Üçte Birî Vasiyet Etme
7. Bâb—Üçte Birî Vasiyet Etme
3257. Bize Ebu'l-Velid et-Tayâlisî rivâyet edip (dedi ki), bize Hemmâm rivâyet edip (dedi ki), bize Katâde, Yunus b. Cübeyr'den, (O) Muhammed b. Sa'd'dan, (O da) babasından (naklen) rivâyet etti ki; Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) (birgün) Mekke'de iken O'nun yanına girmişti. O'nun (yani Muhammed'in babası Sa'd b. Ebi Vakkas'ın) da sadece bir kızı varmış. (Sa'd demiş ki), o zaman ben kendisine; "gerçek şu ki, benim sadece tek bir kızım var. Bu sebeple bütün malımı vasiyet edeyim mi?" demiştim de, Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem); "Hayır!" buyurmutu. Ben; "öyleyse yarısını vasiyet edeyim mi?" demiştim. Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) O'na (yani Sa'd'a yine); "Hayır!" buyurmuştu. (Sa'd); "o halde üçte birini vasiyet edeyim mi?" demiş ve sözüne şöyle devam etmişti: "Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştu: "Üçte bir (yeter). Üçte bir de çoktur!"
3258. Bize Yezid b. Hârûn haber verip (dedi ki), bize Muhammemd b. İshak, ez-Zühri'den, (O) Âmir b. Sa'd'dan, (O da) babasından (naklen) rivâyet etti ki; O şöyle dedi: Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ile Veda Haccı'ndayken hastalanmıştım. Nihayet hastalığım ağırlaşıp da Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) hasta ziyareti için yanıma girdiğinde şöyle demiştim: "Ya Resûlüllah, ben (Ölümümün) yaklaştığını zannediyorum. Çok mal sahibiyim. Bana da sadece bir kızım mirasçı olacak. Bunun için bütün malımı sadaka olarak vereyim mi?" O; "Hayır!" buyurmuştu. Ben; "peki yarısını?" demiştim. O yine; "Hayır!" buyurmuştu. Ben; "o halde üçte birini?" diye sormuştum. O zaman O şöyle buyurmuştu: "Üçte bir (yeter). Üçte bir de çoktur! Doğrusu senin, mirasçılarını zengin bir halde bırakman, onları, insanlara el açıp dilenen fakirler olarak bırakmandan daha iyidir. Ayrıca senin, hanımının ağzına koyacağın şeye varıncaya kadar, hayır yolunda yapacağın her harcamadan dolayı Allah sana mutlaka sevab verecektir!"
٧- باب الْوَصِيَّةِ بِالثُّلُثِ
٣٢٥٧ - أَخْبَرَنَا أَبُو الْوَلِيدِ الطَّيَالِسِىُّ حَدَّثَنَا هَمَّامٌ حَدَّثَنَا قَتَادَةُ عَنْ يُونُسَ بْنِ جُبَيْرٍ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ سَعْدٍ عَنْ أَبِيهِ : أَنَّ النَّبِىَّ -صلّى اللّه عليه وسلّم- دَخَلَ عَلَيْهِ وَهُوَ بِمَكَّةَ وَلَيْسَ لَهُ إِلاَّ ابْنَةٌ فَقُلْتُ لَهُ : إِنَّهُ لَيْسَ لِى إِلاَّ ابْنَةٌ وَاحِدَةٌ فَأُوصِى بِمَالِى كُلِّهِ؟ فَقَالَ النَّبِىُّ -صلّى اللّه عليه وسلّم- :( لاَ ). قُلْتُ : فَأُوصِى بِالنِّصْفِ؟ فَقَالَ لَهُ النَّبِىُّ -صلّى اللّه عليه وسلّم- :( لاَ ). قَالَ : فَأُوصِى بِالثُّلُثِ؟ فَقَالَ النَّبِىُّ -صلّى اللّه عليه وسلّم- : ( الثُّلُثُ ، وَالثُّلُثُ كَثِيرٌ ).
٣٢٥٨ - أَخْبَرَنَا يَزِيدُ بْنُ هَارُونَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ إِسْحَاقَ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ عَامِرِ بْنِ سَعْدٍ عَنْ أَبِيهِ قَالَ : اشْتَكَيْتُ مَعَ النَّبِىِّ -صلّى اللّه عليه وسلّم- فِى حَجَّةِ الْوَدَاعِ حَتَّى أُدْنِفْتُ فَدَخَلَ عَلَىَّ رَسُولُ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- يَعُودُنِى فَقُلْتُ : يَا رَسُولَ اللَّهِ مَا أُرَانِى إِلاَّ أَلَمَّ بِى وَأَنَا ذُو مَالٍ كَثِيرٍ ، وَإِنَّمَا يَرِثُنِى ابْنَةٌ لِى ، أَفَأَتَصَدَّقُ بِمَالِى كُلِّهِ؟ قَالَ :( لاَ ). قُلْتُ : فَبِنِصْفِهِ؟ قَالَ :( لاَ ). قُلْتُ : فَالثُّلُثِ؟ قَالَ :( الثُّلُثُ ، وَالثُّلُثُ كَثِيرٌ ، إِنَّكَ إِنْ تَتْرُكْ وَرَثَتَكَ أَغْنِيَاءَ خَيْرٌ مِنْ أَنْ تَتْرُكَهُمْ فُقَرَاءَ يَتَكَفَّفُونَ النَّاسَ بِأَيْدِيهِمْ ، وَإِنَّكَ لاَ تُنْفِقُ نَفَقَةً إِلاَّ آجَرَكَ اللَّهُ فِيهَا حَتَّى مَا تَجْعَلُ فِى فِى امْرَأَتِكَ ).