ جَرِيرٍ حَدَّثَنَا هِشَامٌ عَنْ يَحْيَى بْنِ أَبِى كَثِيرٍ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ قَالَ حَدَّثَنِى مُعَيْقِيبٌ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- قِيلَ لَهُ فِى الْمَسْحِ فِى الْمَسْجِدِ قَالَ :( إِنْ كُنْتَ لاَ بُدَّ فَاعِلاً فَوَاحِدَةً ). قَالَ هِشَامٌ : أُرَاهُ قَالَ يَعْنِى مَسْحَ الْحَصَا.

١٤٣٩ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يُوسُفَ حَدَّثَنَا ابْنُ عُيَيْنَةَ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ أَبِى الأَحْوَصِ عَنْ أَبِى ذَرٍّ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- :( إِذَا قَامَ أَحَدُكُمْ إِلَى الصَّلاَةِ ، فَإِنَّ الرَّحْمَةَ تُوَاجِهُهُ فَلاَ يَمْسَحِ الْحَصَا ).


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 109. Bab—Oturarak Nafile Namaz Kılmak

1436. Bize Abdullah b. Salih haber verip (dedi ki), bana el-Leys rivâyet edip (dedi ki), bana Yûnus, İbn Şihâb'dan rivâyet etti (ki, O şöyle demiş); Bana es-Sâ'ib b. Yezîd, el-Muttalib b. Ebî Vedâ'a'dan (naklen) rivâyet etti ki, Hazret-i Peygamberin (sallallahü aleyhi ve sellem) hanımı Hazret-i Hafsa şöyle demiş: Resûlüllah'ı (sallallahü aleyhi ve sellem), nafile namazını oturarak kılarken görmemiştim. Nihayet vefatından bir yıl veya iki yıl öncesi olunca, O'nu, nafile namazını oturarak kılarken ve (bu namazında okuduğu Sûreyi, en uzunlarından daha uzun olacak kadar yavaş ve güzel bir şekilde okurken görmüştüm

1437. Bize Osman b. Ömer haber verip (dedi ki), bize Malik, ez-Zühri'den, (O) es-Sâ'ib b. Yezîd'den, (O) el-Muttalib b. Ebî Vedâ'a'dan, (O) Hazret-i Hafsa'dan, (O da) Hazret-i Peygamber’den (sallallahü aleyhi ve sellem) (naklen) bunu, (yani bir önceki) hadisi haber verdi.

١٠٩- باب فِى صَلاَةِ التَّطَوُّعِ قَاعِداً

١٤٣٦ - أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ صَالِحٍ حَدَّثَنِى اللَّيْثُ حَدَّثَنِى يُونُسُ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ حَدَّثَنِى السَّائِبُ بْنُ يَزِيدَ عَنِ الْمُطَّلِبِ بْنِ أَبِى وَدَاعَةَ أَنَّ حَفْصَةَ زَوْجَ النَّبِىِّ -صلّى اللّه عليه وسلّم- قَالَتْ : لَمْ أَرَ رَسُولَ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- يُصَلِّى فِى سُبْحَتِهِ وَهُوَ جَالِسٌ حَتَّى كَانَ قَبْلَ أَنْ يُتَوَفَّى بِعَامٍ وَاحِدٍ أَوْ عَامَيْنِ ، فَرَأَيْتُهُ يُصَلِّى فِى سُبْحَتِهِ وَهُوَ جَالِسٌ فَيُرَتِّلُ السُّورَةَ حَتَّى تَكُونَ أَطْوَلَ مِنْ أَطْوَلَ مِنْهَا.

١٤٣٧ - أَخْبَرَنَا عُثْمَانُ بْنُ عُمَرَ أَنْبَأَنَا مَالِكٌ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنِ السَّائِبِ بْنِ يَزِيدَ عَنِ الْمُطَّلِبِ بْنِ أَبِى وَدَاعَةَ عَنْ حَفْصَةَ عَنِ النَّبِىِّ -صلّى اللّه عليه وسلّم- بِهَذَا الْحَدِيثِ.


SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget