بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla
6. Dedenin Mirastan Alacağı Pay
2898- İmrân b. Husayn'dan demiştir ki: Bir adam Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e gelip:
Oğlumun oğlu vefat etti. Onun mirasından benim (payıma düşecek olan) nedir?" diye sormuş (Hazret-i Peygamber de),:
" Senin (payın) altıda birdir" cevabını vermiş ve (adam gitmek üzere) sırtını dönünce onu çağırıp " Senin için altıdabirden başka bir (hisse) daha var" demiş. (Adam gitmek üzere) sırtını dönünce onu tekrar çağırıp (beriki) " altıdabir (hisse) sana (esas hissenin dışında asabe hakkı olarak verilen) bir rıziktır" buyurmuş.
(Bu hadisin ravisi) Katade dedi ki:
" Sahabe-i kiram Peygamber efendimizin bu (zatı) beriki altıdabir hissesinden dolayı vâris kıldığını bilmiyorlardı (işin aslı şudur ki). Altıdabir hisse, dedenin mirastan aldığı payın en azıdır. (Bazan dede asabe olarak ilk altıda bir hisseden başka ikinci bir altıdabir daha alabilir.)
Tirmizî, feraiz 9.
2899- Hasen (el-Basrî)’den rivâyet olunduğuna göre) Ömer (b. Hattab) (radıyallahü anh) bir gün ashab-ı kirama hitaben
" Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in dedeye mirastan ne kadar bir pay verdiğini (içinizden) hanginiz biliyor?" demiş de Ma'kıl b. Yesar:
Ben (biliyorum) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) dedeye altıda bir pay verdi" cevabını vermiş (Bunun üzerine Hazret-i Ömer' de)
" Kiminle beraber (bulunduğu zaman Hazret-i Peygamber ona bu payı verdi?) demiş (Hazret-i Ma'kıl da)
" Bilmiyorum" cevabını vermiş (bu cevabı alan Hazret-i Ömer de)
" Öyleyse (senin yukarıdaki cevabın bizim meselemize) bir çözüm getirmez." karşılığını vermiş.
İbn Mâce, feraiz 3; Ahmed b. Hanbel V-27.
٦ - باب مَا جَاءَ فِي مِيرَاثِ الْجَدِّ
٢٨٩٨ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ كَثِيرٍ، أَخْبَرَنَا هَمَّامٌ، عَنْ قَتَادَةَ، عَنِ الْحَسَنِ، عَنْ عِمْرَانَ بْنِ حُصَيْنٍ، أَنَّ رَجُلاً، أَتَى النَّبِيَّ صلّى اللّه عليه وسلّم فَقَالَ إِنَّ ابْنَ ابْنِي مَاتَ فَمَا لِي مِنْ مِيرَاثِهِ فَقَالَ ( لَكَ السُّدُسُ ) . فَلَمَّا أَدْبَرَ دَعَاهُ فَقَالَ ( لَكَ سُدُسٌ آخَرُ ) . فَلَمَّا أَدْبَرَ دَعَاهُ فَقَالَ ( إِنَّ السُّدُسَ الآخَرَ طُعْمَةٌ ) . قَالَ قَتَادَةُ فَلاَ يَدْرُونَ مَعَ أَىِّ شَىْءٍ وَرَّثَهُ . قَالَ قَتَادَةُ أَقَلُّ شَىْءٍ وَرِثَ الْجَدُّ السُّدُسَ .
٢٨٩٩ - حَدَّثَنَا وَهْبُ بْنُ بَقِيَّةَ، عَنْ خَالِدٍ، عَنْ يُونُسَ، عَنِ الْحَسَنِ، أَنَّ عُمَرَ، قَالَ أَيُّكُمْ يَعْلَمُ مَا وَرَّثَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم الْجَدَّ فَقَالَ مَعْقِلُ بْنُ يَسَارٍ أَنَا وَرَّثَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم السُّدُسَ . قَالَ مَعَ مَنْ قَالَ لاَ أَدْرِي . قَالَ لاَ دَرَيْتَ فَمَا تُغْنِي إِذًا .