Müzdelife'de İki Namazı Birleştirmek
52. Bâb—Müzdelife'de İki Namazı Birleştirmek
1934. Bize Ebu Nuaym rivâyet edip (dedi ki), bize Züheyr, İbrahim b. Ukbe'den rivâyet etti (ki, O şöyle demiş): Bana Küreyb haber verdi ki, O, Usâme b. Zeyd'e sorup şöyle demiş: "Bana, Hazret-i Peygamber'in (sallallahü aleyhi ve sellem) terkisine bindiğin öğle sonrasında nasıl hareket ettiğinizi -veya "nasıl yaptığınızı"- söyler misin?" O da şöyle cevap vermiş: "Şu insanların konaklamak için develerini çökerttikleri vadiye geldik ve Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) devesini (orada) çökertti, sonra (gidip) bevletti -(Ravi Züheyr, rivâyetinde, "bevletti" yerine) "su döktü" dememiştir-. Ardından abdest suyu istedi ve çok tam olmayan, (yani abdest uzuvlarını birer defa yıkayarak) bir abdest aldı. Sonra ben; "ya Resûlüllah", dedim, "namaz mı (kılacaksın?)" "Namaz, önünde(ki Müzdelife'de kılınacaktır)" buyurdu. (Usâme) sözüne şöyle devam etti: Peşinden (Hazret-i Peygamber) bineğine bindi. Nihayet Müzdelife'ye geldik ve akşam (namazı için ezan okutup) kamet getirtti. Sonra O ve halk, bineklerini konak yerlerine çökerttiler. Ancak (hayvanlarının yüklerini) çözmediler. Nihayet yatsı için kamet getirtip (akşam ve yatsı namazlarını birlikte) kıldırdı. Ardından halk, (hayvanlarının yüklerini) çözdüler. (Küreyb) sözüne şöyle devam etti: (Ayrıca); "bana sabahladığınızda nasıl hareket ettiğinizi söyleseniz?" dedim, O da şöyle karşılık verdi: (Hazret-i Peygamber'in) terkisine el-Fadl b. Abbas bindi. Ben ise (Mina'ya) ilk önce varan Kureyşlilerin içinde yaya olarak (yola) koyuldum.
1935. Bize Haccâc haber verip (dedi ki), bize Hammâd rivâyet edip (dedi ki), bize Mûsa b. Ukbe, Küreyb b. Ebi Müslim’den, (O da) Usâme'den (naklen) onun, (yani bir önceki Hadisin) benzerini rivâyet etti.
1936. Bize Ebul-Velid haber verip (dedi ki), bize Şu'be rivâyet edip dedi ki, Adiyy b. Sabit bana haber verip dedi ki, Abdullah b. Yezid'i, Ebu Eyyub'dan (naklen anlatırken) işittim ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) akşam ile yatsı (namazlarını yatsı vaktinde) birleştirmişti. -O, Müzdelife'de (birleştirmesini) kastediyor.
1937. Bize Ubeydullah b. Abdilmecid haber verip (dedi ki), bize İbn Ebi Zi'b, İbn Şihâb'dan, (O) Salim'den, (O da) babasından (naklen) rivâyet etti ki, Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) akşam ve yatsı namazlarını Müzdelife'de, bu (namazların) birinde (ezan okutmayıp) sadece kamet getirterek ve ne aralarında, ne de birisinin peşinde nafile namaz kılmayarak, (birlikte) kıldırmıştı.
٥٢- باب الْجَمْعِ بَيْنَ الصَّلاَتَيْنِ بِجَمْعٍ
١٩٣٤ - أَخْبَرَنَا أَبُو نُعَيْمٍ حَدَّثَنَا زُهَيْرٌ عَنْ إِبْرَاهِيمَ بْنِ عُقْبَةَ قَالَ أَخْبَرَنِى كُرَيْبٌ : أَنَّهُ سَأَلَ أُسَامَةَ بْنَ زَيْدٍ قَالَ : أَخْبِرْنِى عَشِيَّةَ رَدِفْتَ رَسُولَ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- كَيْفَ فَعَلْتُمْ أَوْ صَنَعْتُمْ ؟ قَالَ : جِئْنَا الشِّعْبَ الَّذِى يُنِيخُ النَّاسُ فِيهِ لِلْمُعَرَّسِ فَأَنَاخَ رَسُولُ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- نَاقَتَهُ ثُمَّ بَالَ وَمَا قَالَ أَهْرَاقَ الْمَاءَ ، ثُمَّ دَعَا بِالْوَضُوءِ فَتَوَضَّأَ وُضُوءاً لَيْسَ بِالسَّابِغِ جِدًّا قُلْتُ : يَا رَسُولَ اللَّهِ الصَّلاَةَ. قَالَ :( الصَّلاَةُ أَمَامَكَ ). قَالَ : فَرَكِبَ حَتَّى قَدِمْنَا الْمُزْدَلِفَةَ فَأَقَامَ الْمَغْرِبَ ، ثُمَّ أَنَاخَ وَالنَّاسُ فِى مَنَازِلِهِمْ فَلَمْ يَحِلُّوا حَتَّى أَقَامَ الْعِشَاءَ الآخِرَةَ ، فَصَلَّى ثُمَّ حَلَّ النَّاسُ قَالَ : قُلْتُ أَخْبِرْنِى كَيْفَ فَعَلْتُمْ حِينَ أَصْبَحْتُمْ؟ قَالَ : رَدِفَهُ الْفَضْلُ بْنُ عَبَّاسٍ وَانْطَلَقْتُ أَنَا فِى سُبَّاقِ قُرَيْشٍ عَلَى رِجْلَىَّ.
١٩٣٥ - أَخْبَرَنَا حَجَّاجٌ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ عُقْبَةَ عَنْ كُرَيْبِ بْنِ أَبِى مُسْلِمٍ عَنْ أُسَامَةَ نَحْوَهُ.
١٩٣٦ - أَخْبَرَنَا أَبُو الْوَلِيدِ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ قَالَ عَدِىُّ بْنُ ثَابِتٍ أَنْبَأَنِى قَالَ سَمِعْتُ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ يَزِيدَ عَنْ أَبِى أَيُّوبَ : أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- جَمَعَ بَيْنَ الْمَغْرِبِ وَالْعِشَاءِ يَعْنِى بِجَمْعٍ.
١٩٣٧ - أَخْبَرَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ عَبْدِ الْمَجِيدِ حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى ذِئْبٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ سَالِمٍ عَنْ أَبِيهِ : أَنَّ النَّبِىَّ -صلّى اللّه عليه وسلّم- صَلَّى الْمَغْرِبَ وَالْعِشَاءَ بِالْمُزْدَلِفَةِ لَمْ يُنَادِ فِى وَاحِدَةٍ مِنْهُمَا إِلاَّ بِالإِقَامَةِ ، وَلَمْ يُسَبِّحْ بَيْنَهُمَا وَلاَ عَلَى إِثْرِ وَاحِدَةٍ مِنْهُمَا.