Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 25- Tavşan Eti Yenilir Mi?

4327- Ebu Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Bir bedevi Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e kızartılmış bir tavşan getirmiş ve Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in önüne koymuştu. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) tavşanı tutup oradakilere yemelerini emretti kendisi yemedi. Bedevi de tavşandan yememişti. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ona neden yemediğini sordu. Bedevi:

(Ben her aydan üç gün oruç tutarım dolayısıyla bugün oruçluyum) dedi. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’de:

(O halde her kamerî ayın on üç, on dört ve on beşinde tut) buyurdu. (Müsned: 8080)

4328- İbn-ül Havtekiyye (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Ömer yanındakilere dedi ki:

(Kaha gününde bulunanınız var mı?) Ebu Zer: Evet ben bulundum, orada Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e bir tavşan getirildi de getiren adam onda kan gördüm dedi. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) o tavşandan yemedi ve oradakilere yiyiniz dedi. Oradakilerden bir adam yemeyip ben oruçluyum deyince, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ona:

(Ne orucu tutuyorsun?) dedi. O da:

(Her aydan üç gün oruç tutarım) dedi. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

(Her ayın bembeyaz olduğu günler olan on üç,on dört ve on beşinci günleri tut) buyurdu. (Tirmizî, Etıme: 2)

4329- Hişam b. Zeyd (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Enes’ten işittim şöyle diyordu: Merruzzahranda bir tavşan yakaladık ve onu Ebu Talha’ya götürdüm, onu kesti ve butlarını Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e götürdüm, O da kabul etti. (Buhârî, Zebaih: 32; Müslim, Sayd: 9)

4330- İbn Safvan (radıyallahü anh) anlatıyor. İki tavşan yakalamıştım. Kesecek bir şey bulamayınca onları çakmak taşıyla kestim, bu durumu Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e sorunca onları yememi emretti. (Tirmizî, Zebaih: 1; Ebû Dâvûd, Savm: 4)

٢٥ - باب الأَرْنَبِ

٤٣٢٧ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ مَعْمَرٍ الْبَحْرَانِيُّ، قَالَ حَدَّثَنَا حَبَّانُ، - وَهُوَ ابْنُ هِلاَلٍ قَالَ حَدَّثَنَا أَبُو عَوَانَةَ، عَنْ عَبْدِ الْمَلِكِ بْنِ عُمَيْرٍ، عَنْ مُوسَى بْنِ طَلْحَةَ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، قَالَ جَاءَ أَعْرَابِيٌّ إِلَى النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم بِأَرْنَبٍ قَدْ شَوَاهَا فَوَضَعَهَا بَيْنَ يَدَيْهِ فَأَمْسَكَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم فَلَمْ يَأْكُلْ وَأَمَرَ الْقَوْمَ أَنْ يَأْكُلُوا وَأَمْسَكَ الأَعْرَابِيُّ فَقَالَ لَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ‏(‏ مَا يَمْنَعُكَ أَنْ تَأْكُلَ ‏)‏ ‏.‏ قَالَ إِنِّي أَصُومُ ثَلاَثَةَ أَيَّامٍ مِنْ كُلِّ شَهْرٍ ‏.‏ قَالَ ‏(‏ إِنْ كُنْتَ صَائِمًا فَصُمِ الْغُرَّ ‏)‏ ‏.‏

٤٣٢٨ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ مَنْصُورٍ، قَالَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ، عَنْ حَكِيمِ بْنِ جُبَيْرٍ، وَعَمْرِو بْنِ عُثْمَانَ، وَمُحَمَّدِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ، عَنْ مُوسَى بْنِ طَلْحَةَ، عَنِ ابْنِ الْحَوْتَكِيَّةِ، قَالَ قَالَ عُمَرُ رضى اللّه عنه مَنْ حَاضِرُنَا يَوْمَ الْقَاحَةِ قَالَ قَالَ أَبُو ذَرٍّ أَنَا أُتِيَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم بِأَرْنَبٍ فَقَالَ الرَّجُلُ الَّذِي جَاءَ بِهَا إِنِّي رَأَيْتُهَا تَدْمَى ‏.‏ فَكَانَ النَّبِيُّ صلّى اللّه عليه وسلّم لَمْ يَأْكُلْ ثُمَّ إِنَّهُ قَالَ ‏(‏ كُلُوا ‏)‏ ‏.‏ فَقَالَ رَجُلٌ إِنِّي صَائِمٌ ‏.‏ قَالَ ‏(‏ وَمَا صَوْمُكَ ‏)‏ ‏.‏ قَالَ مِنْ كُلِّ شَهْرٍ ثَلاَثَةُ أَيَّامٍ ‏.‏ قَالَ ‏(‏ فَأَيْنَ أَنْتَ عَنِ الْبِيضِ الْغُرِّ ثَلاَثَ عَشْرَةَ وَأَرْبَعَ عَشْرَةَ وَخَمْسَ عَشْرَةَ ‏)‏ ‏.‏

٤٣٢٩ - أَخْبَرَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ مَسْعُودٍ، قَالَ حَدَّثَنَا خَالِدٌ، عَنْ شُعْبَةَ، عَنْ هِشَامٍ، - وَهُوَ ابْنُ زَيْدٍ - قَالَ سَمِعْتُ أَنَسًا، يَقُولُ أَنْفَجْنَا أَرْنَبًا بِمَرِّ الظَّهْرَانِ فَأَخَذْتُهَا فَجِئْتُ بِهَا إِلَى أَبِي طَلْحَةَ فَذَبَحَهَا فَبَعَثَنِي بِفَخِذَيْهَا وَوَرِكَيْهَا إِلَى النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم فَقَبِلَهُ ‏.‏

٤٣٣٠ - أَخْبَرَنَا قُتَيْبَةُ، قَالَ حَدَّثَنَا حَفْصٌ، عَنْ عَاصِمٍ، وَدَاوُدَ، عَنِ الشَّعْبِيِّ، عَنِ ابْنِ صَفْوَانَ، قَالَ أَصَبْتُ أَرْنَبَيْنِ فَلَمْ أَجِدْ مَا أُذَكِّيهِمَا بِهِ فَذَكَّيْتُهُمَا بِمَرْوَةٍ فَسَأَلْتُ النَّبِيَّ صلّى اللّه عليه وسلّم عَنْ ذَلِكَ فَأَمَرَنِي بِأَكْلِهِمَا ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 24- Av Peşinde Koşmak

4326- İbn Abbâs (radıyallahü anh)’tan rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:

(Kırda ve çölde yaşayan katı yürekli ve kaba olur, av peşinde koşan gafil olur. Devlet başkanına yaklaşan fitneye düşer ya canından ya dininden olur.) (Ebû Dâvûd, Sayd: 4; Tirmizî, Fiten: 69)

٢٤ - باب اتِّبَاعِ الصَّيْدِ

٤٣٢٦ - أَخْبَرَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ، قَالَ أَنْبَأَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ، عَنْ سُفْيَانَ، عَنْ أَبِي مُوسَى، ح وَأَنْبَأَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى، عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ، قَالَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ، عَنْ أَبِي مُوسَى، عَنْ وَهْبِ بْنِ مُنَبِّهٍ، عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ، عَنِ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم قَالَ ‏(‏ مَنْ سَكَنَ الْبَادِيَةَ جَفَا وَمَنِ اتَّبَعَ الصَّيْدَ غَفُلَ وَمَنِ اتَّبَعَ السُّلْطَانَ افْتُتِنَ ‏)‏ ‏.‏ وَاللَّفْظُ لاِبْنِ الْمُثَنَّى ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 23- Okun Keskin ve Sivri Tarafıyla Öldürülen Av Yenir Mi?

4324- Adiy b. Hatim (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e okun yan tarafı ile öldürülen avdan sordum şöyle buyurdu:

(Okun keskin ve sivri tarafıyla avlamışsan ye, yan tarafıyla öldürmüşsen yeme.) (Buhârî, Zebaih: 3; Tirmizî, Sayd: 7)

4325- Adiy b. Hatim (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e okla avlanılan hayvanın hükmünü sordum şöyle buyurdu:

(Okun keskin ve sivri tarafı ile öldürdüğün avı ye fakat okun yan tarafının öldürdüğünü yeme çünkü o murdardır leştir.) (Buhârî, Zebaih: 3; Tirmizî, Sayd: 7)

٢٣ - باب مَا أَصَابَ بِحَدٍّ مِنْ صَيْدِ الْمِعْرَاضِ

٤٣٢٤ - أَخْبَرَنَا الْحُسَيْنُ بْنُ مُحَمَّدٍ الذَّارِعُ، قَالَ حَدَّثَنَا أَبُو مِحْصَنٍ، قَالَ حَدَّثَنَا حُصَيْنٌ، عَنِ الشَّعْبِيِّ، عَنْ عَدِيِّ بْنِ حَاتِمٍ، قَالَ سَأَلْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم عَنْ صَيْدِ الْمِعْرَاضِ فَقَالَ ‏(‏ إِذَا أَصَابَ بِحَدِّهِ فَكُلْ وَإِذَا أَصَابَ بِعَرْضِهِ فَلاَ تَأْكُلْ ‏)‏ ‏.‏

٤٣٢٥ - أَخْبَرَنَا عَلِيُّ بْنُ حُجْرٍ، قَالَ أَنْبَأَنَا عِيسَى بْنُ يُونُسَ، وَغَيْرُهُ، عَنْ زَكَرِيَّا، عَنِ الشَّعْبِيِّ، عَنْ عَدِيِّ بْنِ حَاتِمٍ، قَالَ سَأَلْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم عَنْ صَيْدِ الْمِعْرَاضِ فَقَالَ ‏(‏ مَا أَصَبْتَ بِحَدِّهِ فَكُلْ وَمَا أَصَابَ بِعَرْضِهِ فَهُوَ وَقِيذٌ ‏)‏ ‏.‏


SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget