Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 36. Bâb—"(Akîle Dışındakiler) Mirasçı Kılınmaz" Diyenler

3102. Bize Ca'fer b. Avn rivâyet edip (dedi ki), bize İsmail, Amir'den rivâyet etti ki, O şöyle demiş: Hazret-i Ali ne ana-bir erkek kardeşleri, ne kocayı, ne de karıyı diyetten hiçbir şeye mirasçı kılmazdı. Abdullah (ed-Dârimî) dedi ki: Bazıları (bu senedde) İsmail ile Amir'in arasına bir adam sokar.

3103. Bize Süleyman b. Harb, Hammâd b. Seleme'den, (O) Ziyad el-A'lem'den, (O da) el-Hasan'dan (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Ana-bir erkek kardeşler diyete mirasçı kılınmaz.

٣٦- باب مَنْ قَالَ لاَ يُوَرَّثُ

٣١٠٢ - أَخْبَرَنَا جَعْفَرُ بْنُ عَوْنٍ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ عَنْ عَامِرٍ قَالَ : كَانَ عَلِىٌّ لاَ يُوَرِّثُ الإِخْوَةَ مِنَ الأُمِّ وَلاَ الزَّوْجَ وَلاَ الْمَرْأَةَ مِنَ الدِّيَةِ شَيْئاً. قَالَ عَبْدُ اللَّهِ : بَعْضُهُمْ يُدْخِلُ بَيْنَ إِسْمَاعِيلَ وَعَامِرٍ رَجُلاً.

٣١٠٣ - حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ حَرْبٍ عَنْ حَمَّادِ بْنِ سَلَمَةَ عَنْ زِيَادٍ الأَعْلَمِ عَنِ الْحَسَنِ قَالَ : لاَ يُوَرَّثُ الإِخْوَةُ مِنَ الأُمِّ مِنَ الدِّيَةِ.



بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 35. Bâb—"Kadın, Kasten Ve Hataen Öldürülüşte Kocasının Diyetine Mirasçı Olur!" Diyenler

3095. Bize Süleyman b. Harb rivâyet edip (dedi ki), bize Şu'be, Muğîre'den, (O da) İbrahim'den (naklen) rivâyet etti ki; Kadın kasten ve hâtaen öldürülüşte kocasının diyetine O şöyle dedi mirasçı olur.

3096. Bize Ebu’n- Numan rivâyet edip (dedi ki), bize Ebu Avane, Muğire’den (O da) İbrahim'den (naklen) rivâyet etti ki; O şöyle dedi: Diyet Allah’ın (belirlediği) miras paylarına göre (paylaştırılır).

3097. "Bize Müslim b. İbrahim rivâyet edip (dedi ki), bize Vuheyb rivâyet edip (dedi ki), bize Eyyub, Ebu Kılabe’den (naklen) rivâyet etti ki;" O şöyle dedi: "Diyetin (dağıtılış) yolu, mirası dağıtılış yoludur!"

3098. Bize Süleyman b. Harb Hammâd b. Seleme, Humeyd ile Davud b. Ebi Hind’den (naklen) rivâyet etti ki; Ömer b. Abdilaziz, (İlgili memurlarına ) erkek kardeşlerin diyete mirasçı kılınmalarını yazdı.

3099. Bize Abdullah b. Salih rivâyet edip (dedi ki), bana Yunus, İbn Şihâb'dan rivâyet etti ki; O şöyle demiş: Diyet, öldürülen kimsenin mirasçıları arasında Allah'ın Kitab'ına ve onun miras paylarına göre (dağıtılacak) bir mirastır.

3100. Bize Kabîsa rivâyet edip (dedi ki), bize Sütyân, Amr b. Dinar'dan, (O) İbnu'l-Hanife'nin bir çocuğundan, (O da) Hazret-i Ali'den (naklen) rivâyet etti ki; O şöyle dedi: Andolsun ki, ana-bir erkek kardeşleri diyete mirasçı kılmayan haksızlık etmiştir!

3101. Bize Abdullah b. Saîd rivâyet edip (dedi ki), bize Ebû Halid rivâyet edip (dedi ki), bize İbn Salim, eş-Şa'bi'den, (O da) Hazret-i Ömer, Hazret-i Ali ve Hazret-i Zeyd'den (naklen) haber verdi ki, onlar şöyle dediler: Diyet, hatalı ve kasıtlı öldürülüşte, malın miras kılınması gibi mirasçı kılınır!

٣٥- باب مَنْ قَالَ إِنَّ الْمَرْأَةَ تَرِثُ مِنْ دِيَةِ زَوْجِهَا فِى الْعَمْدِ وَالْخَطَإِ

٣٠٩٥ - أَخْبَرَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ حَرْبٍ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ مُغِيرَةَ عَنْ إِبْرَاهِيمَ قَالَ : تَرِثُ الْمَرْأَةُ مِنْ دِيَةِ زَوْجِهَا فِى الْعَمْدِ وَالْخَطَإِ.

٣٠٩٦ - حَدَّثَنَا أَبُو النُّعْمَانِ حَدَّثَنَا أَبُو عَوَانَةَ عَنْ مُغِيرَةَ عَنْ إِبْرَاهِيمَ قَالَ : الدِّيَةُ عَلَى فَرَائِضِ اللَّهِ.

٣٠٩٧ - حَدَّثَنَا مُسْلِمُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ حَدَّثَنَا وُهَيْبٌ حَدَّثَنَا أَيُّوبُ عَنْ أَبِى قِلاَبَةَ قَالَ : الدِّيَةُ سَبِيلُهَا سَبِيلُ الْمِيرَاثِ.

٣٠٩٨ - حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ حَرْبٍ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ سَلَمَةَ عَنْ حُمَيْدٍ وَدَاوُدَ بْنِ أَبِى هِنْدٍ : أَنَّ عُمَرَ بْنَ عَبْدِ الْعَزِيزِ كَتَبَ : أَنْ يُوَرَّثَ الإِخْوَةُ مِنَ الأُمِّ مِنَ الدِّيَةِ.

٣٠٩٩ - حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ صَالِحٍ حَدَّثَنِى اللَّيْثُ حَدَّثَنِى يُونُسُ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ قَالَ : الْعَقْلُ مِيرَاثٌ بَيْنَ وَرَثَةِ الْقَتِيلِ عَلَى كِتَابِ اللَّهِ وَفَرَائِضِهِ.

٣١٠٠ - حَدَّثَنَا قَبِيصَةُ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ عَمْرِو بْنِ دِينَارٍ عَنْ بَعْضِ وَلَدِ ابْنِ الْحَنَفِيَّةِ عَنْ عَلِىٍّ قَالَ : لَقَدْ ظَلَمَ مَنْ لَمْ يُوَرِّثِ الإِخْوَةَ مِنَ الأُمِّ مِنَ الدِّيَةِ.

٣١٠١ - حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا أَبُو خَالِدٍ أَخْبَرَنَا ابْنُ سَالِمٍ عَنِ الشَّعْبِىِّ عَنْ عُمَرَ وَعَلِىٍّ وَزَيْدٍ قَالُوا : الدِّيَةُ تُورَثُ كَمَا يُورَثُ الْمَالُ خَطَؤُهُ وَعَمْدُهُ.


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 34. Bâb—Bir Adam İle Andlaşma Yapan Adam Hakkında

3091. Bize Ebû Nuaym rivâyet edip (dedi ki), bize Süfyân, Mutarriften, (O da) eş-Şa'bi'den

3092. ve (bize yine) Süfyân, Yunûs'tan, (O da) el-Hasan'dan (naklen) rivâyet etti ki, onlar (yani eş-Şa'bi ile el-Hasan) bir adamla andlaşma yapan adam hakkında; "o, müslümanlar arasında (yalnız başına olan bir kişidir. Dolayısıyla mirası, bütün müslümanlara ait olmak üzere Beytü'l-Mal'e verilir)" derdi. Süfyân demiş ki, biz de bu görüşü benimsiyoruz.

3093. Bize Ebû Nuaym rivâyet edip (dedi ki), bize Abdulaziz b. Ömer b. Abdilaziz, Abdullah b. Mevhib'den rivâyet etti ki; O şöyle demiş: Ben Temîm ed-Dârî'yi şöyle derken işittim: Ben Resûlüllah'a (sallallahü aleyhi ve sellem) sorup şöyle dedim: "Yâ Resûlüllah, kâfirlerden olup da müslümanlardan bir adamın vasıtasıyla İslam'a giren adam hakkında dinin hükmü nedir?" Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) de şöyle buyurdu: "O (vasıta olan kimse), onun hayatına da, ölümüne de insanların en yakınıdır!"

3094. Bize Ubeydullah, İsrail'den, (O) Mansur'dan, (O da) İbrahim'den (naklen rivâyet etti ki; O şöyle dedi: Kendisine Irak'ın (gayr-i müslim) ahalisinden bir adamın, (müslüman) bir adam vasıtasıyla müslüman olduğunda durumunun ne olacağı sorulmuş, kendisi de şöyle cevap vermiş: (Bu vasıta olan müslüman) onun yerine (gerektiğinde) diyet öder, (öldüğünde) de ona mirasçı olur!

٣٤- باب فِى الرَّجُلِ يُوَالِى الرَّجُلَ

٣٠٩١ - أَخْبَرَنَا أَبُو نُعَيْمٍ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ مُطَرِّفٍ عَنِ الشَّعْبِىِّ

٣٠٩٢ - وَسُفْيَانُ عَنْ يُونُسَ عَنِ الْحَسَنِ فِى الرَّجُلِ يُوَالِى الرَّجُلَ قَالاَ : هُوَ بَيْنَ الْمُسْلِمِينَ. قَالَ سُفْيَانُ : وَكَذَلِكَ نَقُولُ.

٣٠٩٣ - حَدَّثَنَا أَبُو نُعَيْمٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ عُمَرَ بْنِ عَبْدِ الْعَزِيزِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَوْهَبٍ قَالَ سَمِعْتُ تَمِيماً الدَّارِىَّ يَقُولُ : سَأَلْتُ رَسُولَ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- فَقُلْتُ : يَا رَسُولَ اللَّهِ مَا السُّنَّةُ فِى الرَّجُلِ مِنْ أَهْلِ الْكُفْرِ يُسْلِمُ عَلَى يَدَىْ رَجُلٍ مِنَ الْمُسْلِمِينَ ، فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- : ( هُوَ أَوْلَى النَّاسِ بِمَحْيَاهُ وَمَمَاتِهِ ).

٣٠٩٤ - حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ عَنْ إِسْرَائِيلَ عَنْ مَنْصُورٍ عَنْ إِبْرَاهِيمَ قَالَ : سُئِلَ عَنْ رَجُلٍ مِنْ أَهْلِ السَّوَادِ أَسْلَمَ عَلَى يَدَىْ رَجُلٍ ، قَالَ : يَعْقِلُ عَنْهُ وَيَرِثُهُ.


SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget