بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla
65. Bâb—Hac İbadetlerinde Bir Şeyi Bir Şeyden Öne Alan Kimseler Hakkında
1959. Bize Ebu Nuaym haber verip (dedi ki), bize Abdulaziz -ki O, İbn Ebi Seleme el-Mâcişûn'dur-, ez-Zühri'den, (O) İsa b. Talha'dan, (O da) Abdullah b. Amr'dan (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: (Veda Haccı'nda) Resûlüllah'ı (sallallahü aleyhi ve sellem) (Akabe) Cemresi'nin yanında, kendisine (bazı şeyler) sorulurken görmüştüm. Derken bir adam; "ya Resûlüllah, (cemreyi) atmadan kurban kestim, (ne buyurursunuz?)" demiş, (Hazret-i Peygamber de); "(Cemreni) at Hiçbir mahzuru yoktur!" buyurmuştu. Bir diğeri; "Ya Resûlüllah, kurban kesmeden önce tıraş oldum, (ne buyurursunuz?)" demiş, (Hazret-i Peygamber yine); "Kurbanını kes. Hiçbir mahzuru yoktur!" buyurmuştu. (Abdullah b. Amr, sözünün devamında) şöyle dedi: Böylece (o gün Hazret-i Peygamber'e, sırasından) ne öne alınan, ne de sonraya bırakılan hiçbir şey sorulmamıştı ki, O; "Yap! Hiçbir muhzuru yoktur!" buyurmuş olmasın.
1960. Bize Musedded haber verip (dedi ki), bize Yahya rivâyet edip (dedi ki), bize Malik b. Enes rivâyet edip (dedi ki), bize ez-Zühri, İsa b. Ta İha'dan, (O da) Abdullah b. Amr'dan (naklen) rivâyet etti ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Veda Haccı'nda halkın (meselelerini dinlemeye) durmuş. Derken bir adam O'na; "ya Resûlüllah", demiş, "(kurban) kesmemden önce tıraş oldum, (ne buyurursunuz?)" "(Hazret-i Peygamber); "Hiçbir mahzuru yoktur!" buyurmuş. (Başka bîr adam); "bilmedim, (cemreyi) atmamdan önce (kurban) kestim, (ne buyurursunuz?) demiş. (Hazret-i Peygamber yine); "Hiçbir mahzuru yoktur!" buyurmuş. Böylece (o gün Hazret-i Peygamber'e, sırasından) önceye veya sonraya alınan hiçbir şey sorulmamış ki, O; "Hiçbir mahzuru yoktur!" buyurmuş olmasın. Abdullah (ed-Dârimî) dedi ki: "Ben bu (Hadisin zahirinin delalet ettiği) görüşü kabulleniyorum. Kûfeliler ise işi sıkı tutuyorlar."
٦٥- باب فِيمَنْ قَدَّمَ نُسُكَهُ شَيْئاً قَبْلَ شَىْءٍ
١٩٥٩ - أَخْبَرَنَا أَبُو نُعَيْمٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ - هُوَ ابْنُ أَبِى سَلَمَةَ الْمَاجِشُونُ - عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ عِيسَى بْنِ طَلْحَةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو قَالَ : رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- عِنْدَ الْجَمْرَةِ وَهُوَ يُسْأَلُ فَقَالَ رَجُلٌ : يَا رَسُولَ اللَّهِ نَحَرْتُ قَبْلَ أَنْ أَرْمِىَ قَالَ : ( ارْمِ وَلاَ حَرَجَ ). قَالَ آخَرُ : يَا رَسُولَ اللَّهِ حَلَقْتُ قَبْلَ أَنْ أَنْحَرَ. قَالَ :( انْحَرْ وَلاَ حَرَجَ ). قَالَ : فَمَا سُئِلَ عَنْ شَىْءٍ قُدِّمَ وَلاَ أُخِّرَ إِلاَّ قَالَ :( افْعَلْ وَلاَ حَرَجَ ).
١٩٦٠ - أَخْبَرَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا يَحْيَى حَدَّثَنَا مَالِكُ بْنُ أَنَسٍ حَدَّثَنَا الزُّهْرِىُّ عَنْ عِيسَى بْنِ طَلْحَةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو : أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- وَقَفَ لِلنَّاسِ فِى حَجَّةِ الْوَدَاعِ فَقَالَ لَهُ رَجُلٌ : يَا رَسُولَ اللَّهِ لَقَدْ حَلَقْتُ قَبْلَ أَنْ أَذْبَحَ. قَالَ :( لاَ حَرَجَ ). قَالَ : لَمْ أَشْعُرْ ذَبَحْتُ قَبْلَ أَنْ أَرْمِىَ. قَالَ :( لاَ حَرَجَ ) قَالَ : فَلَمْ يُسْأَلْ يَوْمَئِذٍ عَنْ شَىْءٍ قُدِّمَ أَوْ أُخِّرَ إِلاَّ قَالَ :( لاَ حَرَجَ ). قَالَ عَبْدُ اللَّهِ : أَنَا أَقُولُ بِهَذَا وَأَهْلُ الْكُوفَةِ يُشَدِّدُونَ.