Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 2. Bâb—Cihadın Üstünlüğü

2446. Bize Ubeydullah b. Mûsa, Süfyan'dan (O) Ebu'z-Zinâd'dan, (O) el-A'rec'den, (O da) Ebu Hüreyre'den (naklen) haber verdi ki, O şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Allah, evinden, kendisini (oradan) sadece Allah yolunda cihad etme ve O'nun sözlerini doğrulatma (gayesi) güderek çıkan kimseyi Cennet'ine sokmayı veya içinden çıkmış olduğu evine, elde edeceği sevapla yahut (sevap ve) ganimetle geri çevirmeyi üstlenmiştir. "

٢- باب فَضْلِ الْجِهَادِ

٢٤٤٦ - أَخْبَرَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ مُوسَى عَنْ سُفْيَانَ عَنْ أَبِى الزِّنَادِ عَنِ الأَعْرَجِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- :( تَكَفَّلَ اللَّهُ لِمَنْ خَرَجَ مِنْ بَيْتِهِ لاَ يُخْرِجُهُ إِلاَّ جِهَادٌ فِى سَبِيلِ اللَّهِ وَتَصْدِيقُ كَلِمَاتِهِ أَنْ يُدْخِلَهُ الْجَنَّةَ ، أَوْ يَرُدَّهُ إِلَى مَسْكَنِهِ الَّذِى خَرَجَ مِنْهُ مَعَ مَا نَالَ مِنْ أَجْرٍ أَوْ غَنِيمَةٍ ).


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 1. Bâb—Allah Yolu'nda Cihad, En Üstün İştir

2445. Bize Muhammed b. Kesîr, el-Evzâî'den, (O) Yahya b. Ebî Kesîr'den, (O) Ebû Seleme'den, (O da) Abdullah b. Selâm’dan (naklen) haber verdi ki, O şöyle dedi: Biz, Resûlüllah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem) Ashabından bir topluluk (olarak) oturup aramızda konuştuk ve "işlerin hangisinin yüce Allah'a daha sevimli olduğunu bilsek onu yaparız" dedik. Bunun üzerine yüce Allah, sonuna varıncaya kadar şu Ayetleri indirdi: "Göklerde olan şeyler de, yerde olan şeyler de Allah'ı teşbih etmişlerdir. O Azizdir, Hakimdir. Ey iman edenler! Niçin yapmayacağınız şeyleri söylersiniz? (Yapmayacağınız şeyleri söylemeniz, Allah katında) büyük gazaba sebep olur,.."

Abdullah, sözüne devamla şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) de bunları bize sonuna varıncaya kadar okudu. Ebû Seleme de şöyle dedi: İbn Selâm da bunları bize okudu. Yahya dedi ki: Ebû Seleme de bunları bize okudu. (El-Evzâî dedi ki): Yahya da bunları bize okudu. (Muhammed dedi ki): El-Evzâi de bunları bize okudu. (Dârimî dedi ki): Muhammed de bunları bize okudu.

١- باب الْجِهَادِ فِى سَبِيلِ اللَّهِ أَفْضَلُ الأَعْمَالِ

٢٤٤٥ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ كَثِيرٍ عَنِ الأَوْزَاعِىِّ عَنْ يَحْيَى بْنِ أَبِى كَثِيرٍ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ سَلاَمٍ قَالَ : قَعَدْنَا نَفَرٌ مِنْ أَصْحَابِ رَسُولِ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- فَتَذَاكَرْنَا فَقُلْنَا : لَوْ نَعْلَمُ أَىَّ الأَعْمَالِ أَحَبَّ إِلَى اللَّهِ تَعَالَى لَعَمِلْنَاهُ ، فَأَنْزَلَ اللَّهُ تَعَالَى { سَبَّحَ لِلَّهِ مَا فِى السَّمَوَاتِ وَمَا فِى الأَرْضِ وَهُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لِمَ تَقُولُونَ مَا لاَ تَفْعَلُونَ } حَتَّى خَتَمَهَا. قَالَ عَبْدُ اللَّهِ فَقَرَأَهَا عَلَيْنَا رَسُولُ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- حَتَّى خَتَمَهَا. قَالَ أَبُو سَلَمَةَ : فَقَرَأَهَا عَلَيْنَا ابْنُ سَلاَمٍ. قَالَ يَحْيَى : فَقَرَأَهَا عَلَيْنَا أَبُو سَلَمَةَ ، وَقَرَأَهَا عَلَيْنَا يَحْيَى ، وَقَرَأَهَا عَلَيْنَا الأَوْزَاعِىُّ وَقَرَأَهَا عَلَيْنَا مُحَمَّدٌ.


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 25. Bâb—Hiç Kimse Başkasının Suçundan Dolayı Sorumlu Tutulamaz

2443. Bize Yûnus b. Muhammed haber verip (dedi ki), bize Cerir, yani İbn Hâzim rivâyet edip dedi ki, Abdulmelik b. Umeyr'i (şöyle derken) işittim: Bana İyâd b. Lakît, Ebû Rimse'den rivâyet etti ki, O şöyle demiş: Berberimde bir oğlum olduğu halde Medine'ye gelmiştim. Resûlüllah'ı (sallallahü aleyhi ve sellem) (henüz hiç) görmemiştik. Bu sebeple hemen O'na geldim. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) de, üzerinde yeşil iki elbise olduğu halde dışarı çıktı. Ben O'nu görünce tariften O'nu hemen tanıdım ve yanına gittim. Derken; "Bu beraberindeki kimdir?" buyurdu. "Kabe'nin Rabb'ine andolsun ki benim oğlum!" dedim. "Senin oğlun mu?" buyurdu. "Onun (oğlum olduğuna) şâhidlik ederim!" dedim. O zaman şöyle buyurdu: "Ama şüphe yok ki, ne bu oğlun senin sorumlu tutulacağın suç işler, ne sen onun sorumlu tutulacağı suç işlersin!"

2444. Bize Ebu'l-Velîd haber verip (dedi ki), bize Ubeydullah b. İyâd rivâyet edip (dedi ki), bize İyâd, Ebû Rimse'den rivâyet etti ki, O şöyle demiş: Ben babamla beraber Resûlüllah'a (sallallahü aleyhi ve sellem) doğru gitmiştim de O babama; "Bu senin oğlun mu?" buyurmuştu. (Babam) da; "evet, Kabe'nin Rabb'ine andolsun ki!" demiş ve sözüne; "Gerçekten! Ben onun (oğlum olduğuna) şâhidlik ederim" diye devam etmişti. (Ebû Rimse) dedi ki, o zaman Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) benim babama gerçekten benzememden, (yine de) babamın benim için yemin etmesinden dolayı gülercesine tebessüm etmiş, sonra da; "(Bununla beraber) şüphe yok ki, ne bu oğlun senin sorumlu tutulacağın suç işler, ne sen onun sorumlu tutulacağı suç işlersin!" buyurmuştu. (Ebû Rimse sözüne devamla) dedi ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) daha sonra; "Günâh işleyen hiçbir kimse başkasının günâhını çekmez!" ayetini okumuştu.

٢٥- باب لاَ يُؤْخَذُ أَحَدٌ بِجِنَايَةِ غَيْرِهِ

٢٤٤٣ - أَخْبَرَنَا يُونُسُ بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا جَرِيرٌ - يَعْنِى ابْنَ حَازِمٍ - قَالَ سَمِعْتُ عَبْدَ الْمَلِكِ بْنَ عُمَيْرٍ حَدَّثَنِى إِيَادُ بْنُ لَقِيطٍ عَنْ أَبِى رِمْثَةَ قَالَ : قَدِمْتُ الْمَدِينَةَ وَمَعِىَ ابْنٌ لِى وَلَمْ يَكُنْ رَأَيْنَا رَسُولَ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- فَأَتَيْتُهُ ، فَخَرَجَ رَسُولُ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- وَعَلَيْهِ ثَوْبَانِ أَخْضَرَانِ ، فَلَمَّا رَأَيْتُهُ عَرَفْتُهُ بِالصِّفَةِ فَأَتَيْتُهُ فَقَالَ :( مَنْ هَذَا الَّذِى مَعَكَ؟ ). قُلْتُ : ابْنِى وَرَبِّ الْكَعْبَةِ. فَقَالَ :( ابْنُكَ؟ ). فَقُلْتُ : أَشْهَدُ بِهِ. قَالَ :( فَإِنَّ ابْنَكَ هَذَا لاَ يَجْنِى عَلَيْكَ وَلاَ تَجْنِى عَلَيْهِ ).

٢٤٤٤ - أَخْبَرَنَا أَبُو الْوَلِيدِ حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ إِيَادٍ حَدَّثَنَا إِيَادٌ عَنْ أَبِى رِمْثَةَ قَالَ : انْطَلَقْتُ مَعَ أَبِى نَحْوَ رَسُولِ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- فَقَالَ لأَبِى :( ابْنُكَ هَذَا؟ ). قَالَ : إِى وَرَبِّ الْكَعْبَةِ. قَالَ :( حَقًّا؟ ). قَالَ : أَشْهَدُ بِهِ. قَالَ : فَتَبَسَّمَ رَسُولُ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- ضَاحِكاً مِنْ ثَبَتِ شَبَهِى فِى أَبِى وَمِنْ حَلِفِ أَبِى عَلَىَّ فَقَالَ :( إِنَّ ابْنَكَ هَذَا لاَ يَجْنِى عَلَيْكَ وَلاَ تَجْنِى عَلَيْهِ ). قَالَ : وَقَرَأَ رَسُولُ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- { وَلاَ تَزِرُ وَازِرَةٌ وِزْرَ أُخْرَى }.


SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget