(Velisi Veya Varisi Olduğu Kimsenin) Katilini Bağışlayan Kimseye Dair
8. Bâb—(Velisi Veya Varisi Olduğu Kimsenin) Katilini Bağışlayan Kimseye Dair
2414. Bize Ahmed b. Abdillah el-Hemdâni haber verip (dedi ki), bize Ebû Usâme, Avf’tan, (O) Hamza Ebû Ömer'den, (O) Alkame b. Vâil el-Hadramî'den, (O da) babası Vâil b. Hucr'dan (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: O katil adam bir kayışla çekilerek getirildiğinde Hazret-i Peygamber'in (sallallahü aleyhi ve sellem) yanında bulunuyordum. O zaman Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) öldürülen kimsenin velisine; "Bağışlıyor musun?" buyurmuş, o da; "hayır!" demişti. (Hazret-i Peygamber); "Böylece diyeti alırsın!" buyurmuş, o (yine); "hayır!" cevabını vermişti. (Hazret-i Peygamber); "O halde onu öldürecek (mi)sin?" buyurmuş, O da "evet!" demişti. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştu: "Şüphe yok ki, eğer sen onu bağışlarsan, o gerçekten, senin günahınla arkadaşının günâhını alıp yüklenir." (Vâîl) sözüne şöyle devam etti: O da onu (serbest) bırakmıştı. (Vâîl, sözüne devamla) şöyle dedi: Ben onu, (maktulün velisini) kendisini bağışlamış olarak kayışını sürükleyip (giderken) görmüştüm.
٨- باب لِمَنْ يَعْفُو عَنْ قَاتِلِهِ
٢٤١٤ - أَخْبَرَنَا أَحْمَدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ الْهَمْدَانِىُّ حَدَّثَنَا أَبُو أُسَامَةَ عَنْ عَوْفٍ عَنْ حَمْزَةَ أَبِى عُمَرَ عَنْ عَلْقَمَةَ بْنِ وَائِلٍ الْحَضْرَمِىِّ عَنْ أَبِيهِ وَائِلِ بْنِ حُجْرٍ قَالَ : شَهِدْتُ النَّبِىَّ -صلّى اللّه عليه وسلّم- حِينَ أُتِىَ بِالرَّجُلِ الْقَاتِلِ يُقَادُ فِى نِسْعَةٍ ، فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- لِوَلِىِّ الْمَقْتُولِ :( أَتَعْفُو؟ ). قَالَ : لاَ . قَالَ : ( فَتَأْخُذُ الدِّيَةَ؟ ). قَالَ : لاَ. قَالَ : ( فَتَقْتُلُهُ؟ ). قَالَ : نَعَمْ. قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- :( إِنَّكَ إِنْ عَفَوْتَ عَنْهُ فَإِنَّهُ يَبُوءُ بِإِثْمِكَ وَإِثْمِ صَاحِبِكَ ). قَالَ : فَتَرَكَهُ. قَالَ : فَأَنَا رَأَيْتُهُ يَجُرُّ نِسْعَتَهُ قَدْ عَفَا عَنْهُ.