Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 20. Bab—Erkeğin Erkekle, Kadının Kadınla Bir Yorgan Altında Yatmaları Yasağı Hakkında

2704. Bize Osman b. Muhammed haber verip (dedi ki), bize Zeyd b. Hubab rivâyet edip (dedi ki), bana Yahya b. Eyyub el-Hadrami rivâyet edip (dedi ki), bana Ayyaş b. Abbas el-Hımyeri, Ebu'l-Husayn el-Hacri'den, (O da) Ebu Amir'den (naklen) haber verdi ki, O şöyle dedi: Ben Resûlüllah’ın (sallallahü aleyhi ve sellem) Sahabisi Ebu Reyhane'yi şöyle derken işittim: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şu on husustan menederdi: Erkeğin erkekle, aralarında hiçbir şey bulunmadığı halde tek örtü içinde yatmalan; kadının kadınla, aralarında hiçbir şey bulunmadığı halde tek bir örtü içinde yatmaları; (saç ve sakaldaki ak) kılları yolmak; vücuda döğme yapmak; yağma etmek; panterlerin (postlarını) kullanmak; iki omuzun üzerine ve elbisenin altına halis ipek koymak. Abdullah (ed-Dârimî) dedi ki: Ebu Âmir, onların (yani Meafıroğullarının) bir büyüğüdür, "mukameâ = bir yorgan altında yatma" ise, "muzâcaa = yan yana yatma" demektir.

٢٠- باب فِى النَّهْىِ عَنْ مُكَامَعَةِ الرَّجُلِ الرَّجُلَ وَالْمَرْأَةِ الْمَرْأَةَ

٢٧٠٤ - أَخْبَرَنَا عُثْمَانُ بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا زَيْدُ بْنُ حُبَابٍ حَدَّثَنِى يَحْيَى بْنُ أَيُّوبَ الْحَضْرَمِىُّ قَالَ أَخْبَرَنِى عَيَّاشُ بْنُ عَبَّاسٍ الْحِمْيَرِىُّ عَنْ أَبِى الْحُصَيْنِ الْحَجْرِىِّ عَنْ أَبِى عَامِرٍ قَالَ سَمِعْتُ أَبَا رَيْحَانَةَ صَاحِبَ رَسُولِ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- يَقُولُ : كَانَ رَسُولُ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- يَنْهَى عَنْ عَشْرِ خِصَالٍ : مُكَامَعَةِ الرَّجُلِ الرَّجُلَ فِى شِعَارٍ وَاحِدٍ لَيْسَ بَيْنَهُمَا شَىْءٌ ، وَمُكَامَعَةِ الْمَرْأَةِ الْمَرْأَةَ فِى شِعَارٍ وَاحِدٍ لَيْسَ بَيْنَهُمَا شَىْءٌ ، وَالنَّتْفِ ، وَالْوَشْمِ ، وَالنُّهْبَةِ ، وَرُكُوبِ النُّمُورِ ، وَاتِّخَاذِ الدِّيبَاجِ هَا هُنَا عَلَى الْعَاتِقَيْنِ وَفِى أَسْفَلِ الثِّيَابِ. قَالَ عَبْدُ اللَّهِ : أَبُو عَامِرٍ شَيْخٌ لَهُمْ ، وَالْمُكَامَعَةُ الْمُضَاجَعَةُ.


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 19. Bâb—(Saça Yabancı Saç) Ekleyen Kadın İle (Saçına Yabancı Saç) Ekleten Kadın Hakkında

2703. Bize Muhammed b. Yusuf, Süfyan'dan, (O) Mansur'dan, (O) İbrahim'den, (O) Alkâme'den, (O da) Abdullah'tan (naklen) haber verdi ki, O; "Allah, güzellik için döğme yapan, döğme yaptıran, yüzündeki kılları alan-aldıran, dişlerini seyrelten ve böylece Allah'ın yarattığını değiştiren kadınlara lanet etsin!" dedi ve bu, Esedoğulları'ndan Ümmü Ya'kub isimli bir kadına ulaştı. Bunun üzerine (bu kadın İbn Ömer'e) gelip; "bana senin şöyle şöyle lanet ettiğin ulaştı, (bu doğru mu?)" dedi. O da şöyle karşılık verdi: "Resûlüllah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem) lanet etiği kimselere ben ne diye lanet etmeyeyim? Bu (lanet etme hükmü) Allah'ın Kitab'ında da vardır!" Bu sefer (kadın); "andolsun ki, ben iki levha arasındaki (tüm Kur'an'ı) okudum da onda senin dediğini bulamadım" dedi. (İbn Ömer) şöyle cevap verdi: "Sen onu gerçekten okusaydın bunu muhakkak bulurdun! Sen; "Peygamber size ne verirse onu alın, sizi neden menederse ondan geri durun" mealindeki ayeti okumadın mı?" (Kadın); "evet, okudum" dedi. İbn Ömer de; "işte O, hakikaten bundan menetmişti" dedi. O zaman (kadın); "doğrusu ben ailenin (bunları) yaptığım görüyorum" dedi. (İbn Ömer); "öyleyse içeri gir bak" dedi. O da girip baktı ve aradıklarından hiçbir şey göremedi. Bunun üzerine (İbn Ömer); "böyle olsalardı, onlarla bir araya gelmezdim" dedi.

١٩- باب فِى الْوَاصِلَةِ وَالْمُسْتَوْصِلَةِ

٢٧٠٣ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يُوسُفَ عَنْ سُفْيَانَ عَنْ مَنْصُورٍ عَنْ إِبْرَاهِيمَ عَنْ عَلْقَمَةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ : لَعَنَ اللَّهُ الْوَاشِمَاتِ وَالْمُسْتَوْشِمَاتِ ، وَالْمُتَنَمِّصَاتِ وَالْمُتَفَلِّجَاتِ لِلْحُسْنِ الْمُغَيِّرَاتِ خَلْقَ اللَّهِ. فَبَلَغَ ذَلِكَ امْرَأَةً مِنْ بَنِى أَسَدٍ يُقَالُ لَهَا أُمُّ يَعْقُوبَ فَجَاءَتْ فَقَالَتْ : بَلَغَنِى أَنَّكَ لَعَنْتَ كَيْتَ وَكَيْتَ. فَقَالَ : وَمَا لِى لاَ أَلْعَنُ مَنْ لَعَنَ رَسُولُ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- وَهُوَ فِى كِتَابِ اللَّهِ. فَقَالَتْ : لَقَدْ قَرَأْتُ مَا بَيْنَ اللَّوْحَيْنِ فَمَا وَجَدْتُ فِيهِ مَا تَقُولُ. قَالَ : لَئِنْ كُنْتِ قَرَأْتِيهِ لَقَدْ وَجَدْتِيهِ أَمَا قَرَأْتِ { وَمَا آتَاكُمُ الرَّسُولُ فَخُذُوهُ وَمَا نَهَاكُمْ عَنْهُ فَانْتَهُوا }؟ فَقَالَتْ : بَلَى. قَالَ : فَإِنَّهُ قَدْ نَهَى عَنْهُ. فَقَالَتْ : فَإِنِّى أَرَى أَهْلَكَ يَفْعَلُونَهُ. قَالَ : فَادْخُلِى فَانْظُرِى. فَدَخَلَتْ فَنَظَرَتْ فَلَمْ تَرَ مِنْ حَاجَتِهَا شَيْئاً ، فَقَالَ : لَوْ كَانَتْ كَذَلِكَ مَا جَامَعْتُهَا.


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 18. Bâb—(Kadının), Dışarıya Çıkacağı Zaman Güzel Koku (Sürünmesinin) Yasaklanması Hakkında

2702. Bize Ebu Asım, Sabit b. Umare’den, (O) Ğuneym b. Kays'tan, (O da) Ebu Mûsa'dan (naklen) haber verdi ki, O şöyle dedi: "Hangi kadın güzel koku sürünür, sonra dışarıya çıkar da kokusu hissedilirse, o zina etmiş olur. (Ona şehvetle bakan) her göz de zina etmiş olur." Ebu Asım; "bazı arkadaşlarımız bu (hadisi) merfu (yani Hazret-i Peygamber'in sözü) olarak rivâyet ediyor" da demiştir.

١٨- باب فِى النَّهْىِ عَنِ الطِّيبِ إِذَا خَرَجَتْ

٢٧٠٢ - أَخْبَرَنَا أَبُو عَاصِمٍ عَنْ ثَابِتِ بْنِ عُمَارَةَ عَنْ غُنَيْمِ بْنِ قَيْسٍ عَنْ أَبِى مُوسَى قَالَ : أَيُّمَا امْرَأَةٍ اسْتَعْطَرَتْ ثُمَّ خَرَجَتْ لِيُوجَدَ رِيحُهَا فَهِىَ زَانِيَةٌ وَكُلُّ عَيْنٍ زَانِى. قَالَ أَبُو عَاصِمٍ : يَرْفَعُهُ بَعْضُ أَصْحَابِنَا.


SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget