Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 43. Bâb—Esirin Mirası

3149. Bize Yahya b. Hassan haber verip (dedi ki), bize İbn Ebi'z-Zinâd, babasından, (O da) Ömer b. Abdilaziz'den (naklen) rivâyet etti ki; O esirin karısı hakkında demiş ki: (Karısı) ona mirasçı olur, o da (karısına) mirasçı olur.

3150. Bize Muhammed İbnu’l-Fadl rivâyet edip (dedi ki), bize Abdullah İbnu'l-Mübarek rivâyet edip (dedi ki), bana Ma'mer, İshak b. Raşid'den, (O da) Ömer b. Abdilaziz'den (naklen) rivâyet etti ki; O, vasiyette bulunan esir hakkında şöyle dedi: "Ben, dinini değiştirmeyerek dininde kaldığı sürece onun vasiyetini geçerli kılarım!"

3151. Bize Muhammed b. Yusuf haber verip (dedi ki), bize Süfyân, Davud'dan, (O) eş-Şa'bi'den, (O da) Şüreyh'ten (naklen) rivâyet etti ki; O şöyle dedi: "Esir, düşmanın elinde olduğu zaman mirasçı kılınır!"

3152. Süfyân rivâyet edip (dedi ki) bana İbrahim'den işiten biri rivâyet etti ki; O şöyle diyormuş: "Esir mirasçı kılınır."

3153. Bize el-Muallâ b. Esed rivâyet edip (dedi ki), bize Vuheyb, Davud'dan, (O da) Saîd İbnu'l-Müseyyeb'den (naklen) rivâyet etti ki; O, esiri mirasçı kılmazmış.

٤٣- باب فِى مِيرَاثِ الأَسِيرِ

٣١٤٩ - أَخْبَرَنَا يَحْيَى بْنُ حَسَّانَ حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى الزِّنَادِ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عُمَرَ بْنِ عَبْدِ الْعَزِيزِ فِى امْرَأَةِ الأَسِيرِ : أَنَّهَا تَرِثُهُ وَيَرِثُهَا.

٣١٥٠ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْفَضْلِ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ الْمُبَارَكِ قَالَ حَدَّثَنِى مَعْمَرٌ عَنْ إِسْحَاقَ بْنِ رَاشِدٍ عَنْ عُمَرَ بْنِ عَبْدِ الْعَزِيزِ فِى الأَسِيرِ يُوصِى قَالَ : أَجِزْ لَهُ وَصِيَّتَهُ مَا دَامَ عَلَى دِينِهِ لَمْ يَتَغَيَّرْ عَنْ دِينِهِ.

٣١٥١ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يُوسُفَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ دَاوُدَ عَنِ الشَّعْبِىِّ عَنْ شُرَيْحٍ قَالَ : يُوَرَّثُ الأَسِيرُ إِذَا كَانَ فِى أَيْدِى الْعَدُوِّ.

٣١٥٢ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدٌ قَالَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ حَدَّثَنِى مَنْ سَمِعَ إِبْرَاهِيمَ يَقُولُ : يُوَرَّثُ الأَسِيرُ.

٣١٥٣ - أَخْبَرَنَا الْمُعَلَّى بْنُ أَسَدٍ حَدَّثَنَا وُهَيْبٌ عَنْ دَاوُدَ عَنْ سَعِيدِ بْنِ الْمُسَيَّبِ : أَنَّهُ كَانَ لاَ يُوَرِّثُ الأَسِيرَ.


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 42. Bâb—(Müslüman Olan) Mecusilerin Miras Hükümleri

3146. Bize Muhammed b. İsa haber verip (dedi ki), bize Abdula'lâ, Ma'mer'den, (O da) ez-Zühri'den (naklen) rivâyet etti ki; O şöyle dedi: "(Bir kişide) iki neseb birleştiğinde, o bunların en büyüğü sebebiyle mirasçı kılınır!" (Ez-Zühri bu sözünde) mecusileri kastediyordu.

3147. Bize Haccac b. Minhâl rivâyet edip (dedi ki), bize Hammâd b. Seleme, Hammâd b. Ebi Süleyman'dan rivâyet etti ki; O şöyle demiş: "(Kendisinde iki neseb birleşen ve müslüman olan mecusi İslam'a göre evliliğe) uygun olan taraftan mirasçı olur. Uygun olmayan taraftan mirasçı olmaz."

3148. Bize Haccac rivâyet edip (dedi ki), bize Hammâd, Süfyân es-Sevri'den, (O) bir adamdan, (O da) eş-Şa'bi'den (naklen) rivâyet etti ki, Hazret-i Ali ile İbn Mes'ûd, müslüman olan mecusiler hakkında şöyle dediler: "Onlar (kendilerinde birleşen) iki akrabalığın hepsinden mirasçı olurlar!"

٤٢- باب فَرَائِضِ الْمَجُوسِ

٣١٤٦ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عِيسَى حَدَّثَنَا عَبْدُ الأَعْلَى عَنْ مَعْمَرٍ عَنِ الزُّهْرِىِّ قَالَ : إِذَا اجْتَمَعَ نَسَبَانِ وُرِّثَ بِأَكْبَرِهِمَا. يَعْنِى الْمَجُوسَ.

٣١٤٧ - أَخْبَرَنَا حَجَّاجُ بْنُ مِنْهَالٍ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ سَلَمَةَ عَنْ حَمَّادِ بْنِ أَبِى سُلَيْمَانَ قَالَ : يَرِثُ مِنَ الْجَانِبِ الَّذِى يَصْلُحُ ، وَلاَ يَرِثُ مِنَ الْجَانِبِ الَّذِى لاَ يَصْلُحُ.

٣١٤٨ - أَخْبَرَنَا حَجَّاجٌ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ عَنْ سُفْيَانَ الثَّوْرِىِّ عَنْ رَجُلٍ عَنِ الشَّعْبِىِّ أَنَّ عَلِيًّا وَابْنَ مَسْعُودٍ قَالاَ فِى الْمَجُوسِ إِذَا أَسْلَمُوا يَرِثُونَ مِنَ الْقَرَابَتَيْنِ جَمِيعاً.


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 41. Bâb—Katilin Mirası

3136. Bize Zekeriyyâ b. Adiyy rivâyet edip (dedi ki), bize Ubeydullah -ki O, İbn Ömer'dir-, Abdulkerim'den, (O da) el-Hakem'den (naklen) rivâyet etti ki; O şöyle dedi: "Kişi kendi kardeşini kasten öldürdüğünde, ne mirasına, ne de diyetine varis kılınır. Ama onu hatâen öldürdüğünde, mirasına varis kılınır, diyetine varis kılınmaz." (El-Hakem sözüne devamla) dedi ki: Atâ da bu görüşü benimsiyordu.

3137. Bize Muhammed b. Uyeyne, Ali b. Mushir'den, (O) Saîd'den, (O) Katâde'den, (O) Hılâs'tan, (O da) Hazret-i Ali'den (naklen) rivâyet etti. (Hılâs) dedi ki: Bir adam annesine taş attı ve onu öldürdü. Sonra da kardeşlerinden (annelerinin) mirasım istedi. Kardeşleri ona; "sana hiç miras yoktur" dediler. Bunun üzerine Hazret-i Ali'ye davalaştılar da O, ona (annesinin) diyetini yükledi ve (üstelik) onu mirastan çıkardı.

3138. Bize Ebû Nuaym rivâyet edip (dedi ki), bize Züheyr, el-Hasan İbnu'l-Hurr'den, (O da) el-Hakem'den (naklen) rivâyet etti ki, adam karısını öldürdüğünde, onun (karısının) diyeti ile diğer şeylerinden (kendisine düşecek) mirasına engel olunur.

3139. Bize Ebû Nuaym haber verip (dedi ki), bize Süfyân, Leys'ten, (O) Mücahid'den, (O da) İbn Abbas'tan (naklen) rivâyet etti ki; O şöyle dedi: "Katil, maktulden hiçbir şeye mirasçı olamaz!"

3140. Bize Saîd İbnu'l-Muğîre, İbnu'l-Mübarek'ten, (O) Ma’mer'den, (O da) Katâde'den (naklen) rivâyet etti ki; O, karısının zina ettiğini söyleyip şahidler getiren ve bunun üzerine (karısı) recmedilen adara hakkında; "ona (karısına) mirasçı olur" dedi.

3141. Bize Ebu'n-Nu'man rivâyet edip (dedi ki), bize Ebû Avâne, Hammâd'dan rivâyet etti ki; O, kendisine had (Şer'i ceza) olarak değnek vurulan -ve zannediyorum, ölen (bunda Ebu'n-Nu'man şüpheye düştü)- adam hakkında şöyle dedi: "(Değnekleri vuran veya suçu bildiren kimse ile değnek vurulan kimse) birbirlerine mirasçı olurlar!"

3142. Bize Ebu'n-Nu'man rivâyet edip (dedi ki), bize Ebû Avâne, Muhammed b. Sâlim'den, (O) Amir'den, (O da) Hazret-i Ali'den (naklen) rivâyet etti ki; O şöyle dedi: "Katil (maktule) mirasçı da olamaz, "hacb" da edemez. (Yani başka bir mirasçıyı kısmen veya tamamen mirastan da düşüremez.)"

3143. Bize Ebû Nuaym rivâyet edip (dedi ki), bize Hasan, Leys'ten, (O) Ebû Amr el-Abdi'den, (O da) Hazret-i Ali'den (naklen) rivâyet etti ki; O şöyle dedi: "Katil (maktule) mirasçı kılınmaz!"

3144. Bize Zekeriyya b. Adiyy rivâyet edip (dedi ki), bize Ebû Bekir, Mutarrif’ten, (O da) eş-Şa'bi'den (naklen) rivâyet etti ki; O şöyle dedi: "Hatâen öldüren de, kasten (öldüren) de (maktule) mirasçı olamaz."

3145. Bize Muhammed b. Yusuf, Süfyân'dan, (O) Leys'ten, (O) Tâvûs'tan, (O da) İbn Abbas'tan (naklen) haber verdi ki; O şöyle dedi: "Katil (maktule) mirasçı olamaz."

٤١- باب مِيرَاثِ الْقَاتِلِ

٣١٣٦ - أَخْبَرَنَا زَكَرِيَّا بْنُ عَدِىٍّ حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ - هُوَ ابْنُ عَمْرٍو - عَنْ عَبْدِ الْكَرِيمِ عَنِ الْحَكَمِ قَالَ : إِذَا قَتَلَ الرَّجُلُ أَخَاهُ عَمْداً لَمْ يُوَرَّثْ مِنْ مِيرَاثِهِ وَلاَ مِنْ دِيَتِهِ ، فَإِذَا قَتَلَهُ خَطَأً وُرِّثَ مِنْ مِيرَاثِهِ وَلَمْ يُوَرَّثْ مِنْ دِيَتِهِ. قَالَ : وَكَانَ عَطَاءٌ يَقُولُ ذَلِكَ.

٣١٣٧ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنْ عَلِىِّ بْنِ مُسْهِرٍ عَنْ سَعِيدٍ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ خِلاَسٍ عَنْ عَلِىٍّ قَالَ : رَمَى رَجُلٌ أُمَّهُ بِحَجَرٍ فَقَتَلَهَا ، فَطَلَبَ مِيرَاثَهُ مِنْ إِخْوَتِهِ فَقَالَ لَهُ إِخْوَتُهُ : لاَ مِيرَاثَ لَكَ. فَارْتَفَعُوا إِلَى عَلِىٍّ فَجَعَلَ عَلَيْهِ الدِّيَةَ ، وَأَخْرَجَهُ مِنَ الْمِيرَاثِ.

٣١٣٨ - أَخْبَرَنَا أَبُو نُعَيْمٍ حَدَّثَنَا زُهَيْرٌ عَنِ الْحَسَنِ بْنِ الْحُرِّ عَنِ الْحَكَمِ : أَنَّ الرَّجُلَ إِذَا قَتَلَ امْرَأَتَهُ خَطَأً أَنَّهُ يُمْنَعُ مِيرَاثَهُ مِنَ الْعَقْلِ وَغَيْرِهِ.

٣١٣٩ - أَخْبَرَنَا أَبُو نُعَيْمٍ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ لَيْثٍ عَنْ مُجَاهِدٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ : لاَ يَرِثُ الْقَاتِلُ مِنَ الْمَقْتُولِ شَيْئاً.

٣١٤٠ - حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ الْمُغِيرَةِ عَنِ ابْنِ الْمُبَارَكِ عَنْ مَعْمَرٍ عَنْ قَتَادَةَ فِى رَجُلٍ قَذَفَ امْرَأَتَهُ وَجَاءَ بِشُهُودٍ فَرُجِمَتْ قَالَ : يَرِثُهَا.

٣١٤١ - أَخْبَرَنَا أَبُو النُّعْمَانِ حَدَّثَنَا أَبُو عَوَانَةَ عَنْ حَمَّادٍ فِى رَجُلٍ جُلِدَ الْحَدَّ أُرَاهُ مَاتَ - شَكَّ أَبُو النُّعْمَانِ - قَالَ : يَتَوَارَثَانِ.

٣١٤٢ - أَخْبَرَنَا أَبُو النُّعْمَانِ حَدَّثَنَا أَبُو عَوَانَةَ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ سَالِمٍ عَنْ عَامِرٍ عَنْ عَلِىٍّ قَالَ : الْقَاتِلُ لاَ يَرِثُ وَلاَ يَحْجُبُ.

٣١٤٣ - أَخْبَرَنَا أَبُو نُعَيْمٍ حَدَّثَنَا حَسَنٌ عَنْ لَيْثٍ عَنْ أَبِى عَمْرٍو الْعَبْدِىِّ عَنْ عَلِىٍّ قَالَ : لاَ يُوَرَّثُ الْقَاتِلُ.

٣١٤٤ - أَخْبَرَنَا زَكَرِيَّا بْنُ عَدِىٍّ حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرٍ عَنْ مُطَرِّفٍ عَنِ الشَّعْبِىِّ قَالَ قَالَ عُمَرُ : لاَ يَرِثُ قَاتِلٌ خَطَأً وَلاَ عَمْداً.

٣١٤٥ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يُوسُفَ عَنْ سُفْيَانَ عَنْ لَيْثٍ عَنْ طَاوُسٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ : لاَ يَرِثُ الْقَاتِلُ.


SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget