Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 11. Bâb—Zor Geldiği Halde Kur'an Okuyan Kimsenin Fazileti

3431. Bize Müslim b. İbrahim haber verip (dedi ki), bize Hişam ile Hemmâm rivâyet edip şöyle dediler: Bize Katâde, Zürâre b. Ebi Evfâdan, (O) Sa'd b. Hişam'dan, (O) Hazret-i Âişe'den, (O da) Hazret-i Peygamber'den (sallallahü aleyhi ve sellem) (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle buyurdu: "Şüphe yok ki; Kur'an'ı, onda beceriklilik kazanarak okuyan kimse (fazilet bakımından) şerefli, itaatkâr (vahiy) elçisi meleklerle beraberdir! Onu, kendisine zor geldiği halde okuyan kimseye ise iki sevap (yani okuma sevabı ile zorluğa katlanma sevabı) vardır!"

3432. Bize Mervan b. Muhammed rivâyet edip (dedi ki), bize Saîd -ki O, İbn Abdilaziz'dir-, İsmail b. Ubeydillah'tan, (O da) Vehb ez-Zimari'den (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle demiş: "Allah kime Kur'an'ı (okuma-anlama imkânı) verir de o onu gece-gündüz (okumaya-anlamaya) devam eder, ondaki (hükümleri) uygular ve itaat üzere ölürse, Allah onu Kıyamet günü safirler ve hâkimlerle birlikte diriltir." Saîd demiş ki, "safirler", melekler; "hâkimler" ise, Peygamberlerdir. (Vehb, sözünün devamında) şöyle demiş: "Kur'an kendisinden ansızın sıyrılıp kaçmak istediği halde bırakmayarak onu (okuyup anlamaya ve gereğiyle amel etmeye) düşkün olan kimseye ise sevabı iki kat verilir. O kendisinden kaçıp kurtulmak istediği halde ona düşkün olan ve itaat üzere ölen kimse de (Cennetliklerin), mertebeleri yüce kimselerindendir. Onlar diğer insanlardan, kartalların diğer kuşlardan üstün kılınmaları ile sulak yeşil çayırlığın çevresindeki yerlerden üstün tutulması gibi, üstün kılınmışlardır!" Kıyamet günü olunca; "Benim kitabımı okuyanlar nerede? Onları, otlayan hayvanların peşinden gitmek oy alamamıştı!" denilip (böyle olana) ebedilik ve bol nimet verilecektir. (Bu kimsenin) ana-babası itaat üzere ölmüş idiyseler, onların başlarına hükümdar tacı konulacak da onlar; "yâ Rabb'i, bunu (bize) amellerimiz ulaştırmamıştır" diyecekler. (Yüce Allah) da; "Hayır, (amelleriniz ulaştırmıştır). Gerçekten oğlunuz Kitab'ımı okurdu!" buyuracaktır.

١١- باب فَضْلِ مَنْ يَقْرَأُ الْقُرْآنَ وَيَشْتَدُّ عَلَيْهِ

٣٤٣١ - أَخْبَرَنَا مُسَلِمُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ حَدَّثَنَا هِشَامٌ وَهَمَّامٌ قَالاَ حَدَّثَنَا قَتَادَةُ عَنْ زُرَارَةَ بْنِ أَوْفَى عَنْ سَعْدِ بْنِ هِشَامٍ عَنْ عَائِشَةَ عَنِ النَّبِىِّ -صلّى اللّه عليه وسلّم- قَالَ :( الَّذِى يَقْرَأُ الْقُرْآنَ وَهُوَ مَاهِرٌ بِهِ فَهُوَ مَعَ السَّفَرَةِ الْكِرَامِ الْبَرَرَةِ ، وَالَّذِى يَقْرَؤُهُ وَهُوَ يَشْتَدُّ عَلَيْهِ فَلَهُ أَجْرَانِ ).

٣٤٣٢ - حَدَّثَنَا مَرْوَانُ بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا سَعِيدٌ - هُوَ ابْنُ عَبْدِ الْعَزِيزِ - عَنْ إِسْمَاعِيلَ بْنِ عُبَيْدِ اللَّهِ عَنْ وَهْبٍ الذِّمَارِىِّ قَالَ : مَنْ آتَاهُ اللَّهُ الْقُرْآنَ فَقَامَ بِهِ آنَاءَ اللَّيْلِ وَآنَاءَ النَّهَارِ وَعَمِلَ بِمَا فِيهِ وَمَاتَ عَلَى الطَّاعَةِ بَعَثَهُ اللَّهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ مَعَ السَّفَرَةِ وَالأَحْكَامِ. قَالَ سَعِيدٌ : السَّفَرَةُ الْمَلاَئِكَةُ ، وَالأَحْكَامُ الأَنْبِيَاءُ. قَالَ : وَمَنْ كَانَ عَلَيْهِ حَرِيصاً وَهُوَ يَتَفَلَّتُ مِنْهُ وَهُوَ لاَ يَدَعُهُ أُوتِىَ أَجْرَهُ مَرَّتَيْنِ ، وَمَنْ كَانَ عَلَيْهِ حَرِيصاً وَهُوَ يَتَفَلَّتُ مِنْهُ وَمَاتَ عَلَى الطَّاعَةِ فَهُوَ مِنْ أَشْرَافِهِمْ ، وَفُضِّلُوا عَلَى النَّاسِ كَمَا فُضِّلَتِ النُّسُورُ عَلَى سَائِرِ الطَّيْرِ ، وَكَمَا فُضِّلَتْ مَرْجَةٌ خَضْرَاءُ عَلَى مَا حَوْلَهَا مِنَ الْبِقَاعِ ، فَإِذَا كَانَ يَوْمُ الْقِيَامَةِ قِيلَ : أَيْنَ الَّذِينَ كَانُوا يَتْلُونَ كِتَابِى لَمْ يُلْهِهِمُ اتِّبَاعُ الأَنْعَامِ فَيُعْطَى الْخُلْدَ وَالنَّعِيمَ ، فَإِنْ كَانَ أَبَوَاهُ مَاتَا عَلَى الطَّاعَةِ جُعِلَ عَلَى رُءُوسِهِمَا تَاجُ الْمُلْكِ فَيَقُولاَنِ : رَبَّنَا مَا بَلَغَتْ هَذَا أَعْمَالُنَا. فَيَقُولُ : بَلَى إِنَّ ابْنَكُمَا كَانَ يَتْلُو كِتَابِى.


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 10. Bab—Kur'anı Dikkatle Dinlemenin Fazileti

3429. Bize Ebu'l-Muğîre rivâyet edip (dedi ki), bize Abde, Halid b. Ma'dan'dan rivâyet etti ki, O şöyle demiş: "Şüphesiz Kur'an okuyana bir sevap, onu dikkatle dinleyene ise iki sevap vardır."

3430. Bize Rezin b. Abdillah b. Humeyd, Abdurrezzak'tan, (O) İbn Cureyc'den, (O) Atâ'dan, (O da) İbn Abbas'tan (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle demiş: "Kim Allah'ın Kitab'ından bir ayete kulak verirse, o onun için (doğru yola iletici) bir ışık olur!"

١٠- باب فَضْلِ مَنِ اسْتَمَعَ إِلَى الْقُرْآنِ

٣٤٢٩ - حَدَّثَنَا أَبُو الْمُغِيرَةِ حَدَّثَنَا عَبْدَةُ عَنْ خَالِدِ بْنِ مَعْدَانَ قَالَ : إِنَّ الَّذِى يَقْرَأُ الْقُرْآنَ لَهُ أَجْرٌ ، وَإِنَّ الَّذِى يَسْتَمِعُ لَهُ أَجْرَانِ.

٣٤٣٠ - حَدَّثَنَا رَزِينُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ حُمَيْدٍ عَنْ عَبْدِ الرَّزَّاقِ عَنِ ابْنِ جُرَيْجٍ عَنْ عَطَاءٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ : مَنِ اسْتَمَعَ إِلَى آيَةٍ مِنْ كِتَابِ اللَّهِ كَانَتْ لَهُ نُوراً.


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 9. Bâb—Şüphesiz Allah, Bu Kuran İle Bazı Toplulukları Yükseltir, Bazılarını Alçaltır

3428. Bize el-Hakem b. Nâfi’, Şuayb b. Ebi Hamza'dan, (O da) ez-Zühri'den (naklen) haber verdi ki, O şöyle demiş: Bana Amir b. Vasile rivâyet etti ki, Nâfi’ b. Abdilharis -ki, Hazret-i Ömer O'nu Mekke ahalisine vali tayin etmişti-, Usfân'da Hazret-i Ömer İbnu'l-Hattab'la karşılaşmış ve O'na selâm vermiş. Hazret-i Ömer de (selâmım aldıktan sonra); "Vadi'nin (yani Mekke'nin) ahalisinin başına yerine kimi bıraktın?" diye sormuş: Nafi' de; "onların başına İbn Ebzâ'yı bıraktım" cevabını vermiş. Hazret-i Ömer; "İbn Ebzâ da kim?" demiş. O; "azadlılarımızdan birisi" demiş. Hazret-i Ömer; "şimdi onların başına, yerine bir azadlı bıraktın!" demiş. O; "yâ Emire'l-Müminin, o gerçekten Allah'ın Kitab'ını okuyup anlayan, onunla amel eden, dinin hükümlerini bilen biridir!" demiş. O zaman Hazret-i Ömer şöyle demiş: Şunu iyi bil ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Şüphesiz Allah bu Kitab’la bazı toplulukları yükseltir, bazılarını alçaltır!"

٩- باب :( إِنَّ اللَّهَ يَرْفَعُ بِهَذَا الْقُرْآنِ أَقْوَاماً وَيَضَعُ بِهِ آخَرِينَ ).

٣٤٢٨ - أَخْبَرَنَا الْحَكَمُ بْنُ نَافِعٍ عَنْ شُعَيْبِ بْنِ أَبِى حَمْزَةَ عَنِ الزُّهْرِىِّ حَدَّثَنِى عَامِرُ بْنُ وَاثِلَةَ : أَنَّ نَافِعَ بْنَ عَبْدِ الْحَارِثِ لَقِىَ عُمَرَ بْنَ الْخَطَّابِ بِعُسْفَانَ - وَكَانَ عُمَرُ اسْتَعْمَلَهُ عَلَى أَهْلِ مَكَّةَ - فَسَلَّمَ عَلَى عُمَرَ فَقَالَ لَهُ عُمَرُ : مَنِ اسْتَخْلَفْتَ عَلَى أَهْلِ الْوَادِى؟ فَقَالَ نَافِعٌ : اسْتَخْلَفْتُ عَلَيْهِمُ ابْنَ أَبْزَى؟ فَقَالَ عُمَرُ : وَمَنِ ابْنُ أَبْزَى. فَقَالَ : مَوْلًى مِنْ مَوَالِينَا. قَالَ عُمَرُ : فَاسْتَخْلَفْتَ عَلَيْهِمْ مَوْلًى؟ فَقَالَ : يَا أَمِيرَ الْمُؤْمِنِينَ إِنَّهُ قَارِئٌ لِكِتَابِ اللَّهِ عَالِمٌ بِالْفَرَائِضِ. فَقَالَ عُمَرُ : أَمَا إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- قَالَ :( إِنَّ اللَّهَ يَرْفَعُ بِهَذَا الْكِتَابِ أَقْوَاماً وَيَضَعُ بِهِ آخَرِينَ ).


SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget