Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 10. Bâb—Kendini Öldürene Gösterilen Sertlik

2416. Bize Vehb b. Cerir rivâyet edip (dedi ki), bize Hişâm, Yahya'dan, (O) Ebû Kılâbe'den, (O da) Sabit ibnu'd-Dahhâk'tan (naklen) rivâyet etti ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Mümine lanet okumak, onu öldürmek gibidir! Kim de şu dünyada kendini bir şeyle öldürürse o, Kıyamet Gününde onunla azabedilir!"

2417. Bize Ya'lâ b. Ubeyd rivâyet edip (dedi ki), bize el-A'meş, Ebû Salih'ten, (O da) Ebû Hüreyre'den (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Kim kendini bir demir parçasıyla öldürürse o, demiri elinde, onu, sonsuza kadar kalacağı, ebediyyen içinde bırakılacağı Cehennem ateşinde karnına saplayarak (azab görecektir.) Kim de kendini bir zehirle öldürürse o, zehiri elinde, onu, sonsuza kadar kalacağı, ebediyyen içinde bırakılacağı Cehennem ateşinde yudumlaya yudumlaya (azab görecektir.) Kim de kendini bir dağdan aşağı atıp öldürürse, o, sonsuza kadar kalacağı, ebediyyen içinde bırakılcağı Cehennem ateşinde kendini (yüksek bir yerden) aşağı atarak (azab görecektir.)"

١٠- باب التَّشْدِيدِ عَلَى مَنْ قَتَلَ نَفْسَهُ

٢٤١٦ - أَخْبَرَنَا وَهْبُ بْنُ جَرِيرٍ حَدَّثَنَا هِشَامٌ عَنْ يَحْيَى عَنْ أَبِى قِلاَبَةَ عَنْ ثَابِتِ بْنِ الضَّحَّاكِ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- قَالَ :( لَعْنُ الْمُؤْمِنِ كَقَتْلِهِ ، وَمَنْ قَتَلَ نَفْسَهُ بِشَىْءٍ فِى الدُّنْيَا عُذِّبَ بِهِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ ).

٢٤١٧ - حَدَّثَنَا يَعْلَى بْنُ عُبَيْدٍ حَدَّثَنَا الأَعْمَشُ عَنْ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- :( مَنْ قَتَلَ نَفْسَهُ بِحَدِيدَةٍ فَحَدِيدَتُهُ فِى يَدِهِ يَتَوَجَّأُ بِهَا فِى بَطْنِهِ فِى نَارِ جَهَنَّمَ خَالِداً مُخَلَّداً فِيهَا أَبَداً ، وَمَنْ قَتَلَ نَفْسَهُ بِسُمٍّ فَسُمُّهُ فِى يَدِهِ يَتَحَسَّاهُ فِى نَارِ جَهَنَّمَ خَالِداً مُخَلَّداً فِيهَا أَبَداً ، وَمَنْ تَرَدَّى مِنْ جَبَلٍ فَقَتَلَ نَفْسَهُ فَهُوَ يَتَرَدَّى فِى نَارِ جَهَنَّمَ خَالِداً مُخَلَّداً فِيهَا أَبَداً ).


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 9. Bâb—Müslüman Canı Öldürme Hususunda Sert Davranma

2415. Bize Muhammed b. Beşşâr haber verip (dedi ki), bize Muhammed b. Ca'fer rivâyet edip (dedi ki), bize Şu'be, Firâs'tan, (O) eş-Şa'bî'den, (O) Abdullah b. Amr'dan, (O da) Hazret-i Peygamber'den (sallallahü aleyhi ve sellem) (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle buyurdu: "Büyük günâhlar; Allah'a ortak koşmak, ana-babaya itaatsizlik etmek ve can öldürmek -burada şüpheye düşen Şu'be'dir- veya yalan yere yapılan yemindir. "

٩- باب التَّشْدِيدِ فِى قَتْلِ النَّفْسِ الْمُسْلِمَةِ

٢٤١٥ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ فِرَاسٍ عَنِ الشَّعْبِىِّ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو عَنِ النَّبِىِّ -صلّى اللّه عليه وسلّم- قَالَ :( الْكَبَائِرُ الإِشْرَاكُ بِاللَّهِ وَعُقُوقُ الْوَالِدَيْنِ وَقَتْلُ النَّفْسِ - شُعْبَةُ الشَّاكُّ - أَوِ الْيَمِينُ الْغَمُوسُ ).


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 8. Bâb—(Velisi Veya Varisi Olduğu Kimsenin) Katilini Bağışlayan Kimseye Dair

2414. Bize Ahmed b. Abdillah el-Hemdâni haber verip (dedi ki), bize Ebû Usâme, Avf’tan, (O) Hamza Ebû Ömer'den, (O) Alkame b. Vâil el-Hadramî'den, (O da) babası Vâil b. Hucr'dan (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: O katil adam bir kayışla çekilerek getirildiğinde Hazret-i Peygamber'in (sallallahü aleyhi ve sellem) yanında bulunuyordum. O zaman Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) öldürülen kimsenin velisine; "Bağışlıyor musun?" buyurmuş, o da; "hayır!" demişti. (Hazret-i Peygamber); "Böylece diyeti alırsın!" buyurmuş, o (yine); "hayır!" cevabını vermişti. (Hazret-i Peygamber); "O halde onu öldürecek (mi)sin?" buyurmuş, O da "evet!" demişti. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştu: "Şüphe yok ki, eğer sen onu bağışlarsan, o gerçekten, senin günahınla arkadaşının günâhını alıp yüklenir." (Vâîl) sözüne şöyle devam etti: O da onu (serbest) bırakmıştı. (Vâîl, sözüne devamla) şöyle dedi: Ben onu, (maktulün velisini) kendisini bağışlamış olarak kayışını sürükleyip (giderken) görmüştüm.

٨- باب لِمَنْ يَعْفُو عَنْ قَاتِلِهِ

٢٤١٤ - أَخْبَرَنَا أَحْمَدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ الْهَمْدَانِىُّ حَدَّثَنَا أَبُو أُسَامَةَ عَنْ عَوْفٍ عَنْ حَمْزَةَ أَبِى عُمَرَ عَنْ عَلْقَمَةَ بْنِ وَائِلٍ الْحَضْرَمِىِّ عَنْ أَبِيهِ وَائِلِ بْنِ حُجْرٍ قَالَ : شَهِدْتُ النَّبِىَّ -صلّى اللّه عليه وسلّم- حِينَ أُتِىَ بِالرَّجُلِ الْقَاتِلِ يُقَادُ فِى نِسْعَةٍ ، فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- لِوَلِىِّ الْمَقْتُولِ :( أَتَعْفُو؟ ). قَالَ : لاَ . قَالَ : ( فَتَأْخُذُ الدِّيَةَ؟ ). قَالَ : لاَ. قَالَ : ( فَتَقْتُلُهُ؟ ). قَالَ : نَعَمْ. قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- :( إِنَّكَ إِنْ عَفَوْتَ عَنْهُ فَإِنَّهُ يَبُوءُ بِإِثْمِكَ وَإِثْمِ صَاحِبِكَ ). قَالَ : فَتَرَكَهُ. قَالَ : فَأَنَا رَأَيْتُهُ يَجُرُّ نِسْعَتَهُ قَدْ عَفَا عَنْهُ.


SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget