بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla
216. Soğuk (veya Yağmurlu) Gecelerde Cemaate Gitmemek
Parantez arasındaki kısım bazı nüshalarda yoktur.
1062- Nâfi'den nakledildiğine göre:
İbn Ömer soğuk bir gecede Dacnân'da konaklayıp, müezzine (herkesin namazını yerinde kılmalarını ilân etmesini) emretti. O da;
" namaz çadırlardadır" diye nida etti.
Eyyûb dedi ki: Nâfi, İbn Ömer'den şöyle rivâyet etti: Soğuk veya çok yağmurlu bir gece olduğu zaman Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) müezzine " namaz hanelerde (evlerde kılacaktır)dir" diye ilân etmesini emrederdi.
1063- Nâfi'den nakledilmiştir ki:
İbn Ömer Dacnân'da ezan okudu, sonra " namazlarınızı bulunduğunuz yerde kılınız" diye ilân etti. Sonra da Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın seferde iken, soğuk ve yağmurlu gecelerde müezzine ezan okumasını, akabinde de namazlarını oldukları yerde kılmalarını ilan etmesini emrettiğini haber verdi.
Ebû Dâvûd buyurdu ki: Bu hadisi, Hammâd b. Seleme, Eyyûb ve Ubeydullah'tan rivâyet etmiş ve yerine (kelimelerin yerlerini değiştirerek) " seferde, soğuk veya yağmurlu gecede" demiştir.
Benzeri bir rivâyet için bk. İbn Mâce, İkâme, 35. Hammâd'ın rivâyeti için bk. Beyhakî, es-Sünenü’l-kubrâ, III, 70.
1064- Nâfi'den nakledilmiştir ki:
İbn Ömer Dacnân'da soğuk ve rüzgârlı bir gecede ezan okuyup arkasından " Namazları çadırlarınızda kılınız. Namazları çadırlarınızda kılınız" diye ilân etti. Sonra da şöyle dedi:
Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) seferde iken soğuk veya yağmurlu bir gece olduğu zaman müezzinine emreder o da;
" Namazları çadırlarınızda kılınız" derdi.
1065- Nâfi'den rivâyet edildiğine göre; İbn Ömer -soğuk ve rüzgarlı bir gecede ezan okuyup- " Namazları bulunduğunuz yerde kılınız" dedi. Arkasından da:
Şüphesiz soğuk veya yağmurlu bir gece olduğu zaman Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) müezzine, " Haberiniz olsun, namazı bulunduğunuz yerlerde kılınız" demesini emrederdi, diye ilâve etti.
Buhârî, ezan 18 Müslim, müsâfirîn, 22, 24; Nesâî, ezan 17; İbn Mâce, ikâme 35; Dârimî, salât 55; Muvatta' nida 10.
1066- İbn Ömer (radıyallahü anh)'dan nakledilmiştir ki:
Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in müezzini Medine'de yağmurlu gecelerde ve soğuk seherlerde böyle (namazlarınızı evlerinizde kılınız) diye nida etti.
Beyhakî, es-Sünenü’l-kübrâ, III, 71.
Ebû Dâvûd buyurdu ki: Bu haberi Yahya b. Saîd el-Ensâri Kasım'dan; o da İbn Ömer vasıtasıyla Resûlüllah’dan rivâyet etmi?, rivâyetinde " seferde" demiştir.
1067- Câbîr (radıyallahü anh)'den nakledilmiştir ki:
Biz Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile birlikte bir seferde idik, yağmura tutulduk. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):
" Sizden isteyen namazını olduğu yerde kılsın" buyurdu.
Buhari, ezan 40; Müslim, müsafirîn 25; Tirmizî, salât 184; Ahmed b. Hanbel, III, 312, 327, 397; V, 62.
1068- Muhammed b. Sîrîn'in amcası oğlu Abdullah b. el-Hâris'in haber verdiğine göre; İbn Abbâs (radıyallahü anh) yağmurlu bir günde müezzinine; dedikten sonra, deme, " namazınızı evlerinizde kılınız de" diye emretti. İnsanlar bunu pek beğenmediler. Bunun üzerine İbn Abbâs:
" Bunu benden daha hayırlı olan biri yaptı. Şüphesiz cuma (yani " haydin namaza" diye çağırılınca icabet) farzdır. Ben ise dedirtip de sizi meşakkate sokmayı, yağmurda çamurda yürümenizi arzu etmedim" dedi.
Buhârî, cuma 14, 10; Müslim, müsafirûn, 26; İbn Mâce, İkâme .15.
٢١٦ - باب التَّخَلُّفِ عَنِ الْجَمَاعَةِ، فِي اللَّيْلَةِ الْبَارِدَةِ
١٠٦٢ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عُبَيْدٍ، حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ، حَدَّثَنَا أَيُّوبُ، عَنْ نَافِعٍ، أَنَّ ابْنَ عُمَرَ، نَزَلَ بِضَجْنَانَ فِي لَيْلَةٍ بَارِدَةٍ فَأَمَرَ الْمُنَادِيَ فَنَادَى أَنِ الصَّلاَةُ فِي الرِّحَالِ . قَالَ أَيُّوبُ وَحَدَّثَنَا نَافِعٌ عَنِ ابْنِ عُمَرَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم كَانَ إِذَا كَانَتْ لَيْلَةٌ بَارِدَةٌ أَوْ مَطِيرَةٌ أَمَرَ الْمُنَادِيَ فَنَادَى الصَّلاَةُ فِي الرِّحَالِ .
١٠٦٣ - حَدَّثَنَا مُؤَمَّلُ بْنُ هِشَامٍ، حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ، عَنْ أَيُّوبَ، عَنْ نَافِعٍ، قَالَ نَادَى ابْنُ عُمَرَ بِالصَّلاَةِ بِضَجْنَانَ ثُمَّ نَادَى أَنْ صَلُّوا فِي رِحَالِكُمْ قَالَ فِيهِ ثُمَّ حَدَّثَ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم أَنَّهُ كَانَ يَأْمُرُ الْمُنَادِيَ فَيُنَادِي بِالصَّلاَةِ ثُمَّ يُنَادِي ( أَنْ صَلُّوا فِي رِحَالِكُمْ ) . فِي اللَّيْلَةِ الْبَارِدَةِ وَفِي اللَّيْلَةِ الْمَطِيرَةِ فِي السَّفَرِ . قَالَ أَبُو دَاوُدَ وَرَوَاهُ حَمَّادُ بْنُ سَلَمَةَ عَنْ أَيُّوبَ وَعُبَيْدِ اللَّهِ قَالَ فِيهِ فِي السَّفَرِ فِي اللَّيْلَةِ الْقَرَّةِ أَوِ الْمَطِيرَةِ .
١٠٦٤ - حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، حَدَّثَنَا أَبُو أُسَامَةَ، عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ، عَنْ نَافِعٍ، عَنِ ابْنِ عُمَرَ، أَنَّهُ نَادَى بِالصَّلاَةِ بِضَجْنَانَ فِي لَيْلَةٍ ذَاتِ بَرْدٍ وَرِيحٍ فَقَالَ فِي آخِرِ نِدَائِهِ أَلاَ صَلُّوا فِي رِحَالِكُمْ أَلاَ صَلُّوا فِي الرِّحَالِ ثُمَّ قَالَ إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم كَانَ يَأْمُرُ الْمُؤَذِّنَ إِذَا كَانَتْ لَيْلَةٌ بَارِدَةٌ أَوْ ذَاتُ مَطَرٍ فِي سَفَرٍ يَقُولُ أَلاَ صَلُّوا فِي رِحَالِكُمْ .
١٠٦٥ - حَدَّثَنَا الْقَعْنَبِيُّ، عَنْ مَالِكٍ، عَنْ نَافِعٍ، أَنَّ ابْنَ عُمَرَ، - يَعْنِي أَذَّنَ بِالصَّلاَةِ فِي لَيْلَةٍ ذَاتِ بَرْدٍ وَرِيحٍ - فَقَالَ أَلاَ صَلُّوا فِي الرِّحَالِ ثُمَّ قَالَ إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم كَانَ يَأْمُرُ الْمُؤَذِّنَ إِذَا كَانَتْ لَيْلَةٌ بَارِدَةٌ أَوْ ذَاتُ مَطَرٍ يَقُولُ أَلاَ صَلُّوا فِي الرِّحَالِ .
١٠٦٦ - حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مُحَمَّدٍ النُّفَيْلِيُّ، حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ سَلَمَةَ، عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِسْحَاقَ، عَنْ نَافِعٍ، عَنِ ابْنِ عُمَرَ، قَالَ نَادَى مُنَادِي رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم بِذَلِكَ فِي الْمَدِينَةِ فِي اللَّيْلَةِ الْمَطِيرَةِ وَالْغَدَاةِ الْقَرَّةِ . قَالَ أَبُو دَاوُدَ وَرَوَى هَذَا الْخَبَرَ يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ الأَنْصَارِيُّ عَنِ الْقَاسِمِ عَنِ ابْنِ عُمَرَ عَنِ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم قَالَ فِيهِ فِي السَّفَرِ .
١٠٦٧ - حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، حَدَّثَنَا الْفَضْلُ بْنُ دُكَيْنٍ، حَدَّثَنَا زُهَيْرٌ، عَنْ أَبِي الزُّبَيْرِ، عَنْ جَابِرٍ، قَالَ كُنَّا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم فِي سَفَرٍ فَمُطِرْنَا فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ( لِيُصَلِّ مَنْ شَاءَ مِنْكُمْ فِي رَحْلِهِ ) .
١٠٦٨ - حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ، حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ، أَخْبَرَنِي عَبْدُ الْحَمِيدِ، صَاحِبُ الزِّيَادِيِّ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ الْحَارِثِ ابْنُ عَمِّ، مُحَمَّدِ بْنِ سِيرِينَ أَنَّ ابْنَ عَبَّاسٍ، قَالَ لِمُؤَذِّنِهِ فِي يَوْمٍ مَطِيرٍ إِذَا قُلْتَ أَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّدًا رَسُولُ اللَّهِ . فَلاَ تَقُلْ حَىَّ عَلَى الصَّلاَةِ . قُلْ صَلُّوا فِي بُيُوتِكُمْ . فَكَأَنَّ النَّاسَ اسْتَنْكَرُوا ذَلِكَ فَقَالَ قَدْ فَعَلَ ذَا مَنْ هُوَ خَيْرٌ مِنِّي إِنَّ الْجُمُعَةَ عَزْمَةٌ وَإِنِّي كَرِهْتُ أَنْ أُحْرِجَكُمْ فَتَمْشُونَ فِي الطِّينِ وَالْمَطَرِ .