Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 25. Bâb—Muavvizetan'ın Fazileti Hakkında

3502. Bize Abdullah b. Yezid rivâyet edip (dedi ki), bize Hayve ile İbn Lehîa rivâyet edip şöyle dediler: Biz Yezid b. Ebi Habib'i şöyle derken işittik: Bana Ebû İmran rivâyet etti ki, O, Ukbe b. Amir'i şöyle derken işitmiş: Ben Resûlüllah’ın (sallallahü aleyhi ve sellem) ayağına sarıldım ve O'na; "yâ Resûlüllah, bana Hûd Sûresi ile Yusuf Sûresini okutun!" dedim de, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bana şöyle buyurdu: "Ukbe! Şüphesiz sen Kurandan, Allah'a, "Kul eûzu bi-Rabbi'l-felak" Sûresinden ne daha sevimli, ne de O'nun katında gayeye daha ulaştırıcı olan hiçbir Sûre asla okuyamazsın!" Yezid sözüne devamla demiş ki: Bu sebeple Ebû İmran bu Sûreyi hiç bırakmaz, akşam namazında hep onu okurdu!

3503. Bize Ahmed b. Abdillah rivâyet edip (dedi ki), bize Leys, İbn Aclân'dan, (O da) Saîd b. Ebi Saîd el-Makburi'den (naklen) rivâyet etti ki, Ukbe b. Âmir şöyle demiş: Ben (birgün) Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ile beraber yürümüştüm de, bir ara bana; "De ki, ey Ukbe!" buyurmuştu. Ben; "ne diyeyim?" demistim. (Ukbe sözüne devamla) demiş ki; o zaman bana birşey buyurmamıştı. Sonra yine; "Ukbe, de ki!" buyurmuştu. Ben de yine; "ne diyeyim?" demiştim. O; "De ki, ben felâkın (sabahın) Rabb'ine sığınırım!" buyurmuştu. Bunun üzerine ben onu okumuş, nihayet sonuna gelmiştim. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) de o zaman şöyle buyurmuştu: "Bunun benzeriyle ne bir isteyici istemiş, ne bir sığınıcı sığınmıştır!"

3504. Bize Ya'lâ rivâyet edip (dedi ki), bize İsmail -ki O, ibn Ebi Halid'dir-, Kays'tan, (O da) Ukbe b. Amir'den (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle demiş: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:

"Bana (bu gece) benzerlerini görmediğim -veya "(benzerleri) görülmemiş"- ayetler, yani Muavvizetân indirildi!"

٢٥- باب فِى فَضْلِ الْمُعَوِّذَتَيْنِ

٣٥٠٢ - حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يَزِيدَ حَدَّثَنَا حَيْوَةُ وَابْنُ لَهِيعَةَ قَالاَ سَمِعْنَا يَزِيدَ بْنَ أَبِى حَبِيبٍ يَقُولُ حَدَّثَنِى أَبُو عِمْرَانَ أَنَّهُ سَمِعَ عُقْبَةَ بْنَ عَامِرٍ يَقُولُ : تَعَلَّقْتُ بِقَدَمِ رَسُولِ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- فَقُلْتُ لَهُ : يَا رَسُولَ اللَّهِ أَقْرِئْنِى سُورَةَ هُودٍ وَسُورَةَ يُوسُفَ ، فَقَالَ لِى رَسُولُ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- :( يَا عُقْبَةُ إِنَّكَ لَنْ تَقْرَأَ مِنَ الْقُرْآنِ سُورَةً أَحَبَّ إِلَى اللَّهِ وَلاَ أَبْلَغَ عِنْدَهُ مِنْ { قُلْ أَعُوذُ بِرَبِّ الْفَلَقِ } ). قَالَ يَزِيدُ : فَلَمْ يَكُنْ أَبُو عِمْرَانَ يَدَعُهَا كَانَ لاَ يَزَالُ يَقْرَؤُهَا فِى صَلاَةِ الْمَغْرِبِ.

٣٥٠٣ - حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ حَدَّثَنَا لَيْثٌ عَنِ ابْنِ عَجْلاَنَ عَنْ سَعِيدِ بْنِ أَبِى سَعِيدٍ الْمَقْبُرِىِّ أَنَّ عُقْبَةَ بْنَ عَامِرٍ قَالَ : مَشَيْتُ مَعَ النَّبِىِّ -صلّى اللّه عليه وسلّم- فَقَالَ لِى :( قُلْ يَا عُقْبَةُ ). فَقُلْتُ : أَىَّ شَىْءٍ أَقُولُ؟ قَالَ فَسَكَتَ عَنِّى ثُمَّ قَالَ :( يَا عُقْبَةُ قُلْ ). فَقُلْتُ : أَىَّ شَىْءٍ أَقُولُ؟ قَالَ :( قُلْ أَعُوذُ بِرَبِّ الْفَلَقِ ). فَقَرَأْتُهَا حَتَّى جِئْتُ عَلَى آخِرِهَا فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- عِنْدَ ذَلِكَ :( مَا سَأَلَ سَائِلٌ وَلاَ اسْتَعَاذَ مُسْتَعِيذٌ بِمِثْلِهَا ).

٣٥٠٤ - حَدَّثَنَا يَعْلَى حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ - هُوَ ابْنُ أَبِى خَالِدٍ - عَنْ قَيْسٍ عَنْ عُقْبَةَ بْنِ عَامِرٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- :( لَقَدْ أُنْزِلَ عَلَىَّ آيَاتٌ لَمْ أَرَ أَوْ لَمْ يُرَ مِثْلَهُنَّ ). يَعْنِى الْمُعَوِّذَتَيْنِ.


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 24. Bâb—Kul Hüvellahu Ehad'ın Fazileti Hakkında

3491. Bize Ebu'l-Muğîre rivâyet edip (dedi ki), bize Safvân rivâyet edip (dedi ki), bize İyas el-Bikâli, Nevf el-Bikâli'den rivâyet etti ki, O şöyle demiş: "Şüphesiz Allah Kur'an'ı üç parçaya ayırmış ve "Kul hüve'llahu ehad" Sûresini Kur'an’ın üçte biri kılmış!"

3492. Bize Abdullah b. Yezid rivâyet edip (dedi ki), bize Hayve rivâyet edip şöyle dedi: Bana Ebû Akîl haber verdi ki, O, Saîd İbnu'l-Müseyyeb'i şöyle derken işitmiş: Nebiyyullah (sallallahü aleyhi ve sellem) gerçekten şöyle buyurmuş: "Kim "Kul hüve'llahu ehad" Sûresini on defa okursa, bundan dolayı Cennet'te onun için bir köşk yapılır. Kim yirmi defa okursa, bu sebeple Cennet'te onun için iki köşk yapılır. Kim de onu otuz defa okursa, bundan dolayı Cennet'te onun için otuz köşk yapılır!" O zaman Ömer İbnu'l-Hattab; "vallahi, yâ Resûlüllah, o halde biz mutlaka köşklerimizi çoğaltacağız!" demiş. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) de; "Allah'ın (gücü ve Cennet'i) onlardan daha geniştir!" buyurmuş. Ebû Muhammed (ed-Dârimî) dedi ki: Ebû Akîl'in ismi Zühre b. Ma'bed'dir. Bazıları O'nun "abdal"dan olduğunu iddia etmişlerdir!

3493. Bize Ebul-Muğîre, Utbe b. Damra b. Habib'den, (O da) babasından (naklen) haber verdi ki, O, bir Sûre okuyup bitirdiğinde ardından "Kul hüvellahu ehad"ı okurmuş.

3494. Bize Müslim b. İbrahim, Ebân b. Yezid el-Attar'dan rivâyet etti (ki, O şöyle demiş): Bize Katâde, Salim b. Ebi'l-Ca'd'dan, (O) Ma'dan b. Ebi Talha'dan, (O da) Ebu'd-Derda'dan (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle demiş: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)"Biriniz Kur'an'ın üçte birini bir gecede okumaya güç yetiremez mi?" buyurmuştu. (Yanındaki Sahabiler;) "Biz bunu yapmaktan daha aciz ve daha zayıfiz!" demişlerdi. O da şöyle buyurmuştu: "Şüphesiz Allah, Kur'anı üç parçaya ayırmış ve "Kul hüve'llahu ehad" Sûresini Kur'an'ın üçte biri kılmıştır!"

3495. Bize Ebû Nuaym, İbrahim b. İsmail b. Mucemmi'den rivâyet etti ki, O şöyle demiş: Bana İbn Şihâb haber verdi ki, Humeyd b. Abdirrahman kendisine rivâyet etmiş ki, Ebû Hüreyre şöyle dermiş: "Kul huvellah ehad Sûresi Kur'an'ın üçte birine denk olur!"

3496. Bize el-Muallâ b. Esed, Sellâm b. Ebi Muti'den, (O) Asım'dan, (O) Zirr'den, (O da) Abdullah'tan (naklen) haber verdi ki, O şöyle demiş: "Kul hüvellahu ehad Sûresi Kur'an'ın üçte birine denk olur!"

3497. Bize Amr b. Asım, Hammâd b. Seleme'den, (O) Asım'dan, (O) Zirr'den, (O da) Abdullah'tan (naklen), onun (yani bir önceki haberin) aynısını rivâyet etti.

3498. Bize Yezid b. Hârûn rivâyet edip (dedi ki), bize Mübarek b. Fedâle haber verip (dedi ki), bize Sabit, Enes'ten (naklen) rivâyet etti ki, bir adam; "vallahi ben doğrusu bu Sûreyi (yani "Kul hüve'llahu ehad"ı) gerçekten seviyorum!" demiş de Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuş: "Onu sevmen seni Cennet'e sokmuştur!"

3499. Bize Abdullah b. Mesleme rivâyet edip (dedi ki), bize Muhammed b. Abdillah b. Müslim, Muhammed b. Şihâb'dan, (O) Humeyd b. Abdirrahman'dan, (O da) babasından (naklen) rivâyet etti ki, Resûlüllah'a (sallallahü aleyhi ve sellem) "Kul hüvellahu ehad" Sûresi sorulmuş da O; "Kur'an'ın üçte biridir -veya ona denk olur-!" buyurmuş.

3500. Bize Ubeydullah b. Mûsa, İsrail'den, (O) Mansûr'dan, (O) Hilâl'den, (O) er-Rebî’ b. Hüseyin'den, (O) Amr b. Meymûn'dan, (O) Abdurrahman b. Ebi Leyla'dan, (O) ensarlı bir kadından, (O da) Ebû Eyyûb'dan (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle demiş: Kendisi (birgün) bu kadına gelmiş ve "Resûlüllah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem) getirdiği şeye baksana!" demiş. O; "birçok iyilik var ki, onu bize Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) getirmiştir! Peki bu nedir?" demiş. (Ebû Eyyûb) sözüne şöyle devam etmiş: Bize; "Biriniz Kur'an'ın üçte birini bir gecede okumaya güç yetiremez mi?" buyurdu. (Ebû Eyyûb sözüne devamla) demiş ki: Biz de, onun bizden yapamayacağımız bir iş isteyeceğinden korktuk ve bu sebeple O'na hiçbir karşılık vermedik. Nihayet O, bu sözü üç defa tekrar etti, sonra şöyle buyurdu: "Biriniz "Kul hüve'llahu ehad, Allahu's-samed" Sûresini okuyamaz mı?"

3501. Bize Nasr b. Ali, Nûh b. Kays'tan, (O) Muhammed el-Vatta'dan, (O) Ümmü Kesir el-Ensariye'den, (O da) Enes b. Malik'ten (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle demiş: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuş: "Kim 'Kül hüve'llahu ehad'ı elli defa okursa, Allah ona elli yılın günahlarını bağışlar!"

٢٤- باب فِى فَضْلِ { قُلْ هُوَ اللَّهُ أَحَدٌ }

٣٤٩١ - حَدَّثَنَا أَبُو الْمُغِيرَةِ حَدَّثَنَا صَفْوَانُ حَدَّثَنَا إِيَاسٌ الْبِكَالِىُّ عَنْ نَوْفٍ الْبِكَالِىِّ قَالَ : إِنَّ اللَّهَ جَزَّ أَ الْقُرْآنَ عَلَى ثَلاَثَةِ أَجْزَاءٍ ، فَجَعَلَ { قُلْ هُوَ اللَّهُ أَحَدٌ } ثُلُثَ الْقُرْآنِ.

٣٤٩٢ - حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يَزِيدَ حَدَّثَنَا حَيْوَةُ قَالَ أَخْبَرَنِى أَبُو عَقِيلٍ أَنَّهُ سَمِعَ سَعِيدَ بْنَ الْمُسَيَّبِ يَقُولُ إِنَّ نَبِىَّ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- قَالَ :( مَنْ قَرَأَ { قُلْ هُوَ اللَّهُ أَحَدٌ } عَشْرَ مَرَّاتٍ بُنِىَ لَهُ بِهَا قَصْرٌ فِى الْجَنَّةِ ، وَمَنْ قَرَأَ عِشْرِينَ مَرَّةً بُنِىَ لَهُ بِهَا قَصْرَانِ فِى الْجَنَّةِ ، وَمَنْ قَرَأَهَا ثَلاَثِينَ مَرَّةً بُنِىَ لَهُ بِهَا ثَلاَثَةُ قُصُورٍ فِى الْجَنَّةِ ). فَقَالَ عُمَرُ بْنُ الْخَطَّابِ : وَاللَّهِ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِذاً لَتَكْثُرَنَّ قُصُورُنَا. فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- :( اللَّهُ أَوْسَعُ مِنْ ذَلِكَ ). قَالَ أَبُو مُحَمَّدٍ : أَبُو عَقِيلٍ زُهْرَةُ بْنُ مَعْبَدٍ ، وَزَعَمُوا أَنَّهُ كَانَ مِنَ الأَبْدَالِ.

٣٤٩٣ - أَخْبَرَنَا أَبُو الْمُغِيرَةِ عَنْ عُتْبَةَ بْنِ ضَمْرَةَ بْنِ حَبِيبٍ عَنْ أَبِيهِ : أَنَّهُ كَانَ إِذَا قَرَأَ سُورَةً فَخَتَمَهَا أَتْبَعَهَا بِ { قُلْ هُوَ اللَّهُ أَحَدٌ }

٣٤٩٤ - حَدَّثَنَا مُسْلِمُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ عَنْ أَبَانَ بْنِ يَزِيدَ الْعَطَّارِ حَدَّثَنَا قَتَادَةُ عَنْ سَالِمِ بْنِ أَبِى الْجَعْدِ عَنْ مَعْدَانَ بْنِ أَبِى طَلْحَةَ عَنْ أَبِى الدَّرْدَاءِ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- :( أَيَعْجِزُ أَحَدُكُمْ أَنْ يَقْرَأَ فِى لَيْلَةٍ ثُلُثَ الْقُرْآنِ؟ ). قَالُوا : نَحْنُ أَعْجَزُ وَأَضْعَفُ مِنْ ذَلِكَ. فَقَالَ :( إِنَّ اللَّهَ جَزَّأَ الْقُرْآنَ ثَلاَثَةَ أَجْزَاءٍ فَجَعَلَ { قُلْ هُوَ اللَّهُ أَحَدٌ } ثُلُثَ الْقُرْآنِ ).

٣٤٩٥ - حَدَّثَنَا أَبُو نُعَيْمٍ عَنْ إِبْرَاهِيمَ بْنِ إِسْمَاعِيلَ بْنِ مُجَمِّعٍ قَالَ أَخْبَرَنِى ابْنُ شِهَابٍ أَنَّ حُمَيْدَ بْنَ عَبْدِ الرَّحْمَنِ حَدَثَهُ أَنَّ أَبَا هُرَيْرَةَ كَانَ يَقُولُ { قُلْ هُوَ اللَّهُ أَحَدٌ } تَعْدِلُ ثُلُثَ الْقُرْآنِ.

٣٤٩٦ - أَخْبَرَنَا الْمُعَلَّى بْنُ أَسَدٍ عَنْ سَلاَّمِ بْنِ أَبِى مُطِيعٍ عَنْ عَاصِمٍ عَنْ زِرٍّ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ { قُلْ هُوَ اللَّهُ أَحَدٌ } تَعْدِلُ ثُلُثَ الْقُرْآنِ.

٣٤٩٧ - حَدَّثَنَا عَمْرُو بْنُ عَاصِمٍ عَنْ حَمَّادِ بْنِ سَلَمَةَ عَنْ عَاصِمٍ عَنْ زِرٍّ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ مِثْلَهُ.

٣٤٩٨ - حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ هَارُونَ أَخْبَرَنَا مُبَارَكُ بْنُ فَضَالَةَ حَدَّثَنَا ثَابِتٌ عَنْ أَنَسٍ أَنَّ رَجُلاً قَالَ : وَاللَّهِ إِنِّى لأُحِبُّ هَذِهِ السُّورَةَ { قُلْ هُوَ اللَّهُ أَحَدٌ } فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- :( حُبُّكَ إِيَّاهَا أَدْخَلَكَ الْجَنَّةَ ).

٣٤٩٩ - حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مَسْلَمَةَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مُسْلِمٍ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ شِهَابٍ عَنْ حُمَيْدِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ أُمِّهِ : أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- سُئِلَ عَنْ { قُلْ هُوَ اللَّهُ أَحَدٌ } فَقَالَ :( ثُلُثُ الْقُرْآنِ أَوْ تَعْدِلُهُ ).

٣٥٠٠ - حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ مُوسَى عَنْ إِسْرَائِيلَ عَنْ مَنْصُورٍ عَنْ هِلاَلٍ عَنِ الرَّبِيعِ بْنِ خُثَيْمٍ عَنْ عَمْرِو بْنِ مَيْمُونٍ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبِى لَيْلَى عَنِ امْرَأَةٍ مِنَ الأَنْصَارِ عَنْ أَبِى أَيُّوبَ قَالَ : أَتَاهَا فَقَالَ : أَلاَ تَرَيْنَ إِلَى مَا جَاءَ بِهِ رَسُولُ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم-؟ قَالَتْ : رُبَّ خَيْرٍ قَدْ أَتَانَا بِهِ رَسُولُ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- فَمَا هُوَ؟ قَالَ قَالَ لَنَا :( أَيَعْجِزُ أَحَدُكُمْ أَنْ يَقْرَأَ ثُلُثَ الْقُرْآنِ فِى لَيْلَةٍ؟ ). قَالَ : فَأَشْفَقْنَا أَنْ يُرِيدَنَا عَلَى أَمْرٍ نَعْجِزُ عَنْهُ فَلَمْ نَرْجِعْ إِلَيْهِ شَيْئاً حَتَّى قَالَهَا ثَلاَثَ مَرَّاتٍ ، ثُمَّ قَالَ :( أَمَا يَسْتَطِيعُ أَحَدُكُمْ أَنْ يَقْرَأَ اللَّهُ الْوَاحِدُ الصَّمَدُ ).

٣٥٠١ - حَدَّثَنَا نَصْرُ بْنُ عَلِىٍّ عَنْ نُوحِ بْنِ قَيْسٍ عَنْ مُحَمَّدٍ الْعَطَّارِ عَنْ أُمِّ كَثِيرٍ الأَنْصَارِيَّةِ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- :( مَنْ قَرَأَ { قُلْ هُوَ اللَّهُ أَحَدٌ } خَمْسِينَ مَرَّةً غَفَرَ اللَّهُ لَهُ ذُنُوبَ خَمْسِينَ سَنَةً ).


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 23. Bâb—Kul Ya Eyyühe'l-Kâfirûn'un Fazileti Hakkında

3489. Bize Ebû Zeyd Saîd İbnu'r-Rebf rivâyet edip (dedi ki), bize Şu'be, Ebu'l-Hasan Muhacir'den rivâyet etti ki, şöyle demiş: Bir adam Ziyad'ın zamanında Kûfe'ye gelmişti. Bir ara ben onu şöyle anlatırken işittim: O, bir yolculuğunda Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile berabermiş. (Bu adam sözünün devamında) dedi ki: "Dizim onun dizine değiyor -veya "dokunuyor"-du. Derken O, bir adamın; "Kul yâ eyyühe'l-kâfirûn" Sûresini okuduğunu işitmiş ve "Bu (adam) şirkten uzaklaştı!" buyurmuş. Bir adamın da "Kul hüvel'llahu ehad" Sûresini okuduğunu işittiğinde, "Bu (adam) bağışlandı!" buyurmuştu"

3490. Bize Ebû Nuaym rivâyet edip (dedi ki), bize Zuheyr, Ebû İshak'tan, (O) Ferve b. Nevfel'den, (O da) babasından (naklen) rivâyet etti ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) (ona); "Seni buraya getiren mühim iş nedir?" buyurmuş; o da, "bana, uyuyacağım sırada söyleyeceğim birşey öğretmen için geldim!" demiş. (Hazret-i Peygamber de) şöyle buyurmuş: "Öyleyse yatağına girdiğinde "Kul yâ eyyuhhe'l-kafırûn" Sûresini oku, sonra onu bitirince uyu! Çünkü o, şirkten uzaklaşma bildirişidir! "

٢٣- باب فِى فَضْلِ { قُلْ يَا أَيُّهَا الْكَافِرُونَ }

٣٤٨٩ - حَدَّثَنَا أَبُو زَيْدٍ : سَعِيدُ بْنُ الرَّبِيعِ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ أَبِى الْحَسَنِ مُهَاجِرٍ قَالَ : جَاءَ رَجُلٌ زَمَنَ زِيَادٍ إِلَى الْكُوفَةِ فَسَمِعْتُهُ يُحَدِّثُ أَنَّهُ كَانَ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- فِى مَسِيرٍ لَهُ قَالَ : وَرُكْبَتِى تُصِيبُ أَوْ تَمَسُّ رُكْبَتَهُ فَسَمِعَ رَجُلاً يَقْرَأُ { قُلْ يَا أَيُّهَا الْكَافِرُونَ } قَالَ :( بَرِئَ مِنَ الشِّرْكِ ). وَسَمِعَ رَجُلاً يَقْرَأُ { قُلْ هُوَ اللَّهُ أَحَدٌ } قَالَ :( غُفِرَ لَهُ ).

٣٤٩٠ - حَدَّثَنَا أَبُو نُعَيْمٍ حَدَّثَنَا زُهَيْرٌ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ عَنْ فَرْوَةَ بْنِ نَوْفَلٍ عَنْ أَبِيهِ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- قَالَ :( مَجِىءٌ مَا جَاءَ بِكَ؟ ). قَالَ : جِئْتُ لِتُعَلِّمَنِى شَيْئاً أَقُولُهُ عِنْدَ مَنَامِى. قَالَ :( فَإِذَا أَخَذْتَ مَضْجَعَكَ فَاقْرَأْ { قُلْ يَا أَيُّهَا الْكَافِرُونَ } ثُمَّ نَمْ عَلَى خَاتِمَتِهَا ، فَإِنَّهَا بَرَاءَةٌ مِنَ الشِّرْكِ ).


SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget