Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 19. Bâb—Falanın Çocuklarına Malından Bir Pay Vasiyet Eden Kimse Hakkında

3296. Bize el-Muallâ b. Esed haber verip dedi ki, bize Vuheyb, Yunûs'tan, (O da) el-Hasan'dan (naklen) rivâyet etti ki; O, falanın çocuklarına vasiyette bulunan adam hakkında şöyle dedi: "Bu çocukların zengini, fakiri, erkeği, kadını eşittir."

3297. el-Hasan'dan (naklen) rivâyet etti O şöyle dedi: "Falanın çocuklarına vasiyet edildiğinde bunda ek ve kadın eşittir"

3298. Bize Ebû Nuaym rivâyet edip (dedi ki), bize Zaide b. Mûsa el-Hemdânî rivâyet edip (dedi ki), bana Seyyar b. Ebi Küreb rivâyet etti ki; Sabit, Şureyh'e gelmiş ve O'na, malından bir pay vasiyet edenin durumunu sormuş, O da şöyle cevap vermiş: "Miras hesap edilir ve payları neye ulaşırsa, kendisine vasiyet edilen kimseye bu payların biri gibi bir pay verilir."

١٩- باب فِى الَّذِى يُوصِى لِبَنِى فُلاَنٍ بِسْهَمٍ مِنْ مَالِهِ

٣٢٩٦ - أَخْبَرَنَا الْمُعَلَّى بْنُ أَسَدٍ حَدَّثَنَا وُهَيْبٌ عَنْ يُونُسَ عَنِ الْحَسَنِ فِى الرَّجُلِ يُوصِى لِبَنِى فُلاَنٍ قَالَ : غَنِيُّهُمْ وَفَقِيرُهُمْ وَذَكَرُهُمْ وَأُنْثَاهُمْ سَوَاءٌ.

٣٢٩٧ - حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ حَدَّثَنَا أَبُو شِهَابٍ عَنْ عَمْرٍو عَنِ الْحَسَنِ قَالَ : إِذَا أَوْصَى لِبَنِى فُلاَنٍ فَالذَّكَرُ وَالأُنْثَى فِيهِ سَوَاءٌ.

٣٢٩٨ - حَدَّثَنَا أَبُو نُعَيْمٍ حَدَّثَنَا زَائِدَةُ بْنُ مُوسَى الْهَمْدَانِىُّ حَدَّثَنِى سَيَّارُ بْنُ أَبِى كُرَيْبٍ أَنَّ أَتِيًّا أَتَى شُرَيْحاً فَسَأَلَهُ عَنْ رَجُلٍ أَوْصَى بِسَهْمٍ مِنْ مَالِهِ ، قَالَ : تُحْسَبُ الْفَرِيضَةُ فَمَا بَلَغَ سِهَامَهَا أُعْطِىَ الْمُوصَى لَهُ سَهْماً كَأَحَدِهَا.


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 18. Bâb—Vasiyetlerden İlkönce Yerine Getirilecekler

3290. Bize el-Muallâ b. Esed rivâyet edip (dedi ki), bize Vuheyb, Yunûs'tan, (O da) el-Hasan'dan (naklen) rivâyet etti ki; O, içlerinde köle âzâdı da olan bazı şeyler vasiyet edip de (vasiyeti) üçte bir miktarı aşan kimse hakkında şöyle dedi: "(Vasiyetlerin yerine getirilmesine) köle âzâdı ile başlanır."

3291. Bize el-Muallâ b. Esed rivâyet edip (dedi ki), bize Vuheyb, Eyyûb'dan, (O da) Muhammed'den (naklen) rivâyet etti ki; O, "(mirasın üçte biri, aralarında) payları oranında (dağıtılır)" dedi.

3292. Bize el-Huseyn b. Bişr rivâyet edip (dedi ki), bize el-Muâfâ, Osman İbnu'l-Esved'den, (O da) Atâ'dan (naklen) rivâyet etti ki; O şöyle dedi: "Kim vasiyette bulunur veya köle âzâd eder de vasiyetinde paylar paydadan (yani üçte birden) fazla olursa, bu fazlalık hem azadlık sahiplerinin, hem vasiyet sahiplerinin paylarına girer, (onları belli oranlarda azaltır)." Atâ' sözünün devamında şöyle demiş: Doğrusu Medine'nin âlimleri bize üstün geldiler. Onlar önce köle âzâdı ile başlarlar!

3293. Bize Ebu'n-Nu'man rivâyet edip (dedi ki), bize Hammâd b. Zeyd rivâyet edip şöyle dedi: Amr b. Dinar, köle âzâdı ve başka şeyler vasiyet edip de malının üçte bir miktarını aşan kimse hakkında; "(malının üçte biri, vasiyet ettiği kimseler arasında) payları oranında (dağıtılır)" dedi.

3294. Bize Süleyman b. Harb rivâyet etti. (O dedi ki), bize Hammâd b. Zeyd, Kesir b. Şinzir'den, (O da) el-Hasan'dan (naklen) rivâyet etti ki; O, üçte birden fazla vasiyet eden ve vasiyetleri arasında köle âzâdı da bulunan adam hakkında şöyle dedi: "(Vasiyetin yerine getirilmesine) köle âzâdı ile başlanır!"

3295. Bize Ubeydullah, İsrail'den, (O) Mansûr'dan, (O da) İbrahim'den (naklen) rivâyet etti ki; O şöyle dedi: "(Mirasın bölüştürülmesine) vasiyetten önce köle âzâdı ile başlanır!"

١٨- باب مَا يُبْدَأُ بِهِ مِنَ الْوَصَايَا

٣٢٩٠ - حَدَّثَنَا الْمُعَلَّى بْنُ أَسَدٍ حَدَّثَنَا وُهَيْبٌ عَنْ يُونُسَ عَنِ الْحَسَنِ فِى الرَّجُلِ يُوصِى بِأَشْيَاءَ وَفِيهَا الْعِتْقُ فَيُجَاوِزُ الثُّلُثَ ، قَالَ : يُبْدَأُ بِالْعِتْقِ.

٣٢٩١ - حَدَّثَنَا الْمُعَلَّى بْنُ أَسَدٍ حَدَّثَنَا وُهَيْبٌ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ مُحَمَّدٍ قَالَ : بِالْحِصَصِ.

٣٢٩٢ - حَدَّثَنَا الْحَسَنُ بْنُ بِشْرٍ حَدَّثَنَا الْمُعَافَى عَنْ عُثْمَانَ بْنِ الأَسْوَدِ عَنْ عَطَاءٍ قَالَ : مَنْ أَوْصَى أَوْ أَعْتَقَ فَكَانَ فِى وَصِيَّتِهِ عَوْلٌ دَخَلَ الْعَوْلُ عَلَى أَهْلِ الْعَتَاقَةِ وَأَهْلِ الْوَصِيَّةِ. قَالَ وَقَالَ عَطَاءٌ : إِنَّ أَهْلَ الْمَدِينَةِ غَلَبُونَا ، يَبْدَءُونَ بِالْعَتَاقَةِ قَبْلُ.

٣٢٩٣ - حَدَّثَنَا أَبُو النُّعْمَانِ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ قَالَ قَالَ عَمْرُو بْنُ دِينَارٍ فِى الَّذِى يُوصِى بِعِتْقٍ وَغَيْرِهِ فَيَزِيدُ عَلَى الثُّلُثِ قَالَ : بِالْحِصَصِ .

٣٢٩٤ - حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ حَرْبٍ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ عَنْ كَثِيرِ بْنِ شِنْظِيرٍ عَنِ الْحَسَنِ فِى رَجُلٍ أَوْصَى بِأَكْثَرَ مِنَ الثُّلُثِ وَفِيهِ عِتْقٌ قَالَ : يُبْدَأُ بِالْعِتْقِ.

٣٢٩٥ - حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ عَنْ إِسْرَائِيلَ عَنْ مَنْصُورٍ عَنْ إِبْرَاهِيمَ قَالَ : يُبْدَأُ بِالْعَتَاقَةِ قَبْلَ الْوَصِيَّةِ.


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 17. Bâb—Vasiyeti Müstehab Gören İle Mekruh Gören Kimseler

3288. Bize Mervan b. Muhammed haber verip (dedi ki), bize Süleyman b. Bilal rivâyet edip (dedi ki), bize Ca'fer b. Muhammed, Yezid b. Abdillah b. Kuseyt'ten rivâyet etti ki; O şöyle demiş: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Kişi malının üçte birine daha bir hak sahibidir. Onu hangi maldan isterse verebilir!"

3289. Bize Abdussamed b. Abdulvaris rivâyet edip (dedi ki), bize Şu'be rivâyet edip (dedi ki), bize Ebû İshak, Ebû Habibe'den rivâyet etti ki; O şöyle demiş: Ben Ebu'd-Derda'ya, Allah yolunda (harcanmak üzere) dirhemler koyan adamın durumunu sordum da, Ebu'd-Derda şöyle dedi: "Ölümüne yakın sadaka veren veya köle âzâd eden kimsenin durumu, doyduktan sonra hediye veren kimse gibidir!"

١٧- باب مَنْ أَحَبَّ الْوَصِيَّةَ وَمَنْ كَرِهَ

٣٢٨٨ - أَخْبَرَنَا مَرْوَانُ بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ بِلاَلٍ حَدَّثَنَا جَعْفَرُ بْنُ مُحَمَّدٍ عَنْ يَزِيدَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ قُسَيْطٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- :( الْمَرْءُ أَحَقُّ بِثُلُثِ مَالِهِ يَضَعُهُ فِى أَىِّ مَالِهِ شَاءَ ).

٣٢٨٩ - حَدَّثَنَا عَبْدُ الصَّمَدِ بْنُ عَبْدِ الْوَارِثِ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ حَدَّثَنَا أَبُو إِسْحَاقَ عَنْ أَبِى حَبِيبَةَ قَالَ : سَأَلْتُ أَبَا الدَّرْدَاءِ عَنْ رَجُلٍ جَعَلَ دَرَاهِمَ فِى سَبِيلِ اللَّهِ ، فَقَالَ أَبُو الدَّرْدَاءِ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- :( مَثَلُ الَّذِى يَتَصَدَّقُ عِنْدَ مَوْتِهِ أَوْ يُعْتِقُ كَالَّذِى يُهْدِى بَعْدَ مَا شَبِعَ ).


SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget