Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 13. Bâb—Dedenin Miras Payı Hakkında Hazret-i Ali'nin Görüşü

2974. Bize Muhammed b. Uyeyne, Ali b. Mushir'den, (O) eş-Şeybani'den, (O da) eş-Şa'bi'den (naklen) haber verdi ki, O şöyle dedi: İbn Abbas Basra'da vali iken Hazret-i Ali'ye; "doğrusu bana dede ve altı erkek kardeşin (mirası meselesi) getirildi, (bunu nasıl çözeyim?)" diye bir mektup yazdı. Hazret-i Ali de O'na; "dedeye altıda bir pay ver. Bunu ondan sonra hiç kimseye de verme!" diye cevap yazdı.

2975. Bize Ebu Nuaym rivâyet edip (dedi ki), bize Hasan, İsmail'den, (O da) eş-Şa'bi'den (naklen), altı erkek kardeş ve dede hakkında rivâyet etti ki, O; "dedeye altıda bir pay verin" dedi. Ebu Muhammed (ed-Dârimî) şöyle dedi: Sanki O, yani eş-Şa'bi, bunu Hazret-i Ali'den rivâyet ediyor.

2976. Bize Süleyman b. Harb rivâyet edip (dedi ki), bize Şu'be, Amr b. Mürre'den, (O da) Abdullah b. Selime'den (naklen) rivâyet etti ki, Hazret-i Ali dedeyi, (kardeşlerin) altıncısı olacağında erkek kardeş yerine koyardı.

2977. Bize Ebun-Numan rivâyet edip (dedi ki), bize Vuheyb rivâyet edip (dedi ki), bize Yunus, el-Hasan'dan (naklen) rivâyet etti ki, Hazret-i Ali dedeyi (mirasta, ona) altıda bir pay düşünceye kadar erkek kardeşlerle ortak ederdi.

2978. Bize Haşim İbnu'l-Kasım rivâyet edip (dedi ki), bize Şu'be, Amr b. Mürre'den, (O da) Abdullah b. Selime'den (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Hazret-i Ali dede ile erkek kardeşleri, (dede onların) altıncısı oluncaya kadar ortak ederdi.

2979. Bize Muhammed b. Yusuf rivâyet edip (dedi ki), bize Süfyan, el-A'meş'ten, (O da) İbrahim'den (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Hazret-i Ali, dedeyi altı kardeşe kadar erkek kardeşlerle ortak eder, her pay sahibine bir pay verirdi. O, dede ile birlikte olduklarında ne ana-bir erkek kardeşi, ne ana-bir kızkardeşi mirasçı yapardı. Çocukla birlikte olduğunda da dedeye altıda bir paydan fazla vermezdi. Ancak (dedeyle birlikte çocuktan) başkasının bulunması durumu hariç. (O zaman dedeye altıda birden fazla pay verirdi.) O, baba-bir erkek kardeşi, ana-baba bir erkek kardeşle paylaştırmaz, (mirasçı yapmazdı). Ana-baba bir kızkardeşle baba-bir erkek kardeş (ve dede) bulunduğunda ise, (mirasın) yarısını kızkardeşe, diğer yarısını da yarı yarıya dede ile erkek kardeşe verirdi. (Mirasçılar) erkek ve kız kardeşler olduklarında ise, onları dedeyle birlikte, (ona) altıda bir pay düşünceye kadar (mirasa) ortak ederdi.

١٣- باب قَوْلِ عَلِىٍّ فِى الْجَدِّ

٢٩٧٤ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنْ عَلِىِّ بْنِ مُسْهِرٍ عَنِ الشَّيْبَانِىِّ عَنِ الشَّعْبِىِّ قَالَ : كَتَبَ ابْنُ عَبَّاسٍ إِلَى عَلِىٍّ وَابْنِ عَبَّاسٍ بِالْبَصْرَةِ : إِنِّى أُتِيتُ بِجَدٍّ وَسِتَّةِ إِخْوَةٍ. فَكَتَبَ إِلَيْهِ عَلِىٌّ : أَنْ أَعْطِ الْجَدَّ سُبْعاً وَلاَ تُعْطِهِ أَحَداً بَعْدَهُ.

٢٩٧٥ - أَخْبَرَنَا أَبُو نُعَيْمٍ حَدَّثَنَا حَسَنٌ عَنْ إِسْمَاعِيلَ عَنِ الشَّعْبِىِّ فِى سِتَّةِ إِخْوَةٍ وَجَدٍّ قَالَ : أَعْطِ الْجَدَّ السُّدُسَ. قَالَ أَبُو مُحَمَّدٍ : كَأَنَّهُ يَعْنِى عَلِىًّا ، الشَّعْبِىُّ يَرْوِيهِ عَنْ عَلِىٍّ.

٢٩٧٦ - أَخْبَرَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ حَرْبٍ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ عَمْرِو بْنِ مُرَّةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ سَلَمَةَ : أَنَّ عَلِيًّا كَانَ يَجْعَلُ الْجَدَّ أَخاً حَتَّى يَكُونَ سَادِساً.

٢٩٧٧ - أَخْبَرَنَا أَبُو النُّعْمَانِ حَدَّثَنَا وُهَيْبٌ حَدَّثَنَا يُونُسُ عَنِ الْحَسَنِ : أَنَّ عَلِيًّا كَانَ يُشَرِّكُ الْجَدَّ مَعَ الإِخْوَةِ إِلَى السُّدُسِ.

٢٩٧٨ - حَدَّثَنَا هَاشِمُ بْنُ الْقَاسِمِ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ عَمْرِو بْنِ مُرَّةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ سَلَمَةَ قَالَ : كَانَ عَلِىٌّ يُشَرِّكُ بَيْنَ الْجَدِّ وَالإِخْوَةِ حَتَّى يُكُونَ سَادِساً.

٢٩٧٩ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يُوسُفَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ إِبْرَاهِيمَ قَالَ : كَانَ عَلِىٌّ يُشَرِّكُ الْجَدَّ إِلَى سِتَّةٍ مَعَ الإِخْوَةِ ، يُعْطِى كُلَّ صَاحِبِ فَرِيضَةٍ فَرِيضَتَهُ ، وَلاَ يُوَرِّثُ أَخاً لأُمٍّ مَعَ جَدٍّ وَلاَ أُخْتاً لأُمٍّ ، وَلاَ يَزِيدُ الْجَدَّ مَعَ الْوَلَدِ عَلَى السُّدُسِ إِلاَّ أَنْ يَكُونَ غَيْرُهُ ، وَلاَ يُقَاسِمُ بِأَخٍ لأَبٍ مَعَ أَخٍ لأَبٍ وَأُمٍّ ، وَإِذَا كَانَتْ أُخْتٌ لأَبٍ وَأُمٍّ وَأَخٌ لأَبٍ أَعْطَى الأُخْتَ النِّصْفَ وَالنِّصْفَ الآخَرَ بَيْنَ الْجَدِّ وَالأَخِ نِصْفَيْنِ ، وَإِذَا كَانُوا إِخْوَةً وَأَخَوَاتٍ شَرَّكَهُمْ مَعَ الْجَدِّ إِلَى السُّدُسِ.


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 12. Bâb—Dedenin Miras Payı Hakkında Hazret-i Ömer'in Görüşü

2970. Bize Muhammed b. Uyeyne, Ali b. Mushir'den, (O) Asım'dan, (O da) eş-Şa'bi'den (naklen) haber verdi ki, O şöyle dedi: "Gerçekten İslam (tarihinde) mirasçı kılınan ilk dede Ömer'dir!"

2971. Bize Ebu Nuaym rivâyet edip (dedi ki), bize Hasan, Asım'dan, (O da) eş-Şa'bi'den (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: İslam (tarihinde) mirasçı kılman ilk dede Ömer'dir. O (ölen toununun) malını almış da Ali ile Zeyd O'na gelip şöyle demişler: "Buna senin hakkın yok. Sen ancak iki erkek kardeşin biri gibi oldun!"

2972. Bize Ubeydullah b. Mûsa, İsa el-Hayyât'tan, (O da) eş-Şa'bî'den (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Ömer dedeyi bir ve iki erkek kardeşle paylaştırırdı. (Kardeşler) fazla olduklarında (dedenin payı üçte birden aşağı düşeceği için), ona üçte bir pay verirdi. O ona, çocukla beraber olduğunda ise altıda bir pay verirdi.

2973. Bize Müslim b. İbrahim rivâyet edip (dedi ki), bize Vuheyb rivâyet edip (dedi ki), bize Hişam b. Urve, babasından, (O da) Mervan İbnu'l-Hakem'den (naklen) rivâyet etti ki, Hazret-i Ömer İbnu'l-Hattab, yaralandığında dede hususunda Sahabilerle istişare etti ve şöyle dedi: "Doğrusu ben dede hakkında bir görüş açıklamıştım. Şimdi siz eğer ona uymayı uygun görürseniz, ona uyunuz!" O zaman Hazret-i Osman da O'na şöyle karşılık verdi: "Eğer biz senin görüşüne uyarsak, şüphe yok ki, o doğrudur. Üstad'ın (yani Hazret-i Ebu Bekir'in) görüşüne uyarsak, o ne güzel görüşlü biri idi!"

١٢- باب قَوْلِ عُمَرَ فِى الْجَدِّ

٢٩٧٠ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنْ عَلِىِّ بْنِ مُسْهِرٍ عَنْ عَاصِمٍ عَنِ الشَّعْبِىِّ قَالَ : إِنَّ أَوَّلَ جَدٍّ وَرِثَ فِى الإِسْلاَمِ عُمَرُ.

٢٩٧١ - أَخْبَرَنَا أَبُو نُعَيْمٍ حَدَّثَنَا حَسَنٌ عَنْ عَاصِمٍ عَنِ الشَّعْبِىِّ قَالَ : أَوَّلُ جَدٍّ وَرِثَ فِى الإِسْلاَمِ عُمَرُ ، فَأَخَذَ مَالَهُ فَأَتَاهُ عَلِىٌّ وَزَيْدٌ فَقَالاَ : لَيْسَ لَكَ ذَاكَ ، إِنَّمَا أَنْتَ كَأَحَدِ الأَخَوَيْنِ.

٢٩٧٢ - أَخْبَرَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ مُوسَى عَنْ عِيسَى الْحَنَّاطِ عَنِ الشَّعْبِىِّ قَالَ : كَانَ عُمَرُ يُقَاسِمُ الْجَدَّ مَعَ الأَخِ وَالأَخَوَيْنِ ، فَإِذَا زَادُوا أَعْطَاهُ الثُّلُثَ ، وَكَانَ يُعْطِيهِ مَعَ الْوَلَدِ السُّدُسَ.

٢٩٧٣ - حَدَّثَنَا مُسْلِمُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ حَدَّثَنَا وُهَيْبٌ حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ مَرْوَانَ بْنِ الْحَكَمِ : أَنَّ عُمَرَ بْنَ الْخَطَّابِ لَمَّا طُعِنَ اسْتَشَارَهُمْ فِى الْجَدِّ فَقَالَ : إِنِّى كُنْتُ رَأَيْتُ فِى الْجَدِّ رَأْياً ، فَإِنْ رَأَيْتُمْ أَنْ تَتَّبِعُوهُ فَاتَّبِعُوهُ. فَقَالَ لَهُ عُثْمَانُ : إِنْ نَتَّبِعْ رَأْيَكَ فَإِنَّهُ رَشَدٌ ، وَإِنْ نَتَّبِعْ رَأْىَ الشَّيْخِ فَلَنِعْمَ ذُو الرَّأْىِ كَانَ.


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 11. Bâb—Dedenin Miras Payı Hakkında Hazret-i Ebu Bekir'in Görüşü

2961. Bize Müslim b. İbrahim haber verip (dedi ki), bize Vuheyb rivâyet edip (dedi ki), bize Halid, Ebu Nadra'dan, (O da) Ebu Saîd el-Hudri'den (naklen) rivâyet etti -ki, bize İkrime de rivâyet etmiştir- ki, Hazret-i Ebu Bekir es-Sıddîk (mirasçılar arasında baba bulunmadığında) dedeyi baba yerine koymuştu.

2962. Bize Muhammed b. Yusuf rivâyet edip (dedi ki), bize Süfyan, Süleyman eş-Şeybani'den, (O) Kürdûs'tan, (O) Ebu Bürde'den, (O da) Ebu Mûsa'dan (naklen) rivâyet etti ki, Hazret-i Ebu Bekir es-Sıddîk, dedeyi baba yerine koymuştu.

2963. Bize Ahmed b. Abdîllah rivâyet edip (dedi ki), bize Ebu Şihâb, eş-Şeybanî'den, (O) Ebu Bürde b. Ebi Mûsa'dan, (O) Kürdûs'tan, (O da) Ebu Mûsa'dan (naklen) rivâyet etti ki, Hazret-i Ebu Bekir, dedeyi baba yerine koymuştu.

2964. Bize el-Esved b. Amir haber verip (dedi İd), bize Şu'be, Amr b. Mürre'den, (O) Ebu Bürde'den, (O) Mervan'dan, (O da) Hazret-i Osman'dan (naklen) rivâyet etti ki, Hazret-i Ebu Bekir, dedeyi baba yerine koyardı.

2965. Bize Ubeydullah ile Muhammed b. Yusuf, İsrail'den, (O) Ebu İshak'tan, (O) Ebu Bürde'den, (O) Mervan'dan, (O da) Hazret-i Osman'dan (naklen) rivâyet etti ki, Hazret-i Ebu Bekir, dedeyi baba yerine koyardı. Bize el-Esved b. Âmir haber verip (dedi ki), bize Şu'be, Amr b. Mürre'den, (O da) Ebu Bürde'den (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Ben Medine'de Mervan İbnul-Hakem'e rastlamıştım da O, (bana) şöyle demişti: "Ebu Mûsa'nın oğlu! Dedenin sizde baba mertebesine indirilmediği, senin de (bunu) yadırgamadığın bana haber verilmedi mi, (sanıyorsun)?" (Ebu Bürde) sözüne şöyle devam etti: Ben; "sen de olsaydın yadırgamazdın" karşılığını vermiştim. O zaman O şöyle demişti: "Öyleyse ben Osman b. Affan'a şahidlik ederim ki, O Ebu Bekr'e şahidlik etmişti ki; O, altında baba bulunmadığında dedeyi baba yerine koymuştu."

2966. Bize el-Esved b. Âmir rivâyet edip dedi kî; bize Şu'be, Hâlid el-Hazzâ'dan, (O) Ebu Nadrâ ve İkrime'den, onlar da İbn Abbas'tan (naklen) haber verdiler ki, Hazret-i Ebû Bekir, dedeyi baba yerine koyardı.

2967. Bize Müslim b. İbrahim rivâyet edip (dedi ki), bize Vuheyb rivâyet edip (dedi ki), bize Eyyûb, İkrime'den, (O da) İbn Abbas'tan naklen rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Hakkında Resûlüllah’ın (sallallahü aleyhi ve sellem)"Ben birini dost edinecek olsaydım, O'nu dost edinirdim; fakat İslam kardeşliği daha üstündür!" buyurduğu kimse, -yani Hazret-i Ebû Bekir-, dedeyi baba yerine koymuştu.

2968. Bize Müslim rivâyet edip (dedi ki), bize Vuheyb rivâyet edip (dedi ki), bize Eyyûb, ibn Ebi Muleyke'den, (O da) İbnu'z-Zübeyr'den (naklen) rivâyet etti ki, Hazret-i Ebu Bekir, dedeyi baba yerine koymuştu.

2969. Bize Yezid b. Hârûn rivâyet edip (dedi ki), bize el-Eş'as, el-Hasan'dan haber verdi ki, O şöyle demiş: "Şüphesiz dede hakkındaki uygulama yapılıp geçmiş ve Ebu Bekir dedeyi baba yerine koymuştu. Fakat insanlar (daha sonra farklı görüşler) seçtiler!"

١١- باب قَوْلِ أَبِى بَكْرٍ فِى الْجَدِّ

٢٩٦١ - أَخْبَرَنَا مُسْلِمُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ حَدَّثَنَا وُهَيْبٌ حَدَّثَنَا خَالِدٌ عَنْ أَبِى نَضْرَةَ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ وَعَنْ عِكْرِمَةَ : أَنَّ أَبَا بَكْرٍ الصِّدِّيقَ جَعَلَ الْجَدَّ أَباً.

٢٩٦٢ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يُوسُفَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ سُلَيْمَانَ الشَّيْبَانِىِّ عَنْ كُرْدُوسٍ عَنْ أَبِى مُوسَى عَنْ أَبِى بَكْرٍ الصِّدِّيقِ : أَنَّهُ جَعَلَ الْجَدَّ أَباً.

٢٩٦٣ - حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ حَدَّثَنَا أَبُو شِهَابٍ عَنِ الشَّيْبَانِىِّ عَنْ أَبِى بُرْدَةَ بْنِ أَبِى مُوسَى عَنْ كُرْدُوسٍ عَنْ أَبِى مُوسَى : أَنَّ أَبَا بَكْرٍ جَعَلَ الْجَدَّ أَباً.

٢٩٦٤ - أَخْبَرَنَا الأَسْوَدُ بْنُ عَامِرٍ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ عَمْرِو بْنِ مُرَّةَ عَنْ أَبِى بُرْدَةَ عَنْ مَرْوَانَ عَنْ عُثْمَانَ : أَنَّ أَبَا بَكْرٍ كَانَ يَجْعَلُ الْجَدَّ أَباً.

٢٩٦٥ - أَخْبَرَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ مُوسَى وَمُحَمَّدُ بْنُ يُوسُفَ عَنْ إِسْرَائِيلَ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ عَنْ أَبِى بُرْدَةَ قَالَ : لَقِيتُ مَرْوَانَ بْنَ الْحَكَمِ بِالْمَدِينَةِ فَقَالَ : يَا ابْنَ أَبِى مُوسَى أَلَمْ أُخْبَرْ أَنَّ الْجَدَّ لاَ يُنَزَّلُ فِيكُمْ مَنْزِلَةَ الأَبِ وَأَنْتَ لاَ تُنْكِرُ؟ قَالَ قُلْتُ : وَلَوْ كُنْتَ أَنْتَ لَمْ تُنْكِرْ. قَالَ مَرْوَانُ : فَأَنَا أَشْهَدُ عَلَى عُثْمَانَ بْنِ عَفَّانَ أَنَّهُ شَهِدَ عَلَى أَبِى بَكْرٍ أَنَّهُ جَعَلَ الْجَدَّ أَباً إِذَا لَمْ يَكُنْ دُونَهُ أَبٌ.

٢٩٦٦ - حَدَّثَنَا الأَسْوَدُ بْنُ عَامِرٍ أَخْبَرَنَا شُعْبَةُ عَنْ خَالِدٍ الْحَذَّاءِ عَنْ أَبِى نَضْرَةَ وَعَنْ عِكْرِمَةَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ : أَنَّ أَبَا بَكْرٍ كَانَ يَجْعَلُ الْجَدَّ أَباً.

٢٩٦٧ - أَخْبَرَنَا مُسْلِمُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ حَدَّثَنَا وُهَيْبٌ حَدَّثَنَا أَيُّوبُ عَنْ عِكْرِمَةَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ : جَعَلَهُ الَّذِى قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- :( لَوْ كُنْتُ مُتَّخِذاً أَحَداً خَلِيلاً لاَتَّخَذْتُهُ خَلِيلاً ، وَلَكِنْ أُخُوَّةُ الإِسْلاَمِ أَفْضَلُ ). يَعْنِى أَبَا بَكْرٍ جَعَلَهُ أَباً يَعْنِى الْجَدَّ.

٢٩٦٨ - أَخْبَرَنَا مُسْلِمٌ حَدَّثَنَا وُهَيْبٌ حَدَّثَنَا أَيُّوبُ عَنِ ابْنِ أَبِى مُلَيْكَةَ عَنِ ابْنِ الزُّبَيْرِ : أَنَّ أَبَا بَكْرٍ جَعَلَ الْجَدَّ أَباً.

٢٩٦٩ - أَخْبَرَنَا يَزِيدُ بْنُ هَارُونَ أَخْبَرَنَا الأَشْعَثُ عَنِ الْحَسَنِ قَالَ : إِنَّ الْجَدَّ قَدْ مَضَتْ سُنَّتُهُ ، وَإِنَّ أَبَا بَكْرٍ جَعَلَ الْجَدَّ أَباً ، وَلَكِنَّ النَّاسَ تَحَيَّرُوا.


SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget