Kesin Boşama (Talâkul-Bette) Hakkında
8. Bâb—Kesin Boşama (Talâkul-Bette) Hakkında
2327. Bize Süleyman b. Harb rivâyet edip (dedi ki), bize Cerir b. Hâzini, ez-Zübeyr'den, (O da) Abdulmuttaliboğulları'ndan bir adam olan Sa'îd'den (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Bana, Abdullah b. Ali b. Yezîd b. Rukâne'den bir hadîs ulaşmıştı. O, o zaman kendisine ait bir köyde idi. Bunun üzerine O'na gelip (bunu) kendisine sordum da O, şöyle dedi: Bana babam, dedemden rivâyet etti ki, O karısını kesin olarak (elbette) boşamış, sonra Hazret-i Peygamber'e (sallallahü aleyhi ve sellem) gelip bunu O'na bildirmiş, O da "(Bununla) ne kastettin?" buyurmuş. O; "bir (talâk!)" demiş. (Hazret-i Peygamber); "Vallahi mi?" buyurmuş. O; "vallahi!" demiş, (Hazret-i Peygamber de); "O, kastettiğin şeydir!" buyurmuş.
٨- باب فِى طَلاَقِ الْبَتَّةِ
٢٣٢٧ - حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ حَرْبٍ حَدَّثَنَا جَرِيرُ بْنُ حَازِمٍ عَنِ الزُّبَيْرِ بْنِ سَعِيدٍ - رَجُلٌ مِنْ بَنِى عَبْدِ الْمُطَّلِبِ - قَالَ : بَلَغَنِى حَدِيثٌ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَلِىِّ بْنِ يَزِيدَ بْنِ رُكَانَةَ وَهُوَ فِى قَرْيَةٍ لَهُ فَأَتَيْتُهُ ، فَسَأَلْتُهُ فَقَالَ حَدَّثَنِى أَبِى عَنْ جَدِّى : أَنَّهُ طَلَّقَ امْرَأَتَهُ الْبَتَّةَ فَأَتَى النَّبِىَّ -صلّى اللّه عليه وسلّم- فَذَكَرَ ذَلِكَ لَهُ فَقَالَ :( مَا أَرَدْتَ؟ ). فَقَالَ : وَاحِدَةً. قَالَ : ( آللَّهِ؟ ). قَالَ : آللَّهِ. قَالَ :( هُوَ مَا نَوَيْتَ ).