بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla
8. Bab—Üçte Birden Az Vasiyet Etme
3259. Bize Süleyman b. Harb rivâyet edip (dedi ki), bize Hammâd b. Zeyd, İshak b. Suveyd'den, (O da) el-Alâ b. Ziyad'dan (naklen) rivâyet etti ki, babası Ziyad b. Matar vasiyet etmiş ve "vasiyetim, (daha faziletli oluşundan,) Basralıların fakihlerinin ittifak ettiği (miktardır!)" demişti. (El-Alâ demiş ki), ben de (bunu onlara) sormuştum da onlar, beşte bir üzerinde ittifak etmişlerdi.
3260. Bize Süleyman b. Harb rivâyet edip (dedi ki), bize Hammâd b. Zeyd, İshak b. Suveyd'den, (O da) el-Alâ b. Ziyad'dan (naklen) rivâyet etti ki; bir adam Hazret-i Ömer İbnu'l-Hattab'a; "doğrusu benim mirasçım "kelâle"dir, (yani babasız çocuksuz biridir). Binaenaleyh, (malımın) yarısını vasiyet edeyim mi?" diye sormuş. O; "hayır" cevabını vermiş. Adam; "peki üçte birini?" demiş. O; "hayır" cevabını vermiş. Adam; "o halde dörtte birini?" demiş. O; "hayır" cevabını vermiş. Adam; "peki beşte birini?" demiş. O; "hayır" cevabını vermiş. Adam sonunda onda bire ulaşmış da Hazret-i Ömer; "onda biri vasiyet et" karşılığı vermiş.
3261. Bize Yala rivâyet edip (dedi ki), bize İsmail, Âmir'den rivâyet etti ki; O şöyle demiş: "Öncekiler beşte biri, altıda biri vasiyet ederlerdi. Üçte bir ise söz dinlemezin varabileceği son yerdir!" Ebû Muhammed (ed-Dârimî) dedi ki: "Sözdinlemez" kelimesi ile "gemi azıya almış, binicisini artık dinlemeyen at" kastedilir.
3262. Bize Süleyman b. Harb rivâyet edip (dedi ki), bize Hammâd b. Seleme, Humeyd'den, (O da) Bukeyr'den (naklen) rivâyet etti ki; O şöyle demiş: Ben Humeyd b. Abdirrahman'a vasiyette bulunmuştum da, O şöyle demişti: "Çocuğu olduğu halde (malının) üçte birini vasiyet eden bir adamın vasiyetini kabul edecek değilim!"
3263. Bize Kabîsa rivâyet edip (dedi ki), bize Süfyân, Hişam'dan, (O) Muhammed b. Sîrîn'den, (O da) Şureyh'ten (naklen) haber verdi iki; O şöyle demiş: "Üçte biri (vasiyet etme) meşakkattir, son sınırdır; ama caizdir!"
3264. Bize Ubeydullah, İsrail'den, (O) Mansûr'dan, (O da) İbrahim'den (naklen) rivâyet etti ki; O şöyle demiş: "Onlara altıda biri (vasiyet etmek), üçte biri (vasiyet etmekten) daha sevimli gelirdi."
٨- باب الْوَصِيَّةِ بِأَقَلَّ مِنَ الثُّلُثِ
٣٢٥٩ - حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ حَرْبٍ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ عَنْ إِسْحَاقَ بْنِ سُوَيْدٍ عَنِ الْعَلاَءِ بْنِ زِيَادٍ : أَنَّ أَبَاهُ زِيَادَ بْنَ مَطَرٍ أَوْصَى فَقَالَ : وَصِيَّتِى مَا اتَّفَقَ عَلَيْهِ فُقَهَاءُ أَهْلِ الْبَصْرَةِ ، فَسَأَلْتُ فَاتَّفَقُوا عَلَى الْخُمُسِ.
٣٢٦٠ - حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ حَرْبٍ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ عَنْ إِسْحَاقَ بْنِ سُوَيْدٍ عَنِ الْعَلاَءِ بْنِ زِيَادٍ : أَنَّ رَجُلاً سَأَلَ عُمَرَ بْنَ الْخَطَّابِ فَقَالَ : إِنَّ وَارِثِى كَلاَلَةٌ فَأُوصِى بِالنِّصْفِ؟ قَالَ : لاَ. قَالَ : فَالثُّلُثِ؟ قَالَ : لاَ. قَالَ : فَالرُّبُعِ؟ قَالَ : لاَ. قَالَ : فَالْخُمُسِ؟ قَالَ : لاَ. حَتَّى صَارَ إِلَى الْعُشْرِ فَقَالَ : أَوْصِ بِالْعُشْرِ.
٣٢٦١ - حَدَّثَنَا يَعْلَى حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ عَنْ عَامِرٍ قَالَ : إِنَّمَا كَانُوا يُوصُونَ بِالْخُمُسِ وَالرُّبُعِ ، وَكَانَ الثُّلُثُ مُنْتَهَى الْجَامِحِ. قَالَ أَبُو مُحَمَّدٍ : يَعْنِى بِالْجَامِحِ الْفَرَسَ الْجَمُوحَ.
٣٢٦٢ - حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ حَرْبٍ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ سَلَمَةَ حَدَّثَنَا حُمَيْدٌ عَنْ بَكْرٍ قَالَ : أَوْصَيْتُ إِلَى حُمَيْدِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ فَقَالَ : مَا كُنْتُ لأَقْبَلَ وَصِيَّةَ رَجُلٍ لَهُ وَلَدٌ يُوصِى بِالثُّلُثِ.
٣٢٦٣ - حَدَّثَنَا قَبِيصَةُ أَخْبَرَنَا سُفْيَانُ عَنْ هِشَامٍ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ سِيرِينَ عَنْ شُرَيْحٍ قَالَ : الثُّلُثُ جَهْدٌ وَهُوَ جَائِزٌ.
٣٢٦٤ - حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ مُوسَى عَنْ إِسْرَائِيلَ عَنْ مَنْصُورٍ عَنْ إِبْرَاهِيمَ قَالَ : كَانَ السُّدُسُ أَحَبَّ إِلَيْهِمْ مِنَ الثُّلُثِ.