Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 7. Bâb—Meyve (Çalınmasından) Dolayı (Elin) Kesilmemesi

2359. Bize Yezîd b. Hârûn haber verip (dedi ki), bize Yahya -ki O, İbn Saîd'dir-, haber verdi ki, Muhammed b. Yahya b. Habbân, kendisine Râfi’ b. Hadic'den haber vermiş ki, O şöyle demiş: Resûlüllah'ı (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyururken işittim: "Ne bir meyvenin, ne de bir hurma göbeğinin (çalınmasından) dolayı (el) kesmek yok!"

2360. Bize el-Hüseyn b. Mansûr rivâyet edip (dedi ki), bize Ebû Usâme, Yahya b. Saîd'den, (O) Muhammed b. Yahya b. Habbân'dan, (O) kavminden bir adamdan, (O) Râfî' b. Hadic'den, (O da) Hazret-i Peygamber'den (sallallahü aleyhi ve sellem) (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle buyurdu: "Ne bir meyvenin, ne de bir hurma göbeğinin (çalınmasından) dolayı (el) kesmek yok!"

2361. Bize İshak haber verip (dedi ki), bize Vekî, Süfyân'dan, (O) Yahya b. Saîd'den, (O) Muhammed b. Yahya b. Habbân'dan, (O) amcası Vâsi' b. Habbân'dan, (O da) Râfî b. Hadic'den (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Ne bir meyvenin, ne de bir hurma göbeğinin (çalınmasından) dolayı (el) kesmek yok!"

2362. Bize Ebû Nuaym rivâyet edip (dedi ki), bize Süfyân, Yahya b. Saîd'den, (O) Muhammed b. Yahya b. Habbân'dan, (O) Râfî' b. Hadic'den, (O da) Hazret-i Peygamber'den (sallallahü aleyhi ve sellem) (naklen) onun, (yani bir önceki Hadisin) benzerini rivâyet etti.

2363. Bize İshak haber verip (dedi ki), bize Cerir es-Sekafî, Yahya b. Saîd'den rivâyet etti (ki, O şöyle demiş): Bana Muhammed b. Yahya b. Habbân, Râfî b. Hadic'den haber verdi ki, O şöyle demiş: Resûlüllah'ı (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyururken işittim: "Ne bir meyvenin, ne de bir kurma göbeğinin (çalınmasından) dolayı (el) kesmek yok!" (Râfi' sözüne devamla) şöyle dedi: Bu (hurma göbeği=keser), "hurma ağacı iç yağı" dedikleri şeydir.) "Keser", hurma göbeği; "cummâr", hurma göbeği, hurma binisi demektir.

2364. Bize Saîd b. Mansûr haber verip (dedi ki), bize Abdulaziz b. Muhammed, Yahya b. Saîd'den, (O) Muhammed b. Yahya b. Habbân'dan, (O) Ebû Meymûne'den, (O da) Râfi' b. Hadic'den (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Hazret-i Peygamber'i (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyururken işittim: "Bir hurma göbeğinin (çalınmasından) dolayı (el) kesmek yok!" Ebû Muhammed (ed-Dârimî) dedi ki: "(Bu Hadisin bu farklı rivâyetlerinde) söz, Ebû Usâme'nin söylediğidir, (yani en sahih sened, 2353. Hadisinkidir)."

٧- باب مَا لاَ يُقْطَعُ فِيهِ مِنَ الثِّمَارِ

٢٣٥٩ - أَخْبَرَنَا يَزِيدُ بْنُ هَارُونَ أَخْبَرَنَا يَحْيَى - هُوَ ابْنُ سَعِيدٍ - أَنَّ مُحَمَّدَ بْنَ يَحْيَى بْنِ حَبَّانَ أَخْبَرَهُ عَنْ رَافِعِ بْنِ خَدِيجٍ قَالَ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- يَقُولُ :( لاَ قَطْعَ فِى ثَمَرٍ وَلاَ كَثَرٍ ).

٢٣٦٠ - أَخْبَرَنَا الْحُسَيْنُ بْنُ مَنْصُورٍ حَدَّثَنَا أَبُو أُسَامَةَ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ يَحْيَى بْنِ حَبَّانَ عَنْ رَجُلٍ مِنْ قَوْمِهِ عَنْ رَافِعِ بْنِ خَدِيجٍ عَنِ النَّبِىِّ -صلّى اللّه عليه وسلّم- قَالَ :( لاَ قَطْعَ فِى ثَمَرٍ وَلاَ كَثَرٍ ).

٢٣٦١ - أَخْبَرَنَا إِسْحَاقُ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ عَنْ سُفْيَانَ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ يَحْيَى بْنِ حَبَّانَ عَنْ عَمِّهِ وَاسِعِ بْنِ حَبَّانَ عَنْ رَافِعِ بْنِ خَدِيجٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- :( لاَ قَطْعَ فِى ثَمَرٍ وَلاَ كَثَرٍ ).

٢٣٦٢ - أَخْبَرَنَا أَبُو نُعَيْمٍ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ يَحْيَى بْنِ حَبَّانَ عَنْ رَافِعِ بْنِ خَدِيجٍ عَنِ النَّبِىِّ -صلّى اللّه عليه وسلّم- نَحْوَهُ.

٢٣٦٣ - أَخْبَرَنَا إِسْحَاقُ أَخْبَرَنَا جَرِيرٌ وَالثَّقَفِىُّ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ قَالَ أَخْبَرَنِى مُحَمَّدُ بْنُ يَحْيَى بْنِ حَبَّانَ عَنْ رَافِعِ بْنِ خَدِيجٍ قَالَ سَمِعْتُ النَّبِىَّ -صلّى اللّه عليه وسلّم- يَقُولُ :( لاَ قَطْعَ فِى ثَمَرٍ وَلاَ كَثَرٍ ) قَالَ : وَهُوَ شَحْمُ النَّخْلِ ، وَالْكَثَرُ الْجُمَّارُ.

٢٣٦٤ - أَخْبَرَنَا سَعِيدُ بْنُ مَنْصُورٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ مُحَمَّدٍ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ يَحْيَى بْنِ حَبَّانَ عَنْ أَبِى مَيْمُونٍ عَنْ رَافِعِ بْنِ خَدِيجٍ قَالَ سَمِعْتُ النَّبِىَّ -صلّى اللّه عليه وسلّم- يَقُولُ :( لاَ قَطْعَ فِى كَثَرٍ ) قَالَ أَبُو مُحَمَّدٍ : الْقَوْلُ مَا قَالَ أَبُو أُسَامَةَ.


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 6. Bâb—Hırsızlığı İtiraf Eden Kimse

2358. Bize Haccâc b. Minhâl haber verip (dedi ki), bize Hammâd b. Seleme, İshak b. Abdillah b. Ebi Talha'dan, (O) Ebû Zerr'in âzâdlısı Ebu'l-Münzir'den, (O da) Ebû Umeyye el-Mahzûmi'den (naklen) rivâyet etti ki; Resûlüllah(sallallahü aleyhi ve sellem), beraberinde (çalıntı hiç bir eşya bulunmadığı halde (hırsızlık yaptığını) açıkça itiraf eden bir hırsız getirilmişti de O; "Senin hırsızlık yaptığını sanmam!" buyurmuş, o; "evet, yaptım!" demişti. (Hazret-i Peygamber tekrar); "Senin hırsızlık yaptığını sanmam!" buyurmuş, o (yine); "evet, yaptım!" cevabını vermişti. (Bunun üzerine Hazret-i Peygamber); "O halde gidin, elini kesin, sonra onu bana getirin!" buyurmuştu. Onlar da elini kesmiş, sonra da onu (O'na) getirmişlerdi. O zaman (Hazret-i Peygamber); "Allah'tan bağış dile ve O'na tevbe et!" buyurmuş, o da; "Allah'tan bağış diler, O'na tevbe ederim!" demiş, (Hazret-i Peygamber) de; "Yâ Allah, onun tevbesini kabul buyur, yâ Allah onun tevbesini kabul buyur!" demişti.

٦- باب الْمُعْتَرِفِ بِالسَّرِقَةِ

٢٣٥٨ - أَخْبَرَنَا حَجَّاجُ بْنُ مِنْهَالٍ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ سَلَمَةَ عَنْ إِسْحَاقَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى طَلْحَةَ عَنْ أَبِى الْمُنْذِرِ مَوْلَى أَبِى ذَرٍّ عَنْ أَبِى أُمَيَّةَ الْمَخْزُومِىِّ : أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- أُتِىَ بِسَارِقٍ اعْتَرَفَ اعْتِرَافاً لَمْ يُوجَدْ مَعَهُ مَتَاعٌ ، فَقَالَ :( مَا إِخَالُكَ سَرَقْتَ ). قَالَ : بَلَى. قَالَ :( مَا إِخَالُكَ سَرَقْتَ ). قَالَ : بَلَى. قَالَ :( فَاذْهَبُوا فَاقْطَعُوا يَدَهُ ثُمَّ جِيئُوا بِهِ ). فَقَطَعُوا يَدَهُ ثُمَّ جَاءُوا بِهِ فَقَالَ :( اسْتَغْفِرِ اللَّهَ وَتُبْ إِلَيْهِ ). فَقَالَ : أَسْتَغْفِرُ اللَّهَ وَأَتُوبُ إِلَيْهِ. فَقَالَ :( اللَّهُمَّ تُبْ عَلَيْهِ ، اللَّهُمَّ تُبْ عَلَيْهِ ).


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 5. Bâb—Cezaların Affı İçin Hükümdarın Katında Aracılık Etmek

2357. Bize Ahmet b. Abdillah haber verip (dedi ki), bize el-Leys, İbn Şihâb'dan, (O) Urve İbnu'z-Zübeyr'den, (O da) Hazret-i Âişe'den (naklen) rivâyet etti ki, hırsızlık yapmış olan Mahzûm'lu kadının durumu Kureyş'lileri üzmüş ve "onun hakkında Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile kim konuşur?" demişler, (oradakiler de); "buna Resûlüllah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem) sevdiği insan Usâme b. Zeyd'den başka kim cüret edebilir?" cevabını vermişlerdi. Bunun üzerine Usâme Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile konuşmuştu da O; "Allah'ın cezalarından bir cezanın ("hadd"in) affı için aracılık mı ediyorsun?" buyurmuş, sonra kalkıp bir konuşma yapmış ve şöyle buyurmuştu: "Sizden öncekiler ancak şundan dolayı yok olup gitmişlerdi: Onlar, içlerinde soylu, yüksek biri hırsızlık yaptığında onu bırakır, (ona ceza uygulamazlardı), zayıf biri hırsızlık yaptığında ise ona cezayı uygularlardı. Allah'a andolsun ki, şayet Muhammed'in kızı Fâtıma da hırsızlık yapsa, onun da (elini) keserim!"

٥- باب الشَّفَاعَةِ فِى الْحَدِّ دُونَ السُّلْطَانِ

٢٣٥٧ - أَخْبَرَنَا أَحْمَدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ عُرْوَةَ بْنِ الزُّبَيْرِ عَنْ عَائِشَةَ : أَنَّ قُرَيْشاً أَهَمَّهُمْ شَأْنُ الْمَرْأَةِ الْمَخْزُومِيَّةِ الَّتِى سَرَقَتْ فَقَالُوا : مَنْ يُكَلِّمُ فِيهَا رَسُولَ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم-؟ قَالُوا : وَمَنْ يَجْتَرِئُ عَلَيْهِ إِلاَّ أُسَامَةُ بْنُ زَيْدٍ حِبُّ رَسُولِ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- فَكَلَّمَهُ أُسَامَةُ ، فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- :( أَتَشْفَعُ فِى حَدٍّ مِنْ حُدُودِ اللَّهِ ). ثُمَّ قَامَ فَاخْتَطَبَ فَقَالَ :( إِنَّمَا هَلَكَ الَّذِينَ مِنْ قَبْلِكُمْ أَنَّهُمْ كَانُوا إِذَا سَرَقَ فِيهِمُ الشَّرِيفُ تَرَكُوهُ ، وَإِذَا سَرَقَ فِيهِمُ الضَّعِيفُ أَقَامُوا عَلَيْهِ الْحَدَّ ، وَايْمُ اللَّهِ لَوْ أَنَّ فَاطِمَةَ بِنْتَ مُحَمَّدٍ سَرَقَتْ لَقَطَعْتُ يَدَهَا ).


SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget