Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 34. Bâb—Kadınları Dövme Yasağı Hakkında

2273. Bize Ca'fer b. Avn rivâyet edip (dedi ki), bize Hişam b. Urve, babasından, (O da) Hazret-i Âişe'den (naklen) haber verdi ki, O şöyle dedi: "Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) hiçbir hizmetçiyi asla dövmezdi. O, Allah yolunda cîhad etmesi (esnasındakiler) hariç, eliyle hiçbir şeye de asla vurmadı."

2274. Bize Muhammed b. Ahmed b. Ebi Halef haber verip (dedi ki), bize Süfyan, ez-Zühri'den, (O) Ubeydullah b. Abdillah'tan, (O da) İyâs b. Abdillah b. Ebi Zübâb'dan, (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: (Bir gün) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)"Allah'ın kadın kullarını dövmeyin!" buyurdu. Bir müddet sonra Ömer ibnu'l-Hattab, Resûlüllah'a (sallallahü aleyhi ve sellem) gelip; "(Kadınlar) kocalarına karşı cüretkâr oldu!" dedi. (Resûlüllah) da onlara, (kadınlarını) dövme hususunda izin verdi. Bu sefer birçok kadın, kocalarını şikayet etmek üzere Resûlüllah’ın (sallallahü aleyhi ve sellem) hanımlarını dolaştı. -Bundan sonra (İyâs) sözüne şöyle devam etti.- Bunun üzerine Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Hakikaten birçok kadın, kocalarını şikayet etmek üzere Muhammed'in hanımlarını dolaşmıştır. Bu (şikayet edilen kocalar) sizin hayırlılarınız hiç değildirler!"

2275. Bize Ca'fer b. Avn haber verip (dedi ki) bize Hişam b. Urve, babasından, (O da) Abdullah b. Zem'a'dan (naklen) haber verdi ki, O şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bir gün halka bir konuşma yaptı ve onlara kadınlar hakkında öğütte bulunup şöyle buyurdu: "Adama ne oluyor da karısını, kölenin dövülmesi gibi dövüyor? Belki o, onunla o günün sonunda beraber yatacaktır!"

٣٤- باب النَّهْىِ عَنْ ضَرْبِ النِّسَاءِ

٢٢٧٣ - أَخْبَرَنَا جَعْفَرُ بْنُ عَوْنٍ أَخْبَرَنَا هِشَامُ بْنُ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ : مَا ضَرَبَ رَسُولُ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- خَادِماً قَطُّ ، وَلاَ ضَرَبَ بِيَدِهِ شَيْئاً قَطُّ إِلاَّ أَنْ يُجَاهِدَ فِى سَبِيلِ اللَّهِ.

٢٢٧٤ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ أَحْمَدَ بْنِ أَبِى خَلَفٍ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ عَنْ إِيَاسِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى ذُبَابٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- :( لاَ تَضْرِبُوا إِمَاءَ اللَّهِ ). فَجَاءَ عُمَرُ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- فَقَالَ : قَدْ ذَئِرْنَ عَلَى أَزْوَاجِهِنَّ. فَرَخَّصَ فِى ضَرْبِهِنَّ ، فَأَطَافَ بِآلِ رَسُولِ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- نِسَاءٌ كَثِيرٌ يَشْكُونَ أَزْوَاجَهُنَّ ، فَقَالَ النَّبِىُّ -صلّى اللّه عليه وسلّم- :( لَقَدْ طَافَ بِآلِ مُحَمَّدٍ نِسَاءٌ كَثِيرٌ يَشْكُونَ أَزْوَاجَهُنَّ ، لَيْسَ أُولَئِكَ بِخِيَارِكُمْ ).

٢٢٧٥ - أَخْبَرَنَا جَعْفَرُ بْنُ عَوْنٍ أَخْبَرَنَا هِشَامُ بْنُ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ زَمْعَةَ قَالَ : خَطَبَ رَسُولُ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- النَّاسَ يَوْماً وَوَعَظَهُمْ فِى النِّسَاءِ فَقَالَ :( مَا بَالُ الرَّجُلِ يَجْلِدُ امْرَأَتَهُ جَلْدَ الْعَبْدِ ، وَلَعَلَّهُ يُضَاجِعُهَا فِى آخِرِ يَوْمِهِ ).


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 33. Bâb—Emzikli Kadınla Cîm'a Yapmak Hakkında

2272. Bize Halid b. Mahled haber verip (dedi ki), bize Malik, Muhammed b. Abdirrahman b. Nevfel el-Esedi'den, (O) Urve'den, (O) Hazret-i Âişe'den, (O da) Cüzame bint Vehb el-Esediyye'den (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Ben gerçekten "ğîle"yi yasaklamayı içimden geçirdim. Sonra hatırladım ki, Fârislerle Rumlar bunu yapıyorlar da çocuklarına zarar vermiyor. (Bunun üzerine onu yasaklamaktan vaz geçtim)." Ebu Muhammed (ed-Dârimî) dedi ki: "Ğîle, (erkeğin hanımıyla), o süt emzirdiği (dönemde) iken cima yapmasıdır."

٣٣- باب فِى الْغِيلَةِ

٢٢٧٢ - أَخْبَرَنَا خَالِدُ بْنُ مَخْلَدٍ حَدَّثَنَا مَالِكٌ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ نَوْفَلٍ الأَسَدِىِّ عَنْ عُرْوَةَ عَنْ عَائِشَةَ عَنْ جُدَامَةَ بِنْتِ وَهْبٍ الأَسَدِيَّةِ قَالَتْ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- :( لَقَدْ هَمَمْتُ أَنْ أَنْهَى عَنِ الْغِيلَةِ حَتَّى ذَكَرْتُ أَنَّ فَارِسَ وَالرُّومَ يَصْنَعُونَ ذَلِكَ فَلاَ يَضُرُّ أَوْلاَدَهُمْ ). قَالَ أَبُو مُحَمَّدٍ : الْغِيلَةُ أَنْ يُجَامِعَهَا وَهِىَ تُرْضِعُ.


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 32. Bâb—Hiç Evlenmemiş Olan Kadınlarla Evlenmek Hakkında

2271. Bize Abdullah b. Muti' haber verip (dedi ki), bize Hüşeym rivâyet edip (dedi ki), bize Seyyar, eş-Şa'bi'den haber verdi (ki, O şöyle demiş): Bize Cabir b. Abdillah rivâyet edip dedi ki, biz Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile beraber bîr yolculukta idik. Nihayet geri döndüğümüzde ben çabukladım. Derken bir binekli bana kavuştu. (Cabir, sözüne devamla) şöyle dedi: Ben de ona doğru dönüp baktım. Bir de ne görsem, ben Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile karşı karşıyayım! Bana; "Seni acele ettiren nedir, ya Cabir?" buyurdu. (Cabir) dedi ki, (o zaman ben); "doğrusu ben zifaftım yeni yapmıştım!" dedim. "Bakire ile mi evlendin, dulla mı?" buyurdu. (Cabir) dedi ki, ben de; "bilakis, dulla!" dedim. "Keşke, senin kendisiyle oynaşacağın, onun da seninle oynaşacağı bir bakire ile evlenseydin!" buyurdu. (Cabir) dedi ki, (Hazret-i Peygamber) sonra bana şöyle buyurdu: "(Hanımının yanına) geldiğinde aklını kullan, aklını! (Yani hayızlı ise ona yaklaşma, değilse cima yapıp hemen çocuk sahibi olmaya bak!)"

(Cabir) sözüne şöyle devam etti: Neyse, (şehre) gelince (evlerimize) girmeye gittik. (Fakat Hazret-i Peygamber) şöyle buyurdu: "Acele etmeyin de (evlerimize) geceleyin -yani akşam üzeri- girelim. Ta ki, saçları-başları dağınık olan kadınlar (saçlarını) tarasınlar, kocaları yanlarında bulunmayan kadınlar ustura tütünsün (yani koltuk ve etek tıraşı olsunlar!)"

٣٢- باب فِى تَزْوِيجِ الأَبْكَارِ

٢٢٧١ - أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مُطِيعٍ حَدَّثَنَا هُشَيْمٌ أَخْبَرَنَا سَيَّارٌ عَنِ الشَّعْبِىِّ حَدَّثَنَا جَابِرُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ : كُنَّا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- فِى سَفَرٍ فَلَمَّا قَفَلْنَا تَعَجَّلْتُ ، فَلَحِقَنِى رَاكِبٌ - قَالَ - فَالْتَفَتُّ فَإِذَا أَنَا بِرَسُولِ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- فَقَالَ لِى :( مَا أَعْجَلَكَ يَا جَابِرُ؟ ). قَالَ : إِنِّى حَدِيثُ عَهْدٍ بِعُرْسٍ. قَالَ :( أَفَبِكْراً تَزَوَّجْتَهَا أَمْ ثَيِّباً؟ ). قَالَ قُلْتُ : بَلْ ثَيِّباً. قَالَ :( فَهَلاَّ بِكْراً تُلاَعِبُهَا وَتُلاَعِبُكَ ). قَالَ ثُمَّ قَالَ لِى :( إِذَا قَدِمْتَ فَالْكَيْسَ الْكَيْسَ ). قَالَ : فَلَمَّا قَدِمْنَا ذَهَبْنَا نَدْخُلُ قَالَ :( أَمْهِلُوا حَتَّى نَدْخُلَ لَيْلاً ). أَىْ عِشَاءً :( لِكَىْ تَمْتَشِطَ الشَّعِثَةُ وَتَسْتَحِدَّ الْمُغِيبَةُ ).


SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget