Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 42. Bâb—Faiz Sadece Veresiyede Olur

2635. Bize Ebu Asım, İbn Cerir'den, (O) Ubeydullah b. Ebi Yezid'den, (O da) İbn Abbas'tan (naklen) haber verdi ki, O şöyle demiş: Bana Usâme b. Zeyd bildirdi ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Faiz ancak borçla olur!" Abdullah (ed-Dârimî) dedi ki: "Bunun manası şudur: Bir dirhemi iki dirhem karşılığında (alıp satmak veresiye ise faiz olur, peşin ise olmaz)."

٤٢- باب لاَ رِبَا إِلاَّ فِى النَّسِيئَةِ

٢٦٣٥ - أَخْبَرَنَا أَبُو عَاصِمٍ عَنِ ابْنِ جُرَيْجٍ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى يَزِيدَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ أَخْبَرَنِى أُسَامَةُ بْنُ زَيْدٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- قَالَ :( إِنَّمَا الرِّبَا فِى الدَّيْنِ ). قَالَ أَبُو مُحَمَّدٍ : مَعْنَاهُ دِرْهَمٌ بِدِرْهَمَيْنِ.


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 41. Bâb—Altını Altın İle, Gümüşü Gümüş İle, Biri Diğerinden Fazla Olarak Değiş-Tokuş Etme ["Sarf"] Yasağı Hakkında

2633. Bize Yezid b. Harun haber verip (dedi ki), bize Muhammed b. İshak, ez-Zühri'den, (O) Malik b. Evs ibni'l-Hadesan en-Nasri'den, (O da) Hazret-i Ömer'den -Allah Ondan razı olsun!- (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Ben Resûlüllahı (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyururken işittim: "-Altın altın ile, "sen al, sen de al" şeklinde; gümüş gümüş ile, "sen al, sen de al" şeklinde; hurma hurma ile, "sen al, sen de al" şeklinde; buğday buğday ile, "sen al, sen de al" şeklinde; arpa arpa ile, "sen al, sen de al" şeklinde (yani peşin olarak), aralarında fazlalık olmaksızın (değiştokuş edilirler)."

2634. Bize Amr b. Avn haber verip (dedi ki), bize Halid, Halid el-Hazza'dan, (O) Ebu Kılâbe'den, (O da) Ebu'l-Eş'as es-San'ani'den (naklen) haber verdi ki, O şöyle dedi: Bazı insanlar Muaviye'nin komutanlığı esnasında kalkmış, altın ve gümüş kapları, maaşların (verileceği zamana) kadar (veresiye) satıyorlardı. Bunun üzerine Ubâde ibnu's-Samit kalkıp şöyle demişti: "Şüphe yok ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) altının altın karşılığında, gümüşün gümüş karşılığında, buğdayın buğday karşılığında, hurmanın hurma karşılığında, arpanın arpa karşılığında ve tuzun tuz karşılığında satışını, misli misline -dengi dengine- olmaları hariç, yasaklamıştı. Artık kim fazla verir ve fazla alırsa, faiz yapmış olur."

٤١- باب فِى النَّهْىِ عَنِ الصَّرْفِ

٢٦٣٣ - أَخْبَرَنَا يَزِيدُ بْنُ هَارُونَ أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ إِسْحَاقَ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ مَالِكِ بْنِ أَوْسِ بْنِ الْحَدَثَانِ النَّصْرِىِّ عَنْ عُمَرَ بْنِ الْخَطَّابِ قَالَ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- يَقُولُ :( الذَّهَبُ بِالذَّهَبِ هَاءَ وَهَاءَ ، وَالْفِضَّةُ بِالْفِضَّةِ هَاءَ وَهَاءَ ، وَالتَّمْرُ بِالتَّمْرِ هَاءَ وَهَاءَ ، وَالْبُرُّ بِالْبُرِّ هَاءَ وَهَاءَ ، وَالشَّعِيرُ بِالشَّعِيرِ هَاءَ وَهَاءَ ، وَلاَ فَضْلَ بَيْنَهُمَا ).

٢٦٣٤ - أَخْبَرَنَا عَمْرُو بْنُ عَوْنٍ أَخْبَرَنَا خَالِدٌ عَنْ خَالِدٍ الْحَذَّاءِ عَنْ أَبِى قِلاَبَةَ عَنْ أَبِى الأَشْعَثِ الصَّنْعَانِىِّ قَالَ : قَامَ نَاسٌ فِى إِمَارَةِ مُعَاوِيَةَ يَبِيعُونَ آنِيَةَ الذَّهَبِ وَالْفِضَّةِ إِلَى الْعَطَاءِ ، فَقَامَ عُبَادَةُ بْنُ الصَّامِتِ فَقَالَ : إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- نَهَى عَنْ بَيْعِ الذَّهَبِ بِالذَّهَبِ ، وَالْفِضَّةِ بِالْفِضَّةِ ، وَالْبُرِّ بِالْبُرِّ ، وَالتَّمْرِ بِالتَّمْرِ ، وَالشَّعِيرِ بِالشَّعِيرِ ، وَالْمِلْحِ بِالْمِلْحِ إِلاَّ مِثْلاً بِمِثْلٍ سَوَاءً بِسَوَاءٍ ، فَمَنْ زَادَ أَوِ ازْدَادَ فَقَدْ أَرْبَى.


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 40. Bâb—Yiyeceği, Misli Misline Olması Dışında Satma Yasağı Hakkında

2631. Bize Osman b. Ömer haber verip (dedi ki), bize İsrail, Ebu İshak'tan, (O) Mesrûk'tan, (O da) Bilal'den (naklen) haber verdi ki, O şöyle dedi: Yanımda Hazret-i Peygamber'in (sallallahü aleyhi ve sellem) bir müdd hurması vardı. Derken iki sa’ karşılığında bir sa' olmak üzere ondan daha iyisini bulmuştum da ondan satın alıp Hazret-i Peygamber'e (sallallahü aleyhi ve sellem) getirmiştim. O zaman O; "Bu sana nereden (geldi), ya Bilal?" buyurmuştu. Ben de; "iki sa’ karşılığında bir sa’ olmak üzere satın aldım!" demiştim. Bunun üzerine O şöyle buyurmuştu: "Onu geri ver. Bize de hurmamızı iade et!"

2632. Bize Abdullah b. Mesleme haber verip (dedi ki), bize Süleyman -ki O, İbn Bilal'dir-, Abdulmecid b. Süheyl b. Abdirrahman'dan rivâyet etti ki; O, Saîd ibnu'l-Müseyyeb'i rivâyet ederken işitmiş ki, Ebu Saîd el-Hudri ile Ebu Hüreyre kendisine rivâyet etmişler ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Adiyyoğulları'ndan falan Ensari'yi memur olarak gönderip onu Hayber'de vergi toplamakla görevlendirmişti. Derken O, "cenib" cinsi -İbn Mesleme; "iyi (cins), demek istiyor" demiştir-, hurmalar getirmişti de Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) O'na; "Hayber'in bütün hurmaları böyle midir?" buyurmuştu. O; "hayır vallahi, ya Resûlüllah! Doğrusu biz gerçekten iki sa' adi hurmaya karşılık (iyi cinsten) bir sa' satın alıyoruz!" cevabını vermişti. O zaman Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştu: "(Böyle) yapmayın! Fakat misli misline (satın alın). Yahut bu (adi hurmaları) satın ve değeriyle bu (iyi hurmalardan) satın alın. Tartı (ile alınıp satılan diğer mallar veya yiyecekler de böyledir!"

٤٠- باب فِى بَيْعِ الطَّعَامِ إِلاَّ مِثْلاً بِمِثْلٍ

٢٦٣١ - أَخْبَرَنَا عُثْمَانُ بْنُ عُمَرَ أَخْبَرَنَا إِسْرَائِيلُ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ عَنْ مَسْرُوقٍ عَنْ بِلاَلٍ قَالَ : كَانَ عِنْدِى مُدُّ تَمْرٍ لِلنَّبِىِّ -صلّى اللّه عليه وسلّم- فَوَجَدْتُ أَطْيَبَ مِنْهُ صَاعاً بِصَاعَيْنِ فَاشْتَرَيْتُ ، فَأَتَيْتُ بِهِ النَّبِىَّ -صلّى اللّه عليه وسلّم- فَقَالَ :( مِنْ أَيْنَ لَكَ هَذَا يَا بِلاَلُ ؟ ). قُلْتُ : اشْتَرَيْتُ صَاعاً بِصَاعَيْنِ. قَالَ :( رُدَّهُ وَرُدَّ عَلَيْنَا تَمْرَنَا ).

٢٦٣٢ - أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مَسْلَمَةَ حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ - هُوَ ابْنُ بِلاَلٍ - عَنْ عَبْدِ الْمَجِيدِ بْنِ سُهَيْلِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ أَنَّهُ سَمِعَ سَعِيدَ بْنَ الْمُسَيَّبِ يُحَدِّثُ أَنَّ أَبَا سَعِيدٍ الْخُدْرِىَّ وَأَبَا هُرَيْرَةَ حَدَّثَاهُ : أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- بَعَثَ أَخَا بَنِى عَدِىٍّ الأَنْصَارِىَّ فَاسْتَعْمَلَهُ عَلَى خَيْبَرَ فَقَدِمَ بِتَمْرٍ جَنِيبٍ - قَالَ ابْنُ مَسْلَمَةَ : يَعْنِى جَيِّداً - فَقَالَ لَهُ رَسُولُ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- :( أَكُلُّ تَمْرِ خَيْبَرَ هَكَذَا؟ ). قَالَ : لاَ وَاللَّهِ يَا رَسُولَ اللَّهِ ، إِنَّا لَنَشْتَرِى الصَّاعَ بِالصَّاعَيْنِ مِنَ الْجَمْعِ. فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- :( لاَ تَفْعَلُوا وَلَكِنْ مِثْلاً بِمِثْلٍ أَوْ بِيعُوا هَذَا وَاشْتَرُوا بِثَمَنِهِ مِنْ هَذَا ، وَكَذَلِكَ الْمِيزَانُ ).


SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget