Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 19. Bâb—Mehir Olmasi Caiz Olan Şeyler

2256. Bize Amr b. Avn rivâyet edip (dedi ki), bize Hammâd b. Zeyd, Ebu Hâzim'den, (O da) Sehl b. Sa'd'dan (naklen) haber verdi ki, O şöyle dedi: Bir kadın Hazret-i Peygamber(sallallahü aleyhi ve sellem) gelip, kendisini Allah'a ve Resûlü'ne bağışladığını söyledi, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) de; "Benim, kadınlar hususunda bir ihtiyacım yok!" buyurdu. Bunun üzerine bir adam; "onu benimle evlendir!" dedi (Hazret-i Peygamber) de; "Ona bir elbise ver!" buyurdu. (Adam); "bulamam!" dedi. (Hazret-i Peygamber); "Ona, demir bir yüzük de olsa, (bir şey) ver!" buyurdu. (Adam) da O'na (yani Hazret-i Peygamber'e) özür beyan etti. O zaman (Hazret-i Peygamber); "Beraberinde (ezberinde) Kur'an'dan ne var?" buyurdu. (Adam); "şu, şu (sûreleri biliyorum)" dedi. (Hazret-i Peygamber de); "Öyleyse, beraberinde (ezberinde) olan Kur'an Sûreleri karşılığında onu seninle evlendirdim!" buyurdu.

١٩- باب مَا يَجُوزُ أَنْ يَكُونَ مَهْراً

٢٢٥٦ - أَخْبَرَنَا عَمْرُو بْنُ عَوْنٍ أَخْبَرَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ عَنْ أَبِى حَازِمٍ عَنْ سَهْلِ بْنِ سَعْدٍ قَالَ : أَتَتِ امْرَأَةٌ إِلَى النَّبِىِّ -صلّى اللّه عليه وسلّم- فَقَالَتْ : إِنَّهَا وَهَبَتْ نَفْسَهَا لَلَّهِ وَلِرَسُولِهِ. فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- :( مَا لِى فِى النِّسَاءِ مِنْ حَاجَةٍ ). فَقَالَ رَجُلٌ : زَوِّجْنِيهَا. قَالَ :( أَعْطِهَا ثَوْباً ). قَالَ : لاَ أَجِدُ. قَالَ :( أَعْطِهَا وَلَوْ خَاتَماً مِنْ حَدِيدٍ ). فَاعْتَلَّ لَهُ فَقَالَ :( مَا مَعَكَ مِنَ الْقُرْآنِ؟ ). قَالَ : كَذَا وَكَذَا. قَالَ :( فَقَدْ زَوَّجْتُكَهَا عَلَى مَا مَعَكَ مِنَ الْقُرْآنِ ).


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 18. Bâb—Hazret-i Peygamberin Hanımları İle Kızlarının Mehirleri Ne Kadardı?

2254. Bize Nuaym b. Hammâd haber verip (dedi ki), bize Abdulaziz -ki O, İbn Muhammed’dir-, Yezid b. Abdillah'tan, (O) Muhammed b. İbrahim'den, (O da) Ebu Seleme'den (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Âişe'ye, "Resûlüllah’ın (sallallahü aleyhi ve sellem) hanımlarının mehri ne kadardı?" diye sordum, O da şöyle cevap verdi: "O'nun, hanımlarına verdiği mehir oniki ukiyye ve bin neşş idi." (Hazret-i Âişe) sözüne şöyle devam etti: "Neşş'in ne olduğunu biliyor musun?" (Ebu Seleme) dedi ki, ben; "hayır, (bilmiyorum)" dedim. O zaman O şöyle dedi: "(Neşş), yarım ukiyyedir. İşte bu, Resûlüllah’ın (sallallahü aleyhi ve sellem) hanımlara verdiği mehirdir!"

2255. Bize Amr b. Avn haber verip (dedi ki), bize Huşeym, Mansur b. Zâzân'dan, (O) İbn Sîrin'den, (O da) Ebu’l-Acfa' es-Sülemi'den (naklen) haber verdi ki, O şöyle dedi: Ömer ibnu'l-Hattab'ı hutbe okurken duymuştum. O Allah'a hamdetmiş, O'na övgüde bulunmuş, sonra şöyle demişti:

"İyi dinleyin! Kadınların mehrinde aşırılık yapmayın. Çünkü (mehir) şu dünyada şeref yahut Allah katında takva (alâmeti) olsaydı, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) buna en lâyığımız olurdu. Ne O hanımlarından bir hanıma oniki ukiyye'den fazla mehir vermiştir, ne de onun kızlarından bir hanıma (bundan fazla) mehir verilmiştir! Dikkat edin! Şüphe yok ki, kiminiz, hanımının mehrinde aşırılığa gidiyor, sonunda ona karşı nefsinde (gizli) bir düşmanlık kalıyor, sonunda (ona); "senin için tulumun ipine -veya tulumun tersine- katlandım, (yani senin için çok zorluklar çektim!)" diyor!"

١٨- باب كَمْ كَانَتْ مُهُورُ أَزْوَاجِ النَّبِىِّ -صلّى اللّه عليه وسلّم- وَبَنَاتِهِ

٢٢٥٤ - أَخْبَرَنَا نُعَيْمُ بْنُ حَمَّادٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ - هُوَ ابْنُ مُحَمَّدٍ - عَنْ يَزِيدَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِبْرَاهِيمَ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ قَالَ : سَأَلْتُ عَائِشَةَ كَمْ كَانَ صَدَاقُ أَزْوَاجِ رَسُولِ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم-؟ قَالَتْ : كَانَ صَدَاقُهُ لأَزْوَاجِهِ اثْنَتَىْ عَشْرَةَ أُوقِيَّةً وَنَشًّا. وَقَالَتْ : أَتَدْرِى مَا النَّشُّ؟ قَالَ قُلْتُ : لاَ. قَالَتْ : نِصْفُ أُوقِيَّةٍ ، فَهَذَا صَدَاقُ رَسُولِ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- لأَزْوَاجِهِ.

٢٢٥٥ - أَخْبَرَنَا عَمْرُو بْنُ عَوْنٍ أَخْبَرَنَا هُشَيْمٌ عَنْ مَنْصُورِ بْنِ زَاذَانَ عَنِ ابْنِ سِيرِينَ عَنْ أَبِى الْعَجْفَاءِ السُّلَمِىِّ قَالَ : سَمِعْتُ عُمَرَ بْنَ الْخَطَّابِ خَطَبَ فَحَمِدَ اللَّهَ وَأَثْنَى عَلَيْهِ ثُمَّ قَالَ : أَلاَ لاَ تُغَالُوا فِى صُدُقِ النِّسَاءِ ، فَإِنَّهَا لَوْ كَانَتْ مَكْرُمَةً فِى الدُّنْيَا أَوْ تَقْوَى عِنْدَ اللَّهِ كَانَ أَوْلاَكُمْ بِهَا رَسُولُ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- مَا أَصْدَقَ امْرَأَةً مِنْ نِسَائِهِ وَلاَ أُصْدِقَتِ امْرَأَةٌ مِنْ بَنَاتِهِ فَوْقَ اثْنَتَىْ عَشْرَةَ أُوقِيَّةً ، أَلاَ وَإِنَّ أَحَدَكُمْ لَيُغَالِى بِصَدَاقِ امْرَأَتِهِ حَتَّى يَبْقَى لَهَا فِى نَفْسِهِ عَدَاوَةٌ حَتَّى يَقُولَ : كَلِفْتُ إِلَيْكِ عَلَقَ الْقِرْبَةِ أَوْ عَرَقَ الْقِرْبَةِ.


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 17. Bâb—İhramlının Nikâhı Hakkında

2253. Bize Osman b. Muhammed haber verip (dedi ki), bize İbn Uyeyne, Eyyub b. Mûsa'dan, (O) Nubeyh b. Vehb'den, (O) Ebân b. Osman'dan, (O da) Hazret-i Peygamber'den (sallallahü aleyhi ve sellem) (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle buyurdu: "İhramlı ne evlenebilir, ne evlendirebilir!"

١٧- باب فِى نِكَاحِ الْمُحْرِمِ

٢٢٥٣ - أَخْبَرَنَا عُثْمَانُ بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا ابْنُ عُيَيْنَةَ عَنْ أَيُّوبَ بْنِ مُوسَى عَنْ نُبَيْهِ بْنِ وَهْبٍ عَنْ أَبَانَ بْنِ عُثْمَانَ عَنْ عُثْمَانَ عَنِ النَّبِىِّ -صلّى اللّه عليه وسلّم- قَالَ :( الْمُحْرِمُ لاَ يَنْكِحُ وَلاَ يُنْكِحُ ).


SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget