Bayram Günü Sadaka Vermeye Teşvik
224. Bâb—Bayram Günü Sadaka Vermeye Teşvik
1663. Bize Ya'la b. Ubeyd haber verip (dedi ki), bize Abdulmelik, Atâ'dan, (O da) Cabir'den (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Bir bayram günü Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile beraber (bayram) namazında bulunmuştum da O, hutbeden önce ilkin (bayram) namazını kıldırmış, sonra Bilâl'e dayanarak kalkıp kadınların (bulunduğu yere) gelmiş ve onlara nasihatta bulunmuş, öğüt vermiş ve Allah'a (Celle Celaluhu) karşı takva üzere olmalarını emretmiş, (sonra da); "Sadaka verin!" buyurup, Cehennemin durumundan (kadınları ilgilendiren) bir şey zikretmişti. Bunun üzerine yoksul kadınlardan karamtak yanaklı bir kadın ayağa kalkıp; "niçin, ya Resûlüllah?" demişti de O, şöyle buyurmuştu: "Çünkü siz, (halinizden) şikâyeti ve lanet okumayı çokça yapıyor, kocaya da nankörlükte bulunuyorsunuz!" O zaman (kadınlar), mücevheratlarından, küpelerinden ve yüzüklerinden alıp, sadaka olarak vermek üzere Bilâl'in eteğine atmaya başlamışlardı,
1664. Bize Ebu'l-Velîd haber verip (dedi ki), bize Şu'be, Adiyy b. Sâbit'ten, (O) Said b. Cübeyr'den, (O) İbn Abbâs'tan, (O da) Hazret-i Peygamber’den (sallallahü aleyhi ve sellem) (naklen) bunun, (yani bir önceki hadisin) benzerini rivâyet etti.
٢٢٤- باب الْحَثِّ عَلَى الصَّدَقَةِ يَوْمَ الْعِيدِ
١٦٦٣ - أَخْبَرَنَا يَعْلَى بْنُ عُبَيْدٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْمَلِكِ عَنْ عَطَاءٍ عَنْ جَابِرٍ قَالَ : شَهِدْتُ الصَّلاَةَ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- فِى يَوْمِ عِيدٍ فَبَدَأَ بِالصَّلاَةِ قَبْلَ الْخُطْبَةِ ، ثُمَّ قَامَ مُتَوَكِّئاً عَلَى بِلاَلٍ حَتَّى أَتَى النِّسَاءَ ، فَوَعَظَهُنَّ وَذَكَّرَهُنَّ وَأَمَرَهُنَّ بِتَقْوَى اللَّهِ قَالَ :( تَصَدَّقْنَ ). فَذَكَرَ شَيْئاً مِنْ أَمْرِ جَهَنَّمَ ، فَقَامَتِ امْرَأَةٌ مِنْ سَفِلَةِ النِّسَاءِ سَفْعَاءُ الْخَدَّيْنِ فَقَالَتْ : لِمَ يَا رَسُولَ اللَّهِ؟ فَقَالَ :( لأَنَّكُنَّ تُفْشِينَ الشَّكَاءَ وَاللَّعْنَ ، وَتَكْفُرْنَ الْعَشِيرَ ). فَجَعَلْنَ يَأْخُذْنَ مِنْ حُلِيِّهِنَّ وَأَقْرِطَتِهِنَّ وَخَوَاتِيمِهِنَّ يَطْرَحْنَهُ فِى ثَوْبِ بِلاَلٍ يَتَصَدَّقْنَ بِهِ.
١٦٦٤ - أَخْبَرَنَا أَبُو الْوَلِيدِ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ عَدِىِّ بْنِ ثَابِتٍ عَنْ سَعِيدِ بْنِ جُبَيْرٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ عَنِ النَّبِىِّ -صلّى اللّه عليه وسلّم- نَحْوَ هَذَا.