بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla
11. Bab—Vasiyetten Vazgeçme
3272. Bize Ebu'l-Velid et-Tayâlisî rivâyet edip (dedi ki), bize Zaide, eş-Şeybani'den, (O da) eş-Şa'bi'den (naklen) rivâyet etti ki; O şöyle dedi: "Vasiyet sahibi vasiyetinden, köle âzâdı dışında, dilediği şeyi değiştirebilir."
3273. Bize Ebu'l-Velid et-Tayâlisî rivâyet edip (dedi ki), bize Hem mâm rivâyet edip (dedi ki), bize Katâde, Amr b. Şuayb'dan, (O da) Abdullah b. Ebi Rebia'dan (naklen) rivâyet etti ki; Hazret-i Ömer İbnu'l-Hattab şöyle demiş: "İnsan, vasiyetinde dilediği şeyi yeniden ortaya koyabilirler. Vasiyetin dayanağı, onun sonucudur!"
3274. Bize Sehl b. Hammâd rivâyet edip (dedi ki), bize Hemmâm rivâyet edip şöyle dedi: Bana Katâde rivâyet edip azad etmeyi uygun görmüş.
3275. Bize Sehl b. Hammâd rivâyet edip (dedi ki), bize Hemmâm, Amr b. Şuayb'dan, (O) Abdullah b. Ebi Rebia'dan, (O da) eş-Şerid b. Suveyd'den (naklen) rivâyet etti ki; O şöyle dedi: Hazret-i Ömer demiş ki: "İnsan, vasiyetinde dilediği şeyi yeniden ortaya koyabilir. Vasiyetin dayanağı, onun sonudur." Ebû Muhammed (ed-Dârimî) şöyle dedi: Hemmâm, Amr'dan hadis işitmemiştir. Aralarında Katâde vardır.
3276. Bize Saîd İbnu'l-Muğîre rivâyet edip (dedi ki), İbnu'l-Mübarek şöyle demiş: Bize Ma'mer, ez-Zühri'den rivâyet etti ki; O, bir vasiyette bulunan, sonra başka bir vasiyet yapan kimse hakkında şöyle demiş: "İkisi de onun malında geçerlidir."
3277. Bize Saîd, İbnul-Mübarek'ten, (O) Ma'mer'den, (O da) Katâde'den (naklen) rivâyet etti ki; O şöyle demiş: Hazret-i Ömer İbnu'l-Hattab demiş ki; "vasiyetin dayanağı, onun sonudur."
١١- باب الرُّجُوعِ عَنِ الْوَصِيَّةِ
٣٢٧٢ - حَدَّثَنَا أَبُو الْوَلِيدِ الطَّيَالِسِىُّ حَدَّثَنَا زَائِدَةُ عَنِ الشَّيْبَانِىِّ عَنِ الشَّعَبِىِّ قَالَ : يُغَيِّرُ صَاحِبُ الْوَصِيَّةِ مِنْهَا مَا شَاءَ غَيْرَ الْعَتَاقَةِ.
٣٢٧٣ - حَدَّثَنَا أَبُو الْوَلِيدِ الطَّيَالِسِىُّ حَدَّثَنَا هَمَّامٌ حَدَّثَنَا قَتَادَةُ عَنْ عَمْرِو بْنِ شُعَيْبٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى رَبِيعَةَ أَنَّ عُمَرَ بْنَ الْخَطَّابِ قَالَ : يُحْدِثُ الرَّجُلُ فِى وَصِيَّتِهِ مَا شَاءَ ، وَمِلاَكُ الْوَصِيَّةِ آخِرُهَا.
٣٢٧٤ - حَدَّثَنَا سَهْلُ بْنُ حَمَّادٍ حَدَّثَنَا هَمَّامٌ قَالَ حَدَّثَنِى قَتَادَةُ قَالَ حَدَّثَنِى عَمْرُو بْنُ دِينَارٍ : أَنَّ أَبَاهُ أَعْتَقَ رَقِيقاً لَهُ فِى مَرَضِهِ ثُمَّ بَدَا لَهُ أَنْ يَرُدَّهُمْ وَيُعْتِقَ غَيْرَهُمْ - قَالَ - فَخَاصَمُونِى إِلَى عَبْدِ الْمَلِكِ بْنِ مَرْوَانَ فَأَجَازَ عِتْقَ الآخِرِينَ وَأَبْطَلَ عِتْقَ الأَوَّلِينَ.
٣٢٧٥ - حَدَّثَنَا سَهْلُ بْنُ حَمَّادٍ حَدَّثَنَا هَمَّامٌ عَنْ عَمْرِو بْنِ شُعَيْبٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى رَبِيعَةَ عَنِ الشَّرِيدِ بْنِ سُوَيْدٍ قَالَ قَالَ عُمَرُ : يُحْدِثُ الرَّجُلُ فِى وَصِيَّتِهِ مَا شَاءَ ، وَمِلاَكُ الْوَصِيَّةِ آخِرُهَا. قَالَ أَبُو مُحَمَّدٍ : هَمَّامٌ لَمْ يَسْمَعْ مِنْ عَمْرٍو ، وَبَيْنَهُمَا قَتَادَةُ.
٣٢٧٦ - حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ الْمُغِيرَةِ قَالَ ابْنُ الْمُبَارَكِ حَدَّثَنَا عَنْ مَعْمَرٍ عَنِ الزُّهْرِىِّ فِى الرَّجُلِ يُوصِى بِوَصِيَّةٍ ثُمَّ يُوصِى بِأُخْرَى قَالَ : هُمَا جَائِزَتَانِ فِى مَالِهِ.
٣٢٧٧ - حَدَّثَنَا سَعِيدٌ عَنِ ابْنِ الْمُبَارَكِ عَنْ مَعْمَرٍ عَنْ قَتَادَةَ قَالَ قَالَ عُمَرُ بْنُ الْخَطَّابِ : مِلاَكُ الْوَصِيَّةِ آخِرُهَا.