Mukaddime [el-EZKÂR]
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın İsmiyle
"Beni (ibâdetle) anın; ben de sizi, (sevab ve mağfiretim ile) anayım. (Nimetlerimi anarak) beni övün, (Onları örterek) beni inkâr etmeyin."
Hamd, O Allah'a mahsustur ki, O'nun eşi yoktur, Kahhar'dır, Azîz'dir, Gaffar'dır, her şeyi takdir edip onları idare edendir; akıl ve görüş sahibi olanlara ibret olsun diye, geceyi gündüze bürüyendir.
O Allah ki, mahrukatı içinden uyarıpta seçtiği kimseleri hayırlılar sınıfına sokmuş ve kullarından dilediklerini de muvaffak kılıp onları rahmetine yakın olan iyiler cümlesinden yapmıştır. Sevdiği kimseleri de anlayışlı kılıp onları bu dünya hayatında Zahidler yapmış, onlar da hem O'nun rızası için, hem de ahiret yurdu için hazırlanarak çalışmışlar. O'nun gazabını gerektiren şeylerden sakınmak ve ateşten korunmak hususunda son derece gayret sarf etmişlerdir. Allah'a itaat yoluna koyularak sabah-akşam ve değişen bütün ahvalde, gece-gündüz bütün anlarda Allah'ı zikretmeye (anmaya) devam ederek canları pahasına çalışmışlardır. Böylece onların kalbleri nur parıltıları ile aydınlanmıştır.
Allah'ın bunca nimetlerine karşılık, hamdlerin en ziyadesi ile O'na hamd ederim, kerem ve ihsanının ziyadesini de O'ndan isterim. Yüce Allah'dan başka hiç bir ilâh olmadığına şahidlik ederim; O birdir, her şey ona muhtaçtır, Azîz'dir, Hakîm'dir...
Yine şahidlik ederim ki, Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem), O'nun kuludur, peygamberidir, seçkinidir, sevgilisidir, dostudur, mahlûkatın en faziletlisidir, geçmiş ve geleceklerin en iyisidir.
Allah'ın salât ve selâmı bu Peygambere, diğer peyamberlere ve âlinin ve ashâbının her biri ile sair salih kimselere olsun...
Yüce, Azîz ve Hakîm olan Allah, buyurmuştur:
"Beni (ibâdetle) anın, ben de sizi (sevab ve mağfiretimle) anayım."
Yine Cenabı Hak buyurmuştur:
"Ben, cinleri ve insanları, ancak bana ibâdet etsinler diye yarattım"
Bu âyet-i kerîmelerden anlaşılıyor ki, kulun en faziletli hali, âlemlerin Rabbi olan Allah'ı zikretmesidir ve Allah'ın Peygamberi, peygamberlerin efendisi Hazreti Muhammed aleyhisselâm'dan nakledilen zikirlerle meşgul olmasıdır.
Âlimler, gece ve gündüz işleri ile duâlar ve zikirler hakkında pek çok kitablar yazdıkları irfan sahiblerince bilinmektedir. Fakat bunların hepsi, isnadları ve Hadislerin tekerrürünü ihtiva ettiklerinden faydalanma isteğinde bulunanların istifadelerini azalttığından, ben bunu okuyuculara kolaylaştırmayı kasdettim.
Böylece isteklilere kolaylık olsun diye, anlattığım maksada binaen bu kitabı muhtasar olarak yazmaya başladım. Kitabın büyük bir bölümünde, daha önce söylediğim kısaltmayı tercih sebebinden dolayı, isnadları (hadîs-i şeriflerde teselsül eden senedleri= ravileri) kaldırdım, çünkü kitab, ibâdet edecekler için hazırlanmıştır, onlar isnadları inceleyecek değillerdir. Az kimseler müstesna, isnad ve tekrarları çoğunluk hoş görmez.
Çünkü kitabdan maksad, zikirleri öğrenmek ve onlarla amel etmektir; ve onların anlamlarını aydınlanmak isteyenlere açıklamaktır.
İnşâallah, isnadlar yerine, bunlardan daha önemli olan ve çok kerre noksan bırakılan şeyleri anlatacağım. Bu önemli işde, Hadislerin sahîhini, hasenini, zayıfını ve münkerini beyan etmektir. Çünkü hadîs âlimlerinden azı müstesna, insanların hepsi bunu bilmeye muhtaçtır. İşte gözetilmesi gereken en önemli iş budur ve okuyucunun sağlam hadîs âlimleri ile güvenilir ehliyetli imâmlar kanalından araştırıp öğreneceği şeydir. înşaallah buna, hadîs ilminden nefis sözler, fıkhî incelikler, önemli kurallar, nefis terbiyesi ile ilgili bilgiler ve ahlâk yoluna girenler için bilinmesi şart olan âdab ilâve edilecektir. Bilgili ve bilgisiz herkes için anlaşılması kolay bir şekilde bütün anlatacaklarımı açık olarak ifade edeceğim. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:
"Kim bir hidâyete (hayırlı bir işe) çağırırsa, o hayra uyan kimselerin sevabını aynen alır ve bu durum onların sevablarından hiç bir şey eksiltmez"
Ben de, hayır yolunu kolaylaştırmak, onu göstermek, o yola koyulma hâlini açıklamak ve ona delâlet etmek suretiyle hayır sahiplerine yardımcı olmak istedim.
Kitabın başında bazı önemli bölümler anlatacağım ki, bunlara, hem bu kitabın sahibi, hem de ondan başkası ihtimâmla muhtaçtır.
Ashâb içinde, ilmî araştırması olmayanlarca, meşhur olmayan (bilinmeyen) bir kimse olduğu zaman, buna dikkati çekip:
“Bize falan sahabîden rivâyet edilmiştir." dedim ki, onun sahabî olduğunda şüphe edilmesin.
Bu kitaba, İslâmın asılları olan meşhur beş kitaptaki Hadislerden başkasını koymadım. Bu beş kitab şunlardır: Sahîh-i Buhârî, Sahîh-i Müslim, Sünen-i Ebî Dâvud, Tirmizî ve Nesâ’î... Biraz da, bunlardan başka meşhur kitablardan rivâyet edeceğim.
Cüz ve Müsnedlere gelince, ben bunlardan bazı yerlerde pek az nakil yapacağım. Yine yukarda açıklanan beş asıl kitabdan da zayıf hadîs nakletmeyeceğim. Ancak nadir olarak nakledeceğimin zafiyetini de açıklayacağım. Çoğunlukla bu kitabda Sahîh olan Hadisleri yazacağım. Bundan dolayı, bu kitabın asıl olmasını, itimada şayan bulunmasını umuyorum.
Sonra bir mesele hakkında delâleti açık olan Hadislerden toplayarak konularına ait bablarda onları toplayacağım.
Kerîm olan Allah'dan, başarı, yardım, hidâyet, koruma, destek ve hayırlardan kasdettiğim şeylerde kolaylaştırma, çeşitli iyiliklere devam, dostlarımla beni ikram yerinde (Cennette) ve diğer sevindirici yollarda beraberlik niyaz ederim.
Allah bana kâfidir ve O,ne güzel vekildir. Her şeyde kuvvet ve kudret, ancak Azîz ve Hakîm olan Allah'a mahsustur, Allah'ın dilediği olur, Allah'dan başkasında kuvvet yoktur. Allah'a güvendim, Allah'a bağlandım, Allah'dan yardım istedim, işimi Allah'a bıraktım. Dinimi, nefsimi, ana-babamı, kardeşlerimi, dostlarımı, bana iyilik eden diğer kimseleri, bütün müslümanları ve dünya ile ahiret işlerinden hem bana, hem de onlara ihsan buyurduğu bütün nimetleri Allah'a ısmarladım (O'nun himayesine bıraktım); çünkü Yüce Allah'a bir şey bırakılıp ısmarlanırsa, onu korur. O, ne güzel koruyucudur!..
بسم اللّه الرحمن الرحيم
{فاذْكُرُوني أذْكُرْكُمْ وَاشْكُرُوا لِي وَلا تَكْفُرُون} [البقرة: ١٥٢]
الحمد للّه الواحد القهَّار، العزيز الغفَّار، مقدِّر الأقدار، مصرِّف الأمور، مُكوِّر الليل (٢) على النهار، تبصرةَ لأُولي القلوب والأبصار،
الذي أيقظ من خلقه ومن اصطفاه فأدخله في جملة الأخيار، ووفَّق من اجتباه من عبيده فجعلَه من المقرَّبين الأبرار، وبصَّرَ من أحبَّه فزهَّدهم (٣) في هذه الدار، فاجتهدوا في مرضاته والتأهُّب لدار القرار، واجتناب ما يُسخطه والحذر من عذاب النار، وأخذوا أنفسهم بالجدِّ في طاعته وملازمة ذكره بالعشيّ والإِبكار، وعند تغاير الأحوال وجميع آناء الليل والنهار، فاستنارت قلوبُهم بلوامع الأنوار،
أحمده أبلغَ الحمد على جميع نعمه، وأسألُه المزيد من فضله وكرمه. وأشهد أن لا إله إلاَّ اللّه العظيم، الواحد الصمد العزيز الحكيم؛
وأشهد أن محمداً عبدُه ورسوله، وصفيُّه وحبيبه وخليله، أفضلُ المخلوقين، وأكرمُ السابقين واللاحقين،
صلواتُ اللّه وسلامه عليه وعلى سائر النبيين، وآل كلٍّ وسائر الصالحين.
أما بعد: فقد قال اللّه العظيم العزيز الحكيم:
{فاذْكُرُوني أذْكُرْكُمْ} [البقرة: ١٥٢]
وقال تعالى:
{وَمَا خَلقْتُ الجِنَّ والإنْسَ إلا ليَعْبدون} [الذاريات: ٥٦]
فعُلِم بهذا أ من أفضل ـ أو أفضل ـ حال العبد، حال ذكره ربَّ العالمين، واشتغاله بالأذكار الواردة عن رسول اللّه صلى اللّه عليه وسلم سيد المرسلين.
وقد صنَّف العلماءُ رضي اللّه عنهم في عمل اليوم والليلة والدعوات والأذكار كتباً كثيرةً معلومةً عند العارفين، ولكنها مطوّلة بالأسانيد والتكرير، فضَعُفَتْ عنها هممُ الطالبين، فقصدتُ تسهيل ذلك على الراغبين،
فشرعتُ في جمع هذا الكتاب مختصراً مقاصد ما ذكرته تقريباً للمعتنين، وأحذف الأسانيد في معظمه لما ذكرته من إيثار الاختصار، ولكونه موضوعاً للمتعبدين، وليسوا إلى معرفة الأسانيد (٤) متطلعين، بل يكرهونه وإن قَصُرَ إلا الأقلّين،
ولأن المقصود به معرفةُ الأذكار والعمل بها، وإيضاحُ مظانّها للمسترشدين،
وأذكر إن شاء اللّه تعالى بدلاً من الأسانيد ما هو أهم منها مما يخلّ به غالباً، وهو بيان صحيح (٥) الأحاديث وحسنها وضعيفها ومنكرها، فإنه مما يفتقر إلى معرفته جميعُ الناس إلا النادر من المحدّثين، وهذا أهمّ ما يجب الاعتناء به، وما يُحقِّقهُ الطالبُ من جهة الحفاظ المتقنين، والأئمة الحُذَّاق المعتمدين، وأضمُّ إليه إن شاء اللّه الكريم جملاً من النفائس من علم الحديث، ودقائق الفقه، ومهمات القواعد، ورياضات النفوس، والآداب التي تتأكد معرفتُها على السالكين. وأذكرُ جميعَ ما أذكرُه مُوَضَّحَاً بحيث يسهلُ فهمه على العوام والمتفقهين.
وقد روينا في صحيح مسلم (٦) ، عن أبي هريرة رضي اللّه عنه، عن رسول اللّه صلى اللّه عليه وسلم قال:
"مَنْ دَعا إلى هُدىً كانَ لَهُ مِنَ الأجْرِ مِثْلَ أُجُورِ مَنْ تَبِعَهُ لا يَنْقُصُ ذلك مِنْ أُجُورِهِمْ شَيئاً".
فأردت مساعدة أهل الخير بتسهيل طريقه والإِشارة إليه، وإيضاح سلوكه والدلالة عليه، وأذكر في أوَّلِ الكتاب فصولاً مهمة يحتاجُ إليها صاحبُ هذا الكتاب وغيره من المعتنين،
وإذا كان في الصحابة مَن ليس مشهوراً عند مَن لا يعتني بالعمل نبَّهتُ عليه
فقلت: روينا عن فلان الصحابيّ، لئلا يُشكَّ قي صحبته.
وأقتصر في هذا الكتاب على الأحاديث التي في الكتب المشهورة التي هي أصول الإِسلام وهي خمسة: صحيح البخاري، وصحيح مسلم، وسنن أبي داود، والترمذي، والنسائي. وقد أروي يسيراً من الكتب المشهورة غيرها.
وأما الأجزاء والمسانيد فلستُ أنقل منها شيئاً إلا في نادر من المواطن، ولا أذكرُ من الأصول المشهورة أيضاً من الضعيف إلا النادر مع بيان ضعفه، وإنما أذكر فيه الصحيح (٧) غالباً، فلهذا أرجو أن يكون هذا الكتاب أصلاً معتمداً.
ثم لا أذكر في الباب من الأحاديث إلا ما كانت دلالته ظاهرة في المسألة.
واللّه الكريم أسألُ التوفيق والإِنابة والإِعانة والهداية والصيانة، وتيسير ما أقصده من الخيرات، والدوام على أنواع المكرمات، والجمع بيني وبين أحبابي في دار كرامته وسائر وجوه المسرّات.
وحسبي اللّه ونِعم الوكيل، ولا حول ولا قوَّة إلا باللّه العزيز الحكيم، ما شاء اللّه لا قوَّة إلاَّ باللّه، توكلتُ على اللّه، اعتصمتُ باللّه، استعنتُ باللّه، وفوَّضت أمري إلى اللّه، واستودعتُ اللّه ديني ونفسي ووالديّ وإخواني وأحبائي وسائر من أحسن إليّ وجميع المسلمين وجميع ما أنعم به عليّ وعليهم من أمور الآخرة والدنيا، فإنه سبحانه إذا استُودع شيئاً حفظه ونعم الحفيظ.