Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 31. Bab—Akrabası Dışındakilere Vasiyet Eden Adam Hakkında

3330. Bize Müslim b. İbrahim rivâyet edip (dedi ki), bize Hammâd b. Zeyd rivâyet edip (dedi ki), bize Şeybe b. Hişam er-Rasibi ile Kesir b. Ma'dan rivâyet edip şöyle dediler: Biz Salim b. Abdillah'a, akrabasından başkasına vasiyet eden adamın durumunu sorduk da O; "bu (vasiyet), onun vasiyet ettiği yere (ait olur!)" diye cevap verdi. O zaman biz, "doğrusu el-Hasan; "(bu vasiyet adamın) en yakınına iade edilir" diyor" dedik de, O bunu yadırgadı ve ağır bir söz söyledi.

3331. Bize Ahmed b. Abdillah rivâyet edip (dedi ki), bize Ebû Şihâb, Amr'dan, (O da) el-Hasan'dan (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: İnsan akrabasına vasiyet ettiğinde bu (vasiyet), onların doğum bakımından en yakınma ait olur. Bunda erkek ile dişi birdir.

٣١- باب فِى الرَّجُلِ يُوصِى لِغَيْرِ قَرَابَتِهِ

٣٣٣٠ - حَدَّثَنَا مُسْلِمُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ حَدَّثَنَا شَيْبَةُ بْنُ هِشَامٍ الرَّاسِبِىُّ وَكَثِيرُ بْنُ مَعْدَانَ قَالاَ : سَأَلْنَا سَالِمَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ عَنِ الرَّجُلِ يُوصِى فِى غَيْرِ قَرَابَتِهِ. فَقَالَ سَالِمٌ : هِىَ حَيْثُ جَعَلَهَا. قَالَ فَقُلْنَا : إِنَّ الْحَسَنَ يَقُولُ يُرَدُّ عَلَى الأَقْرَبِينَ. فَأَنْكَرَ ذَلِكَ وَقَالَ قَوْلاً شَدِيداً.

٣٣٣١ - حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ حَدَّثَنَا أَبُو شِهَابٍ عَنْ عَمْرٍو عَنِ الْحَسَنِ قَالَ : إِذَا أَوْصَى الرَّجُلُ فِى قَرَابَتِهِ فَهُوَ لأَقْرَبِهِمْ بِبَطْنٍ ، الذَّكَرُ وَالأُنْثَى فِيهِ سَوَاءٌ.


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 30. Bâb—İnsan, "Falana, O Ölmüş Olursa Filana" Şeklînde Vasiyet Ederse?

3328. Bize Affan rivâyet edip (dedi ki), bize Hammâd b. Seleme rivâyet edip (dedi ki), bize Katâde, el-Hasan ile Saîd İbnu'l-Müseyyeb'den rivâyet etti ki, onlar; "kılıcım falanın olsun. Eğer falan ölmüş olursa, filanın olsun. Filan da ölmüş olursa, kılıç bana (yani kendi mirasçılarına) geri dönsün" diyen adam hakkında şöyle dediler: "O, (yani kılıç) ilk adama ait olur!" Humeyd b. Abdirrahman ise şöyle demiş: "(Adamın vasiyeti) dediği gibi yerine getirilir!"

3329. Bize Affan rivâyet edip (dedi ki), bize Hammâd b. Seleme rivâyet edip (dedi ki), bize Hişam b. Urve rivâyet etti ki, Urve; bir kimseye bağışta bulunup da; "o senin olsun, sen öldüğünde falanın olsun, falan öldüğünde filanın olsun, filan öldüğünde ise o bana geri dönsün" diyen adam hakkında şöyle demiş: "(Adamın vasiyeti), kendilerine vasiyet edilenler yüz kişi de olsalar, dediği gibi yerine getirilir."

٣٠- باب الرَّجُلِ يُوصِى لِفُلاَنٍ فَإِذَا مَاتَ فَلِفُلانٍ

٣٣٢٨ - حَدَّثَنَا عَفَّانُ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ سَلَمَةَ حَدَّثَنَا قَتَادَةُ عَنِ الْحَسَنِ. وَسَعِيدِ بْنِ الْمُسَيَّبِ فِي رَجُلٍ قَالَ: سَيْفِي فَلِفُلاَنٍ ، فَإِنْ مَاتَ فُلاَنٌ، فَلِفُلَانٍ، فَإِنْ مَاتَ فُلَانٌ، فَمَرْجِعُهُ إِلَى فُلاَنٍ. قَالاَ : هُوَ لِلأَوَّلِ. قَالَ : وَقَالَ حُمَيْدُ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ : يُمْضَى كَمَا قَالَ.

٣٣٢٩ - حَدَّثَنَا عَفَّانُ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ سَلَمَةَ حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ عُرْوَةَ أَنَّ عُرْوَةَ قَالَ فِى الرَّجُلِ يُعْطِى الرَّجُلَ الْعَطَاءَ فَيَقُولُ : هُوَ لَكَ فَإِذَا مُتَّ فَلِفُلاَنٍ ، فَإِذَا مَاتَ فُلاَنٌ فَلِفُلاَنٍ ، فَإِذَا مَاتَ فُلاَنٌ فَمَرْجِعُهُ إِلَىَّ. قَالَ : يُمْضَى كَمَا قَالَ : وَإِنْ كَانُوا مِائَةً.


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 29. Bâb—Zengine Vasiyet

3327. Bize Süleyman b. Harb rivâyet edip (dedi ki), bize Hammâd b. Seleme, Humeyd'den, (O da) el-Hasan'dan (naklen) rivâyet etti ki, ona; zengin bir kardeşi var iken vasiyet eden bir adamın bu (zengin kardeşine) vasiyet edip edemeyeceği soruldu da, O şöyle cevap verdi: "Evet, yirmibin (dirhem) sahibi olsa da (ona vasiyet edilebilir)." O, sonra sözüne şöyle devam etti: "Yüzbin (dirhem) sahibi olsa da!... Çünkü zenginliği, onu bir haktan mahrum etmez!"

٢٩- باب الْوَصِيَّةِ لِلْغَنِىِّ

٣٣٢٧ - حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ حَرْبٍ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ سَلَمَةَ عَنْ حُمَيْدٍ عَنِ الْحَسَنِ : سُئِلَ عَنْ رَجُلٍ أَوْصَى وَلَهُ أَخٌ مُوسِرٌ أَيُوصِى لَهُ؟ قَالَ : نَعَمْ ، وَإِنْ كَانَ رَبَّ عِشْرِينَ أَلْفاً. ثُمَّ قَالَ : وَإِنْ كَانَ رَبَّ مِائَةِ أَلْفٍ ، فَإِنَّ غِنَاهُ لاَ يَمْنَعُهُ الْحَقَّ.


SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget