Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 51. Bâb—Eşyasını İflas Eden Kimsenin Yanında Bulan Kimse Hakkında

2645. Bize Yezid b. Harun haber verip (dedi ki), bize Yahya rivâyet etti ki, Ebu Bekre b. Muhammed kendisine haber vermiş ki; O, Ömer b. Abdulaziz'i rivâyet ederken işitmiş ki; O, Ebu Bekr b. Abdirrahman ibni'l-Haris'ten duymuş ki; O, Ebu Hüreyre'yi şöyle derken işitmiş: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Kim malına aynen, iflas etmiş bir insanın yanında -veya "iflas etmiş bir adamın yanında"- erişirse, o buna (malını almaya) başkasından daha müstehaktır!"

٥١- باب فِى الْمُفْلِسِ إِذَا وُجِدَ الْمَتَاعُ عِنْدَهُ

٢٦٤٥ - أَخْبَرَنَا يَزِيدُ بْنُ هَارُونَ أَخْبَرَنَا يَحْيَى أَنَّ أَبَا بَكْرِ بْنَ مُحَمَّدٍ أَخْبَرَهُ أَنَّهُ سَمِعَ عُمَرَ بْنَ عَبْدِ الْعَزِيزِ يُحَدِّثُ أَنَّهُ سَمِعَ أَبَا بَكْرِ بْنَ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ الْحَارِثِ بْنِ هِشَامٍ أَنَّهُ سَمِعَ أَبَا هُرَيْرَةَ يَقُولُ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- :( مَنْ أَدْرَكَ مَالَهُ بِعَيْنِهِ عِنْدَ إِنْسَانٍ قَدْ أَفْلَسَ أَوْ عِنْدَ رَجُلٍ قَدْ أَفْلَسَ فَهُوَ أَحَقُّ بِهِ مِنْ غَيْرِهِ ).


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 50. Bâb—Darda Olana Süre Tanıyan Kimse Hakkında

2643. Bize Ahmed b. Abdillah rivâyet edip (dedi ki), bize Zaide, Abdulmelik b. Umeyr'den, (O) Rib'iyy'den, (O da) Ebu'l-Yeser'den (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Ben Resûlüllah'ı (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyururken işittim: "Kim darda olan birine (borcunu ödemede) süre tanırsa veya (borcunun tamamını veya bir kısmını) bağışlarsa, Allah da onu, kendi gölgesinden başka hiçbir gölgenin olmayacağı (mahşer) gününde kendi gölgesinde gölgelendirir!" (Rib’iyy) sözüne devamla) dedi ki: Sonra (Ebu'l-Yeser, alacaklarını yazmış olduğu) sahifeye tükürüp (borçlusunun borcunu sildi) ve borçlusuna; "git, artık bu (borcun) senin olsun!" dedi ve bildirdi ki, o darda imiş.

2644. Bize Affân b. Müslim rivâyet edip (dedi ki), bize Hammâd b. Seleme rivâyet edip (dedi ki), bize Ebu Ca'fer el-Hatmi, Muhammed b. Ka'b el-Kurazi'den, (O da) Ebu Katâde'den (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Ben Resûlüllah'ı (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyururken işittim: "Kim borçlusunu, (borcunu ödeme süresini uzatarak) ferahlandırırsa, veya ondan (borcunun bir kısmını veya tamamını) silerse, o, Kıyamet günü Arş'ın gölgesinde olur."

٥٠- باب فِيمَنْ أَنْظَرَ مُعْسِراً

٢٦٤٣ - أَخْبَرَنَا أَحْمَدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ حَدَّثَنَا زَائِدَةُ عَنْ عَبْدِ الْمَلِكِ بْنِ عُمَيْرٍ عَنْ رِبْعِىٍّ عَنْ أَبِى الْيَسَرِ قَالَ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- يَقُولُ :( مَنْ أَنْظَرَ مُعْسِراً أَوْ وَضَعَ عَنْهُ أَظَلَّهُ اللَّهُ فِى ظِلِّهِ يَوْمَ لاَ ظِلَّ إِلاَّ ظِلُّهُ ). قَالَ : فَبَزَقَ فِى صَحِيفَتِهِ فَقَالَ :( اذْهَبْ فَهِىَ لَكَ ). لِغَرِيمِهِ وَذَكَرَ أَنَّهُ كَانَ مُعْسِراً.

٢٦٤٤ - حَدَّثَنَا عَفَّانُ بْنُ مُسْلِمٍ أَخْبَرَنَا حَمَّادُ بْنُ سَلَمَةَ حَدَّثَنَا أَبُو جَعْفَرٍ الْخَطْمِىُّ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ كَعْبٍ الْقُرَظِىِّ عَنْ أَبِى قَتَادَةَ قَالَ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- يَقُولُ :( مَنْ نَفَّسَ عَنْ غَرِيمِهِ أَوْ مَحَا عَنْهُ كَانَ فِى ظِلِّ الْعَرْشِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ ).


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 49. Bâb—Darda Olana Süre Tanıma Hakkında

2642. Bize Osman b. Ömer rivâyet edip (dedi ki), bize Yunus, ez-Zühri'den, (O) Ubeydullah b. Ka'b'dan, (O da) babasından (naklen) haber verdi ki; O, Mescid'de İbn Ebi Hadred'den bir alacağını istemişti de (tartışmış ve) sesleri yükselmişti. Nihayet bu (sesleri) Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), evinde iken işitmiş ve yanlarına çıkıp; "Ya Ka'b!" diye seslenmişti. O; "buyur, ya Resûlüllah!" demiş, (Hazret-i Peygamber) de; "Borcundan (şunu) düş!" buyurmuş, eliyle de ona (borcun) yarısını işaret etmişti. O; "yaptım gitti!" demiş, (Hazret-i Peygamber de İbn Ebi Hadred'e); "Kalk, bunu öde!" buyurmuştu.

٤٩- باب فِى إِنْظَارِ الْمُعْسِرِ

٢٦٤٢ - حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ عُمَرَ أَخْبَرَنَا يُونُسُ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ كَعْبٍ عَنْ أَبِيهِ : أَنَّهُ تَقَاضَى ابْنَ أَبِى حَدْرَدٍ دَيْناً كَانَ لَهُ عَلَيْهِ فِى الْمَسْجِدِ ، فَارْتَفَعَتْ أَصْوَاتُهُمَا حَتَّى سَمِعَهَا النَّبِىُّ -صلّى اللّه عليه وسلّم- وَهُوَ فِى بَيْتِهِ فَخَرَجَ إِلَيْهِمَا فَنَادَى :( يَا كَعْبُ ). قَالَ : لَبَّيْكَ يَا رَسُولَ اللَّهِ. قَالَ :( ضَعْ مِنْ دَيْنِكِ ). فَأَوْمَأَ إِلَيْهِ أَىِ الشَّطْرَ. قَالَ : قَدْ فَعَلْتُ. قَالَ :( قُمْ فَاقْضِهِ ).


SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget