Mekke'ye Ne Hac, Ne De Umre İhramı Olmaksızın Girmek Hakkında
88. Bab—Mekke'ye Ne Hac, Ne De Umre İhramı Olmaksızın Girmek Hakkında
1990. Bize Abdullah b. Halid haber verip (dedi ki), bize Malik b. Enes, İbn Şihâb'dan, (O da) Enes b. Malik'ten (naklen) rivâyet etti ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Mekke'ye fetih yılı, başında miğfer olduğu halde girmişti. Sonra onu (başından) çıkardığında bir adam yanına gelip; "ya Resûlüllah! Bakın, şu İbn Hatal! Kabe'nin örtülerine tutunmuş. (Onu ne yapalım?)" demiş, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) de; "Onu öldürün!" buyurmuştu.
Abdullah b. Halid demiştir ki; Malik'ten kıraat yoluyla ise, O'nun şöyle dediği nakledildi: İbn Şihâb dedi ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) o gün ihramlı da değilmiş.
1991. Bize İsmail b. Ebân haber verip (dedi ki), bize Muaviye b. Ammar ed-Duhni, Ebu'z-Zübeyr'den, (O da) Cabir'den (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Mekke'yi fethettiğinde oraya, başında siyah biı sarık var iken, ihramsız olarak girmişti. İsmail dedi ki, (Muaviye) bu (Hadisi), babasıyla birlikte olan Ebu'z-Zübeyr'den işitmişti.
٨٨- باب فِى دُخُولِ مَكَّةَ بِغَيْرِ إِحْرَامٍ بِغَيْرِ حَجٍّ وَلاَ عُمْرَةٍ
١٩٩٠ - أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ خَالِدِ بْنِ حَازِمٍ حَدَّثَنَا مَالِكُ بْنُ أَنَسٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ : أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- دَخَلَ مَكَّةَ عَامَ الْفَتْحِ وَعَلَى رَأْسِهِ مِغْفَرٌ ، فَلَمَّا نَزَعَهُ جَاءَهُ رَجُلٌ فَقَالَ : يَا رَسُولَ اللَّهِ هَذَا ابْنُ خَطَلٍ مُتَعَلِّقٌ بِأَسْتَارِ الْكَعْبَةِ. فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- :( اقْتُلُوهُ ). قَالَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ خَالِدٍ وَقُرِئَ عَلَى مَالِكٍ قَالَ قَالَ ابْنُ شِهَابٍ : وَلَمْ يَكُنْ رَسُولُ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- يَوْمَئِذٍ مُحْرِماً.
١٩٩١ - أَخْبَرَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ أَبَانَ حَدَّثَنَا مُعَاوِيَةُ بْنُ عَمَّارٍ الدُّهْنِىُّ عَنْ أَبِى الزُّبَيْرِ عَنْ جَابِرٍ قَالَ : دَخَلَ النَّبِىُّ -صلّى اللّه عليه وسلّم- مَكَّةَ حِينَ افْتَتَحَهَا وَعَلَيْهِ عِمَامَةٌ سَوْدَاءُ بِغَيْرِ إِحْرَامٍ. قَالَ إِسْمَاعِيلُ سَمِعَهُ مِنْ أَبِى الزُّبَيْرِ كَانَ مَعَ أَبِيهِ.