بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla
6. Bâb—İnsanların En Üstünü, Atının Başını Allah Yolu'nda Tutan Adamdır
2450. Bize Asım b. Ali haber verip (dedi ki), bize İbn Ebi Zi'b, Saîd b. Hâlid'den, (O) İsmail b. Abdirrahman b. Ebi Zi'b’den, (O) Atâ b. Yesâr'dan, (O da) İbn Abbâs'tan (naklen) rivâyet etti kî, Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) (birgün), onlar oturuyorlarken onların yanına gelip şöyle buyurdu: "Size mertebe bakımından insanların en hayırlısını bildireyim mi?" (İbn Abbâs dedi ki), biz de "evet, (yâ Resûlüllah!)" dedik. Şöyle buyurdu: "Atının -veya "bir atın" buyurmuştu- başını, ölünceye veya öldürülünceye kadar Allah yolunda tutan adam!" (Hazret-i Peygamber sonra); "Peki size, (mertebece) ona yaklaşanı bildireyim mi?" buyurdu. Biz de; "evet, yâ Resûlüllah!" dedik. Şöyle buyurdu: "Namazını dosdoğru kılmak, zekâtını vermek ve insanların kötülüklerinden uzaklaşmak üzere bir vadiye çekilen kişi!" (Hazret-i Peygamber sonra); "Peki size mertebece insanların en kötüsünü bildireyim mi?" buyurdu. Biz de; "evet, yâ Resûlüllah!" dedik. Şöyle buyurdu: "Büyük Allah hakkı için isteyen, ama O'nun hakkı için (kendisinden birşey istendiğinde de) sevmeyen kimse!"
٦- باب أَفَضْلُ النَّاسِ رَجُلٌ مُمْسِكٌ بِرَأْسِ فَرَسِهِ
٢٤٥٠ - أَخْبَرَنَا عَاصِمُ بْنُ عَلِىٍّ حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى ذِئْبٍ عَنْ سَعِيدِ بْنِ خَالِدٍ عَنْ إِسْمَاعِيلَ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبِى ذِئْبٍ عَنْ عَطَاءِ بْنِ يَسَارٍ عَنِ ابْنِ عَبَاسٍ أَنَّ النَّبِىَّ -صلّى اللّه عليه وسلّم- خَرَجَ عَلَيْهِمْ وَهُمْ جُلُوسٌ فَقَالَ :( أَلاَ أُخْبِرُكُمْ بِخَيْرِ النَّاسِ مَنْزِلَةً ؟ ). قُلْنَا : بَلَى. قَالَ :( رَجُلٌ مُمْسِكٌ بِرَأْسِ فَرَسِهِ ). أَوْ قَالَ :( فَرَسٍ فِى سَبِيلِ اللَّهِ حَتَّى يَمُوتَ أَوْ يُقْتَلَ ). قَالَ :( فَأُخْبِرُكُمْ بِالَّذِى يَلِيهِ ). قُلْنَا : نَعَمْ يَا رَسُولَ اللَّهِ. قَالَ :( امْرُؤٌ مُعْتَزِلٌ فِى شِعْبٍ يُقِيمُ الصَّلاَةَ وَيُؤْتِى الزَّكَاةَ ، وَيَعْتَزِلُ شُرُورَ النَّاسِ ). قَالَ :( فَأُخْبِرُكُمْ بِشَرِّ النَّاسِ مَنْزِلَةً؟ ). قُلْنَا : نَعَمْ يَا رَسُولَ اللَّهِ. قَالَ :( الَّذِى يُسْأَلُ بِاللَّهِ وَلاَ يُعْطِى بِهِ ).