Peygambere Salavat Getirme Örnekleri - 1
51- Peygambere Salavat Getirme Örnekleri - 1
1295- Ka’b b. Ucre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e:
(Ey Allah’ın Rasûlü! Sana selâm vermeyi biliyoruz fakat Sana nasıl salevat getireceğiz?) dedik. Şöyle deyiniz buyurdular:
(Ey Allah’ım! Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem)’e, onun soy sop ve inanan yakınlarına; İbrahim (aleyhisselâm) ve O’nun soy sopuna ve inanan yakınlarına rahmet edip hoş muamele ettiğin gibi rahmet ederek, hoş muamele et. Allah’ım Muhammed’e (sallallahü aleyhi ve sellem), O’nun soy sop ve inanan yakınlarına İbrahim (aleyhisselâm)’ın soy sop ve inanan yakınlarına mübarek kılıp bereketli hayatlar nasip ettiğin gibi mübarek kıl ve bereketli hayatlar nasip et, sen övülmeye layık olan ve şanı, şerefi yüce olansın.) (Müslim, Salat: 18; İbn Mâce, İkametü’s Salat: 25)
1296- Ka’b b. Ucre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir:
(Ey Allah’ın Rasûlü! Sana nasıl selâm vereceğimizi biliyoruz fakat Sana nasıl salavat getireceğiz dedik. Şöyle buyurdu:
(Ey Allah’ım Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem.)’e onun soy sop ve inanan yakınlarına; İbrahim (aleyhisselâm) ve onun soyuna sopuna ve inanan yakınlarına rahmet edip hoş muamele ettiğin gibi rahmet ederek hoş muamele et. Allah’ım Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem)’e, O’nun soy sop ve inanan yakınlarına, İbrahim (aleyhisselâm)’ın soy sop ve inanan yakınlarına mübarek kılıp bereketli hayatlar nasib ettiğin gibi mübarek kıl ve bereketli hayatlar nasip et. Sen övülmeye layık olan ve şanı, şerefi yüce olansın.) (Müslim, Salat: 18; İbn Mâce, İkametü’s Salat: 25)
1297- İbn ebi Leyla (radıyallahü anh)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Ka’b b. Ucre bana dedi ki:
(Sana bir hediye ikram edelim mi?; biz, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e Sana selâm getirmeyi biliyoruz fakat nasıl salevat getireceğiz diye sorduk ta, şöyle deyiniz demişti:
(Ey Allah’ım! Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem.)’e O’nun soy sop ve inanan yakınlarına; İbrahim (aleyhisselâm) ve O’nun soy sopuna ve inanan yakınlarına rahmet edip hoş muamele ettiğin gibi rahmet ederek hoş muamele et. Allah’ım! Muhammed’e (sallallahü aleyhi ve sellem), O’nun soy sop ve inanan yakınlarına İbrahim (aleyhisselâm)’ın soy sop ve inanan yakınlarına mübarek kılıp bereketli hayatlar nasib ettiğin gibi mübarek kıl ve bereketli hayatlar nasip et. Sen övülmeye layık olan ve şanı, şerefi yüce olansın.) (Müslim, Salat: 18; İbn Mâce, İkametü’s Salat: 25)
٥١ - باب نَوْعٌ آخَرُ
١٢٩٥ - أَخْبَرَنَا الْقَاسِمُ بْنُ زَكَرِيَّا بْنِ دِينَارٍ، مِنْ كِتَابِهِ قَالَ حَدَّثَنَا حُسَيْنُ بْنُ عَلِيٍّ، عَنْ زَائِدَةَ، عَنْ سُلَيْمَانَ، عَنْ عَمْرِو بْنِ مُرَّةَ، عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبِي لَيْلَى، عَنْ كَعْبِ بْنِ عُجْرَةَ، قَالَ قُلْنَا يَا رَسُولَ اللَّهِ السَّلاَمُ عَلَيْكَ قَدْ عَرَفْنَاهُ فَكَيْفَ الصَّلاَةُ قَالَ ( قُولُوا اللَّهُمَّ صَلِّ عَلَى مُحَمَّدٍ وَعَلَى آلِ مُحَمَّدٍ كَمَا صَلَّيْتَ عَلَى آلِ إِبْرَاهِيمَ إِنَّكَ حَمِيدٌ مَجِيدٌ اللَّهُمَّ بَارِكْ عَلَى مُحَمَّدٍ وَعَلَى آلِ مُحَمَّدٍ كَمَا بَارَكْتَ عَلَى آلِ إِبْرَاهِيمَ إِنَّكَ حَمِيدٌ مَجِيدٌ ) . قَالَ ابْنُ أَبِي لَيْلَى وَنَحْنُ نَقُولُ وَعَلَيْنَا مَعَهُمْ . قَالَ أَبُو عَبْدِ الرَّحْمَنِ حَدَّثَنَا بِهِ مِنْ كِتَابِهِ وَهَذَا خَطَأٌ .
١٢٩٦ - أَخْبَرَنَا الْقَاسِمُ بْنُ زَكَرِيَّا، قَالَ حَدَّثَنَا حُسَيْنٌ، عَنْ زَائِدَةَ، عَنْ سُلَيْمَانَ، عَنِ الْحَكَمِ، عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبِي لَيْلَى، عَنْ كَعْبِ بْنِ عُجْرَةَ، قَالَ قُلْنَا يَا رَسُولَ اللَّهِ السَّلاَمُ عَلَيْكَ قَدْ عَرَفْنَاهُ فَكَيْفَ الصَّلاَةُ عَلَيْكَ قَالَ ( قُولُوا اللَّهُمَّ صَلِّ عَلَى مُحَمَّدٍ وَعَلَى آلِ مُحَمَّدٍ كَمَا صَلَّيْتَ عَلَى إِبْرَاهِيمَ وَآلِ إِبْرَاهِيمَ إِنَّكَ حَمِيدٌ مَجِيدٌ وَبَارِكْ عَلَى مُحَمَّدٍ وَعَلَى آلِ مُحَمَّدٍ كَمَا بَارَكْتَ عَلَى إِبْرَاهِيمَ وَآلِ إِبْرَاهِيمَ إِنَّكَ حَمِيدٌ مَجِيدٌ ) . قَالَ عَبْدُ الرَّحْمَنُ وَنَحْنُ نَقُولُ وَعَلَيْنَا مَعَهُمْ . قَالَ أَبُو عَبْدِ الرَّحْمَنِ وَهَذَا أَوْلَى بِالصَّوَابِ مِنَ الَّذِي قَبْلَهُ وَلاَ نَعْلَمُ أَحَدًا قَالَ فِيهِ عَمْرُو بْنُ مُرَّةَ غَيْرَ هَذَا وَاللَّهُ تَعَالَى أَعْلَمُ .
١٢٩٧ - أَخْبَرَنَا سُوَيْدُ بْنُ نَصْرٍ، قَالَ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ، عَنْ شُعْبَةَ، عَنِ الْحَكَمِ، عَنِ ابْنِ أَبِي لَيْلَى، قَالَ قَالَ لِي كَعْبُ بْنُ عُجْرَةَ أَلاَ أُهْدِي لَكَ هَدِيَّةً قُلْنَا يَا رَسُولَ اللَّهِ قَدْ عَرَفْنَا كَيْفَ السَّلاَمُ عَلَيْكَ فَكَيْفَ نُصَلِّي عَلَيْكَ قَالَ ( قُولُوا اللَّهُمَّ صَلِّ عَلَى مُحَمَّدٍ وَآلِ مُحَمَّدٍ كَمَا صَلَّيْتَ عَلَى آلِ إِبْرَاهِيمَ إِنَّكَ حَمِيدٌ مَجِيدٌ اللَّهُمَّ بَارِكْ عَلَى مُحَمَّدٍ وَآلِ مُحَمَّدٍ كَمَا بَارَكْتَ عَلَى آلِ إِبْرَاهِيمَ إِنَّكَ حَمِيدٌ مَجِيدٌ ) .