Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 9. Bâb—Sağ El İle Yemek

2082. Bize Ebu Muhammed el-Hanefi haber verip (dedi ki), bize Malik, İbn Şihab'dan, (O) Ebu Bekr b. Ubeydillah b. Abdillah b. Ömer'den, (O da) Abdullah b. Ömer'den (naklen) rivâyet etti ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Biriniz yediği zaman sağ eliyle yesin, sağ eliyle içsin. Çünkü şeytan sol eliyle yer, sol eliyle içer."

2083. Bize Amr b. Avn, İbn Uyeyne'den, (O) ez-Zühri'den, (O) Ebu Bekr'den, (O) İbn Ömer'den, (O da) Hazret-i Peygamber'den (sallallahü aleyhi ve sellem) (naklen) onun, (yani bir önceki Hadisin) benzerini haber verdi.

2084. Bize Ebu’l-Velid et-Tayâlisî haber verip (dedi ki), bize İkrime b. Ammar rivâyet edip (dedi ki), bana İyas b. Seleme rivâyet edip (dedi ki), bana babam rivâyet edip dedi ki; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Büsr b. Rail'ayr'ı, sol eliyle yerken gördü ve "Sağ elinle ye!" buyurdu. O, "yiyemem" dedi. (Hazret-i Peygamber de) "Yiyemeyesin!" buyurdu. (İyas’ın babası Seleme) dedi ki, bunun üzerine (Büsr'ün) eli ağzına ulaşamadı, (üzüntüsünden, adetâ donakaldı!)

٩- باب الأَكْلِ بِالْيَمِينِ

٢٠٨٢ - أَخْبَرَنَا أَبُو مُحَمَّدٍ الْحَنَفِىُّ حَدَّثَنَا مَالِكٌ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ أَبِى بَكْرِ بْنِ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- قَالَ :( إِذَا أَكَلَ أَحَدُكُمْ فَلْيَأْكُلْ بِيَمِينِهِ وَلْيَشْرَبْ بِيَمِينِهِ ، فَإِنَّ الشَّيْطَانَ يَأْكُلُ بِشِمَالِهِ وَيَشْرَبُ بِشِمَالِهِ ).

٢٠٨٣ - أَخْبَرَنَا عَمْرُو بْنُ عَوْنٍ عَنِ ابْنِ عُيَيْنَةَ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ أَبِى بَكْرٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ عَنِ النَّبِىِّ -صلّى اللّه عليه وسلّم- بِنَحْوِهِ.

٢٠٨٤ - أَخْبَرَنَا أَبُو الْوَلِيدِ الطَّيَالِسِىُّ حَدَّثَنَا عِكْرِمَةُ بْنُ عَمَّارٍ قَالَ حَدَّثَنِى إِيَاسُ بْنُ سَلَمَةَ حَدَّثَنِى أَبِى قَالَ : أَبْصَرَ رَسُولُ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- بُسْرَ بْنَ رَاعِى الْعِيرِ يَأْكُلُ بِشِمَالِهِ فَقَالَ :( كُلْ بِيَمِينِكَ ). قَالَ : لاَ أَسْتَطِيعُ. قَالَ :( لاَ اسْتَطَعْتَ ). قَالَ : فَمَا وَصَلَتْ يَمِينُهُ إِلَى فِيهِ.


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 8. Bâb—Lokma Düştüğü Zaman

2080. Bize İshak b. İsa haber verip (dedi ki), bize Hammad b. Seleme, Sabit'ten, (O da) Enes'ten (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Birinizin lokması düşünce-(onu alıp) üzerinden toprağı silsin ve Allah'ın adını söyleyip, (besmele çekip) onu yesin!"

2081. Bize Zekeriyya b. Adiyy haber verip (dedi ki), bize Yezid b. Zurey, Yunus'tan, (O da) el-Hasan'dan (naklen) rivâyet etti kî, O şöyle dedi: Ma'kıl b. Yesar (birgün) sabah yemeğini yiyordu. Derken lokması düşmüş, O da onu alıp, üzerindeki pis şeyleri gidermiş, sonra da yemişti. Bunun üzerine O soysuzlar, (ayıplarcasına) birbirlerine gözleriyle O'nu işaret etmişlerdi. O zaman (Ma'kıl'ın adamları) O'na; "şu acemlerin söylediklerine ne dersin? Onlar; 'önündeki (bunca) yemeğe ve şu lokmaya yaptığına bakın' diyorlar" demişlerdi. O da şöyle cevap vermişti: "Hiç şüphesiz ben, (Resûlüllah'tan (sallallahü aleyhi ve sellem) duymuş olduğum şeyleri, şu acemlerin sözünden dolayı terkedecek değilim. Gerçekten bizler, birimizden bir lokma düştüğünde, üzerindeki pis şeyleri giderip onu yemekle emrolunurduk."

٨- باب فِى اللُّقْمَةِ إِذَا سَقَطَتْ

٢٠٨٠ - أَخْبَرَنَا إِسْحَاقُ بْنُ عِيسَى حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ سَلَمَةَ عَنْ ثَابِتٍ عَنْ أَنَسٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- :( إِذَا سَقَطَتْ لُقْمَةُ أَحَدِكُمْ فَلْيَمْسَحْ عَنْهَا التُّرَابَ وَلْيُسَمِّ اللَّهَ وَلْيَأْكُلْهَا ).

٢٠٨١ - أَخْبَرَنَا زَكَرِيَّا بْنُ عَدِىٍّ حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ زُرَيْعٍ عَنْ يُونُسَ عَنِ الْحَسَنِ قَالَ : كَانَ مَعْقِلُ بْنُ يَسَارٍ يَتَغَدَّى فَسَقَطَتْ لُقْمَتُهُ فَأَخَذَهَا ، فَأَمَاطَ مَا بِهَا مِنْ أَذًى ثُمَّ أَكَلَهَا - قَالَ - فَجَعَلَ أُولَئِكَ الدَّهَاقِينُ يَتَغَامَزُونَ بِهِ فَقَالُوا لَهُ : مَا تَرَى مَا يَقُولُ هَؤُلاَءِ الأَعَاجِمُ؟ يَقُولُونَ : انْظُرُوا إِلَى مَا بَيْنَ يَدَيْهِ مِنَ الطَّعَامِ وَإِلَى مَا يَصْنَعُ بِهَذِهِ اللُّقْمَةِ؟ فَقَالَ : إِنِّى لَمْ أَكُنْ أَدَعُ مَا سَمِعْتُ بِقَوْلِ هَؤُلاَءِ الأَعَاجِمِ ، إِنَّا كُنَّا نُؤْمَرُ إِذَا سَقَطَتْ مِنْ أَحَدِنَا لُقْمَتُهُ أَنْ يُمِيطَ مَا بِهَا مِنَ الأَذَى وَأَنْ يَأْكُلَهَا.


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 7. Bâb—Tabağı Yalamak Hakkında

2079. Bize Yezid b. Harun haber verip (dedi ki), bize Ebul-Yeman el-Berra' -ki O, Mualla b. Raşid'dir-, haber verip dedi ki, bana ninem Ümmü Asım rivâyet edip dedi ki, (bir gün) biz bir yemek yerken yanımıza, Resûlüllah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem) azadlısı Nubeyşe girdi, biz de O'nu (yemeğe) davet ettik. O da bizimle yedi, sona şöyle dedi: "Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bize anlatmıştı ki; kim bir tabakta yemek yer, sonra onu yalarsa, tabak (Allah'tan) onun bağışlanmasını ister."

٧- باب فِى لَعْقِ الصَّحْفَةِ

٢٠٧٩ - أَخْبَرَنَا يَزِيدُ بْنُ هَارُونَ أَخْبَرَنَا أَبُو الْيَمَانِ الْبَرَّاءُ - وَهُوَ مُعَلَّى بْنُ رَاشِدٍ - قَالَ حَدَّثَتْنِى جَدَّتِى أُمُّ عَاصِمٍ قَالَتْ : دَخَلَ عَلَيْنَا نُبَيْشَةُ مَوْلَى رَسُولِ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- وَنَحْنُ نَأْكُلُ طَعَاماً فَدَعَوْنَاهُ فَأَكَلَ مَعَنَا ، ثُمَّ قَالَ حَدَّثَنَا رَسُولُ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- أَنَّهُ :( مَنْ أَكَلَ فِى قَصْعَةٍ ثُمَّ لَحِسَهَا اسْتَغْفَرَتْ لَهُ الْقَصْعَةُ ).


SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget